Dosya olarak kaydet: PDF - WORD
Görüntüleme Ayarları:

MADDE 1

2004 sayılı İcra ve İflâs Kanununun 4, 13, 15, 16, 18, 21, 24, 25, 26, 31, 33, 36, 50, 60, 62, 64, 67, 68, 71, 76, 78, 80, 82, 83, 85, 89, 94, 97, 99, 101, 106, 109, 115, 116, 126, 129, 130, 133, 142, 143, 148, 149, 155, 156, 158, 170, 172, 206, 220, 223, 225, 228, 235, 259, 262, 264, 265, 269, 272, 274, 277, 278, 281, 288, 299, 301, 302, 337, 344, 346, 353, 363, 366 ncı maddeleri aşağıda yazılı şekilde değiştirilmiştir:

Tetkik mercii

MADDE 4

İcra ve iflâs dairelerinin muamelelerine karşı yapılan şikâyetlerle itirazların tetkik mercii mahkeme reisi veya hâkimi ve bulunan yerlerde müstakil icra hâkimlerde muavinleri yahut kanun mucibince bu vazife kendilerine verilmiş olan hâkimlerdir.

İcra salâhiyetini haiz sulh mahkemelerinin muamelelerine karşı vukubulacak şikâyet ve itirazların tetkik mercii o mahkemenin hâkimidir.

Teftiş, inzibatî tedbirler

MADDE 13

Tetkik mercii vazifesini gören hâkimler icra ve iflâs dairelerini murakabe ederler. Bu daireler Cumhuriyet Müddeiumumilerinin daimî murakabesi altında olup en az senede bir defa teftiş olunur. Bundan başka icra daireleri tefrik olunacak adliye müfettişleri vasıtasile de devamlı olarak teftişe tâbi tutulur.

Görülecek hata veya kusurlardan dolayı icra ve iflâs memur ve muavinleri hakkında Adliye Vekâletince aşağıdaki inzibatî cezalardan her hangi biri tatbik olunur:

1 - Tevbih,

2 - Dörtte üçü geçmemek üzere aylıktan kesme,

3 - Altı ayı geçmemek üzere işten el çektirme,

4 - Azil.

Bunlardan tevbih ve aylıktan kesme cezalarına tetkik mercii vazifesini gören hâkim dahi karar verebilir. Bu karar aleyhine Adliye Vekâleti memurin inzibat komisyonunda itiraz olunabilir.

Ancak hâkim sınıfından tayin olunan icra ve iflâs memurları hakkında Hâkimler Kanunu hükümleri caridir.

Adlî takibler inzibatî cezalara mâni değildir.

Harçlar

MADDE 15

İcra ve iflâs harçlarını kanun tayin eder. Kanunda hilafı yazılı değilse, bütün harç ve masraflar borçluya aid olup neticede ayrıca hüküm ve takibe hacet kalmaksızın tahsil olunur.

İcra takiblerinde, müzahereti Adliye kararları takibe salahiyetli icra tetkik mercii tarafından Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 465 ve müteakib maddelerine tevfikan ittihaz olunur.

Şikâyet ve şartlar

MADDE 16

Kanunun hallini mahkemeye bıraktığı hususlar müstesna olmak üzere icra ve iflâs dairelerinin yaptığı muameleler hakkında kanuna muhalif olmasından veya hâdiseye uygun bulunmamasından dolayı tetkik merciine şikâyet olunabilir. Şikâyet bu muamelelerin öğrenildiği tarihten yedi gün içinde yapılır.

Bir hakkın yerine getirilmemesinden veya sebebsiz sürüncemede bırakılmasından dolayı her zaman şikâyet olunabilir.

Muhakeme usulleri

MADDE 18

Tetkik merciine arzedilen hususlarda basit usulü muhakeme tatbik olunur.

Şu kadar ki, taleb ve cevablar istida ile olabileceği gibi ifade zaptettirmek suretile de olur.

