İSTİNAF KARARI
Yukarıda açık kimliği yazılı sanık hakkında Salihli 2.Asliye Ceza Mahkemesinin 2016/39 Esasında yapılan yargılama sonunda, 06/07/2017 tarih, 2016/39 Esas, 2017/352 karar sayılı kararı ile sanığın 2863 Sayılı Yasaya Muhalefet suçundan beraatine karar verilmiş olup, Dairemizce yapılan istinaf inceleme sonucunda CMK'nun 280/1-e maddesi uyarınca davanın yeniden görülmesine karar verilmekle;
Dairemizce yapılan açık duruşma sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Salihli Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 14/01/2016 tarih, 2015/7662 soruşturma, 2016/112 Esas, 2016/105 nolu iddianamesi ile sanığın 2863 Sayılı Yasaya Muhalefet suçundan eylemine uyan 2863 Sayılı Yasanın 65/1, TCK'nın 53 maddeleri uyarınca cezalandırılmaları istemiyle Salihli 2.Asliye Ceza Mahkemesi'ne kamu davası açılmıştır.
Yerel mahkemece sanık K1'ın 2863 Sayılı Yasaya Muhalefet suçunu işlediğinden bahisle 2863 Sayılı Yasa'nın 65/1, TCK'nın 53 maddeleri uyarınca sanığın üzerine atılı suçun yasal unsurları oluşmadığından sağının üzerine atılı suçtan CMK'nın 223/2-a maddesi gereğince beraatine ilişkin kararın katılan vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine dava dosyası Dairemize gönderilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesinde Yapılan Yargılamada İddia Makamı Esas Hakkındaki Mütalaasında : Salihli Cumhuriyet Başsavcılığının 14/01/2016 tarih 2016/112 E. sayılı iddianamesi ile, 06/12/2015 günü A1 Mahallesi A2 mevkii A3 Tepesi doğusunda bulunan alanda şüpheli ve hakkında ek kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilen kardeşinin tarla sürdükleri yönündeki ihbar üzerine soruşturmaya başlandığı,
Şüphelinin alınan savunmasında maliye tarafından kendisine verilen izin üzerine bu tarlayı sürdüğünü, kardeşini de yardım etmesi için bu amaçla çağırdığını beyan ettiği;
Salihli Mal Müdürlüğü tarafından 07/01/2016 tarihinde verilen cevapta, şüpheli tarafından ekim izni için herhangi bir dilekçe verilmediğinin bildirildiği,
Manisa İl Kültür ve Turizm Müdürlüğünün 15/12/2015 tarihli yazısında, ihbara konu yerin 1. Derece sit alanı içinde kaldığının bildirildiği;
Alınan beyanlar, yazı cevaplarının içerikleri ve tüm dosya kapsamının birlikte değerlendirilmesinde şüphelinin izin almaksızın 1. Derece sit alanı içinde bulunan tarlayı traktörle sürmek suretiyle yüklenen suçu işlediği anlaşıldığı iddiası ve sanık K1'ın 2863 sayılı kanunun 65/1. maddesi ve TCK.nun 53. maddesi gereğince cezalandırılması için kamu davası açılmıştır.
Salihli 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 06/07/2017 tarih ve 2016/39 E. 2017/352 K. sayılı kararı ile, sanığın tarım amaçlı hazine arazinin sürme eylemenin suç oluşturmadığı gerekçesi İle CMK.nun 223/2.a maddesi uyarınca beraatine karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince, Dosya kapsamı, katılan kurum vekillerinin beyanları, sanık savunmaları, tanık beyanları, keşif zaptı ve bilirkişi raporu, Müze Müdürlüğü yazısı, kolluk tutanakları, adli sicil ve nüfus kayıtları ile diğer tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde; Salihli Cumhuriyet Başsavcılığının 14/01/2016 Tarih 2016/112 Esas sayılı iddianamesi ile sanığın suç tarihi itibari ile A1 Mahallesi A2 mevkii A3 Tepesi doğusunda bulunan alanda kardeşi olan K2 ile tarla sürdükleri yönündeki ihbar üzerine soruşturmaya başlandığı, sanığın izin alarak hazine arazisini sürdüğünden bahsettiği fakat söz konusu arazi ile ilgili araziyi sürmesi konusunda her herhangi bir izninin bulunmadığı bu kapsamda 2863 sayılı yasaya muhalefetten dolayı mahkememiz nezdinde kamu davası açılmış ise de dosyanın kül halinde incelenmesinde olay günü gelen ihbar üzerine görevliler tarafından olay yerine intikal edildiği ve sanığın maliye hazinesine ait bölümde sürüm yaparak buğday ektiğinin tespit edildiği, yine söz konusu yerin 1.derece sit alanı içerisinde olduğunun müze müdürlüğü nün 16/12/2015 tarihli yazıları ile bildirildiği görülmüş anlaşılmış olmakla her ne kadar bahsi geçen yerin hazine arazisi olduğu belirtilmiş ise de iddianamede anlatılan olaylar kapsamında sanığın üzerine atılı bulunan suçun hakkı olmayan yere tecavüz suçu veyahut mülkiyet temeline dayanan bir uyuşmazlık olmayıp 2863 yasaya muhalefetten kaynaklandığı ve sanığın ikrarında da belirttiği üzere bahsi geçen araziye buğday ektiğini belirttiği, yerleşik Yargıtay içtihatları da nazara alındığında Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Yüksek Kurulu'nun, Arkeolojik Sitler Koruma ve Kullanma Koşullarına ilişkin 658 sayılı ilke kararında, 1. derece arkeolojik sit alanlarına ilişkin olarak, 1-b maddesinde, yeni tarımsal alanların açılmamasına, ancak sınırlı mevsimlik tarımsal faaliyetlerin devam edebileceğinin öngörülmüş olduğu bu kapsamda usulüne uygun keşif ve neticesinde alınan bilirkişi raporu da nazara alındığında daha önce tarıma elverişli bir hale getirilen yer üzerinde sanığın mevsimlik tarım olarak buğday ekimi yapmak amacıyla traktörle sürdürmesi şeklindeki eyleminin Koruma İlke Kurulunun 05.11.1999 tarih 658 sayılı 1. Derece arkeolojik sit Yeni tarımsal alanların açılmamasına, yalnızca sınırlı mevsimlik tarımsal faaliyetlerin devam edebileceğine ilişkin ilke kararına aykırılık teşkil etmeyeceği, müsnet suçun unsurları itibariyle oluşmadığı anlaşıldığından sanığın tüm dosya kapsamı nazara alınarak beraati yönünde aşağıdaki şekilde karar vermek gerektiği gerekçesi ile sanığın beraatine yönelik hüküm kurulmuştur.
Karara karşı katılan idare vekilince istinaf yasa yoluna başvurulmuştur.
İddianame, Müze Müdürlüğü raporu, SİT kararı ve bunun ilanına dair belgeler, kolluk fezlekesi, olay yeri tespit tutanağı, sanığın tüm aşamalardaki savunmaları, tapu kayıtları, ilgili kurumlar cevabi yazıları, keşif tutanağı, bilirkişi raporu, ilk derece mahkemesi kararı ve tüm dosya kapsamına göre;
Sanığın hazine arazisi olan ve birinci derece SİT alanı olan araziyi traktörle sürerek izinsiz fiziki müdahalede bulunduğu sabittir. Manisa Büyükşehir Belediye Başkanlığına bağlı KUDEB 11/12/2014 tarihinde faaliyete geçmiştir. Sanığın 2863 sayılı kanunun 65/4. maddesi kapsamında izinsiz fiziki müdahalede bulunma suçundan cezalandırılmasına karar verilmesi gerekirken, dosya ve delil durumuna aykırı olarak beraatine karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırıdır.
Bu nedenle;
1- Salihli 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 06/07/2017 tarih ve 2016/39 E. 2017/352 K. sayılı kararının CMK.nun 280/2. maddesi uyarınca kaldırılmasına,
2- Sanık K1'ın sübut bulan eylemine uyan 2863 sayılı kanunun 65/4. maddesi gereğince cezalandırılmasına,
3- Anayasa Mahkemesi iptal kararı gözetilerek sanık hakkında TCK.nun 53/1-2-3. maddelerinin tatbik edilmesine,
4- Yargılama giderlerinin sanıktan tahsiline karar verilmesi kamu adına talep ve mütalaa etmiştir.
