Dosya olarak kaydet: PDF - WORD
Görüntüleme Ayarları:

MADDE 1

24.6.1995 tarihli ve 551 sayılı Patent Haklarının Korunması Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin 43 üncü maddesinin son fıkrasında geçen "buluş konusunun kısmen veya tamamen" ibaresi yerine "buluş konusunun ilk başvurudaki kapsamın dışına çıkacak şekilde kısmen veya tamamen" ibaresi, 53 üncü maddesinde geçen "getirilmesi ve başvuru ücretinin ödenmesi ile başvuru tarihi kesinleşir." ibaresi yerine getirilmesi ile başvuru tarihi kesinleşir," ibaresi, 57 nci maddesinin beşinci fıkrasında geçen "62 nci" ibaresi yerine ”59 uncu" ibaresi, 73 üncü maddesinden sonra gelmek üzere,

“MADDE 73/A

a) 44 üncü maddede yazılı açıklamayı gerçeğe aykırı olarak yapanlar veya patentli bir eşya veya ambalajı üzerine haklı olarak konulmuş patent olduğunu belirten işareti yetkisi olmadan kaldıranlar veya kendisini haksız olarak patent başvurusu veya patent sahibi olarak gösterenler hakkında bir yıldan iki yıla kadar hapis cezasına ve üçyüz milyon liradan altıyüz milyon liraya kadar para cezasına,

b) Hak ve alakası olmadığını veya tasarruf yetkisi bulunmadığını bilmesi gerektiği halde 86 ncı maddede yazılı haklardan birini veya bu hakla ilgili lisansı başkasına devreden, veren, rehneden, bu haklar üzerinde herhangi bir tasarrufta bulunanlar ile patentle korunan bir buluşun sahibi olmadığı veya patentin koruma süresinin bittiği veya 129 uncu veya 133 üncü maddelerde yazılı sebeple patentin hükümsüzlüğü veya patent hakkının sona ermesi durumlarında kendisinin veya başkasının imal ettiği veya satışa çıkardığı eşyaya veya ambalajlarına veya ticarî evrakına veya ilanlarına korunan bir patentle ilgili olduğu kanısını uyandıracak şekilde işaretler koyan veya bu amaçla gazetelerde, ilan ve reklamlarda bu tarzda yazı ve işaretler kullananlar hakkında iki yıldan üç yıla kadar hapis cezasına ve altıyüz milyon liradan bir milyar liraya kadar para cezasına,

c) 136 ncı maddede yazılı fiillerden birini işleyenler hakkında iki yıldan dört yıla kadar hapis cezasına ve altıyüz milyon liradan bir milyar liraya kadar para cezasına, ayrıca, işyerlerinin bir yıldan az olmamak üzere kapatılmasına ve aynı süre ticaretten men edilmelerine hükmolunur. Yukarıda sayılan suçlar, hizmetlerini yaptıkları sırada bir işletmenin çalışanları tarafından doğrudan doğruya veya emir üzerine işlenmişse çalışanlar ve suçun işlenmesine mani olmayan işletme sahibi, müdür veya temsilcisi ve hangi unvan ve sıfatla olursa olsun işletmeyi fiilen yöneten kişi de aynı surette cezalandırılır. Bir tüzelkişinin işleri yürütülürken, 136 ncı maddede sayılan suçlardan biri işlenirse, tüzelkişi, masraflar ve para cezasından müteselsilen sorumlu olur. Fiile iştirak edenler hakkında olayın mahiyetine göre Türk Ceza Kanununun 64, 65, 66 ve 67 nci maddeleri hükümleri uygulanır. Yukarıda sayılan suçlardan dolayı kovuşturma şikâyete bağlıdır. Bu madde hükümlerinin uygulanmasında 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanununun 344 üncü maddesinin 1 inci fıkrasının 8 numaralı bendi uygulanmaz. Patentten doğan hakları tecavüze uğrayandan başka 136 ncı maddede sayılanlar dışında kalan suçlarda Enstitü 44 üncü maddede yazılı açıklamanın gerçeğe aykırı olarak yapılması ile patentle korunan bir buluşun sahibi olmadığı veya patentin koruma süresi bittiği veya patentin hükümsüzlüğü veya patent hakkının sona ermesi durumlarında kendisinin veya başkasının imal ettiği veya satışa çıkardığı eşyaya veya ambalajlarına veya ticarî evrakına veya ilanlarına korunan bir patentle ilgili olduğu kanısını uyandıracak şekilde işaretler koyma veya bu amaçla yazılı ve görsel basındaki ilan ve reklamlarda bu tarzda yazı ve işaretler kullanılması durumlarında 5590 veya 507 sayılı Kanunlara tabi kuruluşlar ve Tüketici Dernekleri de şikâyet hakkına sahiptir. Şikâyetin fiil ve failden haberdar olma tarihinden itibaren, 2 yıl içinde yapılması gerekir. Bu kapsamdaki suçlarla ilgili şikâyetler, acele işlerden sayılır. Bu Kanun Hükmünde Kararname hükümlerine göre, patent başvurusu veya patentten doğan haklara tecavüz dolayısıyla üretilmesi veya kullanılması cezayı gerektiren eşya ile, bu eşyaları üretmeye yarayan araç, gereç, cihaz, makine gibi vasıtaların zaptedilmesi veya elkoyulması veya yok edilmesinde, Türk Ceza Kanununun 36 ncı maddesi hükmü ile Ceza Muhakemeleri Usulü Kanununun ilgili hükümleri uygulanır.

