Dosya olarak kaydet: PDF - TIFF - WORD
Görüntüleme Ayarları:

İstemin Özeti : İstanbul 4. İdare Mahkemesinin 28/09/2010 gün ve E:2009/1745, K:2010/1749 sayılı kararının; hukuka aykırı olduğu öne sürülerek, 2577 sayılı Kanunun 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması istemidir.

Savunmanın Özeti : İstemin reddi gerektiği savunulmaktadır.

Danıştay Tetkik Hakimi : K1

Düşüncesi : İstemin kabulü ile Mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Sekizinci Dairesince işin gereği görüşüldü:

Dava, C–56 Üsküdar–Ümraniye–Alemdağ minibüs hattına ek olarak Üsküdar– Ümraniye–Tavukçuyolu–Alemdağ güzergahının oluşturulmasına ilişkin İstanbul Ulaşım Koordinasyon Merkezi (UKOME)’nin 20.08.2009 tarih ve 2009/5–7 sayılı işleminin iptali istemiyle açılmıştır.

İdare Mahkemesince; güzergah belirlenmesine dayanak teşkil eden talebin ilgili oda temsilciliğinden geldiği, UKOME kararının ilgili belediye ve oda temsilcilerinin katılımıyla alındığı, yeni hattın ulaşım hizmetin hızlı ve verimli bir şekilde yürütülmesi amacıyla ihtiyaç nedeniyle oluşturulduğu, ilgili odanın görüşü doğrultusunda gerekli inceleme ve araştırmalar yapılarak ulaşım hizmetinin düzenli ve hızlı bir şekilde yürütülmesi kapsamında tesis edilen dava konusu işlemin hukuka uygun olduğu gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmiştir.

5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanununun 7. maddesinin (f) fıkrasında; "Büyükşehir ulaşım ana plânını yapmak veya yaptırmak ve uygulamak; ulaşım ve toplu taşıma hizmetlerini plânlamak ve koordinasyonu sağlamak; kara, deniz, su ve demiryolu üzerinde işletilen her türlü servis ve toplu taşıma araçları ile taksi sayılarını, bilet ücret ve tarifelerini, zaman ve güzergâhlarını belirlemek; durak yerleri ile karayolu, yol, cadde, sokak, meydan ve benzeri yerler üzerinde araç park yerlerini tespit etmek ve işletmek, işlettirmek veya kiraya vermek; kanunların belediyelere verdiği trafik düzenlemesinin gerektirdiği bütün işleri yürütmek" büyükşehir belediyesinin görevleri arasında sayılmış, anılan Yasanın 9. maddesinde; “Büyükşehir içindeki kara, deniz, su, göl ve demiryolu üzerinde her türlü taşımacılık

hizmetlerinin koordinasyon içinde yürütülmesi amacıyla, büyükşehir belediye başkanı ya da görevlendirdiği kişinin başkanlığında, yönetmelikle belirlenecek kamu kurum ve kuruluşları ile, Türkiye Şoförler ve Otomobilciler Federasyonunun görevlendireceği ilgili odanın temsilcisinin katılacağı Ulaşım Koordinasyon Merkezi kurulur. İlçe belediye başkanları kendi belediyesini ilgilendiren konuların görüşülmesinde koordinasyon merkezlerine üye olarak katılırlar. Ulaşım Koordinasyon Merkezi toplantılarına ayrıca gündemdeki konularla ilgili üye olarak belirlenmeyen ulaşım sektörü ile ilgili kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarından ihtisas meslek odalarının temsilcileri de davet edilerek görüşleri alınır.

Bu Kanun ile büyükşehir belediyesine verilen trafik hizmetlerini plânlama, koordinasyon ve güzergâh belirlemesi ile taksi, dolmuş ve servis araçlarının durak ve araç park yerleri ile sayısının tespitine ilişkin yetkiler ile büyükşehir sınırları dahilinde il trafik komisyonunun yetkileri ulaşım koordinasyon merkezi tarafından kullanılır. Ulaşım koordinasyon merkezi kararları, büyükşehir belediye başkanının onayı ile yürürlüğe girer. Ulaşım koordinasyon merkezi tarafından toplu taşıma ile ilgili alınan kararlar, belediyeler ve bütün kamu kurum ve kuruluşlarıyla ilgililer için bağlayıcıdır. Koordinasyon merkezinin çalışma esas ve usulleri ile bu kurullara katılacak kamu kurum ve kuruluş temsilcileri, İçişleri Bakanlığı tarafından çıkarılacak yönetmelikle belirlenir. Büyükşehir belediyelerine bu Kanun ile verilen görev ve yetkilerin uygulanmasında, 13.10.1983 tarihli ve 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun bu Kanuna aykırı hükümleri uygulanmaz.” kuralına yer verilmiştir.

Anılan yasaya istinaden çıkartılan, 15.06.2006 tarih ve 26199 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Büyükşehir Belediyeleri Koordinasyon Merkezleri Yönetmeliğinin "Ulaşım Koordinasyon Merkezi" başlıklı üçüncü kısmının “Kuruluş” kenar başlıklı 17. maddesi, UKOME toplantılarında kimlerin yer alacağını düzenlemiştir. Buna göre UKOME, büyükşehir belediye başkanı veya görevlendireceği kişinin başkanlığında; madde de sayılan kurum ve kuruluş temsilcileri yanında, Türkiye Şoförler ve Otomobilciler Federasyonunun görevlendireceği ilgili odanın temsilcisi ile kendi belediyelerini ilgilendiren ve belediyelerinin yetki alanı içerisinde oluşan ve o belediyenin sınırları içerisinde başlayıp biten ulaşım konularında ilçe belediye başkanları veya görevlendirecekleri bir üyenin katılımından oluşacağı düzenlemesine yer verilmiştir.

Dosyanın incelenmesinden, Ümraniye Minibüsçüler Esnaf Odasının İstanbul Esnaf ve Sanatkârlar Odaları Birliği aracılığıyla gönderdiği yazısındaki talep doğrultusunda Toplu Ulaşım Hizmetleri Müdürlüğünce yapılan çalışmalar neticesi 20.08.2009 tarih ve 2009/5–7 sayılı UKOME kararı ile C–56 hattı güzergahı sabit kalmak kaydıyla 15 araçlık Üsküdar– Ümraniye–Tavukçuyolu–Alemdağ hattının oluşturulmasına karar verildiği, söz konusu kararın iptali istemiyle de bakılmakta olan davanın açıldığı anlaşılmıştır.

İdare Mahkemesi kararında, güzergah belirlenmesine ilişkin UKOME kararının ilgili belediye ve oda temsilcilerinin katılımıyla alındığı gerekçesine yer verilmişse de; yukarda yer verilen mevzuat hükümleri uyarınca, UKOME toplantılarının diğer üyeler yanında Türkiye Şoförler ve Otomobilciler Federasyonunun görevlendireceği ilgili odanın temsilcisi ve ilgili belediye başkanları veya görevlendirecekleri bir üyenin katılımıyla teşekkül edeceği, söz konusu temsilcilerin kararı imzalamayıp sadece toplantıda bulunmuş olmasının işleme geçerlilik sağlamayacağı açıktır.

Bu durumda, dava konusu 20.08.2009 tarih ve 2009/5–70 sayılı UKOME kararının alındığı toplantının; kanun ve yönetmelikte sayılan temsilcilerin üye olarak katılımıyla teşekkül etmesi ve kararın da üyeler tarafından imzalanmış olması icap ederken, belirtilen temsilcilerin tamamının iştiraki olmaksızın alınan kararda şekil unsuru açısından hukuka uygunluk bulunmadığından, aksi yönde davayı reddeden Mahkeme kararında da hukuki isabet görülmemiştir.

Açıklanan nedenlerle; İstanbul 4. İdare Mahkemesinin temyize konu kararının bozulmasına, dosyanın yeniden bir karar verilmek üzere anılan Mahkemeye gönderilmesine, bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 (onbeş) gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 19/02/2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi.