Dosya olarak kaydet: PDF - TIFF - WORD
Görüntüleme Ayarları:

MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

TARİHİ: 01/07/2020

NUMARASI: 2018/1321 Esas, 2020/366 Karar

DAVA: KONKORDATO (Adi Konkordatodan Kaynaklanan (İİK 285 İla 308/h))

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacılar ... A.Ş, ... A.Ş, ... Ltd.Şti, ... Ltd.Şti, ..., ..., ... ve ... vekili 25.12.2018 tarihli dava dilekçesinde, 1960 yıllarda ... tarafından kurulan ve 1982 yılına kadar şahıs firması ve kollektif şirket statüsünde iken sermaye şirketi olarak faaliyetlerine devam eden ... A.Ş ‘nin imalat sektöründe büyük ölçekli müşterileri toptan satış üzerine odaklandığını, 1994 yılında müşterilere daha iyi hizmet verebilmek adına avize parçaları ve perakende yada küçük imalatçıya hizmet edecek olan ... Ltd.Şti kurulduğunu, şirketin küçük imalatçılar ve perakende sektörüne hizmet vermeye devam ettiğini, 2004 yılında ... A.Ş ‘nin kurulduğunu, yatırımların tamamlanıp fabrikanın kademeli olarak 2008 yılında faaliyetine başladığını, 2011 yılında ise, hayvancılık ve gıda sektörüne girmek üzere ... Ltd.Şti ‘nin kurulduğunu ancak ilgili sektörde ithalat mevzuatının sıklıkla değişmesi ve risk algılanması sebebi ile 2015 yılında şirket ünvanının ... Ltd.Şti olarak değiştirildiğini ve ... markasının satın alındığını, ... Markası’nın oluşturulduğunu ve sıhhı tesisat sektörüne vana ve tesisat parçaları üretmek ve ticaretini yapmak için makineler alındığını, müvekkili ...‘ün, ... Ltd.Ştinin ortağı olduğunu, şirket borçlarından dolayı şahsi kefaleti bulunduğunu, şirketle birlikte bankalarla genel kredi sözleşmesi imzaladığını, müvekkili ...’ün müvekkili şirketlerin yetkilisi ve ortaklarından biri olduğunu, şirket borçlarından şahsen sorumluluğu bulunduğunu, müvekkili ...’ün müvekkili şirketlerin yetkililerinden ve ortaklarından biri olduğunu, şirket borçlarından dolayı şahsi kefaletinin bulunduğunu, müvekkili ...’ün müvekkili şirketlerin yetkililerinden ve ortaklarından olduğunu, şirketlerin borçlarından dolayı şahsi kefaleti bulunduğunu, gerek ülke genelindeki ekonomik dalgalanmalar gerekse dünya genelindeki yer alan nakit sıkıntısının olumsuz etkilediğini, müvekkili şirketlerin bankalarla imzaladığı genel kredi sözleşmelerinin büyük bir kısmına müteselsil kefil olduğunu, konkordato teklifine göre 24.12.2018 tarihi itibariyle konkordato kapsamındaki borçlardan herhangi bir iskonto yapılmadan 3 yıl içinde eşit oranlarda ödeme olacak şekilde tüm borçların ilave faiz olmaksızın ödeneceğini, müvekkili şirketlerden ... A.Ş ‘nin konkordato teklifine göre konkordato kapsamındaki borçlarından herhangi bir iskonto yapılmadan 4 yıl içinde eşit oranlarda ödeme olacak şekilde tüm borçlarının ilave faiz olmaksızın ödeneceğini iddia ederek müvekkillerine, İcra ve İflas Kanunun 287. maddesi gereğince 3 aylık mühlet verilmesini, 3 aylık geçici mühlet içerisinde yapılacak inceleme neticesinde 1 yıllık kesin mühlet verilmesini ve konkordatonun tasdikini talep etmiştir. Alacaklılardan bir kısmı, yargılamaya katılarak yazılı ve /veya sözlü beyanda bulunmuşlardır.

İLK DERECE MAHKEME KARARI: Mahkemece, davacı ... Ltd.Ştinin, 31.12.2019 tarihi itibariyle rayiç değerler üzerinden özkaynaklarının (+)3.471.317,60 TL olduğu, şirketin borca batık olmadığı, konkordato nisabına dahil alacaklı sayısının 10, bu alacaklıların alacak toplamının 4.273.744,78 TL olduğu, borçlu şirketin konkordato teklifinin 6 alacaklı tarafından kabul edildiği, kabul edilen alacaklıların alacaklarının toplamının 301.037,32 TL olduğu, bu verilere göre borçlu şirketin kaydedilmiş olan alacaklıların ve alacakların yarısı veya kaydedilmiş olan alacaklıların dörtte birini ve alacakların üçte ikisini şeklindeki her iki alternatifi sağlayamadığı, davacı ... Ltd.Ştinin, 31.12.2019 tarihi itibariyle rayiç değerler üzerinden öz kaynaklarının (+)14.712.831,25 TL olduğu, borca batık durumda olmadığı, borçlu şirketin konkordato nisabına dahil alacaklı sayısının 29, bu alacaklıların alacaklarının toplamının 22.944.709,29 TL, borçlu şirketin konkordato teklifinin 23 alacaklı tarafından kabul edildiği, kabul eden alacaklıların alacaklılar toplamının 2.064.920,58 TL olduğu, bu verilere göre borçlu şirketin kaydedilmiş olan alacaklıların ve alacakların yarısını veya kaydedilmiş olan alacaklıların dörtte birini ve alacakların üçte ikisini şeklindeki her iki alternatif çoğunluğu sağlayamadığı, davacı ... A.Ş ‘nin 31.12.2019 tarihi itibariyle rayiç değerler üzerinden öz kaynaklarının (+) 38.265.908,72 TL olduğu, şirketin borca batık olmadığı, borçlu şirketin konkordato nisabına dahil alacaklı sayısının 13, bu alacaklıların alacaklarının toplamının 57.470.892,56 TL olduğu, konkordato teklifinin 5 alacaklı tarafından kabul edildiği, kabul eden alacaklıların alacaklarının toplamının 442.301,17 TL olduğu, bu verilere göre borçlu şirketin kaydedilmiş olan alacaklıların ve alacakların yarısını veya kaydedilmiş olan alacaklıların dörtte birini ve alacakların yarısını veya kaydedilmiş olan alacaklıların dörtte birini ve alacakların üçte ikisini şeklindeki her iki alternatifli çoğunluğuda sağlayamadığı, davacılar ..., ... ve ...‘ün konkordato tekliflerinde yeterli çoğunluğun sağlanamadığı, davacı ..., borçlunun ... Bankası, ... ve ... Bankası (2 kayıt ) olmak üzere 4 adet alacak kaydının yapıldığı, ... Bankası’nın borcu kalmadığından nisaba dahil edilmediği, asıl borçlu ... olan 35.000.000 TL ‘lik senedin kefili konumunda olduğu, ...‘ün konkordato teklifinin İİK m.302’de öngörülen nisap ile kabul edilmiş ve İİK m.305 şartları oluştuğundan tasdik talebinin kabulüne karar verildiğini, ... A.Ş ‘nin 31.12.2019 tarihi itibariyle rayiç değerler üzerinden özkaynaklarının (+)58.465.684,47 TL olarak hesaplandığı, şirketin borca batık durumda olmadığı, teklif edilen tutarın iflasa nazaran alacaklılar açısından daha avantajlı olduğu, teklif edilen tutarın borçlunun kaynakları ile orantılı olduğunun tespit edildiği, borçlu şirketin nisaba dahil alacaklı sayısının 162, bu alacaklılarının toplamının 105.651.450,09 TL olduğu, bu verilere göre borçlu şirketin kaydedilmiş olan alacaklıların ve alacaklarının yarısını şeklinde çoğunluğu sağladığı, İİK ‘nun 305.maddesindeki konkordatonun tasdiki şartlarının davacı ... A.Ş ile ... yönünden gerçekleştiği gerekçesiyle, davacılar, ... Ltd.Şti, ... A.Ş, ... Ltd.Şti, ..., ..., ...‘ün konkordato tasdik talebinin reddine, kesin mühletin kaldırılmasına, kaldırıldığının ilanına, ... A.Ş ‘nin ve ...’ün konkordato projesinin İİK ‘nun 305. maddesi gereğince TASDİKİNE, davacılar ... A.Ş ve ...’ün konkordatoya tabi borçlarının 30.06.2021 tarihinden başlamak üzere 30.06.2021, 30.12.2021, 30.12.2021, 30.06.2022, 30.06.2023, 31.12.2023 tarihinde ödenmesine, ödeme takviminin kararın eki sayılmasına, konkordato tasdik edildiğinden kesin mühletin kendiliğinden kalktığının tespitine, İİK 306/2’nci maddesi tasdik edilen konkordatonun yerine getirilmesini sağlamak ve gözetim tedbirlerini almak üzere kayyım atanmasına, İİK 308/b maddesi gereğince alacakları itiraz uğramış olan alacaklıların tasdik kararının ilanından 1 ay içinde dava açmakta muhtariyetlerine, konkordato komiser heyetinin görevine son verilmesine, tüm tedbirlerin hükümle birlikte kaldırılmasına, tasdik kararının ilanına karar verilmiştir.

