OLAY
Yerleşim yeri Sincan olan Mehmet, son yerleşim yeri Düzce olan babasından miras kalan…
SORULAR/CEVAPLAR
1. Mehmet’in babasından miras kalan apartman dairelerinin paylaştırılması amacıyla açtığı davada yetkili ve görevli mahkeme hangisidir?
Görev kuralları, uyuşmazlığın medeni yargı alanında hangi mahkeme tarafından çözümlenmesi gerektiğini belirleyen kurallardır. Görevli mahkemenin tespitinde, taraflar arasındaki hukukî ilişkinin doğru bir şekilde tespit edilmesi gerekir. Bu bağlamda, öncelikle uyuşmazlığın özel mahkemelerin görev alanına girip girmediği belirlenmelidir. Somut olayda, bir taşınmazın paylaştırılmasına veya ortaklığın giderilmesine ilişkin bir uyuşmazlık söz konusudur. Bu sebeple HMK m.4/b uyarınca görevli mahkeme sulh hukuk mahkemesidir.
Yetkili mahkemenin tayininde, taşınmazın bulunduğu yer mahkemesinin mi yoksa mirastan doğan terekenin paylaştırılması nedeniyle ölenin son yerleşim yeri mahkemesinin mi yetkili olduğu belirsizlik arz etmektedir. Yargıtay’ın yerleşik içtihatlarında bu gibi hallerde taşınmazın bulunduğu yer mahkemesinin kesin yetkili olduğu kabul edilmektedir. Doktrinde de bu görüşün savunucuları bulunmakla birlikte, ölenin son yerleşim yeri mahkemesinin kesin yetkili olduğunu savunan yaklaşımlar da mevcuttur. Yargıtay’ın kabulüne göre, kesin yetkili mahkeme Eskişehir mahkemeleridir.
2. a) Mehmet ve Ali arasındaki kira sözleşmesindeki yetkiye ilişkin hükmün hukukî niteliğini değerlendirerek sözleşmenin geçerliliği ve yetkili ve görevli mahkeme hakkındaki düşüncelerinizi beyan ediniz.
Mehmet ile Ali arasındaki sözleşme yetki sözleşmesidir. Yetki sözleşmesi hukukî niteliği itibarıyla, asıl ve doğrudan etkisini usul hukuku alanında gösterdiği için bir usul hukuku sözleşmesidir. Dolayısıyla geçerlilik şartları usul hükümlerine göre belirlenmelidir. Bununla birlikte, somut olayda yapılan yetki sözleşmesi geçersizdir. Zira yetki sözleşmesi yalnızca tacirler ve kamu tüzel kişilerinin aralarında uyuşmazlıklar için yapabilecekleri bir sözleşmedir. Taraflar tacir olmadığından bu sözleşme geçersizdir. Görevli mahkeme, HMK m. 4/a gereğince sulh hukuk mahkemesidir. Zira olayda kira ilişkisinden doğan bir alacak söz konusudur. Yetkili mahkeme ise, Ali’nin geçici olarak bulunduğu Eskişehir mahkemeleri ile genel yetkili mahkeme olan Hatay mahkemeleridir.
2. b) Aralarındaki sözleşmenin geçerli olduğu varsayımında, Mehmet davasını Ankara mahkemelerinde değil de, Eskişehir mahkemelerinde açsaydı, bu durumda Ali yetki itirazında bulunabilir miydi?
Yetki sözleşmesinin varlığı halinde, kural olarak, dava yalnızca sözleşmede belirlenen mahkemede açılır. Ancak sözleşmede belirlenen mahkemenin yetkisi kesin yetki değildir. Eğer yetki sözleşmesinin tarafları, münhasır yetkili kıldıkları mahkeme dışında başka bir yer mahkemesinde dava açmışlarsa bu durum resen dikkate alınmaz. Ancak davalı tarafın ilk itirazı üzerine inceleme yapılması gerekir. Dolayısıyla Ali yetki ilk itirazında bulunabilir.
3. Mehmet’in tapu kayıtlarındaki ismin düzeltilmesi için açacağı davada yetkili ve görevli mahkeme hangisidir?
Mehmet’in tapu kayıtlarındaki isminin düzeltilmesi, bir çekişmesiz yargı işidir. Bir işin çekişmesiz yargı işi olup olmadığı uyuşmazlığın yokluğu, sübjektif hakkın yokluğu ve resen harekete geçme ölçütlerinden biri veya birkaçının varlığına göre belirlenir. İlaveten HMK m. 382’de sayılan işlerde örnek niteliğindeki çekişmesiz yargı işidir. Taşınmaz üzerinde taraf oluşturulmasına veya hak ihlaline sebebiyet vermeyen işler eşya hukukundaki çekişmesiz yargı işleri arasındadır. Çekişmesiz yargı işlerinde kural olarak görevli mahkeme sulh hukuk mahkemesidir. Yetkili mahkeme ise, talepte bulunan kişinin veya ilgilinin oturduğu yer mahkemesidir. Bu yetki kesin değildir. Dolayısıyla Sincan mahkemeleri yetkilidir.
4. Mehmet’in davaya bakan hâkimin Ali’nin nişanlısı olduğunu öğrenmesi üzerine başvurabileceği bir yol var mıdır? Varsa süreç nasıl işleyecektir?
HMK m.34 yasaklılık sebeplerini düzenlemiş ve hâkimin nişanlısının davasında talep olmasa bile çekinmek zorunda olduğunu hükme bağlamıştır. Bu durumda Mehmet, yasaklılık sebebinin varlığını her zaman ileri sürebilir. Davaya bakması yasak hâkimin yaptığı işlemler üst mahkemenin kararıyla iptal olunabilir. Karar ve hükümler ise her halde iptal olunur. Tarafların yapmış olduğu işlemler geçerliliklerini korur.
Çekinme kararına karşı istinaf yoluna başvurulabilir. Bölge adliye mahkemesinin bu konuda vereceği karar kesindir.
Bir önceki sorudan bağımsız olarak, davaya hâkim (X) tarafından bakılmasının tarafsızlık…
5A) Mehmet’in ret talebi usule uygun mudur?