SAVUNMA:
Sanık K1 Soruşturma Aşamasında ve ilk derece mahkemesince alınan Savunmasında;"İddianameye konu olayı anladım, ben bu hususta daha önce ifade vermiştim, o ifadelerim doğru ve geçerlidir, aynen tekrar ederim, kardeşim K3'ın kullandığı kendisine ait tarlasının yanıda maliye hazinesine ait boş bir taşınmaz bulunuyordu, ben bu taşınmazı kullanmak için Mal Müdürlüğlü'ne başvuruda bulundum, ancak herhangi bir dilekçe vermedim, bana Mal Müdürlüğü'nden burayı kullanmaya başladıktan sonra dilekçe vermem gerektiğini söylediler, ben de bunun üzerine söz konusu taşınmaza buğday ektim, traktör ile tarlayı sürdüğüm sırada Jandarmalar geldiler ve hakkımda işlem yaptılar, ben bu taşınmazın sit alanı içerisinde kaldığını bilmiyordum, bana Mal Müdürlüğü'nden verilen şifai izin üzerine bu tarlayı sürdüm, suç kastım bulunmamaktadır, üzerime atılı suçlamayı kabul etmiyorum, beraatimi talep ediyorum" şeklinde beyanda bulunmuştur.
Sanık K1 05/05/2017 tarihli ilk derece mahkemesinde alınan savunmasında :"Önceki savunmalarımı tekrar ederim, geçen celse dilekçeden bahsetmiştim, ben Mal Müdürlüğünde çalışan Mehmet ismindeki şef ile görüştüm, K5 ismindeki şef bana kadastro müdürlüğünde çalışan Faik Koku isminde kişiye ölçüm yaptırdıktan sonra dilekçe vermemi söyledi, ayrıca bana daha önce taşınmazı kullanan kişinin ecrimisil ödemediğini söyledi, ben dilekçe vermeye kalmadan Jandarma tutanak tuttu ve o tutanak nedeni ile yargılanmaktayım, anlattığım gibi suç kastım bulunmamaktadır, ayrıca tanıklarımı ve delillerimi bildirmek üzere tarafıma süre verilmesini talep ediyorum" şeklinde beyanda bulunmuştur.
TANIK BEYANLARI :
Tanık Mehmet Tonayilk derece mahkemesinde alınan beyanında : "Ben Salihli Mal Müdürlüğünde Milli Emlak Şefi olarak çalışırım, sanığın babasını tanırım, babası hazineye ait bir yeri kullanır ve ara sıra ecrimisilini ödemek üzere kuruma gelir, bu sebeple sanığı da tanırım, bir gün sanık yanıma gelerek bir araziyi sürdüğünü söyledi, neresi olduğunu sorduğumda yeri tarif etti, ben de kendisine o yerin kültür bakanlığına tahsisi olduğunu, sürmemesi gerektiğini söyledim, kendisi de bu yeri tahsisli olduğunu bilmediğini söyledi, bilgim bu şekildedir, başka bilgim yoktur" şeklinde beyanda bulunmuştur.
Tanık K2 ilk derece mahkemesinde alınan beyanında: "Sanık benim ağabeyim olur, iddianameye konu olayı anladım, abim bana " ben mal müdürlüğünden izin aldım, araziyi sürelim" dedi, sonra gittik, süz konusu araziyi sürdük, biz sürerken jandarma geldi, abimi alıp gitti, abim de ben de buranın sit alanı olduğunu bilmiyorduk, abim de bana mal müdürlüğünden izin aldığını söylemişti, bunun neticesinde bu olay yaşanmıştır, benim bilgim görgüm bundan ibarettir, tanıklık ücreti talebim yoktur," şeklinde beyanda bulunmuştur.
