Dosya olarak kaydet: PDF - TIFF - WORD
Görüntüleme Ayarları:

İ S T İ N A F K A R A R I

DAVANIN KONUSU : Takibin Taliki Veya İptali|İcra Emrine İtiraz

Yukarıdaki esas ve karar numarası ayrıntılı olarak belirtilen İlk Derece Mahkeme kararının incelenmesi için istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dosya içeriğindeki tüm bilgi ve belgeler okunup, tetkik edilip heyetçe yapılan müzakerede, 6100  sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 355. maddesi gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı incelenerek  aynı kanunun 353. maddesi gereğince  duruşma yapılmaksızın yapılan inceleme sonunda gereği görüşülüp düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ :

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;davacının icra emrini 08/02/2019 tarihinde tebliğ aldığını, davacının takipte borçlu sıfatı bulunmadığını, davacının takibe konu ipotekli gayrimenkulün maliki olduğunu, takibe konu kredi sözleşmelerinin borçlusu F1 Mühendislik Şirketi olduğunu, F1 Mühendislik Şirketi hakkında Düzce 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2018/72 esas sayılı dosyasıyla konkordato kararı verilmesi için dava açıldığını, mahkemenin, konkordato talep eden F1 Mühendislik Şirketi hakkında 04/01/2019 tarihinden başlamak üzere 3 ay süreyle geçici mühlet kararı verdiğini, mahkemece verilen bu kararda İİK. 288/1 maddesine göre geçici mühlet, kesin mühletin sonuçlarını doğuracağından mühlet içinde 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkındaki Kanun'a göre yapılan takipler de dahil olmak üzere hangi nedene dayanırsa dayansın, davacılar aleyhine her türlü ihtiyati tedbir, ihtiyati haciz ve muhafaza işlemleri dahil tüm takip işlemlerinin yapılmasının ihtiyati tedbir yolu ile durdurulmasına, davacıların aktiflerinde bulunan menkul ve gayrimenkulleri ile üçüncü kişilerin davacılar lehine alacaklılara tahsis ettiği rehin ve ipotek işlemlerine ilişkin rehnin paraya çevrilmesi yolu ile yapılan takiplerde satışların durdurulmasına karar verdiğini, bu durumda ipotek veren K1 yönünden ise takip başlatılabilmesinin yasa gereği mümküm olmadığını, Türk Borçlar Kanunu'nun 590. maddesininin ikinci fıkrası gereğince asıl borçlular yönünden konkordato karının alınmış olması sebebiyle takip yapılamayacağından ipotek ile sorumlu olan kişiler yönünden de takip yapılamayacağı sonucu doğurduğunu ve takibin iptalini talep etme gereği doğduğunu, tüm bu nedenlerle davanın kabulü ile takibin iptaline, olmadığı takdirde takibin durdurulmasına, bu da olmadığı takdirde satışın durdurulmasına, yargılama sonuna kadar takibi ilerletici bir işlem yapılmaması hususunda teminatsız olarak tedbir kararı verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;mahkemenin tensip tutanağı ile verilen icra dosyasının tedbiren durdurulmasına ilişkin karardan dönülerek tedbiren kaldırılmasına karar verilmesini, davacının, davalı bankaya ipotekli taşınmazı devir alan, 3. kişi konumunda olduğunu, davacı tarafından açılmış bir konkordato dava ve geçici mühlet kararının da bulunmadığını, hukuken 3. kişiye ait bir malın, konkordato mühleti alan borçlunun mal varlığı içerisinde nitelendirilemeyeceğinden, tedbiren takibin durdurulmasının açıkça usul ve yasaya aykırılık teşkil ettiğini, davacının davalı bankaya ipotekli taşınmazı 08/11/2018 tarih ve 25593 yevmiye nolu işlem ile F1 Müh. Hidrolik Pnömatik San. Tic. Ltd. Şti. Firmasından ipotekli olarak satın aldığını, davacı K1'nın F1 Müh. Hidrolik Pnömatik San. Tic. Ltd. Şti.'nin devamlı bankadan kullanmış olduğu kredinin kefili de olmadığını, davacı bankaya rehinli taşınmazı satın alan 3. kişi konumunda olduğunu, Düzce 4. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2018/72 esas sayılı konkordato davası nedeni ile verilen geçici mühlet kararının F1 Müh. Hidrolik Pnömatik San. Tic. Ltd. Şti., F2 Danışmanlık San. Tic. A.Ş., F2 isimli kişi ve firmalar hakkında verildiğini, davacı K1 tarafından konkordato talepli bir dava açılmadığını, konkordato tedbirleri kapsamına bu şahsın alınmış olmasının usule ve yasaya aykırı olup, mahkemenin 27/02/2019 tarihli tensip kararından dönülerek tedbirin kaldırılmasına karar verilmesini, tüm belirtilen nedenlerle takibin iptalini gerektirecek yasal bir husus bulunmamakta olup, Düzce İcra Dairesinin 2019/1063 esas sayılı doyası incelendiğinde görüleceği üzere takip taleplerinde alacaklının vergi no ve IBAN bilgisinin açıkça belirtildiğinin görüleceğini, yasal düzenlemeler ve Yargıtay kararları doğrultusunda takibin ve icra emrinin iptalini gerektirecek bir husus bulunmadığını belirterek haksız ve hukuka aykırı tedbirin kaldırılması ve davanın reddine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.