10 Mart 1296 tarihli İhtira Beratı Kanunu ile ek ve değişiklikleri ile Kanun Hükmünde Kararnamenin 174 üncü maddesi yürürlükten kaldırılmıştır.

MADDE 2

24.6.1995 tarih ve 552 sayılı Yaş Sebze ve Meyve Ticaretinin Düzenlenmesi ve Toptancı Halleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin 5 inci maddesinin ikinci fıkrası, ''Malların belediye sınırları veya mücavir alanları içerisinde perakende olarak satışını yapanlar bunların, toptancı halden geçirildiğini belgelemek zorundadırlar." olarak, 16 ncı maddesinin birinci fıkrası "Toptancı hallerde faaliyet gösteren komisyoncuların satış bedeli üzerinden alacakları komisyon oranı, ambalaj ve kapların kendileri tarafından temin edilmesi de dahil % 8'i aşmamak kaydıyla taraflarca serbestçe tespit edilir.’' olarak değiştirilmiş, 17 nci maddesinin son fıkrasına "Fatura veya müstahsil makbuzu ile üreticilerden satın alınmış bulunan malların toptancı halden geçirilmeden perakende satışa sunulduğunun tespiti üzerine bu malların toptancı hale girişi yapılmaz. Bu durumda % 10 oranındaki belediye payı müstahsil makbuzu veya faturada gösterilen malın toplam bedeli üzerinden tahsil olunur." cümleleri, 26 ncı maddeden sonra gelmek üzere,

“MADDE 26/A

Bu Kanun Hükmünde Kararnamede yer alan 5 inci maddenin birinci, ikinci ve üçüncü: 7 nci maddenin ikinci fıkralarına aykırı hareket edenler hakkında yüz milyon lira para cezasına, 6 ncı maddenin ikinci ve üçüncü fıkralarına ve 10 uncu maddenin birinci ve İkinci fıkralarına aykırı hareket edenler hakkında otuz milyon lira para cezasına, 8 inci maddenin ikinci fıkrasına, 10 uncu maddenin üçüncü fıkrasına ve 26 ıncı maddenin birinci fıkrasının (a), (b) ve (c) bentlerine aykırı hareket edenler hakkında kırk milyon lira para cezasına ve üç aya kadar hal dahilinde faaliyetten men'e, 26 ncı maddenin birinci fıkrasının (d) bendine aykırı hareket edildiğinin hakem kurulunca tespit edilmesi halinde söz konusu kurulun önerisi ile ilgililer hakkında iki yüz milyon lira para cezasına ve süresiz olarak hal dahilinde faaliyetten men'e belediye encümenlerince karar verilir. Yukarıda sayılan fiillerin bir yıl içerisinde tekrarı halinde para cezaları iki misli olarak uygulanır. Para cezaları belediyelerce tahsil olunur. Para cezasına ilişkin encümen kararı ilgilisine tebliğ edilir, tebellüğden imtina edilmesi halinde dahi tebligat gerçekleşmiş sayılır, yedi gün içinde encümen kararına idare mahkemesi nezdinde itiraz caizdir. İtiraz idarece verilen cezanın yerine getirilmesini durdurmaz. İtiraz üzerine idare mahkemesince verilen kararlar kesindir. Hal dahilinde faaliyetten men'e ilişkin belediye encümen kararları hakkında da aynı usul uygulanır ve faaliyetten men kararı belediye görevlilerince yerine getirilir. Bu konuda verilen para cezaları 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerine göre tahsil olunur" hükümleri eklenmiş, 29 uncu maddesi, "12.9.1960 tarihli ve 80 sayılı 1580 sayılı Belediye Kanununun 15 inci Maddesinin 58 inci Bendine Tevfikan Belediyelerce Kurulan Toptancı Hallerinin Sureti İdaresi Hakkında Kanunun, 15.5.1930 tarihli ve 1608 sayılı Umuru Belediyeye Müteallik Ahkamı Cezaiye Hakkında 19 Nisan 1340 Tarih ve 486 Numaralı Kanunun Bazı Maddelerini Muaddil Kanunun ve 1580 sayılı Belediye Kanununun 15 inci maddesinin 58 inci bendinin bu Kanun Hükmünde Kararnameye aykırı hükümleri yaş sebze ve meyveler konusunda uygulanmaz." olarak, 12.9.1960 tarih ve 80 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrası (a) bendindeki "(100) liradan (5 000) liraya kadar" İbaresi, "5 milyon liradan 50 milyon liraya kadar", dördüncü fıkrasındaki "(1 000) liraya kadar" ibaresi ”10 milyon liraya kadar” ve altıncı fıkrasındaki ''(250) liraya kadar" ibaresi "2,5 milyon liraya kadar" olarak, 29.6.1956 tarihli ve 6762 sayılı Türk Ticaret Kanununun 35 inci maddesinin İkinci fıkrasındaki "yüz liradan ikibin liraya kadar" ibaresi "ikimilyon liradan kırkmilyon liraya kadar", 40 ıncı maddesinin birinci fıkrasındaki "yüz liradan ikibin liraya kadar" ibaresi "ikimilyon liradan kırkmilyon liraya kadar", 67 nci maddesinin üçüncü fıkrasındaki "yüz liradan bin liraya kadar" ibaresi "üçmilyon liradan otuzmilyon liraya kadar" olarak, 10.6.1930 tarihli ve 1705 sayılı Kanunun 6. ncı maddesi. "Bu Kanun uyarınca ilgili Bakanlıkça alınan kararlara ve düzenlemelere aykırı hareket edenler tacir olsunlar veya olmasınlar haklarında, mahkemelerce fiillerinin mahiyetine göre bir aydan altı aya kadar hapis cezası ve yüzmilyon liradan beşyüzmilyon liraya kadar ağır para cezasına hükmedilir. Şayet bu fiillerden dolayı Türk Ceza Kanunu ile diğer kanunlarda belirtilen cezalar daha ağır ise bu cezalar tatbik olunur. Bu şekilde cezalandırılanlar hakkında mahkemelerce verilen kararlar, masrafları hükümlüden alınmak suretiyle mahallî gazetelerde mahkemece hüküm özeti ilan ettirilebileceği gibi, tacir olanların isimleri ticaret veya sanayi odalarında bulunacak kara listelere de kaydettirilir. Bu madde hükümlerine aykırı davranışlarda bulunanlar o malın veya hizmetin imalatçı/üreticisi veya ithalatçısı değillerse, imalatçı/üreticisi veya ithalatçılar da bu eylemden dolayı sorumludurlar, bunlar hakkında da birinci ve ikinci cümle hükümleri uygulanır. Şu kadar ki, imalatçı/üretici veya ithalatçı sözkonusu aykırılığın kendi kusurlarından kaynaklanmadığını ispat ederse bu sorumluluktan kurtulabilir.” olarak değiştirilmiştir.

