Dosya olarak kaydet: PDF - TIFF - WORD
Görüntüleme Ayarları:

MAHKEMESİ :Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki “... Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulu Kararının İptali ve Markanın Hükümsüzlüğü” davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda; Ankara 2. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesince davaların reddine dair verilen 16.02.2012 gün ve 2011/119 E.-2012/21 K. sayılı karar, davacılar vekilinin temyizi üzerine 11. Hukuk Dairesinin 15.04.2013 gün ve 2012/7046 E.-2013/7231 K. sayılı kararı ile:

“...Davacı vekili, müvekkillerinin “FRUTTİ+ŞEKİL” ibare ve biçimli 32. sınıftaki ürünleri içeren tanınmış markaların sahibi olduğunu, davalının müvekkillerinin tanınmışlık vasfı taşıyan markalarına iltibas, tecavüz ve haksız rekabet oluşturacak nitelikte 32. sınıftaki mallar için "TAMEK FRUITY" ibareli marka tescil başvurusunda bulunduğunu, başvuruya her iki müvekkilinin itiraz ettiğini, itirazlarının reddine dair YİDK 'in 2011/M-1259 sayılı kararının iptalini ve davalı adına tescilli markanın hükümsüzlüğü ile sicilden terkinini talep ve dava etmiştir.

Davalı TPE vekili, kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.

Davalı şirket vekili, başvuru konusu "TAMEK FRUITY" ibare ve biçimli işaretin davacı markaları ile ortalama alıcıları iltibasa düşürebilecek derecede benzer bulunmadığını, marka hükümsüzlüğü koşullarının oluşmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.

Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davacıların FRUTTİ+ŞEKİL ibare ve biçimli markalarıyla, davalının "TAMEK FRUITY" ibare ve biçimli başvurusu arasında biçim, düzenleme ve tertip tarzı itibariyle görsel, sescil ve anlamsal olarak ortalama tüketicileri iltibasa düşürecek derecede bir benzerlik bulunmadığı, davalı markanın asıl ve ayırt edici unsurunun TAMEK sözcüğü olduğu, başvuru konusu "TAMEK FRUITY" ibare ve biçiminden müteşekkil işaretin bir tasarım içermediği, bu nedenle davacı markalarındaki şekillere yanaştığından da söz edilemeyeceği, kurum kararının hukuka uygun olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.

1- Davacı adına tescilli ve 32. sınıf emtiayı kapsayan markaların asli unsuru “FRUTTİ” kelimesinden oluşmaktadır. Dava konusu başvuru ise, “TAMEK FRUITY” ibaresi olup bu ibare içerisindeki “ FRUITY” kelimesinin tertip tarzı itibariyle markanın yardımcı unsuru şeklinde olmayıp asli unsuru olarak yer aldığı anlaşılmaktadır. Bu durumda taraf markalarında yer alan “FRUTTİ” ve “FRUITY” ibarelerinin 556 sayılı KHK'nın 8/1-b bendi anlamında iltibas tehlikesine yol açacağının kabulü gerekir. Nitekim, Dairemizin benzer uyuşmazlıklara yönelik 08.10.2012 tarih 2011/7876 E. 2012/15457 sayılı ve yine 10.01.2013 tarih 2012/15748 E. 2013/367 sayılı kararları da bu yöndedir. Bu nedenle, davanın kabulü gerekirken aksi gerekçelerle yazılı şekilde davanın reddi doğru görülmemiş, kararın davacılar yararına bozulması gerekmiştir.

2- Bozma neden ve şekline göre, davacılar vekilinin vekalet ücretine ilişkin temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir...”

gerekçesi ile bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

HUKUK GENEL KURULU KARARI

Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:

Dava ... Başkanlığı Yeniden İnceleme Değerlendirme Kurulunun, 30.03.2011 tarihli, 2011-M-1259 sayılı kararının iptaline, davalının 2009/20437 sayılı markasının tescil işlemlerinin durdurulmasına ve reddine, davalı şirket markası tescil edilmiş ise hükümsüzlüğüne karar verilmesi istemine ilişkindir.

