Yargıtay uygulamaları ve öğretide kabul edilen ticari şirketlere ilişkin ilamların kesinleşmeden takibe konu olmaması gerekçesi olarak HMK 367/2 fıkrası uyarınca kişiler hukukuna dayandırılmıştır. Bu uygulamada kişiler hukuku cümlesi geniş yorumlanarak tüzel kişilerin organlarına ilişkin verilen kararlar olup, bu sonucu da geniş yorum yapılarak ulaşılmıştır. …
-
Git
: -
-
ᴀ⇣ Yazı karakterini küçült


Banka ve Ticaret Hukuku Araştırma Enstitüsü
Yayın tarihi: Kasım 2023
Sempozyumu tarihi: 23.12.2022
Sayfa: 91 - 94
Hayrettin Çağlar
Editör:Barış Yasin Özelci, Halil Mervan Murat, İbrahim Bektaş, Ülkü Ay Kaplan
Aşağıda bir kısmını gördüğünüz bu dokümana sadece Profesyonel + pakete abone olan üyelerimiz erişebilir.
2. Mahkeme Kararıyla Çıkma/Çıkarılmada Karşılaşılan Bazı Sorunlar
A- Ayrılma Akçesinin Ödenmesinin Talep Edilebilmesi İçin Kararın Kesinleşmiş Olmasının Gerekip Gerekmediği Hususu
Mahkeme kararıyla bir ortağın şirketten çıkmasına/çıkarılmasına karar verildiği durumlarda,…
Dairemizin bazı kararlarında da ticari şirketlere ilişkin ilamlarda sicil değişikliği yaptığı gerekçesiyle kesinleşme aranmıştır. Takibe dayanak ilama konu Türk Ticaret Kanunu’nda sayılan ticaret şirketlerinden anonim şirkettir. Anonim şirketlerde ortaklıktan çıkma, pay bedelinin ödenmesi ve pay devri sicil kayıtlarında herhangi bir değişiklik yapmamaktadır. …
Ticaret şirketlerinde ortaklıktan çıkmaya ilişkin ilamların kesinleşmesi sadece 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 16 son maddesi gereği aranmıştır. Bunun dışında ortaklıktan çıkma, pay bedelinin ödenmesi ve pay mülkiyet değişikliği sonucu doğuran ilamlarda kesinleşmeye ilişkin kanun hükmü bu
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 12.02.2015 tarih ve E. 2015/1027, K. 2015/3429 sayılı…
Aynı daire daha yeni tarihli bir başka kararında(9) da “…Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılamaya ve tüm dosya kapsamına göre, asıl davada davacının tasfiye talebinin TTK. 636/3 maddesi uyarınca ikame çözümlerden ortaklıktan çıkarılma yoluna gidilerek kabulü gerektiği, tasfiye istemli asıl davada davalı şirket dışında ortaklara husumet düşmeyeceği, birleşen davanın ise dava tarihi itibariyle ispat koşulu oluşmadığı gerekçesiyle reddi gerektiğinden, asıl davanın kabulüne, asıl davada davanın davalı ... ve ... yönünden husumet nedeni ile reddine, davalı şirket yönünden ise davacının davalı şirket ortaklığından çıkarılmak suretiyle hissesine isabet eden 4.536,63 TL ortaklıktan çıkma payının, kararın kesinleşme tarihi itibariyle ticari faizi ile davalı şirket ortaklarından eşit olarak tahsili ile davacıya verilmesine, birleşen davanın reddine dair verilen karar taraf vekillerinin temyiz istemi üzerine Dairemizce onanmıştır…” diyerek…
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu ise 06.02.2020 tarih, 2019/11-658 E., 2020/101 K. sayılı…
“… 23. Limited şirket ortağı tarafından açılan haklı sebebe dayalı çıkma davası ileriye etkili hüküm ifade eden bozucu yenilik doğuran bir dava olup, bu davada çıkmayı gerçekleştiren irade mahkeme kararıdır. Mahkemenin çıkmaya ilişkin kararı şirketle ortak arasındaki hukuki ilişkiyi sona erdirir ve sonuçlarını dava tarihinde değil kararın kesinleştiği tarihte doğurur. …
24. Hemen belirtilmelidir ki, ortak tarafından açılan haklı sebebe dayalı çıkma davasında davacının ortaklık sıfatının kararın kesinleştiği tarihe kadar devam etmesi gerekmektedir. Zira haklı sebebe dayalı çıkma davasında verilen çıkma kararı, sonuçlarını kararın kesinleştiği tarih itibariyle doğuracağından davacının bu tarihte ortak olması gerekmektedir…” demek…
Daireler arasındaki ve bir daire ile HGK arasındaki bu görüş farklılığının giderilmesi…
Doktrinde ise ayrılma akçesinin mahkemenin çıkma/çıkarma kararı ile veya bu kararın…
Kanaatimizce payın kanun gereği geçtiği haller dışında ortaya çıkan çıkma/çıkarma…