MADDE 3

24.6.1995 tarih ve 554 sayılı Endüstriyel Tasarımların Korunması Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin 8 inci maddesinde yer alan "rüçhan tarihi itibariyle” ibaresi "rüçhan tarihinden önceki oniki ay içerisinde" şeklinde, 26 ncı maddesinin üçüncü fıkrasında yer alan "erteleme talebi varsa, veya" ibaresi "erteleme talebi varsa ve" şeklinde değiştirilmiş, 48 inci maddesinden sonra gelmek üzere,

"MADDE 48/A

a) Tasarım hakkı sahibi olarak belirtilmesi gereken kimlik bildirimini gerçeğe aykırı olarak yapanlar veya tasarım koruması olan bir eşya veya ambalajı üzerine konulmuş, tasarım koruması olduğunu belirten işareti, yetkisi olmadan kaldıranlar veya kendisini haksız olarak tasarım başvurusu veya tasarım hakkı sahibi olarak gösterenler hakkında bir yıldan iki yıla kadar hapis cezasına ve üçyüz milyon liradan altıyüz milyon liraya kadar para cezasına,

b) Hak ve alakası olmadığını veya tasarruf yetkisi bulunmadığını bilmesi gerektiği halde, tasarım hakkının korunmasına ilişkin mevzuatın devir ve intikal, rehin ve haciz ile ilgili maddelerinde yazılı haklardan birini veya bu hakla ilgili lisansı, başkasına devreden, veren, rehneden, bu haklar üzerinde herhangi bir tasarrufta bulunanlar ile korunan bir tasarım hakkının sahibi olmadığı veya koruma süresinin bittiği veya tasarım hakkının hükümsüzlüğü veya tasarım korunmasından doğan hakkının sona ermesi durumlarında, kendisinin veya başkasının imal ettiği veya satışa çıkardığı eşyaya veya ambalajlarına veya ticarî evrakına veya ilanlarına, hukuken korunan bir tasarım hakkı ile ilgili olduğu kanısını uyandıracak şekilde, işaretler koyanlar veya bu amaçla yazılı ve görsel basındaki ilan ve reklamlarda, bu tarzda yazı, işaret veya ifadeleri kullananlar hakkında, iki yıldan üç yıla kadar hapis ve altıyüzmilyon liradan birmilyar liraya kadar para cezasına,

