“Tüzel kişiliği haiz olmak üzere ortaklarının belirli ekonomik menfaatlerini ve özellikle meslek veya geçimlerine ait ihtiyaçlarını işgücü ve parasal
Değişikliğin ilk ve aslî gerekçesi olarak şirket, sendika, vakıf gibi özel hukuk…
Hemen belirtelim ki, bu dönemde tartışmayı doğrudan ilgilendiren ikinci kanun olan…
KoopK m. 1’de yapılan değişikliğin irdelendiği kararlar, 6102 sayılı TTK’nın yürürlüğe…
Öncelikle 6762 sayılı TTK m. 17/I’de olduğu gibi 6102 sayılı TTK m. 16.1’de de ticaret…
Bu arada 6102 sayılı TTK m. 124’ün gerekçesi de konumuz bakımından büyük önem ta…
“[…] Maddenin birinci fıkrası 6762 sayılı Kanunun 136 ncı maddesinin tekrarından ibarettir. Hükümde yer alan “kooperatif şirket” ibaresi ile ilgili tartışma, 2004 yılında çıkarılan 5146 sayılı Kanunla […], KoopK’da yapılan değişiklikle son bulmuştur. Çünkü, anılan Kanun kooperatifin şirket olduğunu belirtmiştir (KoopK m. 1). Gerçi anılan Kanunun 1 inci maddesinde kooperatifin şirket olduğu ifade edilmekte, ticaret şirketi olup olmadığı hususu açık bırakılmaktadır. Bu boşluk dolayısıyla, bir tartışma başlatılabilir ve kooperatifin ticaret şirketi olmadığı teorik olarak ileri sürülebilir ve 124 üncü maddenin kooperatifi ticaret şirketi kabul etmesi eleştirilebilir. Ancak, böyle bir tartışma kooperatif şirketin niteliği tartışmasını davet eder. Anılan şirket adî şirket olamayacağına göre Türk hukukunda üç kategori şirket ortaya çıkmış olur. Kooperatif şirkete uygulanacak hükümler sorunu da diğer sorunların ortaya çıkmasına sebep olur. Tasarı, tüm bu çözümün güç sorunları ortadan kaldırmak amacıyla kooperatifin ticaret şirketi olduğunu hükme bağlamıştır. …
İkinci fıkra […] yeni olup öğretide yerleşmiş bulunan, klasikleşmiş bir ayrımı yansıtmaktadır. […]…
KoopK m. 1’de yapılan değişiklik ile 6102 sayılı TTK’nın ilgili hükümlerinin irdelenerek…
«1163 sayılı Kooperatifler Kanunun’un 1. maddesinde […] kooperatifin ortaklık (şirket) olduğu belirtilmiş ise de, bu ortaklığın “ticari nitelikte bir ortaklık” olduğu yönünde bir açıklama ve belirleme yapılmamıştır.…
Kooperatifler Kanunu’nun 1. maddesinde gösterilen […] tanımdan açıkça anlaşılacağı üzere kooperatiflerde amaç, diğer ticaret şirketlerinden farklı olarak kazanç elde etmek ve bunu ortaklar arasında paylaşmak olmayıp, ortakların ekonomik menfaatlerini, özellikle meslek veya geçimlerine ait ihtiyaçlarını iş gücü ve parasal katkılarıyla karşılıklı yardım, dayanışma ve kefalet suretiyle sağlayıp korumak ve gidermektir. Kooperatifler, kâr - zarar amacından ziyade sosyal yönü ağır basan ortaklıklardır. Bu tanım ve amaç 2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 171. maddesinde(15)…
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 124/1. maddesinde “Kooperatifler” ticaret şirketleri arasında sayılmış ise de, aynı maddenin 2. [fıkrasında]…
Önemle vurgulayalım ki, bu kararlar oy çokluğuyla alınmıştır ve kararlara çok ciddî…
«6102 Sayılı TTK hükümlerine göre […] Ticaret şirketleri tacirdir (16. md.). […]…
1163 sayılı Kooperatifler Kanunu[nun] […] 1. madde[si] 2004 yılında değişmiş olup değişiklik yapan 5146 Sayılı Kanun’un gerekçesi […]…
Bu kanun hükümlerinin birlikte değerlendirilmesinden kooperatiflerin ticaret şirketi ve tacir olduğu açıkça görülmektedir. …
Yürürlükten kalkan 6762 sayılı TTK hükümlerine göre de kooperatifler ticaret şirketi sayılmakta ve kooperatiflere ilişkin ayrıntılı hükümler 485 ila 502. maddelerde yer almış iken daha sonra 1969 yılında yürürlüğe giren 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 100. maddesi ile 485 ile 502. maddeler yürürlükten kaldırılmıştır. Böylece kooperatifler ayrıntılı olarak TTK’nda düzenlenmiş olmaktan çıktığından ayrıca 2004 yılında yapılan değişikliğe kadar 1. maddede yer alan kooperatif tanımında teşekkül ibaresine yer verilmiş olup şirket veya ortaklık ibaresi de yer almadığından kooperatiflerin şirket olup olmadığı tartışması çıkmış ve bazı Yargıtay kararlarında yapı kooperatiflerinin tacir olmadığı kabul edilmiştir. Bu görüş kooperatiflere ilişkin hükümlerin TTK’ndan çıkarılarak kooperatiflerin ayrı kanunla düzenlenmesine
Yapı kooperatiflerinin tacir olup olmadığı [865 sayılı] Ticaret Kanunu döneminde de tartışılmıştır. Bu yasada kooperatifler ticaret şirketleri arasında sayılmasına rağmen üyelerini konut sahibi yapmak amacıyla kurulan yapı kooperatiflerinin tacir sayılıp sayılmayacağı konusunda farklı yargı kararları ortaya çıktığından içtihatların birleştirilmesi yoluna gidilmiştir. Bu konuda Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulu’nun 07.11.1945 tarih 1944/8 esas, 1945/14 karar sayılı kararı ile “Ticaret Kanunu’nda, mutlak surette tacir addolunacağı ve ticaret şirketleri nevinden olduğu tasrih olunan ve ticaret şirketlerinin bütün mümeyyiz vasıflarını haiz bulunan kooperatif şirketlerini, muameleleri bakımından medeni veya ticari diye ayırt etmeğe kanun hükümleri müsait olmadığından bu şirketleri ortaklarının sıfatı ve muamelelerinin vasfı ne olursa olsun sadece ortaklığın hukuki şekline göre ticari şirketlerden madut olduğuna ve şirket azası arasında çıkan davanın Ticaret mahkemelerinde görülmesi gerekli bulunduğuna” karar verilmiştir. Bu karar iki önceki Ticaret Kanunu zamanında verilmiş olsa da şu anda yasada mevcut hükümlere benzer şekilde yer alan bazı kurallar da tartışılarak bu sonuca varıldığından bu karara dayalı olarak dahi yapı kooperatiflerinin ticari şirket ve tacir olduğunun kabulü gerekir.…