Dosya olarak kaydet: PDF - TIFF - WORD
Görüntüleme Ayarları:

Olayda, vergi ve para cezasına ilişkin tebligatın, gümrük yükümlülüğünün doğduğu beyannamenin tescil tarihinden itibaren üç yıllık süre geçirilerek 05/12/2014 tarihinde tebliğ edilmesine karşın ceza davası üç yıllık zamanaşımı süresi geçtikten sonra açıldığından, 4458 sayılı Kanun'un 197. maddesinin 4. fıkrasının uygulanamayacağı, kaldı ki beyanname muhteviyatı eşyanın İspanya menşeili olmadığını gösterir somut bir tespitin de bulunmadığı sonucuna ulaşılmakla zamanaşımına uğrayan tahakkuk ve alınan para cezası için yapılan itiraz başvurusunun reddi yolunda tesis edilen işlemde hukuka uyarlık görülmediği gerekçesiyle dava konusu işlem iptal edilmiştir.TEMYİZ EDENİN İDDİALARI :

T.C.

D A N I Ş T A Y

YEDİNCİ DAİRE

Esas No : 2016/4241

Karar No : 2020/5366

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Bakanlığı adına

… Gümrük Müdürlüğü ...

VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : … İnşaat Malzemeleri Üretim ve Pazarlama Anonim Şirketi

VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : ... Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :

Dava Konusu İstem: Davacı adına tescilli … tarih ve … sayılı, … tarih ve … sayılı serbest dolaşıma giriş beyannameleri muhteviyatı "çekmece rayı" ticari isimli eşyanın Çin menşeli olduğundan bahisle İthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesine ilişkin 2010/18 sayılı Tebliğ uyarınca tahakkuk ettirilen gümrük ve katma değer vergisi ile dampinge karşı vergi ve bu vergilerin matraha ilavesi suretiyle ek olarak tahakkuk ettirilen katma değer vergisi ile gümrük ve katma değer vergileri üzerinden 4458 sayılı Kanun'un 234. maddesi uyarınca hesaplanarak karara bağlanan para cezasına vaki itirazın reddine dair işlemin iptali istemiyle dava açılmıştır.

İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti: Olayda, vergi ve para cezasına ilişkin tebligatın, gümrük yükümlülüğünün doğduğu beyannamenin tescil tarihinden itibaren üç yıllık süre geçirilerek 05/12/2014 tarihinde tebliğ edilmesine karşın ceza davası üç yıllık zamanaşımı süresi geçtikten sonra açıldığından, 4458 sayılı Kanun'un 197. maddesinin 4. fıkrasının uygulanamayacağı, kaldı ki beyanname muhteviyatı eşyanın İspanya menşeili olmadığını gösterir somut bir tespitin de bulunmadığı sonucuna ulaşılmakla zamanaşımına uğrayan tahakkuk ve alınan para cezası için yapılan itiraz başvurusunun reddi yolunda tesis edilen işlemde hukuka uyarlık görülmediği gerekçesiyle dava konusu işlem iptal edilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı adına tescilli beyannameler muhteviyatı eşyalara ilişkin olarak GYÜ için uygulanan tavizli tarife nedeniyle oluşan fark vergi ve cezaların tahsili amacıyla yapılan ek tahakkuk ve alınan para cezası kararlarına vaki itirazın reddine dair işlemin yasal ve yerinde olduğu, ceza davası açıldığı için olayda zamanaşımı bulunmadığı, eşyanın menşeine ilişkin olarak beyanın çelişkili olduğunun tespiti üzerine eşyanın çıkış ülkesi olan İspanya gümrük idareleri ile yazışmalar yapıldığı ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : İstemin reddi gerektiği savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'IN DÜŞÜNCESİ : 4458 sayılı Gümrük Kanunu'nda 5911 sayılı Kanun'la yapılan değişikliklerin yürürlük tarihi olan, 07/10/2009 tarihinden sonra tescil edilen beyannamelere ilişkin alacakların, ceza uygulamasını gerektiren bir fiile ilişkin olması ve zamanaşımı daha uzun bulunan bu fiil nedeniyle ceza davası açılması kaydıyla, Türk Ceza Kanunu'ndaki dava ve zamanaşımı süreleri içerisinde kovuşturulup tahsil edilmesinin mümkün olduğu düzenlenmiştir. Olayda, 05/12/2014 tarihli iddianame ile ceza dava açıldığı anlaşıldığından, uyuşmazlığın esasının incelenmesi suretiyle karar verilmesi gerekirken, ek tahakkuk ve para cezasının zamanaşımına uğradığından bahisle, itiraz başvurusunun reddi yolunda tesis edilen işlemde hukuka uyarlık görülmediği gerekçesiyle dava konusu işlemin iptalinde yasal isabet görülmemiştir.

