Dosya olarak kaydet: PDF - TIFF - WORD
Görüntüleme Ayarları:

T.C.

D A N I Ş T A Y

VERGİ DAVA DAİRELERİ KURULU

Esas No : 2023/758

Karar No : 2025/89

TEMYİZ EDENLER : 1- (DAVALI) ... Defterdarlığı -... (... Vergi Dairesi Müdürlüğü)

VEKİLİ : Av. ...

2- (DAVACI) ... Marketing Gıda Sanayi ve Pazarlama Anonim Şirketi

VEKİLİ : Av. ...

İSTEMİN KONUSU : ... Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesinin ...tarih ve E:..., K:... sayılı ısrar kararının temyizen incelenerek bozulması istenmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :

Dava konusu istem: Davacı adına, gerçek bir emtia teslimi veya hizmet ifasına dayanmaksızın düzenlenen faturaları maliyet olarak kayıtlarına dahil etmek suretiyle kurumlar vergisi matrahını aşındırdığından bahisle düzenlenen vergi inceleme raporuna istinaden re'sen tarh edilen 2012 yılına ilişkin kurumlar vergisi, aynı yılın Ocak-Mart ve Nisan-Haziran dönemlerine ilişkin geçici vergiler ile vergilerin üç katı tutarında kesilen vergi ziyaı cezalarının kaldırılması istemiyle dava açılmıştır.

... Vergi Mahkemesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararı:

Davacı şirket hakkında düzenlenen ... tarih ve ... sayılı Vergi İnceleme Raporu'nda aşağıdaki tespitlere yer verilmiştir:

i. Şirket, belli bir mala tahsis edilmemiş mağazalarda gıda (dondurulmamış), içecek ve tütün toptan ticareti ile iştigal etmektedir.

ii. 2012 yılında ... İnşaat ve Taahhüt Ticaret Limited Şirketinden alışlarına ilişkin fatura tutarlarını "740-Hizmet Üretim Maliyeti" hesabına, faturalarda yer alan katma değer vergisi tutarlarını da "191- İndirilecek KDV" hesabına borç olarak kaydetmiştir.

iii. ... İnşaat ve Taahhüt Ticaret Limited Şirketinin mükellefiyeti 2005 yılında re'sen terkin edilmiştir.

iv. Şirket temsilcisine, ... İnşaat ve Taahhüt Ticaret Limited Şirketini, ortaklarını ve yöneticilerini tanıyıp tanımadığı, 2005 yılında faaliyeti re'sen terkin edilen şirketten ne tür hizmetler alındığı, bu hizmetlerin nasıl alındığı, ödemelerin nasıl yapıldığı konusunda bilgi verilmesinin istenmesi üzerine şirket temsilcisi tarafından aşağıdaki hususlar ifade edilmiştir:

"Bizden önceki yöneticilerin, söz konusu ... firması ile 03.08.2007 tarihinde yaptıkları protokol gereğince, şirketimizin İnhisarı Lisans sahibi olduğu tanınmış ... markasının tanıtımı ve itibarının korunması için 3. kişilerin vaki tecavüzlerin önlenmesi bakımından Ankara Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemelerinde açılan ve 2012 yılı itibariyle biten 9 adet davanın hukuki organizasyonunu ve bütün masraflarını karşıladığından dolayı, protokol gereğince yapılan hizmetin karşılığında düzenlediği faturalardır. Ancak, şirketimizin fason üretim ve başbayiliğini yapan ... A.Ş.'den fatura ettiği alacaklarını tahsil edemediği için, ... firmasına ödemelerini yapamamıştır. Adı geçen firmayı, sahiplerini, ortaklarını, yöneticilerini tanımıyoruz, bilmiyoruz. Bu hususla ilgili ... Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi'nin ... Esas sayısında alacak davamız devam etmektedir."

v. Şirket temsilcisine yukarıda değinilen davalara ilişkin dilekçelerin olup olmadığı, bunların takibatı için hangi avukatlara vekaletname verildiği, vekalet verilen ve bu davaları takip eden avukatların ... İnşaat ve Taahhüt Ticaret Limited Şirketi ile herhangi bir bağlantısının bulunup bulunmadığının sorulması üzerine şirket temsilcisi tarafından aşağıdaki hususlar ifade edilmiştir:

