Dosya olarak kaydet: PDF - TIFF - WORD
Görüntüleme Ayarları:

MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi

Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklılar tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :

Alacaklılar tarafından başlatılan ilamlı icra takibinde borçlunun, ikramiye alacaklarının 1/4 'nün haczedebileceğini, doğmamış alacakları üzerine haciz konulamayacağını beyan ederek ikramiye üzerine konulan haczin 1/4 olarak düzeltilmesine, doğmamış alacakları üzerine konulan haczin kaldırılmasına karar verilmesi talebi ile icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece; şikayetin kısmen kabulü ile haciz yazısının ikramiye alacaklarının tamamının haczi yönündeki kısmı açısından iptali ile iptal edilen kısmın ikramiye alacaklarının en fazla 1/4 'nün haczine şeklinde düzeltilmesine karar verildiği görülmüştür.

Kural olarak, iki kişi arasında mevcut olan bir hukuki ilişkiye (temele) dayanan, henüz doğmamış olmakla birlikte ileride doğması muhtemel bulunan alacaklara müstakbel alacak denir. Müstakbel (beklenen) ya da doğacak alacaklar için haciz ihbarı yada haciz yazısı gönderilebilmesi, üçüncü kişi ile borçlu arasında süregelen bir hukuki ilişkinin varlığına bağlıdır. Hukuki münasebetin varlığı ve bu ilişki nedeniyle borçluya ödenecek ve devamlılık arzeden bir alacağın bulunduğu hallerde, üçüncü kişiye haciz yazısı gönderilebilir. Müstakbel (beklenen) bir alacaktan bahsedilebilmesi için, bir hukuki ilişkinin (temelin) mevcut olması, bu hukuki ilişkiden doğacak alacağın cinsinin ve borçlunun alacaklı olduğu üçüncü kişinin (olayda borçlunun çalıştığı kurumun) belli olması yeterlidir. Alacağın miktarının belli olup olmaması veya böyle bir alacağın doğmama ihtimalinin bulunması önemli değildir. İşçiler ve memurların, işveren nezdinde işleyecek ücret alacakları, müstakbel alacaklara örnek olarak gösterilebilir (Baki Kuru İcra ve İflas Hukuku EI Kitabı-sh 428 vd..). Kanun, ücret hacizlerinde, bu anlamdaki müstakbel alacakların haczedilebileceğini açıkça kabul etmektedir (İİK. 83,355,356.).

Bu durumda, öğretmen olan borçlunun çalıştığı kurumdan ileride emekli olması halinde, alacağı emekli ikramiyesinin tamamına haciz konulabilir.

Hal böyle olunca, yukarıda değinilen ilke ve açıklamalar uyarınca, borçlunun ileride doğması muhtemel emekli ikramiyesinin tamamı haczedilebileceğinden, mahkemece bu yöne ilişkin şikayetin tümden reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile şikayetin kısmen kabulü yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.

SONUÇ : Alacaklıların temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 07/06/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.