Dosya olarak kaydet: PDF - TIFF - WORD
Görüntüleme Ayarları:

TÜRK MİLLETİ ADINA

İlk derece mahkemesince verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmakla, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dairemizce yapılan yargılama sonucunda;

İDDİA:

Niğde Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 15/03/2016tarih ve 2016/676Esas 2016/624iddianamesayılı iddianamesi ile;"01/06/2015 tarihinde Nevşehir Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu Müdürlüğü tarafından A1 Köyünde müşteki K1'e ait 14 pafta 1691 parselde kayıtlı, Kültür Varlığı olarak tescilli taşınmazın koruma alanı içinde kalan 14 pafta 1676 parselde K2 tarafından yapılan izinsiz uygulamalar nedeniyle ilgililerin 2863 Sayılı Yasaya Muhalefet ettiklerinden bahisle suç duyurusunda bulunulduğu,

Nevşehir Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu Müdürlüğünün 22/07/2011 tarih ve 3082 sayılı Kararında A1 Beldesi 14 Pafta, 1691 parselde yer alan taşınmazın 2863 sayılı yasanın 6. Maddesinde belirtilen kültür varlıklarından olduğu anlaşıldığından tescilinin uygun olduğuna karar verildiği ve bu kararın 05/09/2011 tarihli yazıyla A1 Belediye Başkanlığına dağıtımının yapıldığı, bu şekilde söz konusu taşınmazın Kültür Varlığı olduğundan A1 Belediye Başkanlığı yetkililerinin haberdar olduğu,

Hoparlör İlan Tutanağına göre; Nevşehir Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu Müdürlüğünün 22/07/2011 tarih ve 3082 sayılı Kararının belediye hoparlöründen belirli tarih aralıklarında duyurulduğunun tespit edildiği,

Müşteki K1'ün alınan ifadesinde;A1 Kasabası 14 pafta 1691 parselde Nevşehir Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Müdürlüğü tarafından Taşınmaz Kültür Varlığı olarak tescilli 1 adet tarihi evinin bulunduğunu, yan komşusu olan K2'nun da 14 pafta 1676 parselde bir evi bulunduğunu, K2'nun ikameti ile kendi ikametinin arasında öncesinde taş bir duvar bulunduğunu, K2'nun bu taş duvarın yerinde sanki bir garaj varmış ve bu garajın onarımını yapacakmış gibi A1 Belediye Başkanlığından izin talep ettiğini, A1 Belediye Başkanlığı tarafından ise garajın onarımı için yapı ruhsatı tanzim edidiğini, K2'nun da bu ruhsat ile kendi evi arasındaki taş duvarı yıkarak buraya yeni bir garaj inşa ettiğini, garajın duvarının kültür varlığı olan evimin duvarı ile bitişik vaziyette olduğunu, hatta garajın duvarının bir kısmının evinin penceresini kapattığını, kültür varlığı olan evinin bitişiğine usulsüz garaj yapan K2 hakkında şikayetçi olduğunu beyan ettiği,

Şüpheli K2'nun alınan savunmasında;söz konusu parselde yapmış olduğu garaj ile ilgili A1 Belediyesine başvurarak gerekli izinleri aldığını, yetkili mercilerden izinsiz herhangi bir işlem yapmadığını beyan ederek üzerine atılı suçlamayı kabul etmediği,

Şüpheli K2’nun A1 Belediye Başkanlığından talep ettiği yapı ruhsat talebinin yapılan incelemesinde K2’nun mevcut olan garajını onarım yapacağını belirttiği, A1 Belediye Başkanlığı tarafından ise garajın onarımı için 09/05/2012 tarihli Yapı Ruhsatı verdiği ancak bu hususta verilecek kararın 14 pafta 1691 parselde kayıtlı Kültür Varlığı olarak tescilli bulunan taşınmazın koruma alanı içerisinde kalması nedeniyle Nevşehir Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu Müdürlüğünden görüş alınması gerekirken A1 Belediye Başkanlığı yetkilileri ve şüpheli K2 tarafından bu konuda herhangi bir başvuru yapılmadığı,

Ayrıca şüpheli K2 tarafından onarımını yapacağını belirttiği garajla ilgili olarak ise; söz konusu yerde öncesinde herhangi bir garaj bulunmadığı, bu hususun dosya kapsamında bulunan fotoğraflardan sabit olduğu,

A1 Belediye Başkanlığı görevlileri yönünden Cumhuriyet Başsavcılığımızın 2016/2014 sayılı dosyasında ayrıca inceleme başlatıldığı"iddiasıyla ve sanığın 2863 Sayılı KültürveTabiatVarlıklarınıKorumaKanunun65/1ve TCK'nun 53/1maddeleri gereğince cezalandırılmasıtalebiyle Niğde 1. Asliye Ceza Mahkemesi'ne kamu davası açılmıştır.

SAVUNMA:

Sanık K2 ilk derece yargılamasında alınan savunmasında: "Kamu davasına konu taşınmaz babamdan bana kalmıştır, öncesinde babamın sağlığında bu taşınmazda ahır vardı, babamın vefatından sonra ahır bir süre daha durdu, belediye hemen kenarında bulunan yolu genişletirken ahırın ahşap olan tavanı çöktü, koyunlu belediye başkanı soyadını hatırlayamadığım K3 bana ahırın duvarını geri çek ruhsat al, tatilat yaptır dedi, bunun üzerine tatilat ruhsatı aldım, duvarı 2 metre geriye çektim, bu yapının eski halini gösterir 2 adet büyük fotoğraf ve yeni halini gösterir 2 adet küçük fotoğraf ve ruhsata ilişkin belge fotokopileri ibraz ediyorum" şeklinde beyanda bulunmuştur.

Sanık müdaii ilk derece yargılamasındaki savunmasında " burda bir sorumluluk varsa belediyenindir, ruhsat alarak yapılmış bir yapı söz konusudur, müvekkilimin sorumluluğu bulunmamaktadır, beraatini isteriz, mahkemeniz aksi kanatte ise lehine olan hükümler uygulansın ayrıca 21/01/2017-2486 tarih ve nolu kararı Nevşehir Küldür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu kararını mahkemenize sunuyoruz " şeklinde beyanda bulunmuştur.

DELİLLER:

1-Katılan K1 ilk derece yargılamasındaki ifadesinde: " Benim K2 ile bitişik parselde evim var. Bu tescillidir. Nevşehir Kültür Müdürlüğünde tescillidir. Önü taş duvar olan, arkası avlu olan bir bina var. Burası K2'nundur. 2013 yılında beni çağırdılar. A1 belediyesinin isteği üzerine yeniden tespit yapacağız dediler. Tescilli evin önünde buluştuk. Yeniden orada çalışma yaptılar, fotoğraf çektiler. Bu arada bitişik parseldeki avlu duvarının yıkıldığı, yerine kapalı bir garaj yapıldığını tespit ettiler ve şaşırdılar. Bu avlunun duvarı taştandı. Bizim tescilli binamız da aynı taştan örmeydi. Bunu yıkmışlar. Garaj onarımı adı altında ruhsat almışlar. Oysa orada garaj yoktur. Hazırlıktaki beyanımı aynen tekrar ederim. Sanıktan davacı ve şikayetçiyim, uzlaşmak istemem kamu davasına katılmak isterim." şeklinde beyanda bulunmuştur.

2-Niğde Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu Müdürlüğünün 21/01/2017 tarih ve 2486 karar nolu kararı ile "Kuruldan izin alınmadan yapılmış olan ve sonradan talep üzerinde sunulan ifraz işleminin 2863 sayılı yasa kapsamında sanıkcası bulunmadığı, kurula sunulan garaja ait projenin aynı parselde bulunan ve garaj ile bir bütün olan mevut yapı ile birlikte ve cephe, habar, yönünden bitişikte yer alan tescillli yapı özelliklerine göre projelendirildikten sonra konunun yeniden değerlendirileceği" mütalaa edilmiştir.

3-A1 Belediye Başkanlığının 19/09/2011 tarihli ilan tutanağı

4-10/02/2017 tarihli keşif zaptı

5- 16/02/2017 tarihli harita bilirkişi raporu

İLK DERECE MAHKEMESİ HÜKMÜ:

Niğde 1. Asliye Ceza Mahkemesi'nin 13/06/2017 tarih ve 2016/308 Esas, 2017/437 Karar sayılı kararı ile sanığın Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 223. maddesinin 2. fıkrasının c bendi gereğince beraatinekarar verildiği görülmüştür.

İSTİNAF BAŞVURUSU:

Katılanlar vekilleri tarafından ayrı ayrı istinaf başvurularında bulunulmuştur.

DURUŞMA AÇILMASI KARARI:

Dairemizce yapılan inceleme sonucunda, suçun sübutu ve sanığın kastı açısından değerlendirme yapılması için gerekli görüldüğünden, CMK'nın 280/1-c maddesi uyarınca davanın yeniden görülmesine ve duruşma açılmasına karar verilmiştir.

DAVANIN YENİDEN GÖRÜLMESİ SAFHASI:

Sanık K2 Dairemizce alınan savunmasında; "Ben suçlamayı kabul etmiyorum. Daha önce talimat mahkemesinde ifade vermiştim. Aynı şekilde bilirkişi raporuna ben itirazlarımı sunmuştum, bunu tekrar ederim. Dosyaya ibraz ettiğim ve şimdi de size sunduğum proje ile yapı ruhsatı, yapı kayıt belgesi, Kültür Turizm Bakanlığı Nevşehir Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu Müdürlüğü'nün 20/09/2017 tarih tarihli üst yazısına ilişkin 18/08/2017 tarihli Koruma Bölge Kurulu kararı ve yapının önceki ve sonraki fotoğrafları gibi belgelerden anlaşılacağı üzere söz konusu kültür varlığı olduğu söylenen yapı arsa komşumuz K1 ve akrabalarına mirasen kalan bir yerdir. Bizim ise babamdan kalıp şuanda diğer kardeşim ile beraber kullandığımız iki katlı bir yapımız vardır. Bizim yapı ile kültür varlığı olan yapı arasında çok eskiden beri ahır olarak kullanılan üstü kapalı bir yer bulunmaktaydı. Çok eskidiği için burayı yeniden yapma gereği duyduk ve ahır amacıyla değil garaj amacıyla dizayn ettik, eskidende bu ahır olarak kullanılan yerin üzerinde oturup çay içiyorduk. Şimdi de aynı şekilde çay içmekteyiz. Yapının önceki hali gerek yükseklik, gerek hacim olarak değiştirmedik. Yalnızca sağlamlaştırmak için kullanılan malzemelerini değiştirdik ve betonarme yaptık, bunların hepsi de belediyenin ve koruma kurulunun gözetim ve denetimi altında yapıldı" şeklinde beyanda bulunmuştur.

Katılanlar vekilleri talimat yolu ile alınan beyanlarında istinaf dilekçelerini tekrar ettiklerini ifade etmişlerdir.

Dairemizce talimat yolu ile mahallinde keşif icrası sağlanmış, fen, inşaat ve mimar bilirkişilerden rapor alınmış, keşif mahallinin fotoğrafları dosyada bulundurulmuştur.

Sanığın duruşma sırasında Dairemize ibraz ettiği; "sanığın yaptığı garaj yapısının tescilli kültür varlığı ile bütünlük teşkil etmediğine ve Niğde İl Özel İdaresi'nin 28/07/2015 tarihli E.6874 sayılı yazısı ekindeki mimari projenin uygun olduğuna" dair Niğde Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu'nun 18/08/2017 tarihli ve 2745 sayılı kararı, dava konusu yer ile ilgili olarak düzenlenmiş 30/12/2018 tarihli Çevre ve Şehircilik Bakanlığı yapı kayıt belgesi ile A1 Belediyesi yapı ruhsatı dosyada bulundurulmuştur.

ESAS HAKKINDA MÜTALÂA:

Cumhuriyet Savcısı esas hakkındaki mütalaasında: " Elde edilen delillerin, sanıkların mahkumiyetine yeter nitelikte ve derecede bulunmadığı, ilk derece mahkemesince dosya içeriğine uygun olarak bu durumun kabul ve takdir kılınmış olduğu anlaşılmakla mevcut istinaf başvurusunun esasdan reddine karar verilmesini" kamu adına talep etmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:

Sanığın savunması, ilk derece yargılamasında yapılan keşif ve alınan bilirkişi raporu, istinaf aşamasında yapılan keşif ve alınan bilirkişi raporları, Niğde Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu Müdürlüğünün 21/01/2017 tarih ve 2486 sayılı, 18/08/2017 tarihli ve 2745 sayılı kararları, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı yapı kayıt belgesi ile A1 Belediyesi yapı ruhsatı ile olay yeri fotoğrafları birlikte değerlendirildiğinde sübut noktasında tereddüt mevcut değildir.