DOSYADA TOPLANAN DELİLLER :

Düzce İcra Dairesinin 2019/1063 esas sayılı doyası.

İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARAR ÖZETİ:

İlk derece mahkemesince; asıl borçlu F1 Mühendislik hakkında alınan konkordato kararında 04/01/2019 tarihli ara konkordato kararının 3. sayfasında "... rehinle temin edilmiş alacaklar nedeniyle rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takip başlatılabileceğine veya başlamış olan takiplere devam edilebileceğine ancak bu takip nedeniyle muhafaza tedbirleri alınmamasına ve rehinli malın satışının yapılmasının önlenmesine"şeklinde karar verildiği, yine İİK 295. maddeye bakıldığında rehinle temin edilmiş alacaklar yönünden takip başlatılabileceğinin yazılı olduğu, bu nedenlerle davacının konkordato kararı alındığından aleyhine karşı takip yapılamayacağı yönündeki beyanı ve talebinin yerinde olmadığı anlaşıldığından davanın reddine karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:

Davacı borçlu vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacının takibe konu ipotekli gayrimenkulün maliki olduğunu, takibe konu kredi sözleşmelerinin borçlusu F1 Mühendislik Şirketi hakkında 04/01/2019 tarihinden başlamak üzere 3 ay süreyle geçici mühlet, 01/04/2019 tarihinden başlamak üzere de 1 yıllık kesin mühlet kararı verildiğini, bu nedenle ipotek veren K1 yönünden de takip başlatılabilmesinin mümkün olmadığını belirterek ilk derece mahkeme kararının kaldırılarak davanın kabulü ile takibin iptaline, olmadığı takdirde takibin durdurulmasına, bu da olmadığı takdirde satışın durdurulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

Davalı alacaklı vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle;davacının ipotekli taşınmazı satın alan üçüncü kişi olduğunu, hakkında takip yapılmasına engel bir durum bulunmadığını, davacı hakkında verilen bir konkordato kararı bulunmadığını belirterek istinaf isteminin reddine karar verilmesini talep etmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ SEBEPLER:

Düzce İcra Müdürlüğünün 2019/1063 esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; davalı alacaklı banka tarafından borçlu F1 Mühendislik Hidrolik Pnömatik Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti. ve K1 aleyhine 21/01/2019 tarihinde ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile icra takibi başlatıldığı, 6 örnek icra emrinin davacı borçluya 08/02/2019 tarihinde tebliğ edildiği, diğer takip borçlusu hakkındaDüzce 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin (Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla) 2018/72 esas sayılı dosyasının 04/01/2019 tarihli tensip ara kararında;"F2, F1 Mühendislik .. Şti., F2 Danışmanlık hakkında 04/01/2019 tarihinden başlamak üzere 3 ay süre geçici mühlet kararı verilmesine,İİK'nın 288. maddesine göre ise, geçici mühletin, kesin mühletin sonuçlarını doğuracağından İİK 294,295,296 ve 297.maddelerinin uygulanmasına bu çerçevede mühlet içinde davacı şirketler hakkında 6183 sayılı Amme Alacakları Tahsili Hakkındaki Kanuna göre yapılanlar da dahil olmak üzere, hiç bir takip yapılamamasına .....04/01/2019 tarihinden önce yapılmış olan takiplerin bugünkü mevcut durumları aynen korunarak olduğu yerde durdurulmasına,....mühlet sırasında rehinle temin edilmiş alacaklar nedeni ile rehnin paraya çevrilmesi yolu ile takip başlatılabileceğine veya başlamış olan takiplere devam edilebileceğine ancak bu takip nedeniyle muhafaza tedbirlerinin alınmamasına ve reihinli malın satışının yapılmasının tedbiren önlenmesine" karar verildiği, icra takibinin ise bu tarihten sonra 21/01/2019 tarihinde başlatıldığı anlaşılmıştır.

Davacı borçlu takip borçlusu şirket hakkında verilen konkordato kararı nedeni ile ipotekli taşınmazın yeni maliki olarak kendisi hakkında da takip yapılamayacağı gerekçesi ile eldeki davayı açmış, ilk derece mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

İİK’nın 149. maddesinde; "icra müdürü, ibraz edilen akit tablosunun kayıtsız şartsız bir para borcu ikrarını ihtiva ettiğini ve alacağın muaccel olduğunu anlarsa, borçluya ve taşınmaz üçüncü şahıs tarafından rehnedilmiş veya taşınmazın mülkiyeti üçüncü şahsa geçmiş ise ayrıca bunlara birer icra emri gönderir"hükmüne yer verilmiştir. Yine İİK'nın 150/ı maddesinde; "borçlu cari hesap veya kısa orta, uzun vadeli kredi şeklinde işleyen nakdi veya gayrinakdi bir krediyi kullandıran tarafın ibraz ettiği ipotek akit tablosu kayıtsız ve şartsız bir para borcu ikrarını ihtiva etmese dahi ...krediyi kullandıran tarafın başvurusu üzerine ve anılan maddede yazılı koşulların oluşması halinde icra müdürü 149. maddesi uyarınca işlem yapar ..."hükmü yer almaktadır.

İİK'nın 149. maddesi içeriğinden, asıl borçlu ile ipotek veren arasında zorunlu takip arkadaşlığının bulunması nedeniyle haklarında birlikte takip yapılması gerektiği anlaşılmaktadır. Şu halde, asıl borçlu hakkında konkordato mühleti verilmesi hem söz konusu kararın niteliği gereği, hem de zorunlu takip arkadaşlığı nedeniyle, ipotekli taşınmaz maliki yönünden de sonuç doğuracağının kabulü gerekir.

2004 sayılı İİK'nın 7101 sayılı kanunla değişik"Geçici mühletin sonuçları, ilanı ve bildirimi"başlıklı 288. maddesinde; "Geçici mühlet, kesin mühletin sonuçlarını doğurur."düzenlemesine yer verilmiştir.

2004 sayılı İİK'nın 7101 sayılı kanunla değişik "Kesin mühletin rehinli alacaklılar bakımından sonuçları"başlıklı 295. maddesinde “ Mühlet sırasında rehinle temin edilmiş alacaklar nedeniyle rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takip başlatılabilir veya başlamış olan takiplere devam edilebilir ancak bu takip nedeniyle muhafaza tedbirleri alınamaz ve rehinli malın satışı gerçekleştirilemez.”düzenlemesine yer verilmiştir.

