Toplam: 1.181
ortak pay yönünden borçlu ise, borcun nakli hükümleri uygulanır (BK 173 vd), borç devir alana geçer. Ancak, pay devri için resmi şekle bile gerek
konusu borcun naklinin yapılıp yapılmadığı), tek taraflı belirsiz bir işlem olarak davalı defterlerinde yer aldığı, mahkemece hükme esas alınan bilirkişi
yapılan temlik sözleşmesi ile yüklenicinin alacak ve borçlarının birlikte temlik edildiğini, müvekkilinin böyle bir borç nakli sözleşmesinden haberi ve
ise, borcun nakli hükümleri uygulanır (TBK 195 vd), borç devir alana geçer. Ancak, pay devri için resmi şekle bile gerek bulunmamaktadır. Her ne kadar
borcun naklinin söz konusu olduğunu, taraflar arasında imzalanan sözleşme değerlendirildiğinde, anılan sözleşmede sözleşmenin başlığının "Alacağın Temliki ... nedeniyle alacağın temliki değil, borcun nakli ( yüklenilmesi ) işleminin söz konusu olduğunu, zira sözleşmede alacağın temliki denilmesine ve müvekkili ... değil, borcun nakli (yüklenilmesi) işlemi sözleşmesinin söz konusu olduğu, Bu durumda; borcu nakleden ... ... AŞ. nin tasfiye sürecinin devam etmesi
kavramı içerisine takas, hibe ve borcun nakli gibi kavramların da dahil olacağı, bu nedenle keşideci davacı tarafından borcun ödendiğinin kabulüyle avalist
sıfatını değil, borçlu sıfatını haizdir.Taraflar arasında ayrıca bir borcun nakli sözleşmesi mevcut olmadığına göre; davacının, davalının dava dışı ... kurtarmış, malvarlığının pasifinin azalmasını sağlamıştır. Öte yandan yukarıda izah edildiği üzere, davacı ve davalı arasında borcun nakli sözleşmesi mevcut olmadığından, davalının pasifindeki bu azalma sebepsiz zenginleşme teşkil etmektedir. Buna göre, davacı bir borcun nakli sözleşmesine dayanmamasına rağmen dava ... , borcun nakli olmaması halinde aynı mahkemenin ilk hükmü ile kurulan hükmünün de hatalı olacağını, zira HMK'nın 125. maddesine göre, davanın açılmasından
(Poroy/Çamoğlu) Ortaklıklar, syf.463), bu durumdaki hisseler, 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 173.maddesinde düzenlenen (Türk Borçlar Kanunu md.195) borcun nakli hükümleri gereğince borçla birlikte devralınmış sayılır. Somut olayda davacı tarafça hisse devrinin ivazsız olarak bağışlama yoluyla yapıldığı ve bu
hiçbir şekilde; borçların ertelendiği (temdit), yenilendiği (tecdit) ve borcun nakli anlamına gelmeyeceği karşılıklı olarak taahhüt edilmişti. Bu kapsamda