Kanunda sarahat bulunmayan hallerde tetkik mercii iki taraf arasında duruşma yapılmasına lüzum olup olmadığını takdir eder. Duruşma en kısa müddet içinde yapılarak karara raptolunur.

İcra tebliğleri

MADDE 21

İcra dairelerince yapılacak tebliğler yazı ile olur.

Bu tebliğler alâkadarın muvafakatile ve makbuz mukabilinde doğrudan doğruya tevdi suretile de yapılabilir.

Menkul teslimi

MADDE 24

Bir menkulün teslimine dair olan ilâm icra dairesine verilince icra memuru bir icra emri tebliği suretile borçluya yedi gün içinde o şeyin teslimini emreder.

İcra emrinde; alacaklı ve borçlunun ve varsa mümessillerinin isim ve şöhret ve ikametgâhları, hükmü veren mahkemenin ismi ve hükmolunan şeyin neden ibaret olduğu ve olbabdaki ilâmın tarih ve numarası ve tetkik merciinden veya temyiz yahut iadei muhakeme yolile aid olduğu mahkemeden icranın geri bırakılması hakkında bir karar getirilmedikçe cebrî icraya devam olunacağı yazılır.

Borçlu, bu emri hiç tutmaz veya eksik bırakır ve hükmolunan menkul veya misli yedinde bulunursa elinden zorla alınıp alacaklıya verilir.

Yedinde bulunmazsa ilâmda yazılı değeri alınır. Vermezse ayrıca icra emri tebliğine hacet kalmaksızın haciz yolile tahsil olunur. Değeri ilâmda yazılı olmayıb da ihtilaflı bulunursa icra memuru tarafından takdir olunur.

Hükmolunan menkulün değer bahası Borsa veya Ticaret odalarından, olmayan yerlerde icra memuru tarafından intibah olunacak ehli vukuftan sorulup alınacak cevaba göre tayin edilir.

Alâkadarların bu hususta tetkik merciine şikâyet hakları vardır.

Çocuk teslimi

MADDE 25

Çocuk teslimine dair olan ilâm icra dairesine verilince icra memuru 24 üncü maddede yazılı şekilde bir icra emri tebliği suretile borçluya yedi gün içinde çocuğun teslimini emreder. Borçlu bu emri tutmazsa çocuk nerede bulunursa bulunsun ilâm hükmü zorla icra olunur.

Çocuk teslim edildikten sonra diğer taraf haklı bir sebeb olmaksızın çocuğu tekrar alırsa ayrıca hükme hacet kalmadan zorla elinden alınıp öbür tarafa teslim olunur.

Gayrimenkul tahliye ve teslimi:

1 - Borçlunun elinde ise

MADDE 26

Bir gayrimenkul veya bir geminin tahliye ve teslimine dair olan ilâm icra dairesine verilince icra memuru 24 üncü maddede yazılı şekilde bir icra emri tebliği suretile borçluya yedi gün içinde hükmolunan şeyin teslimini emreder.

Borçlu gayrımenkulü veya gemiyi işgal etmekte iken bu emri tutmazsa ilâmın hükmü zorla icra olunur.

Alacaklıya teslim olunan gayrımenkule veya gemiye haklı bir sebeb olmaksızın tekrar giren borçlu ayrıca hükme hacet kalmadan zorla çıkarılır.

Bunların içinde bulunub da ilâmda dahil olmayan eşya çıkarılarak borçluya teslim ve hazır değilse vekiline veya ailesi halkından veyahut müstahdemlerinden reşid bir kimseye tevdi olunur. Bunlardan da kimse bulunmazsa mezkûr eşya masrafı ileride borçluya ödetilmek üzere peşin olarak alacaklıdan alınıp emin bir yerde veya alacaklının yedinde hıfzettirilir ve icra dairesince hemen yapılacak tebligat üzerine borçlu eşyanın bulunduğu mahalde ise beş ve değil ise otuz gün içinde eşyayı almaktan veya masrafı ödemekten imtina eder ya'hut lüzum görülürse icra memuru tetkik merciinin kararile bunları satıp tutarından masrafı ifa eder. Fazla kalırsa borçlunun namına sağlam bir bankaya yatırılır.

İrtifak haklarına mütedair ilâmlar

MADDE 31

Bir irtifak hakkının kaldırılmasına yahut öyle bir hakkın tahmiline mütedair ilâm icra dairesine verilince icra memuru 24 üncü maddede yazılı şekilde yedi günlük bir icra emri gönderir. Borçlu muhalefet ederse ilâmın hükmü zorla icra olunur.

İcranın geri bırakılması

MADDE 33

Tetkik mercii, borçlunun istidası üzerine borcun itfa veya imhal edildiği, resmî veya ikrar edilmiş bir vesika ile anlaşıldığı veya ilâm müruru zamana uğradığı takdirde icranın geri bırakılmasını emreder. Bu hallerin haricinde tetkik merciince icra geri bırakılamaz.

Tetkik mercii, geri bırakılma talebini reddettiği takdirde borçlu ancak na'kid veya mercice kabul edilecek menkul rehin veya esham veya tahvilât veya gayrimenkul rehni yahut muteber bir banka kefaleti göstermek şartile temyiz yoluna gidebilir.

Borçlunun kâfi malı mahcuz ise ikinci fıkrada yazılı teminatı göstermeğe lüzum yoktur.

72 nci madde mucibince borçlu olmadığı parayı ödemek mecburiyetinde kalan borçlunun umumî hükümler dairesinde mahkemeye müracaat ederek paranın geriye verilmesini istemek hakkı mahfuzdur.

İcranın geri bırakılması için verilecek mühlet

MADDE 36

İlâmı temyiz eden borçlu hükmolunan para veya eşyanın resmî bir mevkie depozito edildiğini isbat eder yahut hükmolunan para veya eşya kıymetinde mercice kabul edilecek menkul rehin veya esham veya tahvilât veya gayrimenkul rehin veya muteber banka kefalet gösterirse veya borçlunun hükmolunan para ve eşyayı karşılayacak malı mahcuz ise icranın geri bırakılması için Temyiz Mahkemesinden karar alınmak üzere icra memuru tarafından kendisine münasib bir mühlet verilir. Bu mühlet ancak zaruret halinde uzatılabilir.

Borçlu, Devlet veya muzahereti adliyeye nail bir kimse ise yukarıdaki fıkrada yazılı teminatın bulunduğunu isbata hacet kalmaksızın kendisine bu mühlet verilir.

Ücreti alâkadar tarafından verilirse Temyiz Mahkemesi icranın geri bırakılması halikındaki kararı icra dairesine telgrafla bildirir.

Nafaka hükümlerinde böyle bir mühlet verilemez.

Salâhiyet ve itirazları

MADDE 50

Para veya teminat borcu için takib hususunda Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun salâhiyete dair hükümleri kıyas yolu ile tatbik olunur. Şu kadar ki takibe esas olan akdin yapıldığı icra dairesi de takibe salâhiyetlidir.

Salâhiyet itirazı esas hakkındaki itirazla birlikte yapılır. Tetkik mercii tarafından önce salâhiyet meselesi tetkik ve kat’î surette karara raptolunur.

İki tetkik mercii arasında salâhiyet noktasından ihtilâf çıkarsa Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 25 inci maddesi hükmü tatbik olunur.

1 - Ödeme emri ve mündericatı

MADDE 60

Takib talebi üzerine icra dairesi bir ödeme emri yazar.

Emir:

1 - 58 inci madde mucibince takib talebine derci lâzımgelen kayıdları,

2 - Borcun ve masrafların yedi gün içinde ödenmesi, borç teminat itası mükellefiyeti ise teminatın bu müddet zarfında gösterilmesi ihtarını

3 - Borcun tamamına veya bir kısmına yahut alacaklının takibat icrası hakkına dair bir itirazı varsa yine bu yedi gün içinde bildirmesi ve bu müddet içinde 74 üncü madde mucibince mal beyanında bulunması ve bulunmazsa hapisle tazyik olunacağı ve hakikate muhalif beyanda bulunursa hapisle cezalandırılacağı ihtarını,

4 - Borç ödenmez veya itiraz olunmazsa cebrî icraya devam edileceği beyanını,

ihtiva eder.

