Resmi Gazete Dışındaki Kaynak
No.:
2008/25
Kurum:
Hazine Müsteşarlığı
Kabul Tarihi:
20.05.2008
Yürürlüğe Giriş Tarihi:
20.05.2008
Son Değişiklik Tarihi:
01.11.2017
Bu Sürümün Yürürlük Tarihi:
01.11.2017 - 01.11.2017
Bu doküman Resmi Gazete dışında bir kaynakta yayınlanmıştır. Konsolide metin çalışmaları ilgili kaynak güncellendikçe sağlanabilmektedir.
Bilindiği üzere 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu motorlu araç işletenlerini, işleteni oldukları motorlu araçların kullanımı nedeniyle üçüncü şahısların uğradıkları bedeni ve mala gelen zararlardan sorumlu tutmuş ve bu sorumluluğun zorunlu olarak Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası (Trafik Sigortası) teminatına bağlanmasını öngörmüştür. Bu kapsamda Trafik Sigortası poliçesi tanzim eden sigorta şirketleri sigortalı motorlu araç işletenlerinin sorumlu oldukları trafik kazalarında oluşan bedeni ve mala gelen zararları, kaza tarihi itibariyle Müsteşarlığımızın bağlı bulunduğu Bakanlıkça tespit edilen, asgari teminat tutarları ile sınırlı olmak üzere karşılamak zorundadırlar.
Motorlu araç işletenlerin sorumluluğu kusura dayanmamakta olup işleten, 2918 sayılı Kanunun 86 ncı maddesine göre, kendisinin veya eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilerin kusuru bulunmaksızın ve araçtaki bir bozukluk kazayı etkilemiş olmaksızın, kazanın bir mücbir sebepten veya zarar görenin veya bir üçüncü kişinin ağır kusurundan ileri geldiğini ispat ederse sorumluluktan kurtulabilecektir.
Konuya ilişkin olarak 2918 sayılı Kanunun 88 inci maddesi,
“Bir motorlu aracın katıldığı bir kazada, bir üçüncü kişinin uğradığı zarardan dolayı, birden fazla kişi tazminatla yükümlü bulunuyorsa, bunlar müteselsil olarak sorumlu tutulur.”
Birden fazla kişinin sorumlu olduğu durumlarda, bunlar arasındaki ilişki bakımından zarar, olayın bütün şartları değerlendirilerek paylaştırılır. Özel durumlar ve özellikle araçların işletme tehlikeleri, zararın iç ilişkide başka türlü paylaştırılmasını haklı göstermedikçe, işletenler ve araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahipleri kusurları oranında zarara katlanırlar.”
hükmünü amir olup bu kapsamda zarar gören kişilere karşı anılan zarardan sorumlu bulunan kişiler ve bu kişilerin trafik sigortacıları müteselsilen sorumludurlar.
Nitekim aynı kanunun, zarar görenlerin haklarını talepte esas alınan müteselsil sorumluluğa uygun olarak, 98 inci maddesinin 2 nci fıkrası,
“Birden çok aracın karıştığı bir trafik kazasında zarar gören kişiler, araçların sigortacılarından herhangi birine veya 108 inci maddede belirtilen durumlarda Karayolu Trafik Garanti Sigortası Hesabına başvurarak zararın giderilmesini isteyebilirler. Giderleri ödeyen sigortacı veya Karayolu Trafik Garanti Sigortası Hesabı, ödediği miktarın sorumluluk oranlarına göre paylaşılmasını talep edebilir.”
esasını öngörmüştür.
Yukarıda yer alan hükümler uyarınca birden çok aracın karıştığı bir trafik kazasında hak sahiplerinin tazminat taleplerinde işletenlerin kusur dağılımı bir önem taşımamakta bu dağılım sorumlular arasındaki iç ilişkide dikkate alınmaktadır. Müteselsil sorumluluk gereği hak sahipleri, zarardan ayrı ayrı değil müteselsilen sorumlu bulunan kişilerden herhangi birine karşı tazminat taleplerini ileri sürebileceklerdir. Trafik sigortacıları veya 5684 sayılı Sigortacılık Kanunun 14 üncü maddesi uyarınca Güvence Hesabı, 2918 sayılı Kanunun 86 ncı maddesi kapsamında işletenin ve ona bağlı olarak sigortacının sorumluluğunu etkileyebilecek olan kusur durumunu nazara alarak, ancak işletenler arasındaki kusur dağılımını dikkate almadan, kaza tarihi itibariyle geçerli sigorta limitleri çerçevesinde zararı karşılamak zorundadırlar. Ancak tazminatı karşılayan sigorta şirketleri veya Güvence Hesabı kusur dağılımına göre ödemede bulunduğu fazla miktarı diğer sorumlulardan tahsil edebilecektir.
2918 sayılı Kanunun 99 uncu maddesinin 2 nci fıkrası uyarınca sorumlular arasında aynı esas tedavi giderleri dışındaki tazminatlar bakımından da geçerlidir.