"Yukarda ifade ettiğimiz hizmet alışlarımıza ilişkin sözleşme bizden önceki yöneticiler tarafından yapıldığından bu davaların açılması için kime vekaletname verildiği ve vekaletname verilen kişilerin ... İnş. ve Taah. Tic. Ltd. Şti. ile bir bağlantısının olup olmadığını bilmiyoruz."

vi. Mükellef şirket tarafından, ... İnşaat ve Taahhüt Ticaret Limited Şirketinden 2012 yılında 481.600,00 TL tutarlı pazarlama, tanıtım, reklam, organizasyon, koruma ve müşavirlik hizmeti alınmış görünmektedir. Mükellef şirketin temsilcisinin verdiği ifadede alınan faturaların görülmekte olan davaların hukuki organizasyonu hizmetine ilişkin olduğu beyan edilmiştir. Ancak fatura düzenleyen şirketin ikamet amaçlı binaların inşaatı faaliyeti ile iştigal ettiği dikkate alındığında faturalarda belirtilen veya mükellefin beyan ettiği hizmeti vermesinin mümkün olmadığı anlaşılmaktadır.

vii. Şirket temsilcisi tarafından fatura içeriğindeki hizmetlerin 03/08/2007 tarihinde yapılan protokol gereği verildiği beyan edilmişse de 30/09/2005 tarihinde mükellefiyeti re'sen terkin edilen şirket ile 03/08/2007 tarihinde anlaşma yapılması mümkün bulunmamaktadır. Dolayısıyla gerçek bir emtia teslimi veya hizmet ifasına dayanmaksızın düzenlenen faturalarda belirtilen hizmetlerin gerçekten alındığı mükellef tarafından somut verilerle ortaya konulamamıştır.

viii. Şirket temsilcisinin vermiş olduğu ifadede, ... İnşaat ve Taahhüt Ticaret Limited Şirketinin ortakları ve yöneticilerini tanımadıkları ifade edilmesine karşın yapılan inceleme sonucunda değinilen şirket yöneticisi ...'ün mükellef şirket temsilcisi olan ...'ün kardeşi olduğu tespit edilmiştir. Kişinin kardeşini tanımaması mümkün olmadığından şirket temsilcisinin beyanının gerçek dışı olduğu anlaşılmıştır.

ix. Şirketin, 2012 hesap döneminde yukarıda değinilen şirket tarafından gerçek bir emtia teslimi veya hizmet ifasına dayanmaksızın düzenlenen katma değer vergisi hariç 481.600,00 TL tutarında iki adet fatura kullandığı tespit edilmiştir. Şirketin gelir tablosunda görüleceği üzere 2012 yılı satışlarının maliyeti 481.600,00 TL'dir. Bu durumda gerçek bir emtia teslimi veya hizmet ifasına dayanmaksızın düzenlenen faturaların toplam maliyet içindeki payı %100'dür. Şirket tarafından alınan hizmetler karşılığı tutar belirtilen meblağlara ulaşmasına karşın hiçbir ödemede bulunulmamıştır.

x. 2012 yılında ... Gıda Sanayi Ticaret Anonim Şirketinden olan ve açılan davalar sonucu şüpheli hale gelen ticari alacaklar için mükellef şirket tarafından şüpheli ticari alacak karşılığı ayrılabilecekken ayrılmamıştır.

xi. 2012 yılına ilişkin defter kayıtları ve kurumlar vergisi beyannamesinin incelenmesinden 2012 yılı brüt satışlarının tamamının ... Gıda Sanayi Ticaret Anonim Şirketine isim hakkının kullandırılmasından kaynaklanan hizmet satışları olduğu anlaşılmıştıır.

xii. Tüm bu değerlendirmeler sonucunda şirketin, gerçek bir emtia teslimi veya hizmet ifasına dayanmaksızın düzenlenen faturaları kurumlar vergisi matrahını aşındırmak ve katma değer vergisi ödememek için temin ettiği sonucuna ulaşılmaktadır.

Davacı adına düzenlenen vergi inceleme raporundaki tespitlerden hareketle gerçek bir emtia teslimi veya hizmet ifasına dayanmaksızın düzenlendiği belirtilen fatura tutarları toplam maliyet tutarından tenzil edilmek suretiyle oluşan matrah farkı üzerinden dava konusu kurumlar vergisi ile geçici vergiler tarh edilmiş ve vergi ziyaı cezaları kesilmiştir.

Olayda, ... İnşaat ve Taahhüt Ticaret Limited Şirketinin gayrifaal olduğuna ilişkin tespitler 2005 ve 2006 yıllarına ilişkindir. 05/08/2005 tarihinde yapılan yoklamada anılan şirket ortağının vefat ettiği, iş yerinin kapalı durumda olduğu ve depo olarak kullanıldığı hususları tespit edilmiştir. 09/02/2009 tarih ve 7245 sayılı Türkiye Ticaret Sicil Gazetesi'nde anılan şirket müdürlüğüne dışarıdan ...'ün atanmasına ve şirket adresinin değiştirilmesine ilişkin ortaklar kurulu kararı ilan edilmiştir. 13/03/2013 tarih ve 8277 sayılı Türkiye Ticaret Sicil Gazetesi'nde şirket adresinin değiştirilmesine ilişkin ortaklar kurulu kararı ilan edilmiştir. Dolayısıyla şirketin mükellefiyet kaydı her ne kadar 30/09/2005 tarihi itibarıyla re'sen terkin edilmişse de şirketin tüzel kişiliğnin devam ettiği anlaşılmaktadır. Anılan şirket tarafından bu tarihten sonra mükellefiyet ile ilgili herhangi bir işlem yapılıp yapılmadığı hususunda herhangi bir bilgi ve belge bulunmamaktadır.

Yukarıda özetlenen raporda, davacı şirket temsilcisi tarafından verilen ifadede ... İnşaat ve Taahhüt Ticaret Limited Şirketi tarafından düzenlenen faturaların görülmekte olan davaların hukuki organizasyonu hizmetine ilişkin olduğu belirtilmesine rağmen anılan şirketin faaliyet alanının bununla ilgisi olmadığından bahisle değinilen faturaların gerçek bir emtia teslimi veya hizmet ifasına dayanmadığı sonucuna ulaşıldığı görülmektedir. Ancak söz konusu faturaların pazarlama, tanıtım, reklam, organizasyon hizmet bedeli ve tanıtım, koruma müşavirlik hizmet bedeli adı altında düzenlendiği ve fatura içeriği hizmetlerin verilmediğine ilişkin anılan raporda somut bir tespitin bulunmadığı anlaşılmaktadır.

Öte yandan, raporda davacı şirket yetkilisi ... ile ... İnşaat ve Taahhüt Ticaret Limited Şirketi yetkilisi ...'ün kardeş olmasına rağmen şirket temsilcisi tarafından verilen ifadede adı geçen şirket ve ortaklarının tanınmadığının beyan edilmesinin hayatın olağan akışına uygun olmadığı iddia edilmiştir. Ancak şirket temsilcisi tarafından verilen ifadedeki "....Ancak, şirketimizin fason üretim ve başbayiliğini yapan ... A.Ş.'den fatura ettiği alacaklarını tahsil edemediği için, ... firmasına ödemelerini yapamamıştır. Adı geçen firmayı, sahiplerini, ortaklarını, yöneticilerini tanımıyoruz, bilmiyoruz. Bu hususla ilgili... Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi'nin... Esas sayısında alacak davamız devam etmektedir." şeklindeki beyandan kendileri tarafından tanınmadığı belirtilen şirketin "... A.Ş" mi yoksa "... firması" mi olduğu hususunun açık olmadığı anlaşılmaktadır. Söz konusu beyanın devamındaki "....Bu hususla ilgili ... Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi'nin ... Esas sayısında alacak davamız devam etmektedir." cümlesinden şirket temsilcisi tarafından tanınmadığı ifade edilen firmanın "... A.Ş." olduğu kanaatine varılmıştır.