c) 48 inci maddede yazılı fiillerden birini işleyenler hakkında iki yıldan dört yıla kadar hapis cezasına ve altıyüz milyon liradan bir milyar liraya kadar para cezasına ayrıca, işyerlerinin bir yıldan az olmamak üzere kapatılmasına ve aynı süre ticaretten men edilmelerine hükmolunur. Bu maddede belirtilen suçlar, hizmetlerini yaptıkları sırada, bir işletmenin çalışanları tarafından doğrudan doğruya veya emir üzerine işlenmişse çalışanlar ve suçun işlenmesine mani olmayan, işletme sahibi, müdür veya temsilcisi ve hangi unvan ve sıfatla olursa olsun işletmeyi fiilen yöneten kişi de cezalandırılır. Bir tüzelkişinin işleri yürütülürken, 48 inci maddede sayılan suçlardan biri işlenirse, tüzelkişi, masraflar ve para cezasından müteselsilen sorumlu olur. Fiile iştirak edenler hakkında olayın mahiyetine göre Türk Ceza Kanununun 64, 65, 66 ve 67 nci maddeleri hükümleri uygulanır. Yukarıda sayılan suçlardan dolayı kovuşturma şikâyete bağlıdır. Bu madde hükümlerinin uygulanmasında 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanununun 344 üncü maddesinin birinci fıkrasının 8 numaralı bendi uygulanmaz. Tasarım korumasından doğan haktan tecavüze uğrayandan başka, 48 inci maddede sayılanlar dışında kalan suçlarda Enstitü; tasarım hakkı sahibi olarak belirtilmesi gereken kimlik bildiriminin gerçeğe aykırı olarak yapılması ile korunan bir tasarım hakkının sahibi olmadığı veya koruma süresi bittiği veya herhangi bir sebeple tasarım hakkının hükümsüzlüğü veya tasarım korumasından doğan hakkının sona ermesi durumlarında kendisinin veya başkasının imal ettiği veya satışa çıkardığı eşyaya veya ambalajlarına veya ticarî evrakına veya ilanlarına hukuken korunan bir tasarım hakkı ile ilgili olduğu kanısını uyandıracak şekilde, işaretler koyma veya bu amaçla yazılı ve görsel basındaki ilan ve reklamlarda bu tarzda yazı, işaret ve ifadelerin kullanılması durumlarında, 5590 veya 507 sayılı kanunlara tabi kuruluşlar ve Tüketici Dernekleri de şikâyet hakkına sahiptir. Şikâyetin fiil ve failden haberdar olma tarihinden itibaren iki yıl içinde yapılması gerekir. Bu kapsamdaki suçlarla ilgili şikâyetler acele işlerden sayılır. Bu Kanun hükümlerine göre tasarım hakkı başvurusu veya tasarım korumasından doğan haklara tecavüz dolayısıyla üretilmesi veya kullanılması cezayı gerektiren eşya ile bu eşyaları üretmeye yarayan araç, gereç, cihaz, makine gibi vasıtaların zaptedilmesi veya elkoyulması veya yok edilmesinde. Türk Ceza Kanununun 36 ncı maddesi hükmü ile Ceza Muhakemeleri Usulü Kanununun ilgili hükümleri uygulanır." hükümleri eklenmiştir.

MADDE 4

24.6.1995 tarihli ve 555 sayılı Coğrafî İşaretlerin Korunması Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin 5 inci maddesinin (b) fıkrasının iki numaralı bendi "Bu Kanun Hükmünde Kararname anlamında ürünlerin öz adı, o ürünün ilk üretildiği veya pazarlandığı bölge veya yöre ile ilgili olsa da bir ürünün genel adı haline gelmiş olan adıdır. Ürünün öz adı olup olmadığının tespitinde o adın kaynaklandığı bölge ve tüketim alanlarında halkın bu adı kullanımı göz önüne alınır." olarak 8 inci maddesinin sonuna "Uluslararası Sözleşmeler saklı kalmak kaydıyla başka ülke kaynaklı bir ürün ile ilgili coğrafî işaret başvuruları; orijin ülkede tescilinde bu maddede belirtilen koşullar aranmakta ise 20 nci maddede belirtilen denetim imkânları varsa ve orijin ülke, Türkiye'den yapılacak coğrafî işaret tescili başvurularına eşit bir koruma getiriyorsa, Enstitü tarafından incelenerek 9, 10, 11. 12 ve 13 üncü madde hükümleri uygulanır. Başka ülkede korunan bir coğrafî işaret Türkiye'de korunan bir coğrafî işaret ile aynı ise tescil, bölgesel ve geleneksel kullanım ve karıştırılma riski göz önüne alınarak yapılır. Bu gibi coğrafî işaretlerin kullanımına, sadece üretildiği orijin ülkenin açık ve görülebilir bir şekilde etikette belirtilmesi halinde izin verilir." hükmü, 16 ncı maddesine "Tescili yapılan coğrafî isimler ürünün öz adı olamaz." cümlesi, 24 üncü maddesinden sonra gelmek üzere,

"MADDE 24/A

a) Coğrafî İşaret hakkı sahibi olarak belirtilmesi gereken kimlik bildirimini gerçeğe aykırı olarak yapanlar, coğrafî işaret koruması olan bir eşya veya ambalajı üzerine konulmuş, coğrafî işaret koruması olduğunu belirten işareti yetkisi olmadan kaldıranlar, kendisini haksız olarak coğrafî işaret başvurusu veya coğrafî işaret hakkı sahibi olarak gösterenler hakkında bir yıldan iki yıla kadar hapis ve üçyüz milyon liradan altıyüz milyon liraya kadar para cezasına,

b) Korunan bir coğrafî işaret hakkının sahibi olmadığı, herhangi bir sebeple coğrafî işaret hakkının hükümsüzlüğü, coğrafî işaret korunmasından doğan hakkının sona ermesi durumlarında, kendisinin veya başkasının imal ettiği veya satışa çıkardığı eşyaya veya ambalajlarına veya ticarî evrakına veya ilanlarına, hukuken korunan bir coğrafî işaret hakkı ile ilgili olduğu kanısını uyandıracak şekilde, işaretler koyan veya bu amaçla yazılı ve görsel basındaki ilan ve reklamlarda, bu tarzda yazı, işaret veya ifadeleri kullananlar hakkında iki yıldan dört yıla kadar hapis cezasına ve altıyüz milyon liradan bir milyar liraya kadar para cezasına,

c) 24 üncü maddede yazılı fiillerden birini işleyenler hakkında, iki yıldan dört yıla kadar hapis cezasına ve altıyüz milyon liradan bir milyar liraya kadar para cezasına, ayrıca, işyerlerinin bir yıldan az olmamak üzere kapatılmasına ve aynı süre ticaretten men edilmelerine hükmolunur. Yukarıda yazılı suçlar, hizmetlerini yaptıkları sırada bir işletmenin çalışanları tarafından doğrudan doğruya veya emir üzerine işlenmişse, çalışanlar ve suçun işlenmesine mani olmayan işletme sahibi, müdür veya temsilcisi ve hangi unvan ve sıfatla olursa olsun işletmeyi fiilen yöneten kişi de cezalandırılır.

Bir tüzelkişinin işleri yürütülürken, 24 üncü maddede sayılan suçlardan biri işlenirse, tüzelkişi, masraflar ve para cezasından müteselsilen sorumlu olur. Fiile iştirak edenler hakkında olayın mahiyetine göre Türk Ceza Kanununun 64, 65, 66 ve 67 nci maddeleri hükümleri uygulanır. Yukarıda sayılan suçlardan dolayı kovuşturma şikâyete bağlıdır. Bu madde hükümlerinin uygulanmasında 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanununun 344 üncü maddesinin birinci fıkrasının 8 numaralı bendi uygulanmaz. Coğrafî işaret korumasından doğan hakları tecavüze uğrayandan başka 24 üncü maddede sayılanlar dışında kalan suçlarda Enstitü; coğrafî işaret hakkı sahibi olarak belirtilmesi gereken kimlik bildiriminin gerçeğe aykırı olarak yapılması ile korunan bir coğrafî işaret hakkının sahibi olmadığı veya herhangi bir sebeple coğrafî işaret hakkının hükümsüzlüğü veya coğrafî işaret korunmasından doğan hakkının sona ermesi durumlarında, kendisinin veya başkasının imal ettiği veya satışa çıkardığı eşyaya veya ambalajlarına veya ticarî evrakına veya ilanlarına hukuken korunan bir coğrafî işaret hakkı ile ilgili olduğu kanısını uyandıracak şekilde, işaretler koyma veya bu amaçla yazılı ve görsel basındaki ilan ve reklamlarda hu tarzda yazı, işaret ve ifadelerin kullanılması durumlarında, 5590 veya 507 sayılı Kanunlara tabi kuruluşlar ve Tüketici Dernekleri de şikâyet hakkına sahiptir. Şikâyetin fiil ve failden haberdar olma tarihinden itibaren iki yıl içinde yapılması gerekir. Bu kapsamdaki suçlarla ilgili şikâyet, acele işlerden sayılır. Bu Kanun hükümlerine göre, coğrafî işaret hakkı başvurusu veya coğrafi işaret korumasından doğan haklara tecavüz dolayısıyla üretilmesi cezayı gerektiren eşya ile bu eşyaları üretmeye yarayan araç, gereç, cihaz, makine gibi vasıtaların zaptedilmesi veya elkoyulması veya yok edilmesinde, Türk Ceza Kanununun 36 ıncı maddesi hükmü ile Ceza Muhakemeleri Usulü Kanununun ilgili hükümleri uygulanır." hükümleri ilave edilmiştir.