Bu nedenle, mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Yedinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:

MADDİ OLAY :

Davacı adına tescilli … tarih … sayılı ve … tarih … sayılı serbest dolaşıma giriş beyannamesi muhteviyatı "çekmece rayı" ticari isimli eşyanın Çin Menşeli olduğundan bahisle İthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesine ilişkin 2010/18 sayılı Tebliğ uyarınca tahakkuk ettirilen gümrük ve katma değer vergisi ile dampinge karşı vergi ve bu vergilerin matraha ilavesi suretiyle ek olarak tahakkuk ettirilen katma değer vergisi ile gümrük ve katma değer vergileri üzerinden hesaplanarak karara bağlanan para cezasına vaki itirazın reddine dair işlem davaya konu edilmiştir.

İLGİLİ MEVZUAT:

4458 sayılı Gümrük Kanunu'nun 181. maddesinin 5911 sayılı Kanun ile değişik 1. fıkrasının (a) bendinde, ithalatta gümrük yükümlülüğünün, ithalat vergilerine tabi eşyanın serbest dolaşıma girişi için verilecek gümrük beyannamesinin tescil tarihinde başlayacağı; 74. maddesinde, Türkiye Gümrük Bölgesine gelen eşyanın serbest dolaşıma girişinin ticaret politikası önlemlerinin uygulanması, eşyanın ithali için öngörülen diğer işlemlerin tamamlanması ve kanunen ödenmesi gereken vergilerin tahsili ile mümkün olduğu belirtilmiş; 197. maddesinin olay tarihindeki yürürlükteki şekliyle 1. fıkrasında, gümrük vergilerinin, tahakkukundan hemen sonra beyanname veya beyanname yerine geçen belge üzerinde yükümlüye tebliğ edileceği; 2. fıkrasında, yapılan denetlemeler sonucunda hiç alınmadığı veya noksan alındığı belirlenen veya 1. fıkrada belirtilen şekilde tebliğ edilemeyen gümrük vergilerine ilişkin tebligatın, gümrük yükümlülüğünün doğduğu tarihten itibaren üç yıl içinde yapılacağı; şu kadar ki, gümrük yükümlülüğünün doğduğu olayla ilgili olarak dava açılmasının zamanaşımını durduracağı; 4. fıkrasının 06/07/2009 tarih ve 27281 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yayımı tarihinden 3 ay sonra yürürlüğe giren 5911 sayılı Kanun'la değişik halinde ise, gümrük vergileri alacaklarının, ceza uygulamasını gerektiren bir fiile ilişkin olması ve zamanaşımı daha uzun bulunan bu fiil nedeniyle ceza davası açılmış olmak kaydıyla, bu alacakların Türk Ceza Kanunu'ndaki dava ve ceza zamanaşımı süreleri içinde kovuşturulup tahsil edileceği hükme bağlanmıştır.

Öte yandan; 4458 sayılı Kanun'un 234. maddesinin olay tarihinde yürürlükte bulunan şeklinin 1. fıkrasının (a) bendinde, serbest dolaşıma giriş rejimine tabi tutulan eşyaya ilişkin olarak yapılan beyan ile muayene ve denetleme veya teslimden sonra kontrol sonucunda, 15. maddede belirtilen Gümrük Tarifesini oluşturan unsurlarda veya vergilendirmeye esas olan sayı, baş, ağırlık gibi ölçülerinde aykırılık görüldüğü ve beyana göre hesaplanan gümrük vergisi ile muayene sonuçlarına göre alınması gereken gümrük vergisi arasındaki fark %5'i aştığı takdirde, gümrük vergisinden ayrı olarak bu farkın üç katı para cezası alınacağı belirtilmiş; 232. maddesinin 5911 sayılı Kanun'la değişik şeklinde, bu kısmın ikinci bölüm hükümlerine göre gümrük vergileri ile birlikte alınması gereken para cezalarının, bu vergiler ile aynı zamanda karara bağlanacağı hükmüne yer verilmiştir.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:

Bu hükümlere göre, doğduğu tarihten itibaren üç yıl içerisinde tebliğ edilemeyen gümrük vergileri zamanaşımına uğrar. Ancak, gümrük vergileri alacaklarının ceza uygulamasını gerektiren bir fiile ilişkin olması ve zamanaşımı daha uzun bulunan bu fiil nedeniyle ceza davası açılmış olması halinde, bu alacakların, Türk Ceza Kanunundaki dava ve zamanaşımı süreleri içerisinde kovuşturulup tahsil edilmesi mümkündür. Bunun için, vergiyi doğuran olay nedeniyle ilgililer hakkında açılmış bir ceza davasının bulunup bulunmadığının, belirlenmesi gerekmektedir.

Davada, Mahkemece, 4458 sayılı Kanunun 197. maddesinin 4. fıkrasından da söz edilmesine karşın, 2. fıkrası hükmünden hareketle, tahakkuk zamanaşımı süresi içerisinde zamanaşımını durduracak ceza davası açılmadığından, vergilerin zamanaşımına uğradığı gerekçesiyle hüküm kurulmuştur. Oysa, maddenin 2. fıkrasından ayrı bir durumu düzenleyen 4. fıkrasının 5911 sayılı Kanunla değişik şeklinde "gümrük vergileri alacaklarının ceza uygulamasını gerektiren bir fiile ilişkin olması durumunda, tahakkukun bu süreye tabi olduğu zamanaşımı süresi içerisinde yapılmasından bahsedilmiş olup, suçun tabi olduğu zamanaşımının uygulanabilmesi için Kanun maddesinde, ceza davasının açılması herhangi bir süreyle sınırlandırılmış değildir. Dolayısıyla, vergilerin tebliği için öngörülen üç yıllık sürenin geçirilmesinden sonra da olsa bu fiil nedeniyle ceza davası açılmış olması gümrük vergileri alacakları hakkında suçun tabi olduğu zamanaşımı süresinin uygulanmasını olanaklı kılacaktır.

Bu bakımdan, davacı adına 2010 ve 2011 yıllarında tescilli beyannameler muhteviyatı eşya nedeniyle ek olarak tahakkuk ettirilen vergilere ilişkin tebligat, gümrük yükümlülüğünün doğduğu tarihten itibaren üç yıllık süre geçirildikten sonra yapılmış olmakla birlikte; davalı idarece temyiz dilekçesinde davaya konu uyuşmazlık ile ilgili olarak Gümrük ve Ticaret Müfettişi tarafından düzenlenen … tarih ve … sayılı cevaplı raporunun … Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilerek suç duyurusunda bulunulduğu, … tarih … sayılı soruşturma numarası ile iddianame düzenlendiği ve dava açıldığı iddia edildiğinden, söz konusu ceza davasının, dava konusu işleme dayanak alınan beyannamelerle ilgisinin araştırılması, davaya konu beyannamelerle ilgisinin bulunması halinde uyuşmazlığın esasının incelenmesi suretiyle karar verilmesi gerekmektedir.

Mahkeme kararının davaya konu işlemin para cezalarına ilişkin kısmının iptaline ilişkin hüküm fıkrasına gelince;

4458 sayılı Kanunun 5911 sayılı Kanunla değişik şekliyle 232. maddesinde; bu kısmın ikinci bölüm hükümlerine göre gümrük vergileri ile birlikte alınması gereken para cezalarının, bu vergiler ile aynı zamanda karara bağlanacağı belirtilmiş, olayda da, söz konusu hüküm nedeniyle para cezası kararları vergilerle birlikte aynı zamanda alınmış ise de; vergiler açısından geçerli olan 197. maddenin 4. fıkrasında yer alan hükmün para cezalarında uygulanması olanaklı olmadığı gibi, para cezalarına ilişkin olarak 28/03/2013 tarihinde 6455 sayılı Kanunla, 4458 sayılı Kanunun 231. maddesini değiştirerek getirilen hükmün olay tarihinde uygulanma imkanı da bulunmamaktadır. Ancak, davaya konu para cezasının Kanunun 234. maddesi uyarınca alındığı, dolayısıyla vergiye bağlı ceza niteliğinde olduğu göz önünde bulundurulduğunda, tahakkuk hakkında yapılacak değerlendirme sonucunda ulaşılan sonucun para cezasını da etkileyecek olması nedeniyle Mahkemece bozma üzerine verilecek kararda bu hususun da gözetileceği tabidir.

KARAR SONUCU:

Açıklanan nedenlerle;

1. Temyiz isteminin kabulüne,

2. ... Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,

3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,

4. 492 sayılı Harçlar Kanunu'nun 13. maddesinin (j) bendi parantez içi hükmü uyarınca alınması gereken harç dahil olmak üzere, yargılama giderlerinin yeniden verilecek kararda karşılanması gerektiğine,

5. 2577 sayılı Kanun'un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 31/12/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.