Bu durumda, davacı tarafından uyuşmazlık konusu dönemde ... İnşaat ve Taahhüt Ticaret Limited Şirketinden alınarak dönem kazancının tespitinde maliyet unsuru olarak dikkate alınan faturaların gerçek bir emtia teslimi veya hizmet ifasına dayanmadığına ilişkin yeterli somut tespit bulunmadığından söz konusu fatura tutarlarının toplam maliyetten tenzili suretiyle gerçekleştirilen cezalı tarhiyatlarda yasal isabet görülmemiştir.

Mahkeme bu gerekçeyle davanın kabulüne karar vermiştir.

Davalının istinaf istemini inceleyen ... Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesinin ... tarih ve E:..., K:...sayılı kararı:

Mahkeme kararının, dava konusu vergi ziyaı cezalı tarhiyatların geçmiş yıl zararının dikkate alınmamasından kaynaklanan matrah farkına isabet eden kısmına ilişkin hüküm fıkrası yönünden yapılan istinaf incelemesi:

5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu'nun 9. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (a) işaretli bendi uyarınca beş yıldan fazla nakledilmemek şartıyla geçmiş yılların beyannamelerinde yer alan zararların, kurumlar vergisi matrahının tespitinde, kurumlar vergisi beyannamesinde her yıla ilişkin tutarlar ayrı ayrı gösterilmek şartıyla indirim konusu yapılacağı kurala bağlanmıştır.

Davacı tarafından 2011 yılına ilişkin verilen kurumlar vergisi beyannamesinde 2012 yılına devreden zarar 31.575,62 TL olarak beyan edilmiştir. Değinilen geçmiş yıl zararının dava konusu kurumlar vergisi ve geçici vergi matrahlarının tespitinde kurum kazancından indirilmesi gerektiğinden dava konusu vergi ziyaı cezalı tarhiyatların geçmiş yıl zararının dikkate alınmamasından kaynaklanan matrah farkına isabet eden kısımında bu gerekçeyle yasal isabet görülmemiştir.

Mahkeme kararının, dava konusu geçici vergilere ilişkin hüküm fıkrası yönünden yapılan istinaf incelemesi:

Geçici vergi yıl sonunda vergi aslına mahsup edilmek üzere peşin alınan bir vergi türüdür. Olayda hesap dönemi kapandıktan sonra cezalı tarhiyatın gerçekleştirildiği dikkate alındığında dava konusu geçici vergi asıllarında bu gerekçeyle hukuka uygunluk bulunmamaktadır.

Mahkeme kararının yukarıda değinilen hüküm fıkraları dışındaki hüküm fıkrası yönünden yapılan istinaf incelemesi:

Olayda, fatura aldığı ... İnşaat ve Taahhüt Ticaret Limited Şirketi hakkında gerçek bir emtia teslimi veya hizmet ifasına dayanmaksızın fatura düzenlediğinden bahisle tanzim edilen bir vergi tekniği raporu bulunmamaktadır. Ancak re'sen terkin edilen ve yaklaşık yedi yıldır mükellefiyeti bulunmayan bir şirket tarafından faaliyet konusu dışında düzenlenen faturaların alınması ticari icaplara aykırıdır. Bu nedenle anılan faturaların gerçekliğini ve fatura muhteviyatı mal veya hizmetin gerçekten alındığını ispat külfeti faturayı kullanan davacıya ait bulunmaktadır.

Davacı şirket temsilcisi tarafından ... İnşaat ve Taahhüt Ticaret Limited Şirketi tarafından düzenlenen faturaların şirketleri adına açılan dokuz adet davanın hukuki organizasyonu ve masraflarına ilişkin olduğunu iddia edilmiştir. Ancak değinilen hukuki organizasyonun niteliğine, organizasyonu yürüten avukatlara ilişkin bilgi verilememiş, müşavirlik hizmet sözleşmesi, şirketleri adına ... İnşaat ve Taahhüt Ticaret Limited Şirketi avukatlarına verilmiş vekaletname veya takip edildiği ileri sürülen davalara ait dilekçe örnekleri incelemeye ibraz edilmemiştir. Fatura bedellerinin de başka şirketten olan alacakların tahsili yapılamadığından ödenmediği belirtilmiştir.