MADDE 5

24.6.1995 tarih ve 556 sayılı Markaların Korunması Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin 5 inci maddesinin birinci fıkrasına “sayılar″ ibaresinden sonra gelmek üzere “malların biçimi veya ambalajlarının″ ibaresi eklenmiş, 7 nci maddesinin (b) bendi “b) Aynı veya aynı türdeki mal veya hizmetle ilgili olarak tescil edilmiş veya daha önce tescil için başvurusu yapılmış bir marka ile aynı veya ayırt edilemeyecek kadar aynı olan markalar.″ olarak değiştirilmiş, (c) bendine “çeşit″ ibaresinden sonra gelmek üzere “vasıf,″ ibaresi ve aynı maddenin sonuna “Bir marka tescil tarihinden önce kullanılmış ve tescile konu mallar veya hizmetlerle ilgili olarak bu kullanım sonucu ayırtedici bir nitelik kazanmış ise (b), (c), (d) bentlerine göre tescili reddedilemez.″ hükmü, 9 uncu maddesinin ikinci fıkrasının (c) bendine “ithali″ ibaresinden sonra gelmek üzere “veya ihracı″ ibaresi, 42 nci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendine “davanın″ ibaresinden sonra gelmek üzere “tescil tarihinden itibaren″ ibaresi ve maddenin sonuna, “Bir marka tescil tarihinden önce kullanılmış ve tescile konu mallar veya hizmetlerle ilgili olarak bu kullanım sonucu ayırtedici bir nitelik kazanmış ise 7 nci maddenin (b), (c), (d) bentlerine göre tescili hükümsüz sayılamaz.″ fıkrası eklenmiş, 62 nci maddesinin (c) bendi “Marka hakkına tecavüz dolayısı ile üretilmesi veya kullanılması cezayı gerektiren eşya ile bu eşyaları üretmeye yarayan araç, cihaz, makine gibi vasıtalara el koyulması talebi″ olarak, (e) bendi, “Marka hakkına tecavüzün devamını önlemek üzere tedbirlerin alınması, özellikle bu maddenin (c) bendine göre el koyulan ürünlerin ve araçların üzerlerindeki markaların silinmesi veya marka hakkına tecavüzün önlenmesi için kaçınılmaz ise imhası talebi″ olarak değiştirilmiş, 61 inci maddesinden sonra gelmek üzere;

“MADDE 61/A

a) Marka hakkı sahibi olarak belirtilmesi gereken kimlik bildirimini gerçeğe aykırı olarak yapanlar, marka koruması olan bir eşya veya ambalajı üzerine konulmuş, marka koruması olduğunu belirten işareti yetkisi olmadan kaldıranlar, kendisini haksız olarak marka başvurusu veya marka hakkı sahibi olarak gösterenler hakkında bir yıldan iki yıla kadar hapis cezasına ve üçyüz milyon liradan altıyüz milyon liraya kadar para cezasına,

b) Hak ve alakası olmadığını veya tasarruf yetkisi bulunmadığını bilmesi gerektiği halde, marka korunmasına ilişkin mevzuatın devir ve intikal, rehin ve haciz ile ilgili maddelerinde yazılı haklardan birini veya bu hakla ilgili lisansı başkasına devreden, veren, rehneden, bu haklar üzerinde herhangi bir tasarrufta bulunanlar ile korunan bir marka hakkının sahibi olmadığı veya koruma süresinin bittiği veya marka hakkının hükümsüzlüğü veya marka korumasından doğan hakkının sona ermesi durumlarında; kendisinin veya başkasının imal ettiği veya satışa çıkardığı eşyaya veya ambalajlarına veya ticarî evrakına veya ilanlarına, hukuken korunan bir marka hakkı ile ilgili olduğu kanısını uyandıracak şekilde, işaretler koyan veya bu amaçla yazılı ve görsel basındaki ilan ve reklamlarda, bu tarzda yazı, işaret veya ifadeleri kullananlar hakkında, iki yıldan üç yıla kadar hapis cezasına ve altıyüz milyon liradan bir milyar liraya kadar para cezasına,

