tespit edildiği, bu nedenle sanığın bilinçli taksirle yaralama suçunu işlediğinden bahisle adli para cezasına mahkum edildiği, davacının %8 oranındaki

kazasının aynı zamanda 5237 sayılı TCK'nın 89/1.maddesinde düzenlenen ve taksirle yaralama olarak tanımlanan cezayı gerektiren eylem niteliğinde bulunması, bu

ile sanık ...'nın üzerine atılı taksirle yaralamaya neden olma suçu ile ilgili taksir derecesinde dahi kusuru olmadığından CMK'nın 223/2-c.maddesi

desteğin ölümü ile kaza arasında illiyet bağı bulunmadığı ancak yaralanma ile illiyet bağı bulunduğu gerekçesi ile davalı sürücünün taksirle yaralama

neden olan kişi, üç aydan bir yıla kadar hapis veya adlî para cezası ile cezalandırılır. (...)(5) (Değişik fıkra: 06/12/2006 - 5560 S.K.5.md) Taksirle yaralama suçunun soruşturulması ve kovuşturulması şikâyete bağlıdır. Ancak, birinci fıkra kapsamına giren yaralama hariç, suçun bilinçli taksirle işlenmesi

taksirle yaralama olarak tanımlanan cezayı gerektiren eylem niteliğinde bulunması; bu eylemle ilgili ceza davasının TCK'nun 66/1-e maddesi uyarınca sekiz

sonucunda ...'ın eyleminin subuta erdiği kabul edilerek, taksirle yaralamaya neden olma suçundan cezalandırılmasına ve hükmün açıklanmasının geri

sanığın üzerine atılı taksirle yaralama suçunu işlediği sabit görülerek eylemine uyan TCK'nın 89/1 maddesi gereğince cezalandırılmasına karar verilmiş ... maddesinin uygulanmasına yer olmadığına …" gerekçesi ile sanık/davacı ...’ın davalı-müşteki ...’ı taksirle yaralama suçundan mahkumiyetine dair verilen kararın

mahkeme kararına esas alınmasının hukuka aykırı olduğunu, taksirle yaralamaya konu olay nedeniyle şikayetçi olmayan, hukuki dava haklarını saklı tutmayan ... raporunun hatalı olduğunu, bu raporların mahkeme kararına esas alınmasının hukuka aykırı olduğunu, taksirle yaralamaya konu olay nedeniyle şikayetçi olmayan

sürücü ...'ın asli kusurla, birden fazla kişiyi taksirle yaralamak suçundan sonuç olarak 1 yıl 3 ay hapis cezasıyla cezalandırılmasına ve HAGB'ye karar