Ortaklık Mevzuatı’ndan kaynaklanan uyuşmazlıkların çözümüne ilişkin Ankara Anlaşması…
- İçindekiler
- Metin
- Referans kopyala
-
Git
: - Sayfaya Git
- Görüntüleme Ayarları
-
-
ᴀ⇣ Yazı karakterini küçült
On İki Levha Yayıncılık
Yayın tarihi: Mayıs 2018
Sayfa: 41 - 47
Birol Ubay, Ahmet Yıldırım
Editör:Gizem Kapucu, Gülsen Güneş, Turkay Berksoy, Funda Başaran Yavaşlar, Bumin Doğrusöz
Aşağıda bir kısmını gördüğünüz bu dokümana sadece Profesyonel + pakete abone olan üyelerimiz erişebilir.
3. Ortaklık Mevzuatı Uyarınca Uyuşmazlıkların Çözüm Yöntemleri
Ankara Anlaşması’nın karma niteliği sebebiyle, işbu Antlaşma’ya bağlı olarak tesis…
“1. Her Âkit Taraf, Anlaşma’nın uygulama ve yorumu ile ilgili ve Türkiye’yi veya Topluluğu, Topluluk üyesi bir Devleti ilgilendiren her anlaşmazlığı Ortaklık Konseyine getirebilir. …
2. Ortaklık Konseyi Anlaşmazlığı karar yolu ile çözebilir; keza, anlaşmazlığı Avrupa Toplulukları Adalet Divanına ve mevcut herhangi bir başka yargı merciine götürmeyi kararlaştırabilir. …
3. Taraflardan her biri, kararın veya hükmün yerine getirilmesinin gerektirdiği tedbirleri almakla yükümlüdür. …
4. Anlaşmazlık, işbu maddenin 2 inci fıkrasına göre çözülememiş ise, Âkit Tarafların geçiş dönemi ve son dönemde başvurabilecekleri tahkim ve sair yargı usulü yollarını, Anlaşmanın 8 inci maddesi uyarınca Ortaklık Konseyi düzenler.”…
Bu hüküm pek çok açıdan eleştirilmektedir(19):…
i. Ankara Anlaşması’nın uygulanması ve yorumlanmasında ortaya çıkan uyuşmazlığın çözümünde öncelikli olarak Ortaklık Konseyi yetkilendirilmiştir. Uyuşmazlık çıktıktan sonra Ortaklık Konseyi tarafından karar yoluyla çözülmesi gerekmektedir.
ii. Ortaklık Konseyi’nin tesis ettiği bir tasarrufa ilişkin olarak hareketsiz kalması veya toplanamaması ya da karar alamaması durumunda Konsey hem davacı hem de davalı durumunda olacaktır ki bu durumun “Hiç kimse kendi davasında yargıç olamaz.” ilkesine aykırılık teşkil edeceği ifade edilmektedir.…
iii. Ankara Anlaşması madde 25/I’de Ortaklık Konseyi’ne sunulan bir uyuşmazlığın karar yoluyla çözülebileceği ifade edilmektedir. Burada lafzi yorum ile kastedilenin tarafların uyuşmazlığın çözümüne ilişkin öncelikle yargı-dışı yöntemlere (görüşme, dostça girişim, arabuluculuk, soruşturma komisyonları, uzlaştırma); bu yöntemlerden sonuç alınamaması halinde ise ikinci aşamada yargısal yöntemlere (uluslararası mahkemeler, tahkim) başvurabilecekleri ileri sürülmektedir. Yargısal yöntemlere başvurulabilmesi için ise yetki anlaşmasının ya da tahkimnamenin düzenlenmesi gerekmektedir. Bu yönde bir irade uyuşmasının Ortaklık Konseyi kararı şartına bağlanması, Ortaklık Konseyi’nin karar almaması ya da alamaması durumunda süreci tıkayabilir. Ancak kanımızca Ankara Anlaşması madde 25/II hükmünde yer alan “…; keza…” ifadesi (Anlaşma’nın İngilizce metinde “also”…
iv. Siyasi yöntemlere başvurulması sonucu alınan kararın uygulanabilmesi için madde 25/III uyarınca taraflar gerekli tedbirleri almakla yükümlüdürler. Ancak ABAD veya sair yöntemlere başvurulması halinde, mahkeme hükümlerinin uygulanmasına ilişkin herhangi bir düzenleme bulunmamaktadır. Ancak bu konuda ahde vefa ilkesinin devletler tarafından dikkate alınması gerektiği ifade edilmektedir.…
v. Ortaklık Mevzuatı’nın içerdiği konular ve 1/95 sayılı Gümrük Birliği Kararı gerçek ve özel hukuk tüzel kişileri de muhatap almaktadır. Buna rağmen, Ortaklık Mevzuatı’ndaki uyuşmazlıkları çözme yöntemlerine başvuru yetkisi doğrudan devletlere tanınmıştır. Gerçek kişilerin ve özel hukuk tüzel kişilerinin bu mevzuattan kaynaklanan hak ihlallerinden doğan mağduriyetlerinin giderilmesi ya da bu kişilere karşı söz konusu mevzuat ihlali nedeniyle Ankara Anlaşması madde 25’teki yöntemlerin işletilebilmesi mümkün gözükmemektedir. Dolayısıyla bu konuda da ilgili hüküm adaletin sağlanmasında veya adaletin zamanında sağlanmasında işlevsel olmadığı savunulmaktadır(20).…
Gümrük Birliği Kararı’nda da uyuşmazlıkların çözüm yöntemlerine ilişkin hükümler…
“Madde 61…
Ankara Anlaşması madde 25/I-III hükümlerine halel getirmeksizin; Ortaklık Konseyi’nin, madde 58 (2) kapsamında alınan himaye önlemlerinin, madde 61 kapsamında alınan korunma tedbirlerinin veya Madde 64uyarınca alınan dengeleyici önlemlerin kapsam veya süresi konusunda ortaya çıkan bir uyuşmazlığı Ortaklık Konseyi, prosedürün başlatılmasından itibaren altı ay içinde çözememesi durumunda; taraflardan biri uyuşmazlığı madde 62’de belirlenen usuller doğrultusunda hakeme götürebilir. Hakem kararı taraflar üzerinde bağlayıcı olacaktır.…
Madde 62…
1. Bir uyuşmazlığın hakeme götürülmesi halinde üç hakem atanır.…
2. Uyuşmazlığın iki tarafından her biri 30 gün içinde birer hakem tayin ederler.…
3. Bu şekilde tayin edilen iki hakem, âkit taraflardan birinin vatandaşı olmayan üçüncü bir hakemi aralarında antlaşmaya vararak tayin ederler. Hakemlerin tayinlerinden itibaren iki ay içinde mutabakata varamamaları halinde, üçüncü hakem taraflarca Ortaklık Konseyi’nin hazırlayacağı yedi kişilik bir listeden seçilecektir. Ortaklık Konseyi bu listeyi kendi İç Tüzüğü’ne göre hazırlar ve gözden geçirir.…