OLAY
(Aşağıda aktarılan karar, www.lexpera.com.tr veritabanında yayınlanan kararlar arasından…
“…Taraflar arasında görülen tenkis davası sonunda, yerel mahkemece davanın, kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen karar taraf vekillerince yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hâkimi raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;…
Dava, tenkis isteğine ilişkindir.…
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.…
Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden; miras bırakan R.A.ün Halk Bankası hesabından 7.7.2009 tarihinde 21.000,00 TL yi bizzat çekerek hesabını kapattığı ve aynı tarihte davalının hesabına aynı miktarın yatırıldığı, murisin 9.7.2009 tarihinde ölümü ile mirasçı olarak çocukları taraflar ile dava dışı bir çocuğunun kaldığı kayden sabittir.…
Davacılar, murisin yaptığı tasarrufun mirasçıdan mal kaçırma amaçlı olduğunu ileri sürerek 10.500,00 TL nin yasal faizi ile davalıdan tahsili için eldeki davayı açmışlardır.…
Somut olayda; miras bırakan R.A. banka hesabındaki 21.000.00.-TL'yi ölümünden iki gün önce davalıya bağışladığı, bağış yolu ile davalıya yapılan kazındırmanın TMK'nin 565/3. maddesi uyarınca tenkise tabi olduğu saptanarak, davacıların saklı payları oranında hesap edilen bedelin tahsiline karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur. Tarafların bu yöne değinen temyiz itirazları yerinde değildir, reddine…”…
SORULAR/CEVAPLAR
1. Yargıtay kararına konu olan uyuşmazlığı miras hukuku bakımından irdeleyiniz.
Miras hukukumuzda mirasbırakana terekesi üzerinde tam bir tasarruf serbestisi tanınmış değildir. Yasa koyucu öteden beri gelen aileyi koruma düşüncesiyle saklı paylı mirasçılık kurumunu muhafaza etmektedir. Saklı paylı mirasçıların mirasbırakanın tasarrufu ile ortadan kaldırılamayan payları saklı pay olarak nitelendirilebilir. Saklı paylı mirasçı olan yasal mirasçılar, MK m.506’da sınırlı şekilde sayılmıştır. Bunun dışındaki yasal mirasçıların yasa ile korunmuş bir saklı payları mevcut değildir. Saklı pay kurumunun saklı paylı mirasçıya sağladığı koruma ise mirasbırakanın saklı payı aşan tasarruflarının tenkis talebinde kendini gösterir. Bunun en belirgin örneği geride bıraktığı saklı paylı mirasçı(lar)nın varlığına rağmen mirasbırakanın tüm malvarlığını örneğin bir vakıf, kurum ya da üçüncü kişi lehine vasiyet etmiş olabilir. Bu durumda saklı paylı mirasçılar (örneğin eş ve/veya çocuk, anne-baba) saklı paylarını aşan oranda bu kazandırmanın indirilmesini (tenkisini) talep ederek yasa ile kendilerine sağlanan korumadan yararlanabilecektir.
“Saklı pay aşağıdaki oranlardan ibarettir:
1. Altsoy için yasal miras payının yarısı,
2. Ana ve babadan her biri için yasal miras payının dörtte biri,
3. (Mülga:4/5/2007-5650/2 md.)
4. Sağ kalan eş için, altsoy veya ana ve baba zümresiyle birlikte mirasçı olması hâlinde yasal miras payının tamamı,
diğer hâllerde yasal miras payının dörtte üçü.”
Yasa hükmünden anlaşılacağı üzere yasa koyucu yalnızca mirasbırakanın altsoyu, anne-babası ve sağ kalan eşin saklı paylı mirasçı olabileceğini öngörmüştür. Buna karşılık, kardeşin saklı paylı mirasçılığı 2007 yılında kaldırılmıştır.
Mirasbırakanın terekesi üzerindeki ölüme bağlı tasarruf serbestisi (Testierfreiheit) saklı paylı mirasçıların saklı paylar toplamından geriye kalan miktar ile sınırlıdır. Bunu şöyle formüle edebiliriz: Serbest Tasarruf Oranı (STO)=Toplam tereke-SPT (Saklı Paylar Toplamı).
Yargıtay kararına konu edilen somut olayda mirasbırakan R.A. ölümünden iki gün önce banka hesabındaki 21.000-TL’yi çekerek bu parayı davalıya vermiştir. MK m.565, b.3 uyarınca mirasbırakanın serbestçe dönme hakkını saklı tutarak yaptığı bağışlamalar ve ölümünden önceki bir yıl içinde âdet üzere verilen hediyeler dışında yapmış olduğu bağışlamalar tenkise tabidir. Bir başka deyişle, bunların saklı payı aşan oranda tenkisi istenebilir. Saklı paylı mirasçılar da yukarıda bahsedilen korumadan yararlanmak ve saklı paylarına kavuşmak maksadıyla tenkis davası açmışlardır. Yerel mahkemece mirasbırakanın malvarlığı araştırılarak yapılan bu 21.000-TL değerindeki kazandırmanın MK m.565, b.3’te öngörülen olağandışı nitelikteki bir karşılıksız kazandırma olduğu sonucuna varılmış; bu gerekçeyle bu kazandırmanın saklı paylı mirasçılar (mirasbırakan R.A.’nın çocukları) lehine tenkisine, bahse konu paranın eşit olarak davacılara bölünmesine karar verilmiştir. Yargıtay da yerinde olarak yerel mahkeme kararını bu yönüyle onamış ve temyiz iddiasının reddine karar vermiştir.