Dosya olarak kaydet: PDF - TIFF - WORD
Görüntüleme Ayarları:

Davacı, Kurum işleminin iptaliyle emekli maaşının yeniden bağlanmasına, kesilen aylıkların faiziyle tahsiline, Kuruma borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.

Hükmün, davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi:

1-) Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre, davalı Kurumun aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddi gerekir.

2-) Davacı, emekli aylığının yeniden bağlanmasına, kesilen emekli aylıklarının yasal faiziyle birlikte ödenmesine ve yersiz ödenen aylıklar sebebiyle tahakkuk ettirilen 62.152.16 TL borcunun bulunmadığına karar verilmesini istemiştir. Mahkemece davacının, yaşlılık aylığının yeniden bağlanmasına yönelik taleplerinin reddine, davacının davalı kuruma 62.152.16 TL üzerinden borçlu olmadığının tespitine karar verilmiştir.

Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davacının dsi Müdürlüğünde Meteoroloji memuru olarak 1.9.1970-1.9.1985 tarihleri arasında çalışmalarından dolayı Kamu Görevlileri Emeklilik işlemleri Daire Başkanlığınca Emekli Sandığı'nca aylık bağlandığı, ancak davacının A1-A2 Bucağı ortaokul müdürlüğü oluruyla A2 bucağı ortaokulunda müstahdem olarak 25.5.1965-31.3.1979 tarihleri arasında 506 Sayılı Yasa'ya tabi sigortalı çalışmaları sebebiyle 21.8.1980 tarihli tahsis talep dilekçesine dayalı olarak 1.9.1980 tarihinden itibaren SSK'dan yaşlılık aylığı da bağlandığı, böylece davacının tahsisinde esas alınan 1.9.1970-1.4.1979 tarihleri arasında çakışan hizmetlerinin bulunması nedeniyle, SGK'nca aylık bağlama işleminin iptali ile 21.1.1997-18.8.2011 tarihleri arasında yersiz ödenen 62.152.16 TL'nin geri ödenmesinin talep edildiği anlaşılmaktadır.

Mahkemece, davacının iptal edilen yaşlılık aylığının yeniden bağlanmasına yönelik taleplerinin reddine dair verilen karar doğrudur. Ancak davacının davalı kuruma 62.152.16 TL borçlu olmadığının tespitine dair verilen karara gelince; Mahkemece, davacının iadeyle yükümlü olduğu miktarın 5510 Sayılı Kanunun 96. maddesine uygun bir biçimde belirlenmediği anlaşılmaktadır. 6111 Sayılı Kanunun 44. maddesiyle değişik 5510 Sayılı Kanunun "Yersiz Ödemelerin Geri Alınması" başlıklı 96. maddesinde;

"Kurumca işverenlere, sigortalılara, isteğe bağlı sigortalılara gelir veya aylık almakta olanlara ve bunların hak sahiplerine, genel sağlık sigortalılarına ve bunların bakmakla yükümlü olduğu kişilere, fazla veya yersiz olarak yapıldığı tespit edilen bu Kanun kapsamındaki her türlü ödemeler;

a-) Kasıtlı veya kusurlu davranışlarından doğmuşsa, hatalı işlemin tespit tarihinden geriye doğru en fazla on yıllık sürede yapılan ödemeler, bu ödemelerin yapıldığı tarihlerden,

b-) Kurumun hatalı işlemlerinden kaynaklanmışsa, hatalı işlemin tespit tarihinden geriye doğru en fazla beş yıllık sürede yapılan ödemeler toplamı, ilgiliye tebliğ edildiği tarihten itibaren yirmidört ay içinde yapılacak ödemelerde faizsiz, yirmidört aylık sürenin dolduğu tarihten sonra yapılacak ödemelerde ise bu süre sonundan, itibaren hesaplanacak olan kanuni faiziyle birlikte, ilgililerin Kurumdan alacağı varsa bu alacaklarından mahsup edilir, alacakları yoksa genel hükümlere göre geri alınır.

Alacakların yersiz ödemelere mahsubu, en eski borçtan başlanarak borç aslına yapılır, kanuni faiz kalan borca uygulanır. Bu hüküm ilgili hak sahiplerinin muvafakat etmeleri kaydıyla, aynı dosyadan diğer bir hak sahibine yapılan yersiz ödemelere mahsubunda da uygulanır.

Yersiz ödemenin gelir ve aylıklardan kesilmesinde: kesintinin başlayacağı ödeme dönemi başı itibarıyla kanuni faiziyle birlikte hesaplanan borç tutarı, gelir ve aylıktan %25 oranında kesilmek suretiyle uygulanır. Yersiz ödemelerin tespitiyle geri alınmasına ve bu maddenin uygulanmasına dair usul ve esaslar, Kurum tarafından çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir." hükmü yer almaktadır.

Yapılacak iş, yapılan yersiz ödemelerin, sigortalının kasıtlı veya kusurlu davranışından mı, yoksa Kurumun hatalı işleminden mi kaynaklandığını belirleyip, 5510 Sayılı Kanunun 96. maddesi gereğince davacının iadeyle yükümlü olduğu miktarı tespit edip çıkacak sonuca göre bir karar vermektir.

Mahkemece yukarda açıklanan maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O halde, davalı SGK'nun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.

SONUÇ: Temyiz edilen hükmün, yukarda açıklanan sebeplerle BOZULMASINA, temyiz harcının istenmesi halinde iadesine, 19.9.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.