Tüm bu hususlar dikkate alındığında faturaların gerçek olduğu ve fatura içeriği hizmetin gerçekten alındığı davacı tarafından ortaya konulamadığından, yukarıda değinilen tespitlerin adı geçen şirketin davacı adına gerçek bir emtia teslimi veya hizmet ifasına dayanmaksızın fatura düzenlediğini göstermek için yeterli olduğu sonucuna varılmıştır. Dolayısıyla gerçek bir maliyet unsuru taşımayan söz konusu faturalar içeriği 481.600,00 TL'lik hizmet alımının maliyetlerden tenzil edilmesi suretiyle vergilendirmeye gidilmesinde yasal isabetsizlik bulunmamıştır.

Öte yandan davacı tarafından gerçek bir emtia teslimi veya hizmet ifasına dayanmaksızın düzenlenen faturalar içeriği hukuk müşavirliği hizmetinin gerçekten alındığı ve bu hizmetin uyuşmazlık konusu dönem faaliyetinin icrası için zorunlu olduğu hususunun varlığı da ortaya konulamadığından anılan fatura tutarlarının tamamı maliyetlerden tenzil edilerek belirlenen matrah farkı (378.674,55 TL) gelirin safiliği ilkesine aykırılık teşkil etmemektedir.

Vergi Dava Dairesi, mahkeme kararının, dava konusu vergi ziyaı cezalı tarhiyatların geçmiş yıl zararının dikkate alınmamasından kaynaklanan matrah farkına isabet eden kısmına ilişkin hüküm fıkrası ile geçici vergilere ilişkin hüküm fıkrasına yöneltilen istinaf isteminin belirtilen gerekçeyle reddine, diğer hüküm fıkrasına yöneltilen istinaf isteminin kabulüne, bu kısım yönünden davanın kabulü yolundaki hüküm fıkrası kaldırıldıktan sonra davanın reddine karar vermiştir.

Tarafların temyiz istemlerini inceleyen Danıştay Üçüncü Dairesinin 20/09/2022 tarih ve E:2019/3487, K:2022/3250 sayılı kararı:

Vergi Dava Dairesi kararının dava konusu vergi ziyaı cezalı tarhiyatların geçmiş yıl zararının dikkate alınmamasından kaynaklanan matrah farkına isabet eden kısmı ile geçici vergiye ilişkin hüküm fıkraları yönünden yapılan temyiz incelemesi:

Yukarıda değinilen hüküm fıkrası aynı hukuksal nedenler ve gerekçeyle Daire tarafından da uygun görülmüştür.

Vergi Dava Dairesi kararının yukarıda değinilen hüküm fıkraları dışındaki hüküm fıkrası yönünden yapılan temyiz incelemesi:

Tarhiyatın dayanağı vergi inceleme raporunda, davacının, hakkında gerçek bir emtia teslimi veya hizmet ifasına dayanmaksızın fatura düzenlediği yönünde saptamalar bulunan ... İnşaat ve Taahhüt Ticaret Limited Şirketinden temin ederek kayıtlarına intikal ettirdiği iki adet pazarlama, tanıtım, reklam, organizasyon hizmet bedeli, koruma müşavirlik hizmet bedeli içerikli faturanın maliyetlerden çıkarılması sonucu satışların maliyetinin 0 TL, faaliyet giderinin ise 16.995,45 TL olarak kabul edilmesi üzerine yapılan hesaplama sonucu ulaşılan matrah farkı üzerinden dava konusu tarhiyatın yapıldığı anlaşılmıştır.

Vergi mevzuatımızın değerlendirilmesinden, gerçek ve safi gelirin vergilendirilmesinin esas alındığı; re'sen vergi tarhının amacının, yükümlülerin beyan dışı bıraktıkları gelirlerinin, gerçeğe en yakın bir biçimde saptanmasını sağlamak olduğu anlaşılmaktadır. Bu nedenle tarhı gereken verginin belirlenmesi sırasında, gerekli inceleme ve araştırmanın kapsamlı bir şekilde yapılması, matraha ilişkin verilerin hukuken geçerli bir şekilde ortaya konulması gerekmektedir.