Sanık K1 Bölge Adliye Mahkemesinde talimat yoluyla alınan Savunmasında; "Bana okumuş olduğunuz iddianameyi anladım, olaya ilişkin daha önce savunmamı yapmıştım, aynen tekrar ederim, söz konusu tarlayı kardeşim K3'ın kullandığı tarlanın yanında olması nedeni ile kullandım, bu yer hazineye ait idi, ben mal müdürlüğüne giderek sözlü izin aldım, mal müdürü K5 bana ekebileceğimi söyledi, dilekçe yaz demedi, sadece bana dediği "sen gidip tarlayı sür buğdayını ek biz gözümüzle görelim sonrasında ecrimisil keselim" dedi, benden önce burayı kullanan K4 isimli kişi de 30 seneden beri kullanmış ve ecrimisil ödememiş, bu nedenle onu bu tarlayı kullanmaktan men etmişler, bana mal müdürü dilekçe yazmam gerektiğini söyleseydi ben dilekçe ile başvururdum, "sen gidip tarlayı ek,sonra ecrimisil keseriz" demesi üzerine ben tarlaya buğday ektim, suç işleme kastım yoktur, söz konusu tarlanın Kültür Bakanlığına ait olduğunu bilmiyordum, beraatimi talep ediyorum" şeklinde beyanda bulunmuştur.
DELİLLER:
1-) Olay yeri tespit tutanağı,
2-) Olay yeri görüntülerini içeren CD,
3-) Koruma Kurulu Bölge Müdürlüğü yazıları,
4-)Milli Emlak Genel Müdürlüğü yazıları,
5-) Müze müdürlüğü raporu,
6-)Tapu kayıtları,
7-)Keşif ve bilirkişi raporu,
8-)Sanığın nüfus ve adli sicil kaydı
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Olay tarihinde sanığın mülkiyeti Hazine'ye ait ancak Koruma Bölge Kurul Müdürlüğünce 1.Derecede Arkeolojik Sit Alanı olarak ilan edilmiş Salihli ilçesi A4 mahallesi 106 ada 22 ve 23 parseller üzerinde tarımsal faaliyette bulunduğu ve taşınmazın büyük bir bölümünü (150 dönüm kadarını) sürdüğü ve buğday ektiği, jandarma tutanağı, sanık savunması, yapılan keşif ve bilirkişi incelemesi, kurumlardan getirtilen müzekkere cevapları ve tüm dosya içeriğinde belirlenmiştir.
Manisa Büyükşehir Belediyesinde 11/12/2014 tarihinde KUDEB'in faaliyete geçtiği anlaşılmıştır.
DAİREMİZİN KABULÜ:
Sanığın olay tarihinde 1.Derecede Arkeolojik Sit alanı kapsamında kalan ve kendisine ait olmayan araziye buğday ekmek amacıyla traktörle 150 dönüm kadar bölümünde sürme işleminin koruma altına alınmış 1.Derece Arkeolojik Sit Alanında bulunan taşınmaza fiziki müdahale niteliğinde bulunduğu ve bölgede KUDEB'in faaliyette bulunmuş olması nedeniyle eylemin 2863 Sayılı Yasanın 65/4 maddesine aykırılık teşkil ettiği sonuç ve vicdani kanaatine varılmıştır.
Sanık her ne kadar alınan savunmasında haricen ecri misili sonradan vermek üzere Maliye Görevlilerinden şifai aldığı izinle söz konusu taşınmazı buğday ekmek amacıyla sürdüğünü beyan etmiş ise de, bu beyanın inandırıcılıktan uzak olduğu, buna ilişkin savunmasını doğrulayan belge ibraz edemediği, 1.Derecede Arkeolojik Sit Alanı olan arazinin tarımsal amaçlı kullanılmasının Koruma Kurulundan Alınması gereken izne bağlı bulunduğu, sanığın bu şekilde izin almamış olması ve tarımsal faaliyetin fiziki müdahale niteliğinde bulunduğu anlaşıldığından sanığın savunmasına değer verilmemiştir.
YEREL MAHKEMENİN KARARINDAKİ HUKUKA AYKIRILIK:
Yerel mahkemece arkeolog bilirkişi raporuna değer verilerek sanığın üzerine atılı suçun unsurları oluşmadığından bahisle beraatine karar verilmiş ise de, verilen kararın ayrıntılı yukarıda Dairemizin kabul kısmında da belirtildiği üzere hukuka aykırı bulunduğu, zira sanığın 1.Derece Arkeolojik Sit Alanına izinsiz tarımsal faaliyette bulunmasının suç teşkil ettiği, bu nedenle yerel mahkemenin kararının kaldırılarak sanığın hukuki sorumluluğu yönüne gidilmesi gerekmiştir.