İSTİNAF NEDENLERİ: Karar, yasal süre içerisinde davacılar ..., ..., ..., ... A.Ş, ... Ltd.Şti ve ... Ltd.Şti vekili ve itiraz eden alacaklılar, ... Bankası A.Ş, ... A.Ş, ... Bankası A.Ş, ... A.Ş ve ... A.Ş vekilleri tarafından yasal süre içerisinde istinaf edilmiştir. Davacılar vekili istinaf nedenleri olarak, müvekkillerinden ... A.Ş ile ... için istinaf yoluna başvurmadıklarını, müvekkili ... Ltd.Şti bakımından, üçüncü kişiye ait malların rehniyle güvence altına alınan alacakların, bunlar rayiç değerler üzerinden yapılan kıymet takdirine göre bütünüyle rehinle karşılandığı halde konkordato projesinin bundan etkilenen alacaklılar tarafından müzakeresi ve kabulü için İİK m.302’de öngörülen nisaba dahil edilmesinin hukuka aykırı olduğunu, ... Bankası A.Ş ‘nin müvekkili firmanın ve diğer kefillerin rehinli alacaklısı olduğunu, rehinle temin edilmiş alacakların 298. madde uyarınca takdir edilen kıymet sonucunda teminatsız kaldıkları kısım için hesaba katılacağını, ... Bankası rehinli alacaklı olması ve teminatsız kalan bir alacağının olmaması nedeniyle toplantı nisabından çıkarılması gerektiğini, ikinci istinaf nedeninin ise ...‘ün oylamaya ve nisaba katılmaması olduğunu, mütalaayı sunduklarını, müvekkilleri arasında deliller bütün olarak değerlendirildiğinde organik bağın açık olarak anlaşıldığını, ... A.Ş yönünden ise, konkordato tasdik şartlarının gerçekleşmediğine dair raporun ve bu durumun hukuka aykırı olduğunu, itiraz dilekçesinde ... Bankası A.Ş ‘nin rehinli alacaklı olması nedeniyle borçluların oylamasına katılmaması gerektiğini belirttiklerini, gerekçeli kararda dahi açıklama yapılmadan bu itirazlarının dikkate alınmadığını, alacaklı ... ve ... A.Ş yönünden konkordato oylamasından etkilenen alacaklı olduğunu, alacaklı sayısı ve alacak toplamının değişmesi gerektiğini, ... A.Ş ‘nin cetvelde red oyu verdiğini beyan etmiş ise de 06.03.2020 tarihinde verilen dilekçe ile konkordato projesini kabul ettiklerini kabul oyu verdiklerini beyan ettiğini, bu nedenle kabul oyuna dair cetvelin değişmesi gerektiğini, mahkemece yapılan açıklamaların hiçbir şekilde dikkate alınmadığını, ... Ltd.Şti açısından ise yine ... Bankası A.Ş ‘nin rehinli alacaklı olması nedeniyle ve teminatsız kalan bir alacağı olmadığı için toplantı nisabından çıkarılması gerektiğini,itirazlarının dikkate alınmadan red kararı verilmiş olmasının hukuka aykırı olduğunu, ...‘ün oylamaya ve nisaba katılmamasının hukuka aykırı olduğunu, alacak sayısı ve tutarının değişeceğini, müvekkili ... yönünden red kararının hukuka aykırı olduğunu, listede toplam 3 ayrı yerde yer alan ... A.Ş ‘nin iki alacaklının alacağını temlik alması ile toplamda alacak sayısının 12 olacağını, bu nedenle alacaklı sayısının eşitlik ilkesi gereğince 6 olması gerektiğini, müvekkili ... ve ... yönünden de aynı gerekçelerle verilen kararın hukuka aykırı olduğunu ve diğer itirazlarını belirterek, mahkemenin tasdik kararının kabulü ile bu yöndeki istinaf yoluna başvuran alacaklıların istinaf talebinin reddine, diğer müvekkilleri açısından kararın kaldırılmasını, İİK 293/2 m gereğince dosyanın ilk derece mahkemesine iadesine karar verilmesini istemiştir. İtiraz eden alacaklı ... Bankası A.Ş vekili, konkordato alacaklılar toplantısının 302. madde kapsamında usule aykırı olarak yapıldığını, banka alacağının 4.832.557,58 TL olarak bildirilmiş olmasına rağmen tutanakta 3.221.871,08 TL olarak nisaba dahil edildiğini, bu hususun İİK 302. madde hükmüne aykırı olduğunu, alacak bildirimi dilekçelerinde 4.832.557,58 TL nakit kredi alacaklarının kaydının talep ettiklerini, İtirazın alacağı çekişmeli hale getirdiğini, itiraza uğrayan alacaklar için pay ayrılmaması ve üstelik herhangi bir gerekçe belirtilmemesinin kaldırma nedeni olduğunu, projenin şirket kaynakları ile orantılı olmadığını, projenin zarar etme ihtimali yüksek ve başarı ihtimali olmayan bir proje olduğunu, mahkeme tarafından tasdik şartlarının gerçekleşmediğini iddia ederek kararın kaldırılmasını istemiştir. İtiraz eden alacaklı ... A.Ş vekili, alacak tutarlarına itiraz edildiğini, konkordato komiserliğinin hatalı değerlendirmeler içeren denetime elverişsiz rapor doğrultusunda itirazlarının reddedildiğini, toplam 18.861.585,48 TL alacaklarının bulunduğunu, hatalı hesaplama sonucu davacı- borçlu tarafça beyan edilen 4.613.369,94 TL düşülerek nisaba katılan alacak tutarlarının belirlendiğini, nisaba katılan alacak tutarının faizsiz asıl alacak tutarlarının da altında olduğunu, davacı ... adına kayıtlı arsa niteliğindeki taşınmaz üzerine banka lehine 1. derece 10.000.000,00 TL bedelli ipotek tesis edildiğini, ipoteğin asıl kredi borçlusu ... A.Ş ‘nin kredi borçlarının teminatını teşkil ettiğini, ipoteklerinin olmasına rağmen adi alacak olarak kabul edildiğini, sırf bu hususun dahi tasdik kararının hukuka aykırı olduğunu gösterdiğini, 285 ve 309/1. maddelerinin açıkça belirtilmedikçe rehinli alacaklılar hakkında uygulanamayacağını iddia ederek kararın kaldırılmasını istemiştir. İtiraz eden alacaklı ... Bankası A.Ş vekili istinaf nedenleri olarak, tasdik kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, davacı ... A.Ş ‘nin imzalamış olduğu kredi sözleşmeleri çerçevesinde alacaklarının 128.465,810 TL iken komiserlik raporu ile alacak miktarlarının 29.382,12 TL üzerinden nisaba katıldığını, alacağa mühlet sonrasında faiz işletilmesi gerekçesi ile borçlu İtirazı kabul edilmiş ise de tasdik tarihinde asıl alacak tutarının 152.484,04 TL olduğunu, tasdik kararının alacaklıların zararı gözetilmeden tasdik edildiğini, mahkemece verilen kararların usul ve yasaya aykırı olduğunu iddia ederek, davacı şirketin konkordato projesinin tasdik kararının kaldırılmasını istemiştir. İtiraz eden ... A.Ş vekili istinaf nedenleri olarak, alacağın komiserliğe bildirildiğini, borçlunun müvekkiline hiçbir borcu olmadığını bildirmiş olduğunun belirtildiğini, bildirim formları dikkate alındığında davacıdan müvekkilinin alacağının olduğunun açık bulunduğunu, konkordato tasdik kararı verilmesi için kanunda aranan şartları taşımadığını, tasdik kararının hukuka aykırı olduğunu iddia ederek, davacı şirketin konkordato projesinin tasdik kararının kaldırılmasını, talebin reddine karar verilmesini istemiştir. İtiraz eden alacaklı ... Bankası A.Ş vekili, istinaf nedenleri olarak, kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, bankanın 20.759.941,98 TL alacağının olduğunu ve bu miktar kadar konkordato nisabına katılmasına karar verildiğini, banka alacağına haksız itiraz edildiğini, itirazlarının eksik incelendiğini, banka alacak tutarının doğru şekilde bildirilmediğini, talebin reddi gerektiğini mali tabloların en az kırkbeş gün önce olacağının bildirildiğini, alacaklarının 2.845.738,80 TL kısmının red edildiğini, banka alacağının eksik ve yanlış hesaplandığını iddia ederek davanın ve konkordato projesinin tasdik kararının red edilmesini istemiştir.

DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE: Dava, İİK 285 vd maddelerinde düzenlenen konkordato talebidir. Öncelikle, talebin niteliği ve mahkemece re’sen değerlendirilmesi gereken usul kurallarının incelenmesi uygun görülmüştür. 2004 sayılı İİK ‘nun 285. maddesinde, yetkili ve görevli mahkeme düzenlenmiş, yasada, İflasa tabi olan borçlu için İİK ‘nun 154. maddesine atıf yapılarak ilgili maddenin birinci veya üçüncü fıkrasında yazılı yerlerdeki asliye ticaret mahkemesinin, iflasa tabi olmayan borçlu için ise yerleşim yerindeki asliye ticaret mahkemesinin yetkili ve görevli olduğu vurgulanmıştır. Somut olayda, davanın, dava tarihi itibariyle yetkili ve görevli asliye ticaret mahkemesinde açıldığı, yargılamanın yetkili mahkemece gerçekleştirildiği sabittir. Diğer yandan, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 74. maddesinde belirtilen şekilde, vekaletnamede konkordatoya ait özel yetkinin mevcut olduğuda anlaşılmıştır. Uyuşmazlık, 3. kişiye ait malların rehniyle güvence altına alınan alacakların rayiç değerler üzerinden yapılan kıymet takdiriyle tamamıyla karşılanmasına rağmen konkordato projesinin alacaklılar tarafından müzakere ve kabulü için İİK 302. madde gereğince adi alacak kabulü ile nisaba dahil edilmesinin usul ve yasaya uygun olup olmadığı, konkordato projesinin tasdik şartlarının oluşup oluşmadığı, itiraz eden alacaklıların alacaklarının uygun tespit edilip edilmediği, ipotekli alacakların adi alacak kabulünün yerinde olup olmadığı, çekişmeli alacaklara isabet eden payın kararın kesinleşmesine kadar borçlu tarafından mahkemece belirlenen bir bankaya yatırılmasına dair karar alınmamış olmasının yerinde olup olmadığı, borçlu şirket ve borçlu gerçek kişi hakkında verilen tasdik kararının usul ve yasaya uygun olup olmadığıdır. Dosya kapsamından, davacıların 25.12.2018 tarihli dava dilekçesi üzerine, mahkemenin 28.12.2018 tarihli tensip ara kararı ile 28.12.2018 tarihinden başlamak üzere 3 ay süre ile geçici mühlet kararı verildiği, yasal düzenleme kapsamında geçici komiser heyetinin atandığı, gerekli muhafaza tedbirleri hakkında ara kararlar oluşturulduğu, geçici komiser raporlarının görev tanımı çerçevesinde dosyaya ibraz edildiği, şirket malvarlıklarının rayiç değerlerinin tespitine dair rapor alındığı, 20.03.2019 tarihli celsede, İİK 289 maddesi gereğince 20.03.2019 tarihinden itibaren 1 yıllık kesin mühlet kararı verildiği, 20.03.2020 tarihli ara kararla verilen kesin mühletin sona erdiği 20.03.2020 tarihinden başlamak üzere 2 ay süre ile mühletin uzatılmasına karar verildiği, 06.05.2020 tarihli celsede, 7226 Sayılı Yasanın Geçici 1. maddesi uyarınca İcra ve İflas Kanununda belirlenen sürelerin durdurulduğu, bilahare 30.04.2020 tarihli Resmî Gazetede yayınlanan Cumhurbaşkanı kararı ile 7226 sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun Geçici 1.maddesinin 1. fıkrasında düzenlenen durma süresi uzatılmış olmakla dosyanın resen ele alındığı, 26.03.2020 tarihli Resmî Gazetede yayımlanan 7226 Sayılı Kanunun geçici 1. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendi gereğince 22.03.2020 ( bu tarih dahil ) tarihinden itibaren 30.04.2020 ( bu tarih dahil ) tarihine kadar duracağını, bu sürelerin durma süresinin sona erdiği günü takip eden günden itibaren işlemeye başlayacağı, 30.04.2020 tarihli Resmî Gazetede yayımlanan Cumhurbaşkanı kararı ile 7226 sayılı Kanunun geçici 1. maddesinin 1. fıkrasında düzenlenen durma süresinin 01.05.2020 tarihinden 15.06.2020 ( bu tarih dahil ) kadar uzatıldığı, kesin mühletin 20.05.2020 tarihinde sona erdiği gerekçesiyle kesin mühletin 01.07.2020 tarihine kadar uzatıldığı, tasdik yargılaması duruşma gününün belirlenerek İİK 288 maddesi gereğince ilanına karar verildiği ve söz konusu tarihte tasdik yargılaması gerçekleştirildiği anlaşılmıştır. Hükmün niteliği ve istinaf nedenleri dikkate alınarak, 20.03.2019 tarihli kesin mühlet kararından itibaren yapılan işlemlerin ve konkordato raporlarının incelenmesi ve değerlendirilmesinin uygun olacağı kanaatine varılmıştır. Kesin mühlet kararı İİK 288. madde kapsamında ilan edilmiştir. İİK 298. maddesi gereğince 04.04.2019 tarihinde rehinli malların kıymetlerine ilişkin rapor rehinli alacaklılara ve borçlu şirkete gönderilmiştir. 28.02.2019 tarihi itibariyle borçluların rayiç değerli varlıklarının değeri tespit edilerek rayiç değer bilançosu oluşturulmuştur. İİK 299. madde uyarınca komiserler tarafından 288. madde uyarınca yapılan ilanla alacaklılar alacaklarını bildirmeye davet edilmiştir. Komiserliğe, borçlu ... Ltd.Şti için 5, borçlu ... A.Ş için 10 kişi, borçlu ... A.Ş için 104, borçlu ... Ltd.Şti için 10, borçlu ... için 10, borçlu ... için 11, borçlu ... için 10, ... için 4 kişi alacak kaydı yaptırmıştır. İİK m.300 hükmüne uygun olarak, kayıt yaptıran alacaklar hakkında borçlu şirketin ve konkordato talep eden gerçek kişinin beyanları alınmıştır. Alacakları kısmen veya tamamen kabul edilmeyerek çekişmeli hale gelmiş, borçlu şirketler ve gerçek kişiler açısından alacağı çekişmeli hale gelen firma veya bankalara 23.09.2019 taahhütlü mektup gönderilerek alacağın varlığı veya miktarı bakımından çekişmenin giderilmesi için İİK m.302. madde uyarınca mahkemeye başvurulacağının bildirildiği, çekişmeli alacaklılardan 13 firma veya bankanın mahkemeye başvurarak alacak taleplerinin kabulünü talep etmiştir. Alacaklıların talebi üzerine çekişmeli alacaklara dair raporlar düzenlenmiştir. Mahkemece, İİK 302. madde kapsamında alacaklıların talepleri doğrultusunda ara kararlar tesis edilmiştir. Her bir borçlu davacılar için ayrı ayrı alacaklılar toplantısı düzenlenerek, konkordato teklifinin kabul ve reddine dair cetveller düzenlenmiş, düzenlenen cetvellerin üzerinde, teklifler açıkça gösterilmiştir. 19.02.2020 tarihli alacaklılar toplantısına sunulmak üzere düzenlenen konkordato komiser heyet raporunda, borçlu ... Ltd.Ştinin 28.02.2019 tarihli rayiç değerli özkaynaklarının (+)2.369.977,08 TL, ... A.Ş ‘nin rayiç değerli özkaynaklarının (+)37.934.179,13 TL olduğu, borçlu ... A.Ş’nin rayiç değer özkaynaklarının (+)16.090.436,08 TL, borçlu ... Ltd.Ştinin (+)11.456.565,67 TL olduğu, 09.01.2020 tarihinde çekişmeli alacaklara ilişkin değerleme raporunun sunulduğu, mahkemece 16.01.2020 tarihinde alacaklıların talepleriyle İİK 302. madde kapsamında karar tesis edildiği, yine alacağın miktarı bakımından yaşanan çekişmenin giderilmesi için mahkemeye geç başvuruda bulunan ... A.Ş ‘nin talebi yönünden 18.02.2020 tarihli raporun dosyaya sunulduğu, mühlet süresinde, borçlu ... Ltd.Ştinin. 2018 yılında 315.772,09 TL net satış rakamına karşılık, 106.554,16 TL zarar ettiği, 2019 yılı 12 aylık dönemde 54.500,00 TL ‘lik net satış rakamı gerçekleştirdiği, elde edilen gelirin kiralama geliri olması sebebi ile de maliyetinin olmadığı ve 20.104,96 TL dönem karı elde ettiğinin görüldüğü, borçlu ... Ltd.Ştinin sunduğu 27.01.2020 tarihli revize / nihai projede, şirketin borca batık durumda olmaması nedeniyle tenzilat konkordatosu tekliflerinin bulunmadığını, revize projede şirket borçlarının imtiyaz durumlarını gösteren tablo bulunmadığını, 31.12.2019 tarihi itibariyle toplam borcun 876.447,90 TL olduğunu, imtiyazlı borçları, kamuya olan 1.420,67 TL tutarındaki borçlar olduğu, buna göre şirketin konkordatoya tabi borçlarının 875.027,23 TL olduğu, revize projede yer verilen ödeme kaynaklarının, net kar, dönem başı hazır değerler, alacaklardan tahsilatlar olmak üzere toplam 1.328.800,00 TL olduğu, davacı ... A.Ş ‘nin 2018 yılında 2.440.715,20 TL net satış rakamına karşılık, 3.254.220,87 TL zarar elde ettiğini, borçlu şirketin konkordatoya tabi borçlarının 15.932.660,13 TL olarak hesaplandığı, revize projede yer verdiği ödeme kaynaklarının, net kar, dönem başı hazır değerler ve alacaklardan tahsilat olmak üzere toplam 19.696.500,00 TL olduğu, borç toplamları ile ödeme kaynakları karşılaştırıldığında, borçlunun öngördüğü kaynakları yaratması halinde talep ettiği 3 yıllık vadede tüm borçlarını ödeyebilecek durumda olduğu, borçlu ... A.Ş ‘nin 12 aylık dönemde 107.516.694,07 TL ‘lik net satış olduğu, brüt satış karının 16.221.631,49 TL olarak gerçekleştiği, 12 aylık faaliyet giderlerinin 5.019.549,39 TL olarak gerçekleştiği, 27.01.2020 tarihli revize projede, şirketin borca batık durumda olmaması nedeniyle tenzilat konkordatosu tekliflerinin olmadığını, vade konkordatosu teklifleri ile Konkordatonun tasdik tarihinden itibaren başlamak üzere her yıl geri ödemesiz, ilk taksitin Haziran 2021 ‘de olmak kaydıyla 3 yıl vadede yıllık ödenmesi planlanan borç tutarının 6 şar aylık vadelerle, her yılın 30.Haziran ve 31 Aralık tarihlerinde tamamının ödenmesi olduğu, revize projede, yer verilen ödeme kaynaklarının, net kar, dönem başı hazır değerler, alacaklardan tahsilat olmak üzere toplam 175.736.045,50 TL olduğu, borç toplamları İle ödeme kaynakları karşılaştırıldığında borçlunun öngördüğü kaynakları yaratması halinde talep ettiği 3 yıllık vadede tüm borçlarını ödeyebilecek durumda olduğu, borçlu ... Ltd.Şti nin 27.01.2020 tarihli revize projede borca batık olmadığı için tenzilat konkordato teklifinde bulunmadığı, konkordato kapsamında toplam borç tutarının 5.098.181,83 TL olduğu, konkordato kaynaklarının net kar, dönem başı hazır değerler olmak üzere toplam 6.600.264,75 TL olduğu, borçlu ...‘ün konkordato talep eden şirketlerin kullandıkları banka kredilerine olan kefalet ve borç toplamlarının 57.506.636,71 TL, ...‘ün 57.506.636,71 TL borcu bulunduğunu, ...‘ün toplam 43.062,12 TL olduğunu, ...‘ün toplam 57.506.636,71 TL olduğu, şahısların kendilerine ait borçlarını ödeyebilecek bir revize projenin bulunmadığı, bu şahıslardan ... ve ...‘e ait herhangi bir malvarlığının bulunmadığı, ...‘ün ise 37.552.500,00 TL rayiç bedelli mal varlığı bulunduğunu, bu iki şahsa ait mal varlıklarının bir kısmının grup şirketlerin bankalara olan kredi borçlarına karşılık ipotek verilmiş olduğu, gerek verilen ipoteklerin, gerekse malvarlıklarının tamamının şirketlerin borçlarını karşılayabilecek miktarda olmadığının görüldüğü, dolaysıyla grup şirketlerin revize projesine bağlı kalarak şirketlerin borçlarını ödeme imkanı ile kendilerinin de borçlu durumdan çıkabilecekleri, sonuçta kefil oldukları şirketlerin revize projesine bağlı kalarak, şirketlerin projelerinin tasdikine bağlı olarak şahısların projelerinin gerçekleşmesinin mümkün olabileceği belirtilmiştir. Davacı borçlu şirket ... A.Ş hakkında düzenlenen 02.03.2020 tarihli komiser heyeti gerekçeli raporunda, 19.02.2020 tarihinde alacaklılar toplantısının gerçekleştirildiği, toplantıya borçlu şirket bakımından 87 alacaklının katıldığı, toplantıda alacaklılara, İİK m.302/1. hükmü gereğince raporların sunulduğu, şirketin 02.04.2019 tarihli genel kurul kararı İle sermayesini 10.000.000,00 TL artırarak 85.000.000,00 TL ‘ye yükseltildiği, 31.12.2019 tarihi itibariyle rayiç değerler üzerinden özkaynaklarının (+)58.465.684,47 TL olduğu, revize projede ödeme kaynaklarının, net kar, dönem başı hazır değerler, alacaklardan tahsilat olmak üzere toplam 175.739.745,50 TL olduğu, 31.12.2019 tarihi itibariyle şirketin toplam borcunun 162.994.410,69 TL olduğu, borçlunun öngördüğü kaynakları yaratması halinde talep ettiği 1 yıl ödemesiz +36 aylık vadede tüm borçlarını ödeyebilecek durumda olduğu, öngördüğü satış hedeflerinin geçmiş yıllar mukayese edildiğinde ulaşılabilir hedefler olduğu, projede yer verilen kaynakların yaratılması halinde konkordatonun başarıya ulaşabileceği, borçlu şirketin alacaklılarına sunduğu teklifte herhangi bir tenzilat talep etmediği, 1 yıl ödemesiz +36 ay olmak üzere 2023 yılı sonuna kadar borçlarını faizsiz olarak %100 ödemeyi teklif ettiği, alacaklılar toplantısında ve toplantıyı izleyen 7 günlük iltihak süresinde kullanılan oylar neticesinde, konkordatoya tabi alacaklı sayısının 162 nisaba mesnet teşkil eden alacak tutarının 182.210.000,93 TL olduğu, teklifi kabul eden alacaklı sayısının 93, teklifi kabul edenlerin nisaba mesnet teşkil eden alacaklarının toplamının 105.651.450,09 TL olduğu, borçlu şirketin, kanunda öngörülen ilk nisap şekli olan, kaydedilmiş olan alacaklıların ve alacakların yarısı şeklindeki nisabı hem kabul eden alacaklıların sayısı yönünden hem de alacak miktarı yönünden yakaladığı, somut olayda, konkordatoya tabi borçların %100’ü ( faizsiz),eşit taksitlerle olmak üzere Haziran 2021 -Aralık 2021 - Haziran 2022 -Aralık 2022-Haziran 2023-Aralık 2023 tarihlerinde ödenmesi şeklindeki konkordato teklifinin kabul edilmiş durumda olduğu, 75 alacaklının oy cetvelini imzalamak suretiyle, 19 alacaklının noterde düzenlenmiş veya onaylanmış muvafakatname- beyanname ile, 4 alacaklının ise dilekçe ile oy kullandığı, oy cetvelini imzalayarak oy kullanan alacaklılara ait vekaletnameler, imza sirküleri ve kimlik fotokopilerinin rapor ekinde sıralı olarak sunulduğu, konkordatonun tasdik edilebilmesi için Harçlar Kanununa ekli 1 sayılı tarifeye göre hesaplanan (182.210.000,93TL ‘nin binde 2,27’si ) 413.616,71 TL tutarındaki harcın yatırılmasının zorunlu olduğu, borçlu şirketin rehinle teminat altına alınmış bir alacağının olmadığı, borçlu şirketin komiser heyetinin izniyle doğan alacaklar yönünden teminat göstermesi gerektiği, teminat şartının sağlanması ve hesaplanan tasdik harcının yatırılması durumunda, teklif edilen vadenin takdiri mahkemeye ait olmak üzere borçlu şirketin konkordato tabi borçlarının %100’ü ( faizsiz) eşit taksitlerde olmak üzere, Haziran 2021 Aralık 2021 - Haziran 2022 -Aralık 2022-Haziran 2023 -Aralık 2023 tarihleri arasında ödenmesi şeklindeki konkordato teklifinin tasdikine karar verilebileceği belirtilmiştir. Davacı borçlu ... Ltd.Ştinin 03.03.2020 tarihli konkordato komiser heyeti gerekçeli raporunda, şirketin, 31.12.2019 tarihi itibariyle rayiç değerler üzerinden özkaynaklarının (+)14.712.831.25 TL olarak hesaplandığı, borca batık olmadığı, borç toplamının 5.365.679,02 TL olmakla, ödeme kaynakları ile karşılaştırıldığında borçlunun öngördüğü kaynakları yaratması halinde talep ettiği 36 aylık vadede tüm borçlarını ödeyebilecek durumda olduğu, borçlu şirketin alacaklılarına sunduğu teklifte herhangi bir tenzilat talep etmediği, 2021 yılından başlamak üzere 36 aylık sürede borçlarını faizsiz olarak %100 ödemeyi teklif ettiği, rayiç değerli varlıklarının 31.12.2019 tarihi itibariyle 21.145.143,99TL olduğu, toplam borcunun 5.365.679,02 TL olduğu, bu rakamın 154.011,59 TL sinin kamu borcu, 103.495,60 TL sinin personele olan borç adi alacaklar tutarının ise 5.098.181.83 TL olduğu, şirketin konkordato müessesinden faydalanmak istemesinin sebebinin şirketin 2018 yılından bu yana alacaklarını ve stoklarını nakte çevirmede güçlük yaşamasından dolayı mevcut durumda şirketin toplam borcunu bir anda ödemesinin mümkün görülmediği, konkordato müessesinden yararlanmak istemesinin diğer bir nedeninde şirketin ... A.Ş ‘nin ... A.Ş ‘ne olan 20.759.941.98 TL ‘lik borcuna kefil olmasından dolayı asıl borçlunun borcunu ödeyememesi halinde bu borçtan sorunlu olmasından kaynaklandığı, şirketin mevcut durumda borç ödemesinde kullanabileceği 16.289.599,42 TL bir kaynağı olduğu, süreç içerisinde bu kaynakları nakte dönüştürmesi ve 2023 yılı sonuna kadar öngördüğü karlılık rakamlarına ulaşması halinde teklif edilen borçların %100 ödenmesine ilişkin kaynakları gerçekleştirebileceği, alacaklılar toplantısının 19.02.2020 tarihinde gerçekleştirildiği, alacaklılar toplantısında ve toplantıyı izleyen 7 günlük iltihak süresinde kullanılan oylar neticesinde, konkordatoya tabi alacaklı sayısının 29, nisaba mesnet teşkil eden alacak toplamlarının 22.944.709,29TL olduğu, teklifin en az 15 alacaklı tarafından kabul edilmesi ve bu alacaklıların nisaba mesnet teşkil edecek alacak toplamlarının ise 11.472.354,65 TL ‘den fazla olması veya teklifin en az 8 alacaklı tarafından kabul edilmesi ve bu alacaklıların nisaba mesnet teşkil edecek alacak toplamlarının ise 15.296.472,86 TL ‘den fazla olması gerektiği, teklifi kabul eden alacaklı sayısının 23, teklifi kabul edenlerin nisaba mesnet teşkil eden alacaklarının toplamının 2.064.920,58 TL olduğu, görüldüğü gibi borçlu şirketin kanunda öngörülen her iki nisap şeklini de hem alacaklıların sayısı yönünden hem de alacak miktarı yönünden yakalayamadığı, konkordato teklifinin kabul edilmemiş durumda olduğu, kabul / ret cetvelinde 28 alacaklı gösterilmişken 29 alacaklıya yer verildiği, mahkemenin 16.01.2020 tarihli kararında alacaklı ... A.Ş ‘nin asıl borçlu ve kefiller yönünden konkordato nisabında alacağının 20.759.941,98 TL olarak hesaba katılmasına karar verilmesi ve kefiller arasında ... Ltd. Ştinin yer alması nedeniyle konkordato nisabında ... A.Ş ‘nin 20.759.941,98 TL ‘nin hesaplamaya dahil edildiği, sonuç olarak, şirketin kanunda öngörülen her iki alternatifli çoğunluğuda sağlayamadığı belirtilmiştir. Davacı ... Ltd.Şti hakkında 03.03.2020 tarihinde düzenlenen konkordato komiser heyeti gerekçeli raporunda, şirketin 31.12.2019 tarihi itibariyle rayiç değerler üzerinden özkaynaklarının (+) 3.471.317,60 TL olarak hesaplandığı, 19.02.2020 günü alacaklılar toplantısının yapıldığı, yapılan bu toplantıya borçlu şirket bakımından 8 alacaklı katıldığı, şirketin 18.03.2019 tarihli genel kurul kararı ile sermayesini 1.000.000,00 TL artırıldığı, borçlu şirketin borca batık olmadığı, vade konkordatosu teklifinde bulunduğu, konkordato kaynaklarının net kar, dönem başı hazır değerler ve alacaklardan tahsilat olduğunu, 31.12.2019 tarihi itibariyle borç toplamının 876.447,90 TL olmakla ödeme kaynakları karşılaştırıldığında görüleceği üzere borçlunun öngördüğü kaynakları yaratması halinde talep ettiği 36 aylık vadede tüm borçlarını ödeyebilecek durumda olduğu, şirketin sunduğu teklifte, herhangi bir tenzilat talep etmediği, 1 yıl +36 aylık sürede borçlarını faizsiz olarak %100 ödemeyi teklif ettiği, borçlu şirketin toplam borçlarının 876.447,90 TL olduğu, adi alacakların 875.027,23 TL olduğu, konkordatoya tabi alacaklı sayısının 8, nisaba mesnet teşkil eden alacak tutarının 4.273.744,78 TL olduğu, kabul edilen alacaklı sayısının 6, teklifi kabul edenlerin nisaba mesnet teşkil eden alacaklarının toplamının 301.037,32 TL olduğu, bu verilere göre borçlu şirketin kanunda öngörülen her iki alternatif çoğunluğuda sağlayamadığı belirtilmiştir. Davacı ... A.Ş hakkında 03.03.2020 tarihinde düzenlenen konkordato komiser heyeti gerekçeli raporunda, şirketin 02.04.2019 tarihli genel kurul kararında sermayesini 500.000,00 TL artırarak 3.500.000,00 TL ‘ye yükseltildiği, şirketin süreç içerisinde mali durumunda meydana gelen değişimler nedeniyle 27.01.2020 tarihinde revize / nihai konkordato projesini hazırladığı, 31.12.2019 tarihi itibariyle şirketin borç toplamının 16.279.439,62 TL olmakla, ödeme kaynakları karşılaştırıldığında,borçlunun öngördüğü kaynakları yaratması halinde talep ettiği 1 yıl +36 aylık vadede tüm borçlarını ödeyebilecek durumda olduğu, adi alacakların 15.932.660,13 TL olduğu, şirketin toplam borcunu 36 ay vade ile ödemeyi teklif ettiği, şirketin borç ödemesinde kullanabileceği 12.038.531,54 TL bir kaynağının olduğu, süreç içerisinde bu kaynaklarını nakde dönüştürmesi ve 2023 yılı sonuna kadar öngördüğü karlılık rakamlarına ulaşması halinde teklif edilen borçların %100 ödenmesine ilişkin kaynakları gerçekleştirebileceği, konkordatoya tabi alacaklı sayısının 13, nisaba mesnet teşkil eden alacak tutarının 57.470.892,56 TL olduğu, teklifi kabul eden alacaklı sayısının 5, teklifi kabul edenlerin nisaba mesnet teşkil eden alacaklarının toplamının 442.302,17 TL olduğu, sonuç olarak şirketin 31.12.2019 tarihi itibariyle rayiç değerler üzerinden özkaynaklarının (+) 38.265.908,72 TL olarak hesaplandığı, borca batık olmadığı, her ne kadar şirketin iflası halinde adi alacaklılar alacağının %100 ‘nü tahsil edebilecek gözükse de, şirketin mevcut durumda borçlarının dahi üzerinde olan kaynaklarını nakte dönüştüremediğinden, nakit darboğazında olduğu, konkordato müessesinden yararlanmak istemesinin bu sebepten ve grup şirketlerden ... A.Ş ‘nin, ...’sından, ...’dan, ...’tan, ... B. ..., ..., ...’tan kullandığı kredilere olan kefaleti ve asıl borçlunun mevcut durumda kredi borçlarını ödeyememesinden dolayı ortaya çıkacak riskten kaynaklandığı, şirketin kanunda öngörülen her iki alternatif çoğunluğu sağlayamadığı belirtilmiştir. Davacılar, ..., ..., ... ve ... ile ilgili düzenlenen 03.03.2020 tarihli konkordato komiser heyeti gerekçeli raporunda, borçlu ...‘ün konkordatoya tabi alacaklı sayısının 9, nisaba mesnet teşkil eden alacak tutarının 92.064.112,59 TL olduğu, teklifi kabul eden alacaklı sayısının 2, teklifi kabul edenlerin nisaba mesnet teşkil eden alacaklarının toplamlarının 35.356.491,47 TL olduğu, borçlunun konkordato teklifinin İİK m.302’de öngörülen nisap İle kabul edilmediği, talebinin İİK 308 m gereğince reddi gerektiği, borçlu ...‘ün konkordatoya tabi alacaklı sayısının 10, nisaba mesnet teşkil eden alacak tutarının 105.146.039,97 TL olduğu, teklifi kabul eden alacaklı sayısının 3, teklifi kabul edenlerin nisaba mesnet teşkil eden alacaklarının toplamının 48.438.418,85 TL olduğu, borçlunun konkordato teklifinin İİK m.302’de öngörülen nisap ile kabul edilmediği, borçlunun konkordato talebinin İİK m.308 uyarınca reddi gerektiği, borçlu ...’ün teklifi kabul eden alacaklı sayısının 2, teklifi kabul edenlerin nisaba mesnet teşkil eden alacaklarının toplamının 48.081.927,38 TL olduğu, esas borçlusu ... olan ...‘e ait 35.000.000,00 TL alacaktan kefil olması nedeniyle ...‘ünde sorumlu olduğu ve bu kişilerin gerçek olması nedeniyle defter tutma yükümlülüğü olmadığı için bu alacağın defter kayıtlarının değil, alacağa dayanak senetlerin üzerindeki isim imzalardan görüldüğünün kabulü ile kefaletten dolayı ...‘ün konkordato nisabına ...‘ün dahil edilmesine takdir edildiğinde borçlu ...‘ün konkordato teklifinin İİK m.302’de öngörülen nisap ile kabul edilmiş olduğu, bu nedenle davacı tacir sıfatını haiz olmayan ...‘ün konkordato talebinin İİK m.305. gereğince kabulü gerektiği, mahkemece ...‘ün nisaba eklenmesinin kabul edilmemesi halinde, konkordato teklifinin İİK 302. maddedeki nisapla kabul edilmemiş olduğundan talebinin İİK m.308 uyarınca reddi gerektiğini, borçlu ...‘ün, bankalara olan borçlarının şirketlerin borçlarına olan kefaletlerinden kaynaklanan borçlar olduğu, kefaletten kaynaklanan borçların nisaba dahil edilmesine karar verildiği, 19.02.2020 tarihinde alacaklılar toplantısı yapıldığı, teklifi kabul eden alacaklı sayısının 2, konkordatoya tabi alacaklı sayısının 9, nisaba teşkil eden alacak tutarının, 92.064.112,59 TL, teklifi kabul edenlerin nisaba mesnet teşkil eden alacaklarının toplamının 35.356.491.47 TL olduğu, borçlu ...’ün konkordato teklifinin İİK m.302’de öngörülen nisap ile kabul edilmediği, bu nedenle tacir sıfatına haiz olmayan ...‘ün konkordato talebinin İİK m.308. madde gereğince reddi gerektiği belirtilmiştir. Davacı ... için düzenlenen 19.03.2020 tarihli konkordato komiser heyeti gerekçeli rapora dair ek değerlendirme raporunda, konkordatoya tabi alacaklı sayısının 5, nisaba mesnet teşkil eden alacak tutarının 68.884.931,48 TL olduğu, teklifi kabul eden alacaklı sayısının 2, teklifi kabul edenlerin nisaba mesnet teşkil eden alacaklarının toplamının 48.081.927,38 TL olduğu, ...‘ün nisaba eklenmesinin kabul edilmemesi halinde, konkordatoya tabi alacaklı sayısının 4, nisaba mesnet teşkil eden alacak tutarının 33.884.931,48 TL olduğu, teklifi kabul eden alacaklı sayısının 1, teklifi kabul edenlerin nisaba mesnet teşkil eden alacaklarının toplamının 13.081.927,38 TL olduğu, bu durumda teklifin nisap ile kabul edilmemiş olması nedeniyle reddi gerektiğini, ...‘ün borç tutarının toplam 68.884.931,48 TL olduğu tamamının kefaletten kaynaklandığı, ...‘e ait taşınmazların güncel değerinin 37.552.500,00 TL olduğu, gayrimenkulün, ... A.Ş ‘nin ...‘a olan 20.759.941,98 TL kredi borcuna karşılık ipotek verildiği, ayrıca diğer borçlara kefil olduğu, özellikle tenzilat konkordatosunda borçlu hakkında verilen konkordato kararının kefil üzerinde hiçbir etkisinin olmayacağı, kefalet borcunun azalmayacağı, kefilin borçlunun borcunun tamamından sorumlu olacağı, vade konkordatosunda ise kefilin ancak yeni vadelerde sorumlu tutulabileceği, asıl borçlu ile birlikte kefilin konkordato talep etmesinde, alacaklının kefile müracaatında özel bir düzenleme bulunmadığı, dolayısıyla kanun tarafından alacaklılara sağlanan kefile müracaat imkanı kapsamında kefilin konkordatosu bakımından farklı bir uygulamaya gidilebilmesinin mümkün olmadığı, başka bir deyişle kefil konkordato yoluna gitmeseydi, alacaklı kefilden ne oranda ve kapsamda talepte bulunabilecek idi ise, kefilin konkordato mühleti alması durumunda da alacağını kefilin konkordatosuna o kapsamda yazdırma hakkı olduğunu, sonuç olarak, ...‘ün alacağının nisaba eklenmesi halinde borçlu ...‘ün konkordato teklifinin İİK 302. maddede ki nisap ile kabul edildiği, İİK ‘nın 305. maddesi gereğince teklif edilen tutarın borçlunun kaynakları ile orantılı olduğu, konkordato teklifinin İİK 305. madde gereğince kabul edilmesi gerektiği, ... alacağının nisaba eklenmemesinin kabul edilmemesi halinde reddi gerektiği belirtilmiştir. Mahkemece, yukarıda ayrıntılı şekilde belirtildiği üzere, konkordato talebinin, davacılar, ... A.Ş ve ... yönünden kabul edilerek tasdikine, diğer davacılar yönünden ise kesin mühletin kaldırılmasına ve talebin reddine karar verilmiştir. Konkordato komiser raporları, dosya kapsamına uygun, yeterli, gerekçeli ve mahkeme heyet talebi doğrultusunda, gerektiğinde alternatif görüş bildirilmiş olduğundan, buna dair istinaf nedenlerinin isabetli olmadığı kanaatine varılmıştır. 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunun 305. madde başlığı ise “ Konkordatonun tasdiki Şartları “ dır. Madde 305-(Değişik :28/2/2018-7101/33 md): “ 302’nci madde uyarınca yapılan toplantıda ve iltihak süresi içinde verilen oylarla kabul edilen konkordato projesinin tasdiki aşağıdaki şartların gerçekleşmesine bağlıdır : a) Adi konkordatoda teklif edilen tutarın, borçlunun iflası halinde alacaklıların eline geçebilecek muhtemel miktardan fazla olacağının anlaşılması; malvarlığının terki suretiyle konkordatoda paraya çevirme halinde elde edilen hasılat veya üçüncü kişi tarafından teklif edilen tutarın İflas yoluyla tasfiye halinde elde edilebilecek bedelden fazla olacağının anlaşılması. b) Teklif edilen tutarın borçlunun kaynakları ile orantılı olması ( bu kapsamda mahkeme, borçlunun beklenen haklarının dikkate alınıp alınmayacağını ve alınacaksa ne oranda dikkate alınacağını da takdir eder ). c) Konkordato projesinin 302’inci maddede öngörülen çoğunlukla kabul edilmiş bulunması. d) 206’ncı maddenin birinci sırasındaki imtiyazlı alacaklarının tam olarak ödenmesinin ve mühlet içinde komiserin izniyle akdedilmiş borçların ifasının, alacaklı bundan açıkça vazgeçmedikçe yeterli teminata bağlanmış olması (302’nci maddenin altıncı fıkrası kıyasen uygulanır ). e) Konkordatonun tasdikinin gerektirdiği yargılama giderleri ile konkordatonun tasdiki durumunda alacaklılara ödenmesi kararlaştırılan para üzerinden alınması gereken harcın, tasdik kararından önce, borçlu tarafından mahkeme veznesine depo edilmiş olması. Mahkeme konkordato projesini yetersiz bulursa kendiliğinden veya talep üzerine gerekli gördüğü düzeltmenin yapılmasını isteyebilir “dir. 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunun 289/3. fıkrası gereğince, bir yıllık kesin mühlet kararı ile birlikte mahkemenin, yeni bir görevlendirme yapılmasını gerektiren bir durum olmadığı takdirde geçici komiser veya komiserlerin görevine devam etmesine karar verileceği ve dosyanın komisere tevdi edileceği düzenlenmiştir. Bu tarihten itibaren komiser veya komiser heyeti tarafından kanunen olan görevleri kapsamında, kesin mühlet içerisinde borçlunun iflasına dair karar verilmediği takdirde, İİK 298. maddede ifade edildiği üzere, görevlendirme ile birlikte borçlunun mevcudunun defterini yaparak, mallarının kıymetlerini takdir eder, başka yerde malların bulunması halinde ise bu muameleyi İcra Dairesi marifetiyle yaptırabilir. 299. madde gereğince, alacaklılara alacaklarını bildirmeye davet eder, 300. madde kapsamında, alacaklar hakkında borçlu beyana davet edilir, komiser alacakların varit olup olmadığı hakkında borçlunun defterleri ve belgeleri üzerinde gerekli incelemelerde bulunarak bunların neticesini 302’nci madde gereğince vereceği raporda belirtir. 301. madde kapsamında alacaklılara, konkordato projesini müzakere etmek üzere toplantıya davet eder. Toplantının, ilandan en az on beş gün sonra olmak zorundadır. İlanda alacaklıların, toplantıdan önceki yedi gün içinde belgeleri inceleyebilecekleride bildirilir. Mahkeme komiserlere bu görevleri dışında başka görevlerde verebilir. 