Davacılar vekili müvekkillerinin “FRUTTİ+ŞEKİL” ibare ve biçimli 32. sınıftaki ürünleri içeren tanınmış markaların sahibi olduğunu, davalının "TAMEK FRUITY" ibareli marka tescil başvurusunun, müvekkillerinin anılan markası bakımından iltibas, tecavüz ve haksız rekabet oluşturacak nitelikte bulunduğunu, bu yönde yapılan itirazlarının Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulunca reddedildiğini ileri sürerek Kurul kararının iptaline ve davalı adına tescilli markanın hükümsüzlüğü ile sicilden terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı ... Kurumu (şimdi Türk Marka ve Patent Kurumu) vekili davalı şirketin "Tamek" sözcüğünü de kullanarak oluşturduğu ve tescilini talep ettiği markanın 556 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin benimsediği anlamda karıştırılma riski taşımadığını, fruity ibaresinin ayırdedicilik vasfının bulunmadığını bildirerek davanın reddini savunmuştur.

Davalı ... San. ve Tic. AŞ. vekili başvuru konusu "TAMEK FRUITY" ibare ve biçimli işaretin asıl unsurunun "Tamek" ibaresi olduğunu, "Fruity" sözcüğünün ise meyveli, meyve tadında anlamlarına gelen, ayırdedicilik vasfı bulunmayan ve markanın esaslı unsuru sayılamayacak bir ibare olduğunu, halihazırda çok sayıda bu ibareyi taşıyan markanın tescil edilmiş bulunduğunu; davacı markaları ile ortalama alıcıları iltibasa düşürebilecek derecede benzer olmadığını ve marka hükümsüzlüğü koşullarının oluşmadığını beyanla davanın reddini istemiştir.

Mahkemece davacıların "FRUTTİ+ŞEKİL" ibare ve biçimli markalarıyla davalının itiraz konusu "TAMEK FRUITY" ibare ve biçimli başvurusu arasında ortalama tüketicileri iltibasa düşürecek derecede bir benzerlik bulunmadığı, davalı markanın asıl ve ayırt edici unsurunun TAMEK sözcüğü olduğu, başvuru konusu işaretin bir tasarım içermediği, bu nedenle davacı markalarındaki şekillere yakın olduğundan da söz edilemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine dair verilen karar, davacılar vekilinin temyiz itirazı üzerine Özel Dairece yukarıda gösterilen sebeplerle bozulmuştur.

Mahkemece gerekçesi açıklanarak önceki kararda direnilmiştir.

Direnme kararı davacılar vekili tarafından temyize getirilmektedir.

Direnme yolu ile Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık: "Tamek Fruity" ibaresi ile yapılan marka başvurusu bakımından, "Fruity" ibaresinin markanın yardımcı unsuru mu, asli unsuru mu olacağı ve burada varılacak sonuca göre karşı yan markasını oluşturan "Frutti" ibaresi ile iltibas tehlikesi oluşturup oluşturmayacağı noktasında toplanmaktadır.

Kavram olarak "marka" bir teşebbüsün mal veya hizmetlerini bir başka teşebbüsün mal veya hizmetlerinden ayırt etmeyi sağlayan işaretlerdir. Marka'nın bir işaret olması yanında "ayırdedicilik" vasfı da taşıması gerekir (556 s. Markaların Korunması Hakkında KHK m.5/1; Yasaman/Yusufoğlu, Marka Hukuku, İstanbul 2004, s.15 vd.; Kaya, A.: Marka Hukuku, İstanbul 2006, s.32 vd.). Markanın ayırdedicilik niteliği taşıyan, özgün ve karakteristik kısmı asli (esaslı) unsuru olarak kabul edilirken, bu niteliği taşımayan ve herkesçe kullanılabilen unsurlarına tamamlayıcı unsur denilmektedir.

