Anne-babalarıyla yıllardır görüşmeyen ve birlikte bir mimarlık ofisini yıllardır…
SORULAR/CEVAPLAR
1) Somut olayı yasal mirasçılık ve olayda geçen maddi anlamda ölüme bağlı tasarruf yönünden inceleyiniz. Kimlerin kimlere yasal mirasçı olamayacağını hukuki gerekçesiyle açıklayınız.
Somut olayda öncelikle A Hanım ile B Bey uçak kazası sırasında ölmüş olduklarından hangisinin daha önce öldüğünün tespiti gerekir. Zira bir gerçek kişinin mirasbırakana mirasçı olabilmesinin öncelikli koşulu mirasbırakanın ölümünde sağ bulunmaktır. Bu durumda A Hanım ile B Bey’den hangisinin daha önce öldüğünün tespit edilebilmesi halinde mirasçılık durumlarını da belirlemek mümkün olacaktır.
Öte yandan, somut olayda maddi anlamda ölüme bağlı tasarruf türlerinden biri olan “mirasçı atama” söz konusudur. Zira A Hanım ile B Bey, ortaklaşa yaptıkları bir miras sözleşmesiyle birbirlerini mirasçı olarak atamışlardır. Mirasçı atama tasarrufu, MK m.516’da düzenlenmiş olup terekenin tümünün veya belirli bir oranının bir veya birden fazla kişiye ölüme bağlı olarak kazandırılmasıdır. (1)
MK m.516: “Mirasbırakan, mirasının tamamı veya belli bir oranı için bir veya birden çok kişiyi mirasçı atayabilir.
Bir kişinin, mirasın tamamını veya belli bir oranını almasını içeren her tasarruf, mirasçı atanması sayılır.”
Örneğin, “Son kırk yılımı içinde huzurla ve sevdiklerimle geçirdiğim Sarıyer’de bulunan değerli evimi yeğenim Ayşe’ye bırakıyorum.”.
Mirasçı atamanın, vasiyetten en önemli farkı ise burada lehine kazandırma yapılan kişinin külli halef sıfatını kazarak adeta yasal mirasçı seviyesine çıkmasıdır. Bunun sonucunda, mirasçı atanan kimse yasal mirasçılarla birlikte tereke üzerinde elbirliğiyle hak sahibi olacak ve onlar gibi mirasbırakanın borçlarından da sorumlu olacaktır. Burada yine en önemli nokta, mirasbırakanın son arzularının ne olduğudur. Mirasbırakan bu kişinin terekere borçlarından sorumlu olmasını istemiyorsa, bu ölüme bağlı kazandırma bir belirli mal vasiyeti olarak nitelendirilebilir. Ancak bir ölüme bağlı tasarrufun mirasçı atama mı vasiyet mi olduğunun tespiti için salt mirasbırakanın iradesi yetmez. Bunun yanında kazandırmanın tereke içindeki ağırlığına da bakılır. (2) Yukarıdaki örnek üzerinden açıklanacak olursa; Sarıyer’de bulunan evin mirasbırakanın tek malvarlığı olması veya terekenin çok önemli bir yüzdesini oluşturması halinde burada mirasçı atamanın söz konusu olduğunu söylemek gerekir. Bunun sonucunda, mirasbırakanın yeğeni Ayşe, mirasbırakanın ölümü-terekenin açılması anında külli halef sıfatıyla MK m.599 ve MK m.705, f.2 uyarınca tescilsiz olarak söz konusu gayrimenkul üzerindeki mülkiyet hakkını kazanacaktır.
Buna karşılık, atanmış iradi mirasçı ile yasal mirasçının ayrıştığı bir nokta vardır, o da şudur: MK m.580, f.2 “Mirasın açıldığı anda sağ olan mirasçı sonradan ölürse, onun miras hakkı kendi mirasçılarına kalır.” hükmü uyarınca yasal mirasçı sıfatını taşıyan kimse mirasbırakandan sonra ölür ise, miraçıları tereke üzerinde hak sahibi olur. Ancak bu hüküm, atanmış mirasçılar bakımından uygulanmaz. Atanmış mirasçı, mirasbırakandan sonra ölecek olursa, atanmış mirasçının kendi mirasçıları tereke üzerinde hak sahibi olamaz. (3) Bu itibarla, mirasçı atanan kimsenin altsoyu bakımından halefiyet kuralı işlemez. Atanmış mirasçının altsoyu onun ölümü halinde -yasal mirasçıların altsoyundan farklı olarak- onun yerini almazlar. Bir de, yasal mirasçılara özgü denkleştirme hak ve yükümünün atanmış mirasçılar için söz konusu olmadığı kabul edilmektedir. (4)
Son olarak, halihazırda yasal mirasçı sıfatını taşıyan bir kimsenin mirasçı olarak atanmasının mümkün olup olmadığına değinmek gerekir. Mirasbırakan, külli halef bir mirasçısını da mirasçı olarak atayabilir ve ona bir ek kazandırmada bulunabilir. MK m.519, f.3 “Yasal veya atanmış mirasçı, mirası reddetmiş olsa bile lehine yapılmış bir tasarrufun yerine getirilmesini isteyebilir.” hükmü ile, külli halef yasal mirasçı ile külli halef iradi mirasçının bu sıfatlarından birini reddedebileceği öngörülmüştür. (5)
Birinci İhtimal:
Somut olayda, A Hanım ile B Bey’den hangisinin daha önce öldüğünün belirlenememesi muhtemeldir. MK m.29, f.2 uyarınca, birden fazla kişiden hangisinin önce veya sonra öldüğü ispat edilemezse, hepsi aynı anda ölmüş sayılır. Bu durumda A Hanım ile B Bey, aynı anda ölmüş sayılacak ve birbirlerine mirasçı olamayacaklardır.
Bu ihtimalde, A Hanım’ın yasal mirasçıları yasal miras payları şu şekilde olacaktır:
- A Hanım’ın (B) Bey ile evlenmeden önce tek başına edindiği oğlu (S), MK m.500 uyarınca onun tek yasal mirasçısı olacak; mirasın tamamına sahip olacaktır.