2004 sayılı 302. maddesinde ise “ Alacaklılar toplantısı ve projenin kabulü için çoğunluk üst başlığı “ ile komiserin alacaklılar toplantısına başkanlık edeceği ve borçlunun durumu hakkında bir rapor vereceği, borçlunun gerekli açıklama yapmak üzere toplantıda hazır bulunmaya mecbur olduğu, konkordato projesinin, kaydedilmiş olan alacaklıların ve alacakların yarısını veya kaydedilmiş olan alacaklıların dörtte birini ve alacakların üçte ikisini aşan bir çoğunluk tarafından imza edilmiş ise kabul edilmiş sayılacağı belirtilmiştir. 302. maddede ayrıca “ Çekişmeli veya geciktirici koşula bağlı yahut belirli olmayan bir vadeye tabi alacakların hesaba katılıp katılmamasına ve ne oranda katılacağına mahkeme karar verir. Şu kadar ki bu iddialar hakkında ileride mahkemece verilecek hükümler saklıdır “ düzenlemesine de yer verilmiştir. Mahkeme tarafından, çekişmeli ve geciktirici şarta yahut belirsiz vadeye bağlı alacaklar incelenirken alacağın esasına ilişkin ayrıntılı bir inceleme yapmayıp, yalnızca söz konusu alacaklılara oy hakkı tanınıp tanınmayacağına ilişkin bir inceleme yapacaktır. Mahkemece alacaklının ibraz ettiği belgelerle gerekli görmesi halinde bilirkişi incelemesi ile derinlemesine bir araştırma yapmadan kararını verecektir. Çekişmeli alacakların konkordatoya tabi olup olmayacaklarına daha açık bir ifade ile bu tür alacakların konkordato müzakerelerinde oy kullanıp kullanamayacağına, yani nisaba dahil olup olmayacağına konkordatoyu tasdik eden mahkeme karar verecektir. Somut yargılamada, itiraz eden alacaklının borçlu şirketin kabul etmediği alacak tutarı 302. madde gereğince çekişmeli kabul edilerek, borçlunun alacağa dair beyanı tutanakla belirlenerek alacaklıya mahkemeye başvuracağı belirtilmiştir. Alacaklıların bu talep ve itirazları üzerine, mahkeme tarafından komiser heyetinden raporlar alınarak nisaba dahil olacak alacak miktarları tespit edilmiştir. Bu yasal düzenlemeler kapsamında, itiraz eden alacaklıların bu konuda yapmış oldukları istinaf nedenlerinin de yerinde olmadığı kanaatine ulaşılmıştır. İş bu yargılamada en önemli uyuşmazlık konusu, gerek borçlu davacılar vekilinin, gerekse de bir kısım itiraz eden alacaklıların dilekçesinde istinaf konusu yapmış oldukları, üçüncü kişilerce verilen rehinler ile güvence altına alınan alacakların konkordato nisabına dahil edilip edilmeyeceği sorunudur. Somut yargılamada, üçüncü kişilerce verilen rehinlerle güvence altına alınan alacaklar adi alacak olarak kabul edilerek nisaba dahil edilmiştir. Doktrin ve Yargıtay uygulamalarında, alacaklının konkordato isteyen borçlu nezdindeki alacağının, üçüncü kişi tarafından sağlanan rehinle güvence altına alınması halinde alacağın nisaba dahil edilmesi gerektiği kabul edilmektedir. Yargıtay ‘ın bu konudaki kararlarının, malı üzerinde rehin oluşturan üçüncü kişinin, borcu ödediği takdirde, konkordato borçlusuna rücu edebileceği gerekçesine dayandırılmaktadır. Prof.Dr. ...‘e ait 9 Eylül 2020 tarihli görüşte, özet olarak, öğretide ve uygulamada konkordatoda bir alacaklının alacağının rehinli alacak olarak nitelendirilebilmesi için rehin konusu malın mülkiyetinin konkordato borçlusuna ait olması gerektiği, şayet alacaklının alacağının üçüncü kişi tarafından verilen bir güvence altına alınmış ise, bu alacağın konkordato nisabına dahil edileceği, zira konkordato tasdikinin, alacağı üçüncü kişiye ait bir malla güvence altına alınan alacaklı bakımından mecburiyet doğuracağının ileri sürüldüğü, konkordato sürecinde, bizzat konkordato borçlusuna ait olan rehinli malın rehnin paraya çevrilmesi yolu ile takibe konu edilebileceği veya bu mal hakkında başlamış olan takibe devam edebileceği, ancak herhalde bu takip nedeniyle muhafaza tedbirleri alınamayacağı ve rehinli malın satışının gerçekleştirilemeyeceği, bu yasağın, rehnin konkordato borçlusu lehine üçüncü kişi tarafından verilmiş olması, yani rehinli malın üçüncü kişiye ait bulunması halinde, aralarında zorunlu takip arkadaşlığı bulunduğu için, üçüncü kişiye sirayet edeceği ve üçüncü kişiye ait rehin konusu mal hakkında muhafaza tedbiri alınamayacağı gibi rehin konusu malın satışının gerçekleştirilemeyeceği, somut olayın özelliklerine göre, konkordatonun tasdiki kararına veya tasdik kararını takip eden bir yıllık sürenin sonuna ya da tasdik kararının kesinleşmesine kadar devam edebilen bu süreç içinde satılamayan üçüncü kişiye ait malın asıl borçluya bu süreç içinde rücu etmesinin de gündeme gelemeyeceği ve dolayısıyla rehinli alacaklının üçüncü kişiye ait malla temin edilmiş alacağını adi alacak olarak konkordatoya yazdırmasının gerekmediği sonucuna varıldığı belirtilmiştir. Prof.Dr. ..., Prof.Dr. ... ve Doç.Dr.... tarafından hazırlanan 16.10.2020 tarihli “ Üçüncü Kişi Rehniyle Güvence Altına Alınmış Olan Alacakların Borçlunun Konkordato Nisabında Dikkate Alınıp Alınmayacağı Meselesi “ konulu yazıda, konkordato Kurumunun, vadesi gelmiş borçlarını ödemeyemeyen veya ödeyememe tehlikesi bulunan borçlunun, kanunda öngörülen şartlarla, mahkeme denetim ve gözetiminde, alacaklıları ile anlaşmak suretiyle borçlarını tasfiye etmesine imkan verdiği, İcra ve İflas Kanunun çeşitli hükümlerinde rehin hakkına ve rehinli alacağa / alacaklılara ilişkin düzenlemeler getirildiği, ( İİK m. 45, 49, 53, 84, 85, 92, 96, 125, 128/a, 134, 145 - 153/a, 185, 193, 196, 206, 229, 241, 248, 257, 266, 268, 279, 289, 294, 295, 297, 298, 302, 307, 308/c, 308/h, 309/g, 309/ı, 325, 326, 331 ), İİK 23. maddesinde, kanun kapsamında, rehin hakkından ne anlaşılması gerektiğinin düzenlendiği, buna göre, taşınır ve taşınmaz rehinlerini kapsayacağının belirtildiği, ipotek kavramının ise ipotekleri, ipotekli borç senetlerini, irat senetlerini, eski hukuk hükümlerine göre tesis edilmiş taşınmaz rehinlerini, taşınmaz mükellefiyetlerini, bazı taşınmazlar üzerindeki hususi imtiyazları ve taşınmaz eklenti üzerine rehin muamelelerini ifade ettiğinin düzenlendiği, İİK ‘da rehin hakkı kavramının TMK ‘dan daha geniş olarak anlaşıldığı, ikinci olarak önem taşıyan hususun kural olarak rehin hakkının kimin tarafından tesis edildiğine dayalı olarak bir ayrım yapılmadığı, konkordatoya ilişkin hükümler içerisinde de rehin hakkına dayalı bazı özel sonuçlar düzenlendiği, İİK m.289. maddede, alacaklılar kurulunun oluşumu açısından 294. Madde hükmünde faizler açısından, İİK 295. maddede, mühlet kararının rehnin paraya çevrilmesi yolu ile takiplere etkisi açısından, İİK 297.de borçlunun rehin tesisi açısından, 288. de, rehne konu malın kıymet takdiri açısından, 302/5’te rehinli alacağın konkordato projesinin kabulü için aranacak nisapta ne ölçüde dikkate alınacağı açısından, 307. de rehinli malın satışının ertelenmesi açısından, 308/c’de konkordato ile bağlılık açısından, 308/h ‘de rehinli alacaklılar ile müzakere açısından rehin kavramının kullanıldığı, şu halde konkordatoya ilişkin hükümlerin yer aldığı kısım açısından da rehin kavramının aksine bir düzenleme olmadıkça 23. maddesinde çerçevesinde anlaşılması gerektiği, rehnin kimin tarafından tesis edildiğine dair bir ayrım yapılmadığı, kanun koyucunun güncel amacının da bu yönde olduğunun kabul edilmesi gerektiği, alt komisyon raporunda, verilen öneri ile madde başlığının “..rehinli malların...” şeklinde değiştirildiği, borçluya ait ibaresinin çıkarıldığı, değişiklik gerekçesinde böylece üçüncü kişi tarafından tesis edilen rehinli malların muhafaza ve satışının da kapsama alındığının belirtildiği, netice itibariyle, İcra ve İflas Kanunda yer alan rehin ibaresinin aksi açıkça ifade edilmedikçe