Kanun’un 32. maddesinde ise, kamuyu aydınlatma belgesindeki yanlışlık, yanıltıcılık…
Sorumluluk türü olarak kusur sorumluluğu öngörülmüş olmasından bahsedildikten sonra…
Kanun’un 10. maddesinin gerekçesi incelendiğinde(274) TTK’nın 557. maddesine paralel bir gerekçe öngörüldüğü ve ayrıca madde içeriğinin de TTK’nın 557. maddesi ile neredeyse birebir aynı olduğu sabittir. Kanun’un 32. maddesinde ise müteselsil sorumluluk esası benimsenmiştir. Gerekçeler incelendiğinde ve kanun koyucunun iradesi gözetildiğinde sadece izahnameden doğan sorumluluğun düzenlendiği 10. maddede farklılaştırılmış teselsül uygulanmasına karar verilmiş; bununla beraber genel olarak kamuyu aydınlatma belgelerinden doğan sorumluluğun düzenlendiği 32. maddede müteselsil sorumluluğun uygulanacağı öngörülmüştür. Gerek kanun koyucunun izahname için özel bir gerekçe öngörmek suretiyle farklı bir sorumluluk kapsamı belirlemesi, gerekse izahnamenin diğer kamuyu aydınlatma belgeleri yanında daha özel, önemli ve nitelikli bir kamuyu aydınlatma belgesi olması ve halka arz sürecindeki önemi sebebiyle sorumluluk kapsamı açısından izahname için Kanun’un 10. maddesinin öncelikli olarak uygulanması gerektiği yorumlanabilir. Özetle, sadece sorumluluk kapsamı yönünden yapılan incelemede izahname için farklılaştırılmış teselsül, izahname dışında kalan diğer kamuyu aydınlatma belgeleri için ise müteselsil sorumluluk uygulama alanı bulacaktır(275).…
