Tekstilci iş adamı Bay (A), atölyesine Almanya’dan yeni dokuma makineleri getirtmiş…
SORULAR/CEVAPLAR
1) Bay (A)’nın, Bay (B)’nin ve Bay (C)’nin dokuma makineleri üzerindeki zilyetlik durumlarını nitelendiriniz.
Bay (A)’nın dokuma makineleri üzerindeki zilyetliği: Bay (A), malik sıfatıyla, doğrudan, tek başına zilyet iken makineleri Bay (B)’ye ödünç verdikten sonra malik sıfatıyla, dolaylı ve Bay (B) ile arasındaki ilişkiye göre asli zilyet haline gelmiştir.
Bay (A) dokuma makinelerini Bay (C)’ye satarak, makineler üzerindeki zilyetliğini kendi iradesi ile sona erdirmiştir.
Bay (B)’nin dokuma makineleri üzerindeki zilyetliği: Bay (B) ödünç aldığı makineler üzerinde emin sıfatıyla, tek başına, dolaysız ve Bay (A) ile arasındaki ilişkiye göre fer’i zilyet olmuştur.
Bay (A) dokuma makinelerini Bay (C)’ye sattığında, Bay (B)’nin zilyetliği kendi iradesi dışında sona ermiştir.
Bay (C)’nin dokuma makineleri üzerindeki zilyetliği: Bay (C), zilyetliği zilyetliğin havalesi (git oradan al!) yoluyla devren kazanmıştır. Zilyetliğin havalesi, dolaylı zilyetliği geçiren bir teslimsiz zilyetliğin devri türüdür. Bu durumda Bay (C), dolaylı, malik sıfatıyla, tek başına zilyettir.
Son olarak belirtelim ki, Bay (A) ile Bay (B) arasındaki sözleşmenin niteliği ödünç değil de kira sözleşmesi olsa idi, BK m.310(1) uyarınca yeni malik Bay (C), kira sözleşmesinin tarafı haline gelecek ve süresi sona erinceye kadar bu sözleşmeyle bağlı olacaktı.
2) Makineler Bay (B)’de iken Bay (H) tarafından çalınsa idi, Bay (C), makineleri Bay (B)’den çalan Bay (H)’ye karşı hukuken hangi imkanlara sahip olurdu?
Yasa koyucu, gasp ve saldırı durumlarında zilyede “kuvvet kullanma hakkı” tanımıştır. Gasp, zilyedin söz konusu eşya üzerindeki fiili hakimiyetinin onun rızası dışında sona erdirilmesini; saldırı ise zilyedin söz konusu eşya üzerindeki fiili hakimiyetini kullanmasının onun rızası dışında ve hukuka aykırı bir fiille engellenmesini ifade eder.(2) Eşyanın çalınması gasp iken zarara uğratılması saldırıdır. Gasp veya saldırı fiilini işleyenin kusuru ile zararın varlığı aranmaz. Bu durumlarda, zilyedin kuvvet kullanma hakkı ve bu hakkın kapsamı MK m.981 ile hüküm altına alınmıştır: “Zilyet, her türlü gasp veya saldırıyı kuvvet kullanarak defedebilir.Zilyet, rızası dışında kendisinden alınan şeyi taşınmazlarda el koyanı kovarak, taşınırlarda ise eylem sırasında veya kaçarken yakalananın elinden alarak zilyetliğini koruyabilir. Ancak, zilyet durumun haklı göstermediği derecede kuvvet kullanmaktan kaçınmak zorundadır.”
MK m.981 uyarınca genel olarak zilyetliği ihlal eden fiillere karşı bir savunma imkânı tanınmıştır. Bu ise BK m.64’te yer alan haklı savunmanın özel bir görünümüdür. Aradaki temel fark ise BK m.64 için zarara uğrama tehlikesi aranırken, MK m.981’in uygulanabilmesi için bu şartın aranmamasıdır.
Kuvvet kullanma imkânı, fiillerin tamamlanmasına kadar söz konusu olabilir. Başka deyişle, MK m.981 uyarınca kuvvet kullanma imkanından yararlanabilmek için gasp veya saldırı fiilinin devam ediyor olması gerekir. MK m.981, f.2 ise gasp halinde savunma hakkını genişletir ve karşı saldırıda bulunma imkânı da tanır. Bu da taşınmazlarda el koyanı kovmak ve taşınırlarda eylem sırasında ya da kaçarken yakalananın elinden alarak suretiyle gerçekleştirilir. Ancak bu, zilyetliği ihlal edilen kimsenin, ihlal fiili gerçekleşir gerçekleşmez derhal tepki göstermesi şartına bağlıdır. Bu sonuca, MK m.981, f.2’nin son kısmından çıkarıyoruz. Taşınırlara ilişkin bu ifade taşınmazlarda el koyanı derhal kovmayı gerektirir. Ve son olarak, gasp veya saldırı fiili ile MK m.981 uyarınca kullanılan kuvvetin ölçülü olması gerekir.
Peki kuvvet kullanma hakkından kimler yararlanabilir? Bu imkândan esas olarak dolaysız zilyetler yararlanabilir. Buna karşılık dolaylı zilyet gasp veya saldırı anında orada hazır bulunuyorsa kendisi de bizzat kuvvet kullanabilir. Zilyet yardımcıları ise bu imkândan yararlanamazlar ancak genel haklı savunma BK m.64’den yararlanabilirler.
Bundan başka zilyetliğin korunmasını sağlayan bir diğer hukuki imkân MK m.982’de düzenlenen “Zilyetlik Davası”dır.(3) Buna göre, “Başkasının zilyet bulunduğu bir şeyi gasbeden kimse, o şey üzerinde üstün bir hakka sahip olduğunu iddia etse bile onu geri vermekle yükümlüdür.”
Zilyetlik (zilyetliğin gaspında geri verme) davasının tarafları kimlerdir?
Bu davanın davacısı, rızası olmaksızın zilyetliğine son verilen zilyettir. Asli, fer’i, dolaylı veya dolaysız, tek başına veya birlikte zilyetlerden her biri bu davayı açabilir. Buna karşılık, bu dava dolaylı zilyet tarafından açılırsa, dolaylı zilyedin talebi eşyanın dolaysız zilyede verilmesine ilişkin bir talep olabilir. Zira, zilyetlik davasının amacı gasptan önceki zilyetlik durumunun yeniden sağlanmasıdır. Ancak dolaysız zilyet malı geri almak istemez veya geri almaz ise, dolaylı zilyet malın kendisine geri verilmesini isteyebilir. Davacı, gasptan önce zilyet bulunduğunu ve davalının bu malı gasp ettiğini ispat etmekle yükümlüdür.