Karar No: 75935942-050.01.04 - [01/40]
Konu: TMS 12 Gelir Vergileri’nin Yayımlanması
660 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 9’uncu maddesi uyarınca Uluslararası Finansal Raporlama Standartlarıyla tam uyumu sağlamak üzere; TFRS 16 Kiralamalar’ın yaptığı değişiklikler ile Uluslararası Muhasebe Standartları Kurulu tarafından “Annual lmprovements to IFRS Standards 2015-2017 Cycle” başlığıyla yayımlanan 2015-2017 Dönemine İlişkin Yıllık İyileştirmeler kapsamında yapılan değişikliklerin TMS 12 Gelir Vergileri’ne eklenmesine, ayrıca TMS 12’nin söz konusu değişiklikleri de içeren mevcut halinin yeniden yayımlanmasına karar verilmiştir.
Türkiye Muhasebe Standardı 12
Gelir Vergileri
Amaç
Bu Standardın amacı; gelir vergilerinin (kurum kazancı üzerinden hesaplanan vergilerin) muhasebeleştirilmesini düzenlemektir. Gelir vergilerinin muhasebeleştirilmesindeki en önemli konu aşağıdaki durumlarda cari ve ilerideki dönemlerde vergisel sonuçlarının belirlenmesidir:
(a) Bir işletmenin finansal durum tablosunda yer alan varlıkların ve borçların defter değerlerinin ileride varlıklar için fayda elde etme, borçlar için ise ödemenin ve
(b) Cari dönemde oluşan ve sonuçları işletmenin finansal tablolarına yansıyan işlemler veya diğer olayların vergisel sonuçları.
Finansal raporlama yapan kuruluş bir varlığı veya borcu muhasebeleştirdiğinde bunların defter değerleri kadar bu varlıktan ileride fayda temin edileceğini, borcun ise ödeneceğini bekler. Eğer defter değerleri tutarında ileride fayda elde edildiği veya borç ödendiğinde ödenecek vergiler, bu faydanın elde edilmesi veya borcun ödenmesinin vergisel etkisinin olmadığı duruma göre fazla veya az olacaksa; bu Standart, bazı istisnai durumların dışında, işletmenin ertelenmiş vergi borcu veya ertelenmiş vergi alacağı muhasebeleştirmesini zorunlu kılar.
Bu Standart işletmenin işlemlerin ve diğer olayların vergisel sonuçlarını işlemleri ve diğer olayları muhasebeleştirdiği şekilde muhasebeleştirmesini zorunlu kılar. Bu nedenle, işlemler ve diğer olaylar kâr veya zararda muhasebeleştirilmişse, bunlarla ilgili vergi etkileri de kâr veya zararda muhasebeleştirilir. Kar veya zararlar içerisinde (ya özkaynaklarda muhasebeleştirilecek kar veya zararlarda ya da direkt özkaynaklarda) muhasebeleştirilmeyen işlemlerin ve diğer olayların ilgili vergi etkileri de kar veya zararlar içerisinde muhasebeleştirilmez. Benzer şekilde, işletme birleşmelerinde ertelenmiş vergi alacağının veya vergi borcunun muhasebeleştirilmesi, işletme birleşmesinde oluşan şerefiye tutarının veya muhasebeleştirilmiş pazarlıklı alımdan kaynaklanan kazançların tutarını etkiler.
Bu Standart, aynı zamanda, henüz kullanılmamış olan geçmiş yıl zararları nedeniyle oluşan ertelenmiş vergi varlıklarının veya kullanılmamış vergi avantajlarının muhasebeleştirilmesi, gelir vergilerinin finansal tablolarda sunumunu ve gelir vergileri ile ilgili bilgilerin açıklanması konularını da düzenler.
Kapsam
1 Bu Standart gelir vergilerinin muhasebeleştirilmesinde uygulanır.
2 Bu Standardın uygulanmasında, gelir vergileri vergiye tabi gelir üzerinden hesaplanan bütün yurt içi ve yurt dışı vergileri içerir. Gelir vergileri aynı zamanda bağlı ortaklık, iştirak ve müşterek anlaşmaların raporlayan işletmeye kâr dağıtımlarında kaynakta kesinti yapılmak suretiyle ödenen vergileri de kapsar.
3 “-”
4 Bu Standart, devlet teşviklerinin (bakınız: TMS 20 Devlet Teşviklerinin Muhasebeleştirilmesi ve Devlet Yardımlarının Açıklanması) veya yatırımlara ilişkin vergi avantajlarının muhasebeleştirilmesi yöntemleri ile ilgili herhangi bir husus içermez. Ancak, bu Standart devlet teşviklerinden veya yatırımlara ilişkin vergi avantajlarından kaynaklanan zamanlama farklarının muhasebeleştirilmesi ile ilgili düzenlemeler içerir.
4A Bu Standart, Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD) tarafından yayımlanan İkinci Sütun Modeli Kurallarını uygulamak için yürürlüğe giren veya yürürlüğe girmesi kesine yakın olan vergi kanunundan -söz konusu kurallarda tanımlanan nitelikli yurtiçi ilâve asgari vergilerin uygulandığı vergi kanunu dâhil-doğan gelir vergilerine uygulanır. Bu tür bir vergi kanunu ve bu kanundan doğan gelir vergileri bundan sonra “İkinci Sütun Mevzuatı” ve “İkinci Sütun Gelir Vergileri” olarak anılacaktır. Bu Standarttaki hükümlerin bir istisnası olarak işletme, İkinci Sütun Gelir Vergileriyle ilgili ertelenmiş vergi varlıkları ve yükümlülükleri hakkındaki bilgileri finansal tablolarına yansıtmaz ve açıklamaz.
Tanımlar
5 Bu Standartta geçen terimlerin anlamları aşağıdaki gibidir: