Dosya olarak kaydet: PDF - TIFF - WORD
Görüntüleme Ayarları:

Taraflar arasındaki vasiyetnamenin düzenlenmesi davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacılar tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacılar dava dilekçesinde, babaları D..N..'yi 21/10/2014 tarihinde kaybettiklerini, babalarının eşi A..Ş.. ile husumetli boşanma davasının bulunduğunu, babalarının eşi A..Ş... N..., onun oğlu, kızı, damadı ve diğer yakınlarına mirasından hiçbir şey bırakmak istemediğini kendilerinin ve eşleri Y..G.. ve H.. B..'in yanında defalarca dile getirdiğini, bu durumu sözlü olarak vasiyet ettiğini belirterek babalarının sözlü vasiyetini tutanak altına alınmasını talep etmişlerdir.

Mahkemece, sözlü vasiyetnamenin şartlarının gerçekleşmediğinden bahisle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacılar tarafından temyiz edilmiştir.

Dava murisin sözlü vasiyetinin tutanak altına alınması talebine ilişkindir.

4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 539. maddesine göre "Mirasbırakan; yakın ölüm tehlikesi, ulaşımın kesilmesi, hastalık, savaş gibi olağanüstü durumlar yüzünden resmi veya el yazılı vasiyetname yapamıyorsa, sözlü vasiyet yoluna başvurabilir. Bunun için mirasbırakan, son arzularını iki tanığa anlatır ve onlara bu beyanına uygun bir vasiyetname yazmaları veya yazdırmaları görevini yükler. Resmi vasiyetname düzenlenmesinde okur yazar olma koşulu dışında, tanıklara ilişkin yasaklar, sözlü vasiyetteki tanıklar için de geçerlidir."

Aynı Kanunun 540. maddesine göre "Mirasbırakan tarafından görevlendirilen tanıklardan biri, kendilerine beyan edilen son arzuları, yer, yıl, ay ve günü de belirterek hemen yazar, bu belgeyi imzalar ve diğer tanığa imzalatır. Yazılan belgeyi ikisi birlikte vakit geçirmeksizin bir sulh veya asliye mahkemesine verirler ve mirasbırakanı vasiyetname yapmaya ehil gördüklerini, onun son arzularını olağanüstü durum içinde kendilerine anlattığını hakime beyan ederler. Tanıklar, daha önce bir belge düzenlemek yerine, vakit geçirmeksizin mahkemeye başvurup yukarıdaki hususları beyan ederek mirasbırakanın son arzularını bir tutanağa geçirtebilirler."

4721 sayılı TMK'nın 540. maddesinde de belirtildiği üzere tanıklar ya müteveffanın son arzularını belgeleyip bu belgeyi hakime sunarlar ya da kendi düzenledikleri belgeyi hakime sunmayıp, hakim önünde müteveffanın son arzularını beyan edip bunların tutanak altına alınmasını isteyebilirler. Bu durumda hakim önünde bu beyanların tek tek yazıldığı bir tutanak düzenlenir ve bu tutanak tanıklar tarafından imzalanır. Tanıklar ayrıca, her ne kadar TMK 540/II'de belirtilmemişse de, vasiyetçinin, başka türde vasiyetname yapmasını engelleyen bir olağanüstü halin varlığını ve vasiyetçiyi ölüme bağlı tasarruf yapmaya ehil gördüklerini beyan ederler. ( Dural M. - Öz T., Türk Özel Hukuku Cilt IV Miras Hukuku, İstanbul 2013, s.97)

Kanunun lafzi yorumundan da anlaşılacağı üzere, kendisine sözlü vasiyetin tutanak altına alınması için başvurulan hakim, sözlü vasiyetin şartlarını ve geçerliliğini tartışmadan sadece vasiyetnameyi tutanağa geçirmekle yetinir. Buna göre eldeki davada mahkeme hakiminin sadece vasiyetnameyi zapta geçirmekle yetinmesi gerekirken, işin esasına girerek sözlü vasiyetin, kanundaki şartları taşımadığından bahisle davanın reddine karar vermesi yerinde değildir.

Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 25.11.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.