Resmi Gazete Dışındaki Kaynak
No.:
140
Kurum:
Adalet Bakanlığı
Kabul Tarihi:
22.01.2008
Yürürlüğe Giriş Tarihi:
22.01.2008
Bu doküman Resmi Gazete dışında bir kaynakta yayınlanmıştır. Konsolide metin çalışmaları ilgili kaynak güncellendikçe sağlanabilmektedir.
Konu : 5237 Sayılı Türk Ceza Kanununun 51 ve 191. Maddelerine İlişkin Kararlara Ait Bildirme Fişleri
GENELGE NO
140
5352 sayılı Adli Sicil Kanunu ve bu Kanunun 15. maddesine istinaden çıkarılan Adli Sicil Yönetmeliği uyarınca belirlenen bildirme fişlerinin tanziminde farklı ve yanlış uygulamalar yapılarak bir takım eksiklik, aksaklık ve gecikmelere sebebiyet verildiği;
Bu cümleden olarak;
5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 51. maddesi uyarınca verilen mahkûmiyetlerin ertelenmesine ilişkin kararların ceza fişleri düzenlenerek adli sicile kaydedildiği halde, infazı takiben adli sicile kaydedilmesi gereken yerine getirme fişlerinin usulüne uygun tanzim edilerek sisteme kaydedilmediği, aynı Kanunun 191. maddesi gereğince verilen tedaviye ve denetimli serbestlik tedbirine ilişkin kararlarla ilgili olarak kimi adliyelerce ceza fişi, kimilerince de tali karar fişi doldurularak Cumhuriyet başsavcılıklarına gönderildiği müşahede edilmiştir.
Bilindiği üzere; 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 51. maddesi, hapis cezalarının ertelenmesi, sebep ve sonuçlarını, 191. maddesi ise kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın almak, kabul etmek veya bulundurmak suçuna ilişkin düzenlemeyi içermektedir.
Öte yandan; 5352 sayılı Adlî Sicil Kanununun 1. maddesi, Kanunun amaç ve kapsamının, kesinleşmiş ceza ve güvenlik tedbirlerine mahkûmiyete ilişkin bilgilerin otomatik işleme tâbi bir sistem kullanılarak toplanmasına, sınıflandırılmasına, değerlendirilmesine, muhafaza edilmesine ve gerektiğinde en seri ve sağlıklı biçimde ilgililere bildirilmesine dair usul ve esasları, “Adlî sicil kayıtlarının tutulması” başlıklı 2. maddesi, mahkemeler tarafından verilmiş kesinleşmiş mahkûmiyet kararlarının merkezi adlî sicilde tutulacağını, “Adlî sicile kaydedilecek bilgiler” başlıklı 4. maddesi, Türk Mahkemeleri tarafından vatandaş veya yabancı hakkında verilmiş ve kesinleşmiş mahkûmiyet hükümlerinin adlî sicile kaydedileceğini belirtmiş, bu bağlamda adlî sicile ne tür kararların kaydedileceğini birer birer saymış, “Diğer bilgilerin kaydı” kenar başlıklı 6. maddesi, kesinleşmiş mahkûmiyet kararları dışındaki adli sicile kaydedilecek bilgileri, “Adlî sicil bilgilerinin silinmesi” kenar başlıklı 9. maddesi, adlî sicil kayıtlarının silinmesine ilişkin usul ve esasları hüküm altına almış, Adlî Sicil Yönetmeliğinin 3. maddesinin 1/5, 6 ve 7. bentleri bildirme fişlerini, 6. maddesi hizmetin yürütülmesinde izlenecek yöntemi, 11. maddesi de adli sicil bilgilerinin silinmesine dair usulü belirlemiştir.
Yukarıda zikredilen yasa ve yönetmelik hükümleri ile, 5352 sayılı Adlî Sicil Kanununun tamamı nazara alınarak birlikte değerlendirildiğinde;
Türk Ceza Kanununun 51. maddesi; denetim süresinin yükümlülüklere uygun geçirilmesi dolayısıyla cezanın infaz edilmiş sayılacağı ve yine yükümlülük belirlenmeden denetim süresinin iyi halli olarak geçirilmesi dolayısıyla cezanın infaz edilmiş sayılacağı şeklinde ikili bir düzenlemeye yer vermiştir.
Kesinleşmiş her ceza ve güvenlik tedbiri mahkûmiyeti için bir ceza fişinin, kararın infazını takiben de bir yerine getirme fişinin düzenlenerek adli sicile kaydı gerekmekte olup, ertelenmiş mahkûmiyet kararlarında, yükümlülük belirlenmiş ise bu yükümlülüğün usulüne uygun yerine getirildiğinin, herhangi bir yükümlülük belirlenmeden sadece denetim süresi belirlenmiş ise bu sürenin iyi halli geçirildiğinin tespiti halinde, ceza infaz edilmiş sayılacağından, buna ilişkin olarak Cumhuriyet başsavcılıklarınca düzenlenecek yerine getirme fişinin adli sicile kaydedilmesi zorunludur.
Bir hükmün adlî sicile kaydedilebilmesi için mahkemeler tarafından verilmiş kesinleşmiş mahkûmiyet hükmü olması veya Adlî Sicil Kanununda belirtilen adlî sicile kaydedilecek bilgiler arasında bulunması gerekir. Türk Ceza Kanununun 191/2. maddesi uyarınca hüküm vermeden önce verilen tedaviye ve denetimli serbestlik tedbirine ilişkin kararların, kesinleşmiş mahkûmiyet hükmü niteliğinde olmadığı ve adlî sicile kaydedilecek bilgi vasfı taşımadığı cihetle, adlî sicile kaydedilmesi mümkün değildir.
Bu itibarla;
1) Türk Ceza Kanununun 51. maddesi gereğince verilen cezanın ertelenmesine ilişkin kesinleşmiş mahkûmiyet kararları ile ilgili olarak bir ceza fişinin düzenlenerek adli sicile kaydedileceği, kararda belirtilen süre ve şartların gerçekleşmesi durumunda cezanın infaz edilmiş sayılacağı ve infaz edilmiş hükümlere ilişkin kayıtların Genel Müdürlüğümüzce silinerek arşiv kaydına alınacağı, bu tür kararların infazının takibi, infazının yapıldığı veya infaz edilmiş sayıldığı tarihten itibaren mutlaka bir yerine getirme fişinin düzenlenerek adli sicile kaydedilmesi gerektiği,
2) Türk Ceza Kanununun 191/2. maddesi uyarınca hükümden önce verilen tedaviye ve denetimli serbestlik tedbirine ilişkin kararların kesinleşmiş mahkûmiyet hükmü niteliği taşımadığı ve adlî sicile kaydedilecek diğer bilgiler vasfında bulunmadığı, dolayısıyla buna dair bir bildirme fişinin (ceza, yerine getirme ve tali karar fişi) düzenlenmesine gerek olmadığı,