SONUÇ:
Sanığın 2863 Sayılı Yasaya Muhalefet suçunu işlediği sübut bulduğundan iddia makamının mütalaasına uygun olmak üzere aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-)Sanık K1 hakkında Salihli 2.Asliye Ceza Mahkemesi'nin 06/07/2017 tarih 2016/39 Esas 2017/352 Karar sayılı kararıyla 2863 sayılı yasaya muhalefet suçundan verilmiş CMK'nun 223/2-a maddesi uyarınca beraatine ilişkin katılan vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile CMK'nun 280/2.maddesi uyarınca hükümlerin KALDIRILMASINA,
2-)Sanık K1'ın üzerine atılı 2863 sayılı yasaya muhalefet suçunu işlediği anlaşılmakla; aynı yasanın 65/4 maddesi uyarınca; suçun işleniş biçimi, suç konusunun önem ve değeri dikkate alınarak takdiren alt sınırdan ceza tayini ile takdiren ve tercihen 180 GÜN ADLİ PARA CEZASI İLE CEZALANDIRILMASINA,
Sanığın duruşmalardaki saygılı davranışları lehine takdiri indirim nedeni kabul edilerek cezasının 5237 sayılı TCK nun 62/1 maddesi uyarınca takdiren 1/6 oranında indirilerek sanığın 150 GÜN ADLİ PARA CEZASI İLE CEZALANDIRILMASINA,
Sanığa verilen adli para cezasının TCK'nun 52/2 maddesi uyarınca behergün sanığın kişiliği ve ekonomik ve sosyal durumu nazara alınarak 20 TL hesabı ile SANIĞIN 3000.TL ADLİ PARA CEZASI İLE CEZALANDIRILMASINA,
Sanığa verilen adli para cezasının 5237 sayılı TCK nun 52/4. maddesi gereğince sanığın ekonomik ve şahsi halleri göz önüne alınarak birer ay ara ile 20 eşit taksit halinde sanıktan tahsiline,
Sanığın sabıkasız oluşuna, kişilik özelliklerine göre ileride yeniden suç işlemeyeceği konusunda Mahkememizde olumlu kanaat oluştuğundan, CMK nun 5278 sayılı Kanun ile değişik 231/5 maddesi uyarıncaHÜKMÜN AÇIKLANMASININ GERİ BIRAKILMASINA,
Sanığın CMK 231/8 maddesi uyarınca takdiren 5 YIL DENETİM SÜRESİNE TABİ TUTULMASINA,
Katılan kurum kendisini vekille temsil ettirdiğinden, ilk derece mahkemesinde sanığın beraatine karar verilip katılanın istinaf talebi sonucunda Dairemizce sanığın mahkumiyetine karar verilmiş olması nazara alınarak AAÜT uyarınca ilk derece mahkemesi aşamasına ilişkin 1980.TL ve istinaf aşamasına ilişkin 1090.TL vekalet ücretlerinin sanıktan alınarak katılana verilmesine,
Aşağıda dökümü yapılan (759,19.TL) yargılama giderinin sanıktan tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
Dair; tarafların yokluklarında, kararın tebliğ tarihinden itibaren 7 gün içinde Dairemize verilecek dilekçe veya tutanağa geçirilmek üzere zabıt kâtibine beyanda bulunmak veya bir başka İlk Derece Ceza Mahkemesi veya Bölge Adliye Mahkemesi Ceza Dairesi aracılığıyla veya ceza evinde bulunması halinde ceza infaz kurumu ve tutukevi müdürüne beyanda bulunmak suretiyle veya bu hususta bir dilekçe vererek dilekçe göndermek sûreti ile İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 7. Ceza Dairesince incelenmek üzereİTİRAZyolu açık olmak üzere Cumhuriyet Savcısı K6'ün huzuru ile iddia makamının mütalaasına uygun olarak oybirliğiyle karar verildi.03/10/2018