Resmi Gazete Dışındaki Kaynak
No.:
728870
Kurum:
Sosyal Güvenlik Kurumu
Kabul Tarihi:
05.02.2018
Yürürlüğe Giriş Tarihi:
05.02.2018
Bu doküman Resmi Gazete dışında bir kaynakta yayınlanmıştır. Konsolide metin çalışmaları ilgili kaynak güncellendikçe sağlanabilmektedir.
Sayı : 67630850/15288030/X-670-2168/-201.03.02-E.728870
Konu : 4/c sigortalılarının Kurumumuz aleyhine açtığı bazı davalar
GENEL YAZI
5510 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendine tabi sigortalıların Genel Müdürlüğümüz görev alanına giren sigortalılık iş ve işlemlerine ilişkin olarak Kurumumuz aleyhine açtıkları bazı davalarda verilecek savunmaya esas görüşlerimizin daha sağlıklı yapılabilmesi için aşağıda üç başlık halinde belirtilen hususlara dikkat edilmesi gerekmektedir.
1- HARP OKULU VEYA ASTSUBAY SINIF OKULUNDA 18 YAŞIN ALTINDA GEÇEN SÜRELER İÇİN AÇILAN DAVALAR
İlgililerin astsubay sınıf okulunda veya harp okullarında 18 yaşın altında geçen öğrencilik sürelerinin fiili hizmet sürelerine eklenmesi taleplerinin Kurumumuzca reddedilmesi üzerine açılan davalara 11/05/2017 tarihli ve 67630850/15288030-201.03.02-E.2625078 sayılı yazımız ekinde gönderilen savunmaya esas görüşümüzde belirtilen gerekçeler dikkate alınarak savunma verilmesinin gerektiği bildirilmiş olup, açılan davalar Kurumumuz aleyhine sonuçlanmış, Kurumumuzca yapılan istinaf başvuruları da Bölge İdare Mahkemelerinin kararları ile reddedilerek anılan kararlar kesinleşmiştir.
Bunun üzerine, söz konusu mahkeme kararları doğrultusunda 18 yaşın dolumundan önce astsubay sınıf okulunda veya harp okulunda geçen öğrencilik sürelerinin fiili hizmet olarak alınabilmesi için astsubay veya subay nasbedildiği tarihteki derece kademesinin bu dereceye ait mahkeme karar tarihinde varsa ek göstergesinin ve emeklilik keseneğine esas aylığın hesabına ait tüm unsurların toplamının mahkeme karar tarihindeki yürürlükte olan katsayılarla çarpımı sonucu bulunan tutar esas alınarak yine aynı tarihteki kesenek ve karşılık oranlarına göre herhangi bir faiz ya da gecikme zammı istenilmeksizin hesaplanarak borç tutarının tamamının ilgililerce Kurumumuz hesabına yatırılması istenilmiştir.
Bu kez, mahkeme kararlarının uygulanmasından dolayı ödenmesi istenen borç tutarlarına itiraz edilerek bu konuda Kurumumuz aleyhine davalar açılmış ve bu davalara da 09/10/2017 tarihli ve 67630850/15288030/X-670-2168/-201.03.02 - E.5056895 sayılı yazımız ekinde gönderilen savunmaya esas görüşümüzde belirtilen gerekçeler dikkate alınarak savunma verilmesinin gerektiği bildirilmiştir.
Yine bu konuda açılan davalar da gerek yürütmeyi durdurma gerekse iptal kararları ile Kurumumuz aleyhine sonuçlanmaktadır.
Ancak, 18 yaşın dolumundan önce astsubay sınıf okulunda geçen sürenin fiili hizmet süresinden sayılması istemiyle Kurumumuz aleyhine açılan bir dava, Ankara 5. İdare Mahkemesinin 17/05/2017 tarih ve E.2017/183, K.2017/1473 sayılı kararı ile “...Açıklanan nedenlerle, dava konusu işlemin iptaline,...” denilmek suretiyle sonuçlanmış ise de, Kurumumuzca yapılan istinaf başvurusu Ankara Bölge İdare Mahkemesi 11. İdari Dava Dairesinin 12/1/2018 tarihli ve E.2017/11106, K.2018/7 sayılı kararı ile;
Buna karşın idari yargı yerlerince bugüne kadar, astsubay sınıf okullarında 18 yaşın altında geçen öğrenim sürelerinin ilgililerin fiili hizmet sürelerinden sayılmaması üzerine açılan davalarda verilmiş olan iptal kararlarında; kaza-i rüşt kararı almak suretiyle göreve başlayan astsubayların Emekli Sandığı iştirakçisi olabilmeleri için 5434 sayılı Kanunun 12. maddesinde yazılı 18 yaşın bitirilmiş olması şartının aranmayacağına ilişkin ek-21. maddesindeki düzenlemenin, astsubay sınıf okullarında geçen öğrenim sürelerini de kapsadığı şeklindeki bir yoruma dayanıldığı tespit edilmiştir.
Bu nedenle, astsubay sınıf okullarında 18 yaşın altında geçen öğrenim sürelerinin ilgililerin fiili hizmet sürelerinden sayılması gerektiği yolundaki kararlardan ayrılmak gerekmiştir.
Bu içtihat değişikliğinin, hukuki güvenlik ve hukuki belirlilik ilkelerine aykırılık oluşturacağı ileri sürülebilirse de; Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AHİM) tarafından verilen kararlarda; her hukuk sisteminde kanun hükümlerinin yargısal yoruma tabi tutulmasının kaçınılmaz olduğu, birçok kanunun kaçınılmaz olarak az veya çok belli bir derecede muğlaklık içerdiği, muğlaklığı barındıran bu kanunların yorumlanması ve uygulanmasının ise bir pratik sorun olduğu, bu çerçevede kanunların müphem yönlerinin açıklığa kavuşturmak ve yorumda ortaya çıkan şüpheleri dağıtmanın mahkemelerin görevi olduğunda (OAO Neftyanaya Kompaniya Yukos/Rusya, B.No:14902/04, 20/9/2011, 568) diğer bazı kararlarında da bireylerin makul güvenlerinin korunması ve hukuk güvenlik ilkesinin içtihadın değişmezliği şeklinde bir hak bahşetmediğine (Unedic/Fransa, B.No:20153/04,18/12/2008, 74; Nejdet ŞAHİN ve Perihan ŞAHİN/Türkiye, 58) mahkeme içtihatlarındaki değişim yargı organlarının takdir yetkisi kapsamında olduğu ve böyle bir değişikliğin özü itibariyle önceki çözümün tatminkar bulunmaması anlamına geldiğine (S. S Balıklıçeşme Beldesi Tarım Kalkınma Kooperatifi ve diğerleri/Türkiye, B.No: 3573/05...17293/05, 30/11/2010, 28), ancak aynı hususta daha önce çıkan kararlardan farklı bir hüküm kurulması hâlinde mahkemelerce bu farklılaşmaya ilişkin makul bir açıklama getirilmesi gerektiğine işaret edilmiştir. (Stoilkovska/Makedonya Eski Yugoslav Cumhuriyeti, B. No: 29784/07, 18/7/2013, 49).