Davacının kayıtlarına dahil etiiği ... İnşaat ve Taahhüt Ticaret Limited Şirketi tarafından düzenlenen faturaların gerçeği yansıtmadığı yolundaki Vergi Dava Dairesi yargısında hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Ancak vergi inceleme raporunda maliyetlerle ilgili olarak hiçbir değerlendirme yapılmadığı dikkate alındığında tespit edilen kazanç farkının davacının kayıtlı maliyetleriyle elde edilip edilmeyeceği re'sen araştırma ilkesi uyarınca ortaya konulmaksızın, soyut bir anlatımla davanın reddedilmesi yargılama hukukuna uygun düşmemiştir.

Bu nedenle davacının kayıtlı maliyetlerinin, re'sen tespit edilen fark kazanç da dahil olmak üzere uyuşmazlık dönemi kazancını sağlamak için yeterli olup olmadığı ve dolayısıyla tarh matrahının hukuka uygun olup olmadığına ilişkin olarak faaliyet gösterilen sektördeki kârlılık oranı da araştırılarak dikkate alınmak suretiyle ulaşılacak sonuca göre yeniden bir karar verilmek üzere yukarıda değinilen hüküm fıkrasının bozulması gerekmiştir.

Daire bu gerekçeyle Vergi Dava Dairesi kararının, dava konusu vergi ziyaı cezalı tarhiyatların geçmiş yıl zararının dikkate alınmamasından kaynaklanan matrah farkına isabet eden kısmı ile geçici vergiye ilişkin hüküm fıkrasına yöneltilen temyiz isteminin reddine, diğer hüküm fıkrası yönünden bozulmasına karar vermiştir.

... Bölge İdare Mahkemesi...Vergi Dava Dairesinin... tarih ve E:..., K:... sayılı ısrar kararı:

Davacı şirket hakkında düzenlenen vergi inceleme raporunda, uyuşmazlık konusu dönemde davacının brüt satışlarının tamamının ... Gıda Sanayi Ticaret Anonim Şirketine isim hakkının kullandırılmasından kaynaklanan hizmet ifasına ilişkin olduğu ve düzenlenen faturaların içerik bilgilerinin de "Adımıza fason olarak üretilerek pazarlanan meysu markalı meyve sularının satış fiyatı ile üretim bedeli arasındaki fark tutar" şeklinde olduğu belirtilmiştir. Buna göre, düzenlenen faturaların elde edilen net kâra ilişkin olduğu kabulüyle bir değerlendirme yapıldığı tartışmasızdır. Bu nedenle de ... İnşaat ve Taahhüt Ticaret Limited Şirketine ait faturalar içeriği 481.600,00 TL maliyetlerden tenzil edilerek matrah farkı takdir edilmesinde gelirin safiliği ilkesine aykırılık görülmemiştir.

Vergi Dava Dairesi, ilk kararında yer alan hukuksal nedenler ve gerekçeye ek olarak bu gerekçeyle ısrar etmiştir.

TEMYİZ EDENLERİN İDDİALARI: Davalı tarafından dava konusu vergi ve cezaların hukuka uygun olduğu belirtilerek ısrar kararının aleyhe olan hüküm fıkralarının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

Davacı tarafından, ısrar kararının eksik incelemeye dayandığı, ... Gıda Sanayi Ticaret Anonim Şirketi ile imzaladıkları başbayilik sözleşmesi uyarınca ... markalı meyve suyu ve mamul ürünlerin piyasada yer alması ve daha fazla satılması için başbayinin yapacağı her türlü reklam ve promosyon çalışmasına taraflarınca iştirak edileceğinin düzenlendiği, gerçek bir emtia teslimi veya hizmet ifasına dayanmaksızın düzenlendiği belirtilen faturaların "pazarlama, tanıtım, reklam, organizasyon ve tanıtım hizmet bedeli" ve "tanıtım, koruma, müşavirlik hizmet bedeli" karşılığında düzenlenmiş olduğu dikkate alındığında değinilen faturaların gerçek olduğu ve dönem faaliyetinin icrası için söz konusu maliyetin zorunlu olduğu belirtilerek ısrar kararının aleyhe olan hüküm fıkrasının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

TARAFLARIN SAVUNMASI: Cevap verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ...'IN DÜŞÜNCESİ: Davalının temyiz isteminin incelenmeksizin reddi, davacının temyiz isteminin reddi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :

i. Davacının temyiz istemi yönünden yapılan inceleme:

Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.

Temyizen incelenen kararın dava konusu vergi ziyaı cezalı tarhiyatların geçmiş yıl zararının dikkate alınmamasından kaynaklanan matrah farkına isabet eden kısmı ile geçici vergiye ilişkin hüküm fıkraları dışındaki hüküm fıkrası usul ve hukuka uygun olup dilekçede ileri sürülen iddialar, kararın değinilen hüküm fıkrasının bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

ii. Davalının temyiz istemi yönünden yapılan inceleme:

Vergi Dava Dairesi, Vergi Mahkemesi kararının, dava konusu vergi ziyaı cezalı tarhiyatların geçmiş yıl zararının dikkate alınmamasından kaynaklanan matrah farkına isabet eden kısmına ilişkin hüküm fıkrası ile geçici vergilere ilişkin hüküm fıkrasına yöneltilen istinaf isteminin yukarıda özetlenen gerekçelerle reddine karar vermiştir. Danıştay Üçüncü Dairesince, davalının Vergi Dava Dairesi kararının anılan hüküm fıkrasına yönelttiği temyiz istemi reddedilmiştir. Bu nedenle kararın belirtilen hüküm fıkrası yargılamanın daha önceki aşamasında kesinleşmiştir.

Vergi Dava Dairesi kararının, davalının istinaf isteminin reddine dair hüküm fıkrasının bozulmasından sonra ilk karar ile aynı yönde, tarafların istinaf istemlerinin reddi yolunda verilen ısrar kararının varlığı, ilk kararın kesinleşen hüküm fıkrasının temyizen incelenmesini olanaklı kılmayacağından, davalının kararın sözü edilen hüküm fıkrasına yönelttiği temyiz isteminin incelenmesine olanak bulunmamaktadır.

Bu durumda, davalının, bölge idare mahkemesince verilen ısrar kararının, dava konusu vergi ziyaı cezalı tarhiyatların geçmiş yıl zararının dikkate alınmamasından kaynaklanan matrah farkına isabet eden kısmı ile geçici vergiler yönünden istinaf isteminin reddine ilişkin hüküm fıkrasına yönelttiği temyiz iddialarının bu aşamada incelenmesine hukuken olanak bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU :

Açıklanan nedenlerle;

1- Davacının temyiz isteminin REDDİNE,

2- ... Bölge İdare Mahkemesi ...Vergi Dava Dairesinin... tarih ve E:..., K:...sayılı ısrar kararının dava konusu vergi ziyaı cezalı tarhiyatların geçmiş yıl zararının dikkate alınmamasından kaynaklanan matrah farkına isabet eden kısmı ile geçici vergiye ilişkin hüküm fıkraları dışındaki hüküm fıkrasının ONANMASINA,

3- Davalının temyiz isteminin İNCELENMEKSİZİN REDİNE,

4- Davacıdan hüküm altına alınan tutar üzerinden Vergi Dava Dairesince karara bağlanan nispi harç ile daha önce yatırılan... TL temyiz karar harcı mahsup edilmek suretiyle 492 sayılı Harçlar Kanunu'nun ilgili hükümleri ve Kanun'a ek (3) sayılı Tarife uyarınca nispi harç alınmasına,

5- 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 50. maddesi uyarınca, kararın taraflara tebliğini ve bir örneğinin de Vergi Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın Vergi Mahkemesine gönderilmesine,

26/02/2025 tarihinde oyçokluğuyla kesin olarak karar verildi.

X -

KARŞI OY

Temyiz isteminin kabulü ile ısrar kararının Danıştay Üçüncü Dairesinin kararında yer alan hukuksal nedenler ve gerekçe uyarınca bozulması gerektiği oyu ile karara katılmıyoruz.