Buna göre, Niğde A1 Köyünde bulunan katılan müşteki K1'e ait 14 pafta 1691 parselde kayıtlı binanın Nevşehir Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu'nun 22/07/2011 tarihli ve 3082 sayılı kararına istinaden kültür varlığı olarak tescilli olduğu, bu taşınmazın bitişiğindeki 1676 parseldeki yapının münhasıran tescilli olmadığı ve malikinin de sanık K2 olduğu, sanığın A1 Belediye Başkanlığı'na müracaatla garaj yapımı için izin talebinde bulunduğu, Belediye Başkanlığı tarafından bu amaçla 09/05/2012 tarihli yapı ruhsatı tanzim edildiği, sanığın bu izne istinaden katılanın yapısına bitişik nizamda garaj yaptığı, bitişikteki yapının tescilli kültür varlığı olması sebebiyle Belediye'nin ruhsat vermeden önce ilgili Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu'ndan görüş alması gerekirken almadığı, dairemizce yaptırılan keşfe alınan bilirkişi raporlarına göre de sanığın yaptırdığı garajın tescilli yapıya bitişik olup fiziki müdahale oluşturduğu, tescilli yapının bir cephesinin kapanıp siluetinin bozulduğu sabittir.

2863 Sayılı Kanun'un 65. maddesinde "Tescil edilen sit alanları ve korunması gerekli taşınmaz kültür ve tabiat varlıkları ile korunma alanlarının bu Kanuna göre tebliğ veya ilan edilmiş olmasına rağmen yıkılmasına, bozulmasına, tahribine, yok olmasına veya her ne suretle olursa olsun zarar görmesine kasten sebebiyet verenler ile (…) (1) izin alınmaksızın inşaî ve fiziki müdahale yapanlar veya yaptıranlar, iki yıldan beş yıla kadar hapis ve beş bin güne kadar adli para cezasıyla cezalandırılır. (1) " hükmü yer almaktadır. Dairemizce yukarıda açıklanan oluşa göre, sanığın fiilinin katılan Celal'in maliki olduğu tescilli yapıya müdahale niteliğinde olduğu tartışmasız olup, somut olayda çözümlenmesi gereken mesele suçun manevi unsurunun oluşup oluşmadığıdır.

Yargıtay 12. Ceza Dairesi'nin yerleşik uygulamasında (Örneğin 2015/254 esas, 2015/19362 karar sayılı ve 17/12/2015 tarihli kararı ve benzer nitelikteki bir çok kararı) suçun manevi unsurunun oluşup oluşmadığı noktasında, failin davaya konu yerin maliki olup olmadığı, failin yanlış da olsa resmi makamlara bir müracaatının bulunup bulunmadığı, yapılan müdahalenin niteliği ve kullanım maksadı, müdahale sonrasında İdari makamlar tarafından yapılan işlemlerin niteliği önem taşımaktadır. Somut olayda da, sanığın kendi maliki olduğu taşınmaz üzerinde inşai faaliyette bulunması, yapılan yapının şahsı ve ailesinin gündelik kullanımına yönelik nitelikte olması, müdahalenin niteliğinin ağırlığı, öncesinde devletin resmi bir kurumu olan belediye başkanlığına müracaat ederek izin alması, yapı tamamlandıktan sonra da A1 Belediyesi tarafından yapı ruhsatı düzenlenmesi, yine Niğde Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu'nun 18/08/2017 tarihli ve 2745 sayılı 'yapılan garajın tescilli kültür varlığı ile bütünlük teşkil etmediğine ve Niğde İl Özel İdaresi'nin 28/07/2015 tarihli E.6874 sayılı yazısı ekindeki mimari projenin uygun olduğuna' dair mütalaası, 30/12/2018 tarihinde düzenlenen Çevre ve Şehircilik Bakanlığı yapı kayıt belgesi birlikte değerlendirildiğinde; sanık yönünden suçun kast unsurunun oluşmadığı vicdani kanaatine varılmış, varılan bu kanaate göre de aşağıda yazılı şekilde karar verilmiştir.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;

Yüklenen suçun yasal unsurları itibariyle oluşmadığı Mahkemece dosya içeriğine uygun olarak kabul ve takdir kılınmış olduğundan, katılan vekilinin suçun oluştuğuna ilişkin istinaf talebi yerinde görülmemiş olmakla, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 280/1-c maddesinin ilk cümlesi uyarınca İSTİNAF BAŞVURUSUNUN ESASTAN REDDİNE,

Dair, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 286/2-b maddesi uyarınca KESİN olmak üzere oy birliğiyle verilen karar, iddia makamının görüşüne uygun olarak C.Savcısı K4 (N1) ile sanığın yüzüne karşı, katılan vekilinin yokluğunda açıkça okunup usulen anlatıldı. 21/03/2019