Küresel finansal sistem üzerinde olumsuz etki gösteren suçlarla etkili bir şekilde mücadele edilmesi için ülkelerin koordineli eylemler uygulaması, özellikle 1988 tarihli Uyuşturucu ve Psikotrop Maddelerin Kaçakçılığına Karşı Birleşmiş Milletler (BM) Sözleşmesi (Viyana Sözleşmesi)'nin kabulü ile birlikte ön plana çıkmıştır. Viyana Sözleşmesinde uyuşturucu suçları ile mücadele kapsamında geliştirilen bu yaklaşım, BM platformunda 1999 tarihlî Terörizmin Finansmanının Önlenmesine Dair Uluslararası Sözleşme, 2000 tarihli Sınıraşan Örgütlü Suçlarla Mücadele Sözleşmesi, 2003 tarihli Yolsuzlukla Mücadele Sözleşmesi ile geliştirilmiştir. Tüm bu uluslararası sözleşmelerde ele alınan hususlar ise, ülkemizin 1991 yılından bu yana üyesi olduğu Mali Eylem Görev Gücü (FATF)’nün standartlarında karşılık bulmuştur.
Aşağıda bir kısmını gördüğünüz bu dokümana sadece Standart, Profesyonel veya Profesyonel + pakete abone olan üyelerimiz erişebilir.
Konu: Türkiye’de Suç Gelirlerinin Aklanması ve Terörizmin Finansmanı ile Mücadele ve Müsadere Uygulamalarında Etkinliğin Artırılması Strateji Belgesi (2021-2025)
GENELGE
2021/16
Suçluların suç gelirinden mahrum bırakılması, suçla mücadelenin en Önemli unsurlarındandır. Bu bağlamda ülkelerin kolluk ve istihbarat birimlerinin vakalar bazında ve suç eğilimlerinin tespiti noktasında koordinasyon ihtiyacı hasıl olmakta; adli birimlerin de soruşturma ve kovuşturma süreçlerini mümkün olan en kısa sürede sonuçlandırması önem arz etmektedir. Bunun yanında, özellikle küresel fînansal sistemin işleyişi üzerinde önemli derecede olumsuz etkisi bulunan aklama ve terörizmin Finansmanı suçlarında, yükümlü grupları tarafından müşterinin tanınması, şüpheli işlem bildirimi, kayıt tutma ve istendiğinde yetkili makamlara ibraz etme, uyum programı oluşturma gibi önleyici tedbirlerin etkili bir şekilde uygulanması ve yükümlülüklere uyumun da denetlenmesi gerekmektedir. Bu minvalde düzenleme ve denetim faaliyetleri de suç geliri ile mücadelenin başat unsurları arasındadır.