rehnin kim tarafından tesis edildiğinden bağımsız olarak Kanunun 23. maddesine göre anlaşılacağı ifade edilmiştir.Yukarıda özetlenen akademik görüşler ve özellikle İcra ve İflas Kanunun 23. maddedeki tanımlar, taşınır rehninin paraya çevrilmesine dair yasanın beşinci babının 148. maddesinde yer alan ipoteğin paraya çevrilmesine dair düzenleme kapsamında ki, 149/b bendine göre, borçlu ve taşınmaz malikine ödeme emrinin gönderilmesi gereği, borçlu ve taşınmaz maliki arasında zorunlu takip arkadaşlığının mevcut olması, 302. maddede açıkça, rehinle temin edilmiş olan alacakların, 298. maddesi uyarınca takdir edilen kıymet sonucunda teminatsız kalan kısmının hesaba katılacağına dair düzenlemesi ve 308/h bendinde ki, rehinli alacaklılarla müzakere ve borçların yapılandırılması düzenlemeleri kapsamında ve hiçbir düzenleme de, rehnin yalnızca borçluya ait malvarlığına ait olacağına dair bir düzenleme bulunmadığı ve bu hususun 7101 sayılı kanunla yapılan tasarının ilk halinde konkordatonun tasdikinde aranmışken, alt komisyonda verilen önerge ile borçluya ait ibaresinin çıkarılmış olması karşısında ve yasada rehin hakkının kim tarafından tesis edildiğine dayalı bir ayrım yapılmadığı da değerlendirildiğinde, üçüncü kişi rehni ile teminatlandırılan alacağın adi alacak kabul edilerek masaya yazılması yasanın lafzına uygun düşmeyeceği gibi özellikle kredi kullandıran ve kullanan şirketler açısından nerede ise mali kaynak olarak önemli yer bulan kredi kullanımın imkansız hale getireceği, diğer yandan, çoğunlukla rehinli alacakların yüksek meblağlı alacaklar olması nedeniyle, İİK 302. madde gereğince konkordatonun kabulü için gerekli olan nisaba adi alacaklar şeklinde dahil edilmesinin konkordato müessesinin amacına uygun düşmeyeceği, gerek rehin veren gerekse de rehin karşılığı kredi kullandıran kuruluşların özellikle İİK 294. madde düzenlemesi kapsamında, kesin mühlet tarihinden itibaren rehinle temin edilmemiş her türlü alacağa faiz işlemesi durur düzenlemesi kapsamında ciddi zararları oluşacağı, yasal düzenlemelerin aksine kabul şeklinde ciddi çelişkiler oluşacağı, bu durumda, yeni yasal düzenleme öncesinde kabul edilen uygulamanın, yürürlükte bulunan konkordato ile ilgili düzenlemeye uygun düşmeyeceği, adi konkordatoda, alacağın üçüncü kişiye ait rehinle güvence altında olup olmadığına bakılmaksızın nisaba dahil edilmemesi gerekmesine rağmen, mahkemenin aksine kabül ile tasdik şartlarını tespit eden komiser raporunun sonucuna göre karar vermesi isabetli olmamıştır. Diğer yandan, İcra ve İflas Kanunun 304/2. fıkrası gereğince konkordato hakkında kesin mühlet içerisinde karar verilmesi gerekecektir. Yasal düzenleme emredici niteliktedir. Bu anlamda iş bu talep değerlendirildiğinde, mahkemece, pandemi kapsamında çıkarılan yasal düzenleme kapsamında borçlulara uygulanan kesin mühleti uzattığı tarih sonu 01.07.2020 olup, 1 yıllık kesin mühlet 20.03.2019 tarihinde verilmiştir. Bu süre 20.03.2020 tarihinde sona ermiş ve bu süre, önce yasanın tanımladığı kapsamda 2 ay süre ile 20.05.2020 tarihine kadar, daha sonra ise 01.07.2020 tarihine kadar uzatılmıştır. 304/2. fıkrada, kesin mühlet içerisinde karar verilemeyeceğinin anlaşılması halinde karar verilinceye kadar mühlet hükümlerinin devamına karar verileceği bu sürenin 6 ayı geçmeyeceği belirtilmiştir. 20.03.2020 tarihine 6 aylık sürenin ilave edilmesi halinde normal süre 20.09.2020 tarihinde dolacaktır. Mahkeme 6 aylık sürenin yalnızca 2 ayını kullandırıp bakiye 4 ayını kullandırmayarak geri kalan zaman için pandemi ile ilgili sürelerin uzaması hükmü gereğince kesin süreyi 01.07,2020 tarihine kadar uzatmıştır. Bu anlamda, borçlulara verilebilecek ilave süre 4 aydır ( mahkeme tarafından iki aylık ek sürenin verilmiş olması nedeniyle). 01.07.2020 tarihinde yani pandemi nedeniyle uzatılan süre sonuna 4 ay ek süre İlave edildiğinde bu tarih 01.11.2020 olacaktır. Yani mahkememizin inceleme tarihi itibarıyla yasanın belirlediği süreler ve ek sürelerin tamamının tamamlanmış olduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda, istinaf başvurusunun kabulü ile dosyanın mahkemeye yeniden yargılama için gönderilmesinde ve hatta 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/b-2. bendi gereğince hükmün Dairemiz tarafından düzeltilerek yeniden hüküm tesisinde hukuki imkansızlık olacağı gözönünde bulundurularak, davacılar ve itiraz eden alacaklıların buna dair istinaf başvurusununda reddine karar verilmesi gerektiğini sonucuna varılmıştır. İtiraz eden alacaklılardan bir bölümü tarafından, İİK 308/b. maddesinin ikinci fıkrasındaki düzenleme kapsamında, konkordato projesi uyarınca, çekişmeli alacaklara isabet eden payın kararın kesinleşmesine kadar borçlu tarafından mahkemece belirlenen bir bankaya yatırılmasına karar verebilir düzenlemesi kapsamında kararın verilmemesinin isabetsiz olduğunu iddia etmiş ise de, düzenleme emredici olmayıp takdiri nitelikte olduğundan ve bu şekilde verilen hükümde bir isabetsizlik görülmediğinden buna dair istinaf nedenlerininde reddi gerekmiştir. Açıklanan nedenlerle ve özellikle, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunun ilgili hükümleri kapsamında usulüne uygun şekilde gerçekleştirilen konkordato yargılaması neticesinde, her ne kadar İİK 304. madde kapsamında komiser dinlenmemiş ve üçüncü kişilerin rehniyle güvence altına alınan alacaklar isabetsiz olarak nisapta esas alınmışsa da, yasanın belirlediği sürelerin kesin olması ve geriye işlem yapılmasında hukuki imkansızlık olması, mevcut durumda, diğer istinaf nedenlerinin aksinin kabulünün dahi sonuca etkisi olmayacağı, diğer yandan, tasdik kararı verilen borçlular yönünden ise hükmün usul ve yasaya uygun olduğu kanaatine varıldığından, istinaf kanun yoluna başvuran davacıların ve itiraz eden alacaklıların istinaf başvurusunun ayrı ayrı reddine dair karar verilmesi gerekmekle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: 1- Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/1321 Esas, 2020/366 Karar ve 01.07.2020 tarihli kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğundan davacılar, ..., ..., ..., ... Limited Şirketi, ... A.Ş ve ... Limited Şirketi ile itiraz eden alacaklılar, ... Bankası A.Ş, ... A.Ş, ... Bankası A.Ş, ... A.Ş ve ... Bankası A..Ş vekillerinin istinaf başvurularının ayrı ayrı REDDİNE, 2- Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı tarife gereğince alınması gereken 83,50 TL başvuru harcı ile istinaf kanun yolu başvuru harcı 148,60 TL olmak üzere toplam 232,10 TL harçtan itiraz eden davacılar ve itiraz eden alacaklılar tarafından ayrı ayrı karşılanan 203,00 TL harçların mahsubu i bakiye 29,10 TL harcın her bir davacı ve itiraz eden alacaklılardan tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA, 3-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından ve davanın niteliği gereği vekalet ücreti hakkında karar verilmesine yer olmadığına, 4-Davacılar ve İtiraz eden alacaklıların yapmış olduğu istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerlerinde bırakılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunun 308/a maddesi gereğince kararın tebliğ tarihinden itibaren on gün içinde Yargıtay nezdinde temyiz kanun yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.24/12/2020