Somut olayda, ipotek yüklü taşınmazın davacı borçlu tarafından satış suretiyle devralındığı, yeni malik olan davacının ipotekli taşınmazı satın almakla ipotek verenin borçlarına da halef olmuş bulunduğundan, asıl borçlu hakkında konkordato mühleti verilmesi hem söz konusu kararın niteliği gereği, hem de zorunlu takip arkadaşlığı nedeniyle, ipotekli taşınmazın yeni maliki yönünden de sonuç doğuracağının kabulü gerekir. Davacı borçlu şirket hakkında 04/01/2019 tarihinden başlamak üzere 3 ay süre ile geçici mühlet kararı verildiği, takibin geçici mühlet süresi içerisinde 21/01/2019 tarihinde başlatıldığı, geçici mühletin İİK'nın 288. maddesi uyarınca kesin mühletin sonuçlarını doğuracağı, İİK'nın 295.maddesi uyarınca mühlet sırasında rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takip başlatılabileceği, ancak muhafaza tedbirlerinin alınamayacağı ve rehinli malın satışının gerçekleştirilemeyeceği, bu nedenlerle şikayetin kısmen kabulü ile İİK'nın 288. ve 295.maddeleri uyarınca satışın durdurulmasına karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz olup, davacı vekilinin istinaf isteminin kısmen kabulü ile şikayetin kısmen kabulüne, Düzce İcra Müdürlüğünün 2019/1063 esas sayılı takipdosyasında rehinli malın satışının İİK'nın 295.maddesi uyarınca durdurulmasına, sair taleplerin reddine karar vermek gerekmiştir.

HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;

1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK'nın 353/(1)-b-2. maddesi uyarınca KISMEN KABULÜile, Düzce İcra Hukuk Mahkemesi'nin 20/06/2019 tarih, 2019/97 esas 2019/284 karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,

B)-Esasa ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm tesisine ;

1-ŞikayetinKISMEN KABULÜ ile, Düzce İcra Müdürlüğünün 2019/1063 esas sayılı takip dosyasında rehinli malın satışının İİK'nun 295.maddesi uyarınca DURDURULMASINA, sair taleplerinREDDİNE,

2-Alınması gereken 54,40 TL ilam harcından 44,40 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 10,00 TL harcın davacıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,

3-Davacı tarafından yatırılan 44,40 TL harç ile 15,25 TL tebligat gideri olmak üzere toplam 59,65 TL gider avansının kabul red oranına göre 29,65 TL'sinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,

4-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince maktu 1.130,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,

5-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince maktu 1.130,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine,

6-HMK 333. maddesi gereğince artan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,

C-İstinaf Yargılaması Yönünden ;

1-Alınması gereken 54,40 TL ilam harcından 44,40 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 10,00 TL harcın davacıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,

2-Davacı tarafından istinaf yargılaması sırasında yatırılan 44,40 TL istinaf karar harcı ile 45,50 TL posta gideri olmak üzere toplam 89,90 TL istinaf yargılama giderinin kabul red oranına göre 44,95 TL'sinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,

3-İstinaf incelemesi aşamasında duruşma açılmadığından istinaf vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,

4-HMK'nın 333. maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının yatırana iadesine,

5-HMK.’nın 27. maddesi gereğince tarafların hukuki dinlenilme hakkı nedeniyle ve 04/08/2017 tarihinde yürürlüğe giren 7035 sayılı yasanın 27. maddesi ile HMK' nın 302. maddesine eklenen 5. fıkrası uyarınca hükmün taraflara tebliğ edilmesine,

Dair gerekçeli kararın tebliğden itibaren iki hafta içinde Dairemize veya Dairemize gönderilmek üzere, başka yer Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesine veya İlk Derece Mahkemesine dilekçe verilmek suretiyle Yargıtay’ın ilgili Hukuk Dairesince incelenmek üzereTEMYİZ yasa yoluna başvurma hakkı bulunduğunaoy birliği ilekarar verildi.04/03/2020