OLAY
(Y) Hastanesi Malatya’da kardiyoloji üzerine hizmet veren bir özel hastane olup,…
SORULAR/CEVAPLAR
1. (X) Ltd. Şti. tarafından başlatılan takibe ilişkin ödeme emrinden (aşağıda) anlaşılan iki adet şikâyet sebebini gerekçesi ile birlikte açıklayınız.
Olayda bahsi geçen takip, kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takiptir. Bu takip yolunda takibe konu kambiyo senedinin vadesi gelmemiş ise, bu husus şikâyet yoluyla ileri sürülebilir. Kambiyo yoluyla takipte şikâyet süresi, kanunda sayılan özel şikâyet hallerinde 5 gündür. Ancak bu özel halleri sayan 170/a maddesi dışında kalan durumlarda şikâyet süresi 7 gündür. Vadeye ilişkin şikâyet sebebi özel bir sebep olmakla birlikte 170/a hükmünde yer almadığından 7 gün içinde şikâyet yoluyla ileri sürülmelidir. Somut olayda bononun vadesi 01.07.2018’dir.
İkinci bir şikâyet sebebi ise, taraf ehliyetine ilişkindir. Taraf ehliyeti maddi hukuktaki hak ehliyetinin karşılığı olup icra hukukunda da medeni usul hukukunda olduğu gibi HMK m.50 çerçevesinde değerlendirilmektedir. Taraf ehliyetinin yokluğu da şikâyet yoluyla ileri sürülmelidir.
2. Söz konusu ödeme emrinden anlaşılan bir itiraz sebebini gerekçesiyle birlikte açıklayınız. Bu itirazın nasıl bertaraf edileceği hakkında da bilgi veriniz.
Kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takipte borçlu borcun itfa edildiği, mehil verildiği veya zamanaşımı itirazı ile borçlu olmadığı yönündeki itirazlarını borca itiraz olarak ileri sürebilir. İmzaya da ayrıca ve açıkça itiraz edebilir. Ancak bu sebepler olaydaki ödeme emrinden anlaşılmamaktadır. Ödeme emrinden anlaşılan itiraz sebebi yetki itirazıdır. Yetki HMK hükümlerine göre belirlenir. Buna göre, genel yetki kuralı borçlunun davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeridir. Ayrıca aralarındaki sözleşmedeki hükümlerde yetkiye ilişkin bir hüküm varsa (iki taraf da tacir) bu da geçerlidir. İlaveten sözleşmenin ifa yeri mahkemesi ve akdin yapıldığı yer mahkemesi de yetkilidir. Buna göre, borçlu Malatya icra dairelerinin yetkili olduğu gerekçesiyle 5 gün içinde icra mahkemesine dilekçe ile itiraz edebilir.
(X) şirketinin başlattığı takipte haciz aşamasına gelindiğini varsayalım.…
3A) (X) şirketi hastanenin bir hastasından olan yüklü bir alacağı olduğunu öğrenmiştir. Bunun üzerine İİK m.89 uyarınca bir haciz ihbarnamesi göndermiş, hasta bu ihbarnameye söz konusu bedelin başka bir sözleşme gereği teminat olarak verildiği itirazında bulunmuştur. (X) şirketine ne yapmasını tavsiye edersiniz?
İİK m. 89 üçüncü kişilerdeki alacakların haczini düzenlemektedir. Üçüncü şahıs hadisede teminat itirazında bulunmuştur. Bu hukukî niteliği itibarıyla kendisinde bulunan alacağın rehinli olduğu itirazıdır. Üçüncü kişinin rehin itirazı üzerine İİK m. 89/4’ün mü yoksa İİK m. 99 uyarınca istihkak hükümlerinin mi işletileceği doktrinde tartışmalıdır. Bir görüş, İİK m. 99’un işletilmesi gerektiğini savunmaktadır. Bir başka görüş, fiili ve hukukî haciz ayrımı yapmaktadır. Bir diğer görüş ise, haczin genel haciz ihbarnamesi ile mi yoksa 89 uyarınca mı yapıldığını dikkate almaktadır. Bu yaklaşıma göre üçüncü kişideki taşınır mal ya da alacak için 89’a göre ihbarname gönderilmişse üçüncü kişinin itirazı üzerine alacaklı 89/4 uyarınca tazminat ve ceza davası açmalıdır.
3B) (Y) Hastanesi’ne haciz için gelen icra müdürü, hastane yemekhanesinde bulunan araç gereçler ile yemek masası ve mutfak eşyalarını haczetmiştir. Ancak (Z) yemek firması ihale yoluyla hastanenin yemek hizmetlerini yürüttüğünü ve haczedilen eşyaların kendisine ait olduğunu iddia etmektedir. (Z) firması bu iddiasını nasıl ileri sürmelidir? Akabinde işleyecek süreci anlatınız.
Bu olayda İİK m.96 uyarınca istihkak prosedürü işletilmelidir. Buna göre, üçüncü kişi derhal istihkak iddiasında bulunmalı,icra dairesi bunu haciz ve icra zabıtlarına geçirir ve keyfiyeti iki tarafa bildirmelidir. İcra dairesi aynı zamanda istihkak iddiasına karşı itirazları olup olmadığını bildirmek üzere alacaklı ve borçluya üç günlük mühlet verir. Sükutları halinde istihkak iddiasını kabul etmiş sayılırlar. Malın haczine muttali olan borçlu veya üçüncü şahıs, ıttıla tarihinden itibaren yedi gün içinde istihkak iddiasında bulunmadığı takdirde, aynı takipte bu iddiayı ileri sürmek hakkını kaybeder. İstihkak iddiasına karşı alacaklı veya borçlu tarafından itiraz edilirse, icra memuru dosyayı hemen icra mahkemesine verir. İcra mahkemesi, dosya üzerinde veya lüzum görürse ilgilileri davet ederek mürafaa ile yapacağı inceleme neticesinde varacağı kanaate göre takibin devamına veya talikine karar verir. Üçüncü şahıs, merci kararının tefhim veya tebliğinden itibaren yedi gün içinde icra mahkemesinde istihkak davası açmaya mecburdur. Bu müddet zarfında dava edilmediği takdirde üçüncü şahıs alacaklıya karşı iddiasından vazgeçmiş sayılır.