Pekcanıtez Usul - Medenî Usûl Hukuku

“Tapu kaydındaki eksiklik ya da yanlışlık bir başka dava sırasında saptanıp da bu eksikliğin giderilmesi için taraflara yetki verildiğinde, yetki verilen kişi kaydın düzeltilmesi için dava açma olanağına sahiptir. Diğer bir anlatımla tapuyu doğrudan ilgilendiren davalarda tapu kaydındaki yanlışlıkların giderilmesi yeni bir hüküm tesisini gerektiriyorsa, mahkemece resen ya da ilgilinin Sayfa 601 talebi üzerine yetki verilerek dava açılması sağlanır. Bir başka mahkemede yapılan yargılama sırasında tapu kayıt malikinin kimliğinin tespitinin açıklanan şekilde bir ön sorun oluşturduğu hallerde de, o mahkeme; davanın görülebilmesi için öncelikle, tapuda kayıt düzeltilmesini sağlamak üzere ve konudaki hukuki yararın varlığını kabulle, o davadaki davacıya tapuda kayıt düzeltilmesi davası açmak ve yürütmek konusunda yetki belgesi düzenleyebilir. İşte bu halde de, dava açma konusunda “yetki belgesi” ile yetkilendirilen kişi ya da idare de tapuda kayıt düzeltilmesi davası açabilir. Böyle bir durumda mahkemece, elindeki davanın yürütülebilmesi için görülen lüzum üzerine ve hukuki yararın varlığını kabulle düzenlenen yetki belgesi, lehine düzenlenen tarafa davayı takip yetkisi verir ve davada taraf olma sıfatı kazandırır.”(141) Sayfa 602I.1172Yalnız dava yetkininin davanın gerçek tarafı kabul edilmesi, dava yetkininin taraf olduğu davada talep edilen hakkın sahibi veya yükümlüsü olduğu anlamına gelmez. Zaten dava yetkini ihtilaflı hukukî ilişkide kendisinin hak sahibi veya yükümlü olduğu iddiasında da değildir. Örneğin, borçluya ait bir taşınmazın borçlu adına tescili için dava açma yetkisini alan takip alacaklısı, bu konuda açacağı davada davacı olarak yer alır. Ancak bu dava konusu taşınmazın kanunî dava yetkini olan davacıya ait olduğu; bu nedenle kanunî dava yetkini olan davacı adına tescile karar verileceği anlamına gelmez. Bu durumda, dava takip yetkisine sahip olduğundan davacı olarak dava açan kanunî dava yetkini, borçlunun dava konusu taşınmazın maliki olduğunu ispat ederek taşınmazın borçlu adına tapu siciline kaydını talep eder. Mahkemenin taşınmazı borçlu adına tescil kararı ile taşınmaz bu alacaklı lehine mahcuz sayılır (m. 94/3). Bu durumda, kanunî dava yetkini olan davacı alacaklı, taşınmazın satışını talep ederek satış sonucu ele geçen parayla tatmin edilir.