Tescilli bir markanın ait olduğu mal ve hizmetler bakımından sağladığı korumanın kapsamı ve sınırları 556 s. KHK'nin 1, 6, 9 ve 14 üncü maddelerinde ayrıntısıyla düzenlenmiştir. Kararname'nin 6 ncı maddesine göre korumanın temel kriteri "tescil"dir. Bu nedenledir ki, hükümsüzlüğüne karar verilip kesinleşinceye kadar bir marka, geçerli tüm hakları marka sahibine sağlayacaktır (Bu ilke HGK'nın 13.06.2012 gün ve 2012/11-155 E. 2012/376 K. sayılı kararında da vurgulanmıştır.).

Korumanın diğer iki kriteri ise tescili istenen markanın, daha önce tescilli bulunan markanın aynısı veya benzeri olması ve her iki markanın da aynı veya benzer tür mal ve hizmetlerde kullanılmasının gerekmesidir. Bu benzerliğin yaratacağı tehlike "karıştırılma (iltibas) ihtimali" dir.

Karıştırılma (iltibas) ihtimali: bir -tescilsiz- işaretin veya tescil edilmiş bir markanın daha önce tescil edilmiş bir marka ile şekil, görünüş, ses, genel izlenim vs. sebeple ya aynı ya da benzer olduğu için önce tescil edilmiş marka olduğu zannını uyandırması tehlikesidir (Tekinalp, Ü.: Fikri Mülkiyet Hukuku, 5.b., İstanbul 2012, s.436).

Karıştırılma ihtimali araştırılırken önce markalar arasında daha sonra mal veya hizmetler arasında ayniyet veya benzerlik olup olmadığına bakılmalıdır.

Karıştırılma ihtimali değerlendirilirken bu işin ilgilisi veya uzmanı kimselerin değil, tüketicilerin algısı ve bakış açısı göz önünde tutulmalıdır. Eğer tüketici konumundaki halk bu iki işaret arasında şekil, ses, anlam, genel görünüm, çağrışım gibi herhangi bir şekilde ve herhangi bir sebeple bağlantı kurabilecekse karıştırılma ihtimali var sayılmalıdır. Öğretide markalar arasında birçok noktada fark bulunduğu tespit edilse bile “umumi intiba” ikisinin karıştırılabileceği yönünde ise iki işaret arasında karıştırma ihtimalinin bulunduğu kabul edilmektedir (Tekinalp, s.443).

Somut olayda davalının TAMEK FURITY ibarelerinden oluşan markasında her iki sözcüğün de yazı tipi, büyüklük ve görünüm bakımından markanın asli unsuru niteliğinde olduğu, gerek davalı yanca tescili talep edilen ibarenin gerek davacıların tescilli markalarının 32 inci sınıftaki emtiaları kapsadığı dikkate alındığında markaları oluşturan işaretlerin benzer oldukları ve markaların halk tarafından karıştırılma ihtimali bulunduğu anlaşılmaktadır.

Bu durumda mahkemece "fruity" ibaresinin markanın asli unsuru olmadığı ve bu haliyle davacı markası bakımından iltibas oluşturmadığından söz edilerek davanın reddine karar verilmiş ise de yukarıda açıklanan nedenlerle direnme yerinde görülmemiştir.

Hukuk Genel Kurulunda yapılan görüşmeler sırasında fruity ibaresinin meyve, meyveli gibi anlamlarda ve bir çok alanda kullanıldığı, davacıların tekeline bırakılamayacağı; davalının "TAMEK" markasının zaten tescilli olduğu ve tanındığı, "fruity" ibaresinin sırf yazı karakterlerinin aynı olması nedeniyle davalının tescil talep ettiği marka bakımından asli unsur sayılamayacağı ve markaların bir arada değerlendirilmesinde tüketiciler nezdinde iltibas yaratmayacağı ve hükmün onanması gerektiği ileri sürülmüş ise de bu görüş yukarıda açıklanan nedenlerle Kurul çoğunluğu tarafından benimsenmemiştir.

Sonuç itibariyle, Hukuk Genel Kurulunca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır.

Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.

SONUÇ: Davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü direnme kararının Özel Daire bozma ilamında gösterilen nedenlerden dolayı BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının yatıranlara geri verilmesine, karar düzeltme yolu açık olmak üzere 31.05.2017 gününde oyçokluğu ile karar verildi.