Buna göre, yurtdışındaki bir banka tarafından düzenlenerek Türkiye’deki muhabir bankaya gönderilen akreditif mektuplarının hükümlerinden, ihracatçı ihraç ettiği mal bedelini hesaben tahsil ettiği anda yararlanmış olmaktadır.
Aşağıda bir kısmını gördüğünüz bu dokümana sadece Standart, Profesyonel veya Profesyonel + pakete abone olan üyelerimiz erişebilir.
İhracat akreditiflerinin tamamen veya kısmen kullanılmaması durumunda Damga Vergisi Kanunu uygulaması bakımından ortaya tereddütlerin çıktığı Bakanlığımıza intikal eden yazılardan anlaşılmıştır.
Bilindiği üzere, 488 sayılı Damga Vergisi Kanununun 1 inci maddesinin 3 üncü fıkrasında, "Yabancı memleketlerle Türkiye'deki yabancı elçilikler ve konsolosluklarda düzenlenen kağıtlar, Türkiye’de resmi dairelere ibraz edildiği, üzerine devir veya ciro işlemleri yürütüldüğü veya herhangi bir suretle hükümlerinden faydalanıldığı takdirde vergiye tabi tutulur." denilmekte, 3 üncü maddesinin son fıkrasında ise, yabancı memleketlerle Türkiye’deki yabancı elçilik ve konsolosluklarda düzenlenen kağıtların vergisini, Türkiye’de bu kağıtları resmi dairelere ibraz eden, üzerinde devir veya ciro işlemleri yapan veya herhangi bir suretle hükümlerinden faydalananların ödeyeceği hükme bağlanmaktadır.