1. KONU
(1) İşbu bilgi notu kapsamında 2002/2 sayılı Dikey Anlaşmalara ilişkin Grup Muafiyeti Tebliği ve Dikey Anlaşmalara İlişkin Kılavuzun (Kılavuz) gözden geçirilmesi amacıyla Başkanlık Makamının 01.06.2016 tarihli ve 6281 sayılı oluru ile başlatılan çalışma uyarınca yapılan inceleme, tespit ve değerlendirmeler ile ulaşılan sonuçlara aşağıda yer verilmektedir.
2. YAPILAN TESPİT VE DEĞERLENDİRMELER
(2) Yürütülen çalışma kapsamında güncelleme ihtiyacı olan konuların tespiti yapılmakta ve bu kapsamda önerilen değişiklikler ile yeni düzenlemelere ilişkin görüşler aşağıda sırasıyla ortaya konulmaktadır.
2.1. Acentelik Sözleşmelerine İlişkin Düzenlemeler
(3) Kılavuz'un "Acentelik Sözleşmeleri" başlığı altında yer alan 10. Paragrafında, müvekkil hesabına aracılık ettiği ya da onun adına akdettiği sözleşmelere ilişkin olarak acenteye getirilen sınırlamaların genellikle 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun'un (4054 sayılı Kanun) 4. maddesi kapsamında olmadığı belirtilmektedir. Yine Kılavuz'un aynı başlığı altında yer alan 14. paragrafında ise, "Ancak sözleşme sonrası rekabet yasağı da dâhil olmak üzere rekabet etmeme yükümlülüğü markalar arası rekabet ile ilgilidir ve şayet sözleşme konusu mal veya hizmetlerin satıldığı ilgili pazarda kapama etkisine yol açıyorsa rekabeti sınırlayıcı etki doğurabilir ve sonuçta bu hüküm Kanun'un 4. maddesi kapsamına girebilir." ifadelerine yer verilmektedir.
(4) Bununla birlikte, Kılavuz'un, acentelik sözleşmelerine ilişkin bölümünde yer alan rekabet etmeme yükümlülüğünün ancak pazarı kapama etkisine yol açıyorsa 4054 sayılı Kanun'un 4. madde kapsamında değerlendirilebileceği yönündeki mevcut ifade, bir "rule of reason" analizine işaret etmekte iken bu yaklaşım 4054 sayılı Kanun'un 4. maddesinde benimsenmemektedir.
(5) Hâlihazırda sağlayıcının alıcıya getirdiği rekabet etmeme yükümlülüklerinin pazarı kapama etkisine yol açıp açmadığı değerlendirilmeksizin doğrudan Tebliğ kapsamında 5 yıl süre sınırı da getirilerek ilgili anlaşmanın grup muafiyetinden faydalandırılabildiği, bu kapsamda acentelik sözleşmelerinde yer alan rekabet etmeme yükümlülüklerinin ancak pazarı kapatıyorsa 4054 sayılı Kanun'un 4. maddesi kapsamında değerlendirilebileceğinin belirtilmesinin çelişki yaratmaktadır.
(6) Mehaz mevzuata bakıldığında ise, "However, single branding provisions and post-term non-compete provisions, which concern inter-brand competition, may infringe Article 101(1) if they lead to or contribute to a (cumulative) foreclosure effect on the relevant market where the contract goods or services are sold or purchased." ifadesinin bulunduğu, "...may infringe Article 101(1)" ifadesinin "... 101(1). madde kapsamına girebilir." yerine, "...101(1). maddeyi ihlal edebilir." şeklinde anlaşılması gerektiği, bununla da 101(1). maddenin kapsamında olup 101(3). madde çerçevesinde muafiyetten yararlanamayan sınırlamaların kastedildiği anlaşılmaktadır.
(7) Bu sebeplerle Kılavuzun 14. paragrafının yeniden düzenlenmesinde fayda görülmüştür.
2.1.1. Düzenleme Önerisi
(8) Bu çerçevede, öncelikle Kılavuz'un ve mehaz mevzuatın ilgili hükümleri arasında bir farklılık bulunup bulunmadığı incelenmiştir.
(9) Mehaz mevzuatta yer alan yukarıdaki ifadeler, aslen Avrupa Birliği (AB) Komisyonu'nun (Komisyon) Dikey Kısıtlamalara İlişkin Kılavuzu'nun (AB Kılavuzu) 19. paragrafında yer almaktadır. Anılan paragrafta, acentelik sözleşmelerinde bulunan ve pazarda kapama etkisi doğuran rekabet etmeme yükümlülüklerinin 101(1). maddeyi ihlal edebileceği ifade edilmiştir. Bu noktada, ilgili hükümde "101(1). maddeyi ihlal edebilir" ifadesi ile pazarı kapama etkisi doğurduğu takdirde acentelik sözleşmelerinde yer alan rekabet etmeme yükümlülüklerinin muafiyetten yararlanamayabileceğinin kastedildiği söylenebilir.
(10) Kılavuz'un 14. paragrafında ise, söz konusu sözleşmelerdeki rekabet etmeme yükümlülüklerinin pazarı kapama etkisi doğurması halinde 4054 sayılı Kanun'un 4. maddesi kapsamına girebileceği belirtilmiştir. Bir başka deyişle, mehaz mevzuatın aksine Kılavuz'da pazarı kapama etkisi, acentelik sözleşmelerinde yer alan rekabet etmeme yükümlülüklerinin 4054 sayılı Kanun'un 4. maddesi kapsamına girip girmediğine ilişkin bir kriter olarak ele alınmıştır. Bu durum ise, bahse konu sözleşmelerde yer alan ve pazarı kapama etkisi doğurmayan rekabet etmeme yükümlülüklerinin 4054 sayılı Kanun'un 4. maddesi kapsamına girmeyebileceği ve ilgili sözleşmeye menfi tespit belgesi verilebileceği anlamına gelmektedir. Dolayısıyla, pazarı kapama etkisinin 101(1). maddenin ihlal edilip edilmediğine ilişkin bir kriter olarak ele alındığı Rehber'in 19. paragrafı ile Kılavuz'un 14. paragrafı arasında esasa ilişkin bir farklılık bulunduğunu belirtmek mümkündür.
(11) Bu noktada, mehaz mevzuattan farklı olarak, Kılavuz'un 14. paragrafında acentelik sözleşmelerinde yer alan rekabet etmeme yükümlülüklerinin pazarı kapama etkisi doğuruyorsa Kanun'un 4. maddesine girebileceğinin belirtilmiş olmasının, Tebliğ ve Kılavuz'un diğer hükümleriyle uyumlu olup olmadığının irdelenmesinde fayda görülmektedir.