Katma değer vergisi uygulamalarına ilişkin olarak aşağıdaki açıklama ve düzenlemelerin yapılmasına ihtiyaç duyulmuştur.
A. TEŞVİK BELGESİ SAHİBİ MÜKELLEFLERE YAPILAN MAKİNE-TEÇHİZAT TESLİMLERİNE İLİŞKİN İSTİSNA
3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun1 13 üncü maddesine 4369 sayılı Kanunla2 eklenen (d) bendine göre, teşvik belgesi sahibi mükelleflere belge kapsamındaki makine-teçhizat teslimleri vergiden müstesnadır. Bu hüküm uyarınca, teşvik belgesinde yer alsa dahi, katma değer vergisi mükellefiyeti bulunmayanlar ile makine-teçhizatı münhasıran indirim hakkı tanınmayan işlemlerde kullanacak olanlara yapılacak teslimlerde istisna uygulanamayacaktır.
Ancak, bu hükmün yürürlüğe girmesinden sonra verilen bazı teşvik belgelerinde, mükellef olmayan yatırımcılar (bankalar, kamu kuruluşları vb.) için istisna öngörülmüş, belgeleri esas alan satıcılar da istisna kapsamında teslimde bulunmuşlardır. Teslimleri istisna kapsamına girmeyen ancak teşvik belgelerine dayanarak istisna uygulamış olan satıcıların kendi kusurlarından kaynaklanmayan bu işlemler nedeniyle zarara uğramalarının Önlenmesi amacıyla, 4842 sayılı Kanunun3 24 üncü maddesi ile Katma Değer Vergisi Kanununa geçici 18 inci madde eklenerek Katma Değer Vergisi Kanununun 13/d maddesindeki istisnanın, teşvik belgesine sahip olan ancak katma değer vergisi mükellefiyeti bulunmayanlara, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihe kadar belge kapsamında yapılan makine ve teçhizat teslimlerinde de uygulanması hükme bağlanmıştır.
4842 sayılı Kanunun yayım tarihi olan 24/04/2003 tarihinde yürürlüğe giren bu hükme göre, KDV mükellefiyeti olmayan yatırımcılara teşvik belgesine dayanarak 24/04/2003 tarihine kadar (bu tarih dahil) yapılan teslimler, sözü edilen Kanunun 13/d maddesindeki istisna kapsamında mütalaa edilecektir. Bu nedenle, KDV mükellefiyeti bulunmayanlara 24/04/2003 tarihine kadar yapılan makine-teçhizat teslimleri dolayısıyla tarhiyat yapılmayacak, yapılmış olan tarhiyatlar Vergi Usul Kanununa göre düzeltilecek, satıcının bu tarhiyatlar nedeniyle yargı yoluna başvurmuş olması halinde ihtilaftan vazgeçilecektir.
Öte yandan, 24/04/2003 tarihinden sonra, katma değer vergisi mükellefiyeti olmayan veya makine-teçhizatı münhasıran indirim hakkı tanınmayan işlemlerde kullanacak olanlara yapılacak teslimlerde ve bu malların ithalinde, teşvik belgesinde aksine bilgiler bulunsa bile katma değer vergisi uygulanacaktır, istisna kapsamında mal satın almak isteyen alıcılar, bağlı oldukları vergi dairesine başvurarak, katma değer vergisi mükellefiyetlerinin bulunduğuna ve makine-teçhizatı indirim hakkı tanınan işlemlerde kullanacaklarına dair bir yazı alarak, noter veya YMM onaylı örneklerini gümrük idarelerine veya yurt içindeki satıcılara ibraz edeceklerdir. Gümrük idareleri ve yurt içindeki satıcılar 69 Seri No.lu Katma Değer Vergisi Genel Tebliğindeki4 diğer şartlar yerine gelmeden ve bu belge ibraz edilmeden istisna kapsamında işlem yapmayacaklardır. Satıcıların kendilerine ibraz edilen bu belgeyi Vergi Usul Kanununun muhafaza ve ibraz hükümlerine göre saklamaları gerekmektedir.
B. ARAÇLARA İLİŞKİN İSTİSNA
15 Seri No.lu Katma Değer Vergisi Genel Tebliğinin5 (B/l) bolümü aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir:
“1. Katma Değer Vergisi Kanununun 13/b maddesiyle deniz ve hava taşıma araçları için liman ve hava meydanlarında yapılan hizmetler vergiden istisna edilmiştir.
İstisna kapsamına, yük ve yolcuya verilen tahmil, tahliye ve benzeri hizmetler de dahil olmak üzere, araçlar için yapılan seyrüsefere ilişkin her türlü hizmet girmektedir.
Bu hizmetlerin liman ve hava meydanları işletmeleri yanında diğer gerçek ve tüzel kişiler tarafından ifa edilmesinin istisna uygulaması açısından önemi bulunmamaktadır.”
C. KATMA DEĞER VERGİSİ İADE UYGULAMASI
1. Olumsuz Raporlarla İlgili Olarak Vergi Barışı Kanununa Göre Yapılan Ödemeler
84 Seri No.lu Katma Değer Vergisi Genel Tebliğine6 göre, haklarında olumsuz rapor bulunan mükelleflerin iade talepleri özel esaslara göre yerine getirilmekte, ancak bu mükelleflerin sözü edilen rapora göre tarhedilen vergi, kesilen ceza ve hesaplanan gecikme faizini ödemeleri veya bunların toplamı kadar teminat göstermeleri halinde genel esaslara dönmeleri ya da 4 kat teminat uygulamasından % 200 veya % 100 teminat uygulamasına geçmeleri mümkün olabilmektedir.
Haklarındaki olumsuz raporlarla ilgili olarak 4811 sayılı Vergi Barışı Kanunu7 hükümlerinden yararlanma hakkı bulunanların, Kanunun ilgili hükümlerine göre hesaplanacak tutarların tamamını ödemeleri halinde sözü edilen Tebliğdeki “ödeme” şartı yerine gelmiş sayılacak ve iade talepleri hakkında buna göre işlem yapılacaktır.
Bu durumdaki mükelleflerin 4811 sayılı Kanun hükümlerine göre hesaplanan tutarlar taksitler halinde ödemek istemeleri halinde, “ödeme” şartının yerine gelmiş sayılabilmesi için;