c) 61 inci maddede yazılı fiillerden birini işleyenler hakkında, iki yıldan dört yıla kadar hapis cezasına ve altıyüz milyon liradan bir milyar liraya kadar para cezasına, ayrıca işyerlerinin bir yıldan az olmamak üzere kapatılmasına ve aynı süre ticaretten men edilmelerine hükmolunur. Yukarıda yazılı suçlar hizmetlerini yaptıkları sırada bir işletmenin çalışanları tarafından doğrudan doğruya veya emir üzerine işlenmişse çalışanlar ve suçun işlenmesine mani olmayan işletme sahibi, müdür veya temsilcisi ve hangi unvan ve sıfatla olursa olsun işletmeyi fiilen yöneten kişi de cezalandırılır. Bir tüzelkişinin işleri yürütülürken bu maddede sayılan suçlardan biri işlenirse, tüzelkişi, masraflar ve para cezasından müteselsilen sorumlu olur. Fiile iştirak edenler hakkında olayın mahiyetine göre Türk Ceza Kanununun 64, 65, 66 ve 67 nci maddeleri hükümleri uygulanır. Bu maddede sayılan suçlardan dolayı kovuşturma şikâyete bağlıdır. Bu madde hükümlerinin uygulanmasında 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanununun 344 üncü maddesinin birinci fıkrasının 8 numaralı bendi uygulanmaz. Marka korumasından doğan hakları tecavüze uğrayandan başka, 61 inci maddede sayılanlar dışında kalan suçlarda Enstitü; marka hakkı sahibi olarak belirtilmesi gereken kimlik bildiriminin gerçeğe aykırı olarak yapılması ile korunan bir marka hakkının sahibi olmadığı veya koruma süresi bittiği veya herhangi bir sebeple marka hakkının hükümsüzlüğü veya marka korumasından doğan hakkının sona ermesi durumlarında; kendisinin veya başkasının imal ettiği veya satışa çıkardığı eşyaya veya ambalajlarına veya ticarî evrakına veya ilanlarına, hukuken korunan bir marka hakkı ile ilgili olduğu kanısını uyandıracak şekilde, işaretler koyma veya bu amaçla yazılı ve görsel basındaki ilan ve reklamlarda bu tarzda yazı, işaret veya ifadelerin kullanılması durumlarında 5590 veya 507 sayılı kanunlara tabi kuruluşlar ve Tüketici Dernekleri de şikâyet hakkına sahiptir. Şikâyetin fiil ve failden haberdar olma tarihinden itibaren iki yıl içinde yapılması gerekir. Bu kapsamdaki suçlarla ilgili şikâyetler acele işlerden sayılır. Bu Kanun hükümlerine göre marka hakkı başvurusu veya marka korumasından doğan haklara tecavüz dolayısıyla üretilmesi cezayı gerektiren eşya ile bu eşyaları üretmeye yarayan araç, gereç, cihaz, makine gibi vasıtaların zaptedilmesi veya elkoyulması veya yokedilmesinde Türk Ceza Kanununun 36 ncı maddesi hükmü ile Ceza Muhakemeleri Usulü Kanununun ilgili hükümleri uygulanır.″

hükümleri ilave edilmiş, 82 nci maddesinde geçen “ve 551 sayılı Markalar Kanununun 51, 52 ve 53 üncü maddeleri dışında kalan″ ibareleri yerine, “ve 551 sayılı Markalar Kanunu″ ibareleri getirilmiştir.

MADDE 6

560 sayılı Gıdaların Üretimi, Tüketimi ve Denetlenmesine Dair Kanun Hükmünde Kararnamenin 4 üncü maddesinde yer alan "fabrikanın” ibaresi "İşyerinin", 10 uncu maddesinin matlabı ve madde içerisinde yer alan "Gıda maddeleri satış yerlerinin denetimi" ibaresi "Gıda maddeleri satış yerleri ve bu yerlerde satılan gıda maddelerinin denetimi" şeklinde değiştirilmiş. 4 üncü maddesine: "Sağlık Bakanlığınca çalışma izin işlemlerinden gıda hizmetlerinde kullanılmak üzere yirmi milyon lira ücret alınır. Bu ücret her yıl, 213 sayılı Vergi Usul Kanununa göre belirlenen yeniden değerleme oranında artırılır." 5 inci maddesine; "Tarım ve Köyişleri Bakanlığınca izin ve tescil işlemlerinden gıda hizmetlerinde kullanılmak üzere onmilyon lira ücret alınır. Bu ücret her yıl Vergi Usul Kanununa göre belirlenen yeniden değerleme katsayısı ile çarpılmak suretiyle tespit edilir." fıkraları eklenmiştir.

MADDE 7

560 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin Dördüncü Bölümünün başlığı "Kısıtlamalar ve Ceza Hükümleri" olarak değiştirilmiş ve bu bölüme aşağıdaki 18/A, 18/B maddeleri eklenmiştir.

"Ceza hükümleri

MADDE 18/A

Bu Kanuna uymayanlara uygulanacak cezaî hükümler aşağıda belirtilmiştir.

a) 4 üncü maddede yer alan çalışma izni alınmadan gıda maddeleri üreten işyerlerini faaliyete geçiren gerçek veya tüzel kişiler çalışma izni alana kadar faaliyetten men edilerek yüzelli milyon lira para cezası ile cezalandırılır ve çalışma izni alındıktan sonra faaliyetine müsaade edilir.

b) 5 inci maddede belirtilen tescil ve izin işlerini yaptırmadan üretime geçen gerçek veya tüzel kişiler yirmi milyon lira para cezası ile cezalandırılır, bunlara tescil ve izin işlemleri yapıldıktan sonra üretim izni verilir.

c) 6 ncı maddeye göre istihdamı mecburi olan sorumlu yöneticileri İstihdam etmeden imalatta bulunan, gıda maddeleri üreten işyerleri faaliyetten men edilerek sahiplerine yirmi milyon lira para cezası verilir. Otuz günlük süre içinde sorumlu yönetici görevlendirildiği takdirde işyerlerinin faaliyetine müsaade edilir.

d) 7 nci maddede belirtilen gıda kodeksine uygun faaliyet göstermeyen gerçek veya tüzel kişilere yüz milyon lira, suçun bir yıl içerisinde tekrarlanması halinde iki yüz milyon lira para cezası verilir.

