Dosya olarak kaydet: PDF - TIFF - WORD
Görüntüleme Ayarları:

DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)

DAVA TARİHİ : 21/01/2019

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasında;

DAVA:

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;

Vekiledeni ile ... arasındaki hukuki ilişkiden dolayı ... tarafından vekiledenine verilen 05.12.2018 keşide tarihli ve 160.000-TL bedelli 1 adet çekin, vekiledeninin elinde iken rızası hilafına elinden çıktığını, işbu çekle ilgili taraflarınca ... 18 Asliye Ticaret Mahkemesinin ... esas sayılı dosyası ile ödeme yasağı-tedbir talepli çek iptali davası açıldığını ve çekle ilgili ödeme yasağı kararı verildiğini, davalının 3. Kişi olarak bahse konu çekteki ödeme yasağının kaldırılması için mahkemeye dilekçe vererek davaya müdahil olduğunu, mahkeme tarafından taraflarına istirdat davası açmaları için iki hafta kesin süre verildiğini, süresinde istirdat davası açmadıklarını,, taraflarınca süresinde istirdat davası açılmadığından bahisle mahkemece ödeme yasağı kararının kaldırılması üzerine davalı tarafından vekiledeni aleyhine icra takibine girişildiğini, takip konusu edilen çek üzerindeki imzanın vekiledenine ait olmadığını iddia, bu nedenle ciro silsilesi kopuk olduğunudan çek üzerinde alacaklı görünen kişinin yetkili hamil olmadığını beyanla, icra dosyasına yatırılacak bedellerin takip alacaklısına ödenmemesine, rızısa hilafına vekiledenininelinden çekin taraflarına iadesine karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir.

GEREKÇE:

Bilindiği üzere ve kural olarak olayları açıklamak taraflara, hukuki nitelendirme hakime aittir.

Davacı her ne kadar davasını istirdat davası olarak açmış olsa da olayların anlatımından ve iddianın ileri sürülüş biçiminden açılan davanın, İİK'nun 72. Maddesi gereğince menfi tespit davası olduğu anlaşılmaktadır.Şöyle ki;

Davacı vekili dava dilekçesinde vekil edeni ile ... arasındaki hukuki ilişkiden dolayı ... tarafından vekiledenine verilen 05.12.2018 keşide tarihli ve 160.000-TL bedelli 1 adet çekin, vekiledeninin elinde iken rızası hilafına elinden çıktığını, işbu çekle ilgili taraflarınca ... 18 Asliye Ticaret Mahkemesinin ... esas sayılı dosyası ile ödeme yasağı-tedbir talepli çek iptali davası açıldığını ve çekle ilgili ödeme yasağı kararı verildiğini,davalının 3. Kişi olarak bahse konu çekteki ödeme yasağının kaldırılması için mahkemeye dilekçe vererek davaya müdahil olduğunu, mahkeme tarafından taraflarına istirdat davası açmaları için iki hafta kesin süre verildiğini, süresinde istirdat davası açmadıklarını,, taraflarınca süresinde istirdat davası açılmadığından bahisle mahkemece ödeme yasağı kararının kaldırılması üzerine davalı tarafından vekiledeni aleyhine icra takibine girişildiğini, takip konusu edilen çek üzerindeki imzanın vekiledenine ait olmadığını iddia etmektedir.

... 18 Asliye Ticaret Mahkemesinin ... esas sayılı dosyasından davacıya istirdat davası açması için süre verilmiş ancak davacı ... 18 Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından verilen süre içerisinde istirdat davasını açmamıştır.Aynı zamanda davacı hakkında davalı tarafından ... 6.İcra Müdürlüğünün ...1 Es. Sayılı dosyasından icra takibi başlatılmış olup davacı tarafından çek üzerindeki imzanın kendisine ait olmadığı iddia edilmektedir.Davacı tarafından süresinde istirdat davasının açılmaması ve davalı tarafından davacı aleyhinde icra takibi başlatılması nazara alındığında davanın artık bir para alacağını ihtiva etmesi nedeniyle yukarıda da belirtildiği üzere mahkememiz tarafından dava menfi tespit davası olarak kabul edilmiştir.

Arabuluculuk 6325 sayılı Yasa ile hukukumuza giren “ Mahkeme dışı “ çözüm yollarından birisidir.

19.12.2018 tarihli 30630 sayılı Resmi Gazete'de yayınlanan 7155 sayılı kanun MADDE 20- 13/1/2011 tarihli ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 5 inci maddesinden sonra gelmek üzere aşağıdaki madde eklenmiştir.

“3. Dava şartı olarak arabuluculuk

''MADDE 5/A- (1) Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.'' hükmü ile 01.01.2019 tarihi itibariyle ''konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri için'' dava şartı olarak arabuluculuk getirilmiş olup,

6325 sayılı yasanın 18/A Maddesi- (Ek:6/12/2018-7155/23 md.)

''(1) İlgili kanunlarda arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı olarak kabul edilmiş ise arabuluculuk sürecine aşağıdaki hükümler uygulanır.

(2) ...Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir.'' hükmü gereğince dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar vermek yasal ve yerinde görülmüştür.

HMK 138(1) madde; ''Mahkeme, öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar hakkında dosya üzerinden karar verir...'' hükmü uyarınca dosya üzerinden karar verilmiştir.

Bu itibarla;

HÜKÜM:

1-) Mahkememize açılan işbu davanın HMK 114(2) maddesi ve 115(2) maddesi uyarınca dava şartı yokluğundan usulden REDDİNE

2-) Harçlar yasası uyarınca alınması gerekli 44,40-TL maktu karar harcının başlangıçta peşin yatırılan 2.732,40-TL harçtan mahsubu ile bakiye 2.688,00-TL harcın karar kesinleştiğinde iadesine,

3-) Davacının gider avansından artan bakiyenin davacıya/ vekiline iadesine,

Davacı vekilinin ve davalının yokluğunda tarafların gerekçeli kararı tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize verecekleri bir dilekçe ile veya başka bir mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderecekleri dilekçe ile HMK 341. madde uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yoluna başvurma hakları hatırlatılmak suretiyle dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu karar verildi. 22/01/2019