Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı banka, davalıların murisi K1'ın 8.8.2011 tarihinde kendilerinden tüketici kredisi kullandığını, murisin 23.10.2011 tarihinde kanser hastalığı nedeniyle vefat ettiğini, davalı mirasçıların kalan borcu ödemedikleri gibi icra takibine de haksız olarak itiraz ettiğini ileri sürerek, icra takibine vaki itirazın iptalini istemiştir.
Davalılar, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davalıların murisinin kanser hastası olduğunu bilmediği, sigorta şirketinin bu nedenle cayma hakkının bulunmadığı gerekçesiyle dava reddedilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı banka, eldeki davada, davalıların murisine kullandırılan kredinin geri ödenmemesi nedeniyle tahsili için yapılan icra takibine vaki itirazın iptalini istemiş, davalılar ise murislerinin kanser hastası olduğunu bilmediğini, kredinin geri ödenmesinden hayat sigortası yapan sigorta şirketinin sorumlu olduğunu savunmuşlar, mahkemecede aynı gerekçe ile dava reddedilmiştir. Dosya içinde bulunan bilgi ve belgelerden davalıların murisinin rahatsızlığı nedeniyle hastaneye müracaat ettiği, yapılan tahliller ve muayeneler sonunda 27.5.2011 tarihinde kendisine kanser teşhisi konduğu, murisin buna rağmen davacı bankadan 8.8.2011 tarihinde tüketici kredisi aldığı ve kendisine hayat sigortası yapılırken kanser hastası olup olmadığına ilişkin bölüme "hayır" cevabını verdiği ve akibinde 23.10.2011 tarihinde vefat ettiği anlaşılmaktadır. Dosyanın ve davalıların beyanları ile murise ait tedavi evraklarının birlikte incelenmesinde, murisin konulan tanı ve kendisine uygulanan tedavi nedeniyle kanser hastası olduğunu bilmesine rağmen, hasta olmadığına dair beyanda bulunması nedeniyle sigorta şirketince hayat sigortasının yapıldığı, murisin gerek davacı banka ile yaptığı kredi sözleşmesine ve gerekse sigorta şirketi ile yapılan sözleşmeye aykırı davrandığı ve beyan yükümlülüğüne uyulmadığı, bu itibarla davacı bankanın ödenmeyen miktarı davalılardan talep hakkının bulunduğu anlaşılmaktadır. Mahkemece değinilen bu yön gözetilerek davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yanlış değerlendirme ile davanın reddine karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırıdır. Bozmayı gerektirir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle; temyiz olunan kararın davacı yararına bozulmasına, peşin alınan 25,20 TL harcın istek halinde iadesine, 30/11/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.