Sayfa 995IV. SÜRENİN KORUNMASINDA “YARGI YOLU”NUN KAPSAMI
6762 sayılı (mülga) TTK m. 1067’de bir yıllık süre içinde mahkemeye müracaat edilmediği…
TTK m. 1188/1’de ise, daha geniş kapsamlı olan “yargı yoluna başvuru” ifadesi tercih edilmiştir. Bu tercihin nedeni, düzenlemenin gerekçesinde ayrıntılı şekilde açıklanmıştır. Gerekçede, “6762 sayılı (mülga) TTK m. 1067’nin uygulanmasında mahkemeye müracaat teriminin tereddütlere yol açtığı; ancak Yargıtay’ın müstakar içtihatlarıyla bu terimin 1924 Sözleşmesi’ne uygun olarak, mahkemede dava açılması, icra takibi, tahkime müracaat, ceza davasına müdahale gibi Türk hukukunda zamanaşımının kesilmesi için kabul edilmiş bütün yargı yollarını birlikte ifade etmekte olduğunun açıklığa kavuşturulduğu; kaynak hükmün bu anlamını, Yargıtay’ın yerleşmiş içtihatları doğrultusunda vurgulamak üzere ‘yargı yoluna başvuru’ teriminin kullanıldığı”…
Gerekçedeki açıklamadan görüldüğü üzere hak düşürücü sürenin korunmasını sağlayan…
TBK m. 154/2’de sınırlı şekilde sayılan hâller, “dava veya def’i yoluyla mahkemeye veya hakeme başvuru; icra takibinde bulunulması ya da iflas masasına başvuru”dur.…
Zamanaşımını kesen davanın, alacaklının açtığı eda veya tespit davası olduğu; borçlunun…
TTK m. 1188’in gerekçesinde sözü edilen “ceza davasına müdahale” kavramı üzerinde de durulmalıdır. Bireyin kamusal iddia makamının yanında yer alarak kamu davasına katılmasına “müdahale”; katılana ise “müdahil” denir.…
Son olarak TBK m. 154 ile TTK m. 1188 arasındaki önemli bir farka işaret etmek gerekir.…
Sonuç olarak borçluya noterden ihtarname gönderilmesi, hakem bilirkişiye müracaat…