Esasında, bütün karma sözleşmelerle bu sözleşmelere bir çekişme halinde içerdikleri…
1.1. Hukuk kurallarının esas görevi “adaleti” sağlamak olup, bu anlamda “adalet” hukukun…
1.2. Bu bağlamda karşımıza çıkan sorun, kanuni bir düzenlemeden yoksun bulunan isimsiz sözleşmelere, özellikle çeşitli isimli akit tiplerinin unsurlarından oluşan, karışık (karma) içerikli sözleşmelere; bu sözleşmelerde ortaya çıkan bir çekişmenin çözümünde unsurlarını içerdikleri çeşitli sözleşmelere ait hükümlerin uygulanmasının (doğrudan veya kıyasen) zorunlu olup olmadığı; zorunlu ise, bunun nasıl gerçekleştirileceğidir. Öğretide, karma içerikli sözleşmelere, unsurlarını içerdikleri
1.3. Nitekim, Yüksek Mahkeme on yıllık bir işletme süresi öngören bir YİD sözleşmesine ilişkin olarak, bunun on yıllık sürenin nihayetinde sona ermeyeceğini, sona ermenin ancak mülga Borçlar Kanunun öngördüğü tahliye nedenlerinden birinin gerçekleşmiş olması halinde gündeme gelebileceğini ileri sürmektedir. Yüksek Mahkeme, bu kararında, YHGK’nun 9.6.1982 tarih ve E.1979/15-1613, K.1982/565 sayılı kararına(7)…
2.1. Yüksek Mahkeme, bu kararı ile özellikle, karma (karışık) içerikli sözleşmeler konusunda, “kavram içtihatçılığına” dayanan…
2.2. Görüldüğü gibi, günümüz müspet hukukunun sistemi, kavramlar içtihadının anladığı anlamda, kendi içinden yeni kuralları üretmesine yol açacak şekilde mantıki ve kapalı bir sistem olmayıp, aksine yeni oluşumlara açık bulunmaktadır. Nitekim, toplumsal gelişimin hukukun iç sistemini oluşturan değerlerde anlayış değişikliklerine, dolayısıyla hukuk kurallarının yorumunun yeni boyutlar kazanmasına yol açması mümkün olduğu gibi, bu gelişim ile beraber yeni değerlerin ortaya çıkması da her zaman söz konusu olabilecek bir olgu(11)…
2.3. Hukuki düzenleme ve uygulamada “hukuki güvenlik” ve “hakkaniyet” olmak…
2.4. “Sözleşme”, kural olarak her iki tarafı da bağlamaktadır. Bir başka deyişle, bir sözleşmenin yapılması, bunun her iki tarafının da bağlanması sonucuna yol açmaktadır. İşte taraflardan her birinin bu bağlılığı, esasında onun özgür iradesinin bir sonucudur(15).…
3.1. Yapılan bu açıklama bizi, Yüksek Mahkeme’nin yukarıda sözü edilen kararlarında kabul etmiş olduğu “bölünme” yönteminin…
3.2. Sözleşmeyi bir bütün olarak, içinde geliştiği koşullar doğrultusunda değerlendirmeye almak esasında, “tipolojik” uygulamanın…
Nitekim, bizzat TBK, örneğin, md. 282 vd. “mal değişim sözleşmesini”, md. 470 vd.…
3.3. Bu bağlamda dikkat edilmesi gereken bir noktada, YİD’e, unsurlarını içerdiği sözleşme tiplerinin hükümlerinin doğrudan doğruya uygulanamayacaklarıdır. Nitekim, doğrudan doğruya bir uygulamanın söz konusu olabilmesi, ancak somut olayın, kanuni düzenlemenin kapsamına girmesi halinde mümkün olabilmektedir. Bu durum ise, ancak, somut olayın kanuni tipe altlanması halinde gerçekleşebilmektedir(19).…
4.1. Bu bağlamda üzerinde durulması gereken bir diğer husus da, bu sözleşmelerin…
4.2. TMK. m.1, 2 ve 4 esas alınmak suretiyle Türk hukukunun üç temel değer yargısına dayandığının söylenmesi mümkün bulunmaktadır. Bunlar sırasıyla, kanunilik,…
4.3. Kıyasen uygulama ile kastedilen, kanunda öngörülmüş bulunan bir düzenlemenin, kanunda düzenlenmemiş benzeri bir olguya uygulanmasıdır. Esasında, “kıyasın” dayandığı temel ilke, “eşit olana eşit işlem yapılması”,…
4.4. Bu açıklamanın ortaya koyduğu gibi, kanun koyucu, hukuk kaynaklarından kanunun üstünlüğünü kabul etmiş, ayrıca bu kabulün bir sonucu olarak hukuk kurallarının kıyasen uygulanmaları esasını benimsemek suretiyle, bunların uygulama alanlarını genişletmiştir. Ancak burada dikkatten kaçırılmaması gereken husus, yargıcın kararını, dürüstlük kuralı doğrultusunda “hakkaniyeti” gözetir bir biçimde kurmasının gerektiğidir. Bunun sağlanabilmesi ise, çekişme konusu olayın tüm özellikleri içinde ele alınıp, hukukun dayandığı temel değerlerin ışığında değerlendirilmesinin yapılmasına bağlı bulunmaktadır. Hemen belirtelim ki, bu değerlendirme gereği, yalnızca hukuk kuralının kıyasen
Sonuç olarak diyebiliriz ki, sözleşmelerin hukuki niteliğinin belirlenmesinde, bunları…