e) 8 inci maddede belirtilen laboratuvar kuruluş izni almadan faaliyete geçen laboratuvarlar faaliyetten men edilir ve bu izni almadan laboratuvarları faaliyete geçiren gerçek veya tüzelkişilere otuz milyon lira para cezası verilir.

f) 10 uncu madde gereğince çıkarılan yönetmelik hükümlerine aykırı hareket eden gerçek ve tüzelkişilere yirmi milyon liradan iki yüz milyon liraya kadar ağır para cezası verilir.

g) Bu Kanunun 12 nci maddesinde belirtilen yasaklan ihlal eden gerçek veya tüzelkişilere on milyon liradan beşyüz milyon liraya kadar ağır para cezası verilir ve mahkemece malların müsaderesine hükmolunur. Suçun tekerrürü halinde cezalar iki katı artırılarak uygulanır. Ancak bu durumda para cezası elli milyon liradan aşağı olamaz.

h) 560 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 12 nci maddesinin (a) fıkrasında belirtilen şartlara uymayan işyerleri bu şartları yerine getirinceye kadar kapatılıp mühürlenir. Ancak, mühür fekki halinde bu fiili işleyenlere yüz milyon liradan beş yüz milyon liraya kadar ağır para cezası, 3 aydan 6 aya kadar hapis cezası verilir. Suçun tekerrürü halinde para ve hapis cezaları iki kat artırılır.

i) 13 üncü maddede belirtilen izni almayan gerçek ve tüzelkişilere yüzelli milyon lira, suçun 1 yıl içinde tekrarı halinde iki yüz elli milyon lira para cezası verilir.

j) 14 üncü maddedeki hükümlere aykırı hareket eden gerçek ve tüzelkişilere elli milyon lira para cezası verilir.

k) 15 inci maddedeki yasaklara uymayan gerçek veya tüzel kişilere ikiyüz milyon lira, suçun 1 yıl içerisinde tekrarı halinde üçyüz milyon lira cezası verilir.

l) 560 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 17 nci maddesi hilafına hareket eden işyeri bu şartları yerine getirinceye kadar kapatılıp, mühürlenerek bunlara yüz milyon liradan beşyüz milyon liraya kadar ağır para cezası verilir. Suçun tekerrürü halinde ise ceza iki kat artırılır.

m) 18 inci maddede yer alan kanatlı dahil tüm kesim yerleri mezbahalar ve entegre et tesislerini Tarım ve Köyişleri Bakanlığından kuruluş ve çalışma izni almadan faaliyete geçiren gerçek ve tüzelkişiler seksen milyon lira para cezası ile cezalandırılır ve kuruluş ve çalışma izni alıncaya kadar faaliyetleri durdurulur.

n) 18 inci madde gereğince çıkarılan yönetmelik kapsamında kuruluş ve çalışma izni almış olan kanatlı dahil kesim yerleri mezbahalar ve entegre et tesislerinde Tarım ve Köyişleri Bakanlığınca yapılan kontrollerde, yönetmelik hükümlerine uygun faaliyet göstermeyen yerlerin sahibi olan gerçek ve tüzelkişiler yirmi milyon lira para cezası ile cezalandırılır ve bu durum giderilinceye kadar faaliyetleri durdurulur. Bu yerlerin faaliyete geçmesini müteakip bir yıl içerisinde faaliyetlerinin tekrar yönetmelik hükümlerine uygun bulunmaması durumunda para cezası 2 katına çıkarılarak sorumlu yöneticinin görevine son verilebilir, ve iki değişik tesiste yukarıda belirtilen nedenle işine son verilen sorumlu yöneticilere üçüncü kez bu nitelikte bir iş verilmez.

o) 18 inci madde gereğince çıkarılan yönetmelikler uyarınca sorumlu yönetici, istihdamı zorunlu bulunan tesislerde sorumlu yönetici ve yeterli sayıda muayene veteriner hekimi istihdam etmeyenlerin faaliyetleri belirtilen elemanların istihdamı sağlanıncaya kadar durdurulur ve bu yerleri faaliyette bulunduran gerçek ve tüzelkişiler elli milyon lira para cezası ile cezalandırılır.

p) 18 inci maddede belirtilen yerlerde Tarım ve Köyişleri Bakanlığının merkez ve taşra teşkilatınca yapılmak istenilen kontrolleri engelleyenler seksen milyon lira para cezası ile cezalandırılır.

r) Bu Kanuna göre yapılacak denetimleri engelleyenlere seksen milyon lira para cezası verilir.

Cezaların tahsili ve itirazlar

MADDE 18/B

Bu Kanunun 18/A maddesinde yer alan para cezaları Tarım ve Köyişleri Bakanlığı ile Sağlık Bakanlığı ve bu bakanlıkların il müdürlüklerince verilir, bu cezalar 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerine göre mal memurluğunca tahsil edilir. İdarî cezalara karşı cezanın tebliğ tarihinden itibaren engeç 15 gün içinde yetkili İdare Mahkemesine itiraz edilir. İtiraz, verilen cezanın yerine getirilmesini durdurmaz."

MADDE 8

Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

MADDE 9

Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.