Ödeme emri iki nüsha olarak tanzim kılınır. Bir nüshası borçluya diğeri alacaklıya verilir. İki nüsha bir birine uymadığı takdirde borçlununki muteber addolunur.

Alacaklıya verilen nüsha hiç bir resim ve harca tâbi değildir.

İtiraz

1 - Müddet ve şekli

MADDE 62

İtiraz etmek isteyen borçlu, itirazını, ödeme emrinin tebliği tarihinden yedi gün içinde istida ile veya şifahen icra dairesine bildirmeğe mecburdur.

Borcun bir kısmına itiraz eden borçlunun o kısmın cihet ve mikdarını açıkça göstermesi lâzımdır. Aksi takdirde itiraz edilmemiş sayılır.

Borçlu isterse itirazda bulunduğuna dair kendisine bir vesika verilir. Bu vesika hiç bir resim ve harca tâbi değildir.

3 - Alacaklıya verilecek nüsha

MADDE 64

İtiraz, alacaklıya mahsus ödeme emri nüshasına kaydedilir. İtiraz vaki olmazsa bu husus dahi işaret olunur.

Bu nüsha itirazdan sonra veya itiraz müddetinin bitmesi üzerine alacaklıya verilir.

6 - İtirazın ibtali

1 - Mahkemeye müracaat suretile

MADDE 67

Takib talebine itiraz edilen alacaklı itirazın ref’i talebinde bulunmak istemezse hakkını almak için umumî hükümler dairesinde mahkemeye müracaat edebilir.

Borçlunun haksızlığına karar verilirse iki tarafın vaziyetine ve davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre yüzde ondan aşağı olmamak üzere alacaklı lehine münasib bir tazminat takdir olunur.

İtiraz eden veli, vasi veya mirasçı ise borçlu hakkında tazminat hükmolunması suiniyetin sübutuna bağlıdır.

Alacaklı itirazı öğrendiği tarihten itibaren altı ay içinde refi talebinde bulunmazsa artık bir daha ilâmsız takib talebinde bulunamaz.

2 - İtirazın refi suretile

MADDE 68

Talebine itiraz edilen alacaklının takibi imzası ikrar veya noterlikçe tasdik edilen bir senede yahud resmî dairelerin veya salahiyetli makamların salâhiyetleri dahilinde ve usulüne göre verdikleri makbuz veya vesikaya müstenid ise alacaklı itirazın refini isteyebilir.

Borçlu itirazını varid gösterecek hiç bir vesika göstermezse tedkik mercii itirazın refine karar verir.

İtiraz birinci fıkrada gösterilen sened veya makbuz yahud vesikaya müstenid ise itirazın refi talebi reddolunur.

Takib birinci fıkrada yazılan bir vesikaya müstenid değilse alacaklı itirazın muvakkaten refini isteyebilir. Borçlu borcu tanımaz veya imzasını inkâr ederse merci hâkimi iki tarafın verdikleri izahattan ve bizzat veya ehlivukuf marifetile münker imzanın alacaklının medarı tatbik olarak ibraz edeceği imza ile yahud borçluya yazdıracağı yazılarla tatbik ve tedkikinden veya sair delâil ve karinelerden borçluya aid olduğuna, kanaat getirirse itirazın muvakkaten refine karar verir.

Borçlunun gösterdiği vesika altındaki imza alacaklı tarafından inkâr edilirse hâkim, dördüncü fıkrada yazılı usule tevfikan yaptığı tedkikat neticesinde imzanın alacaklıya aid olduğuna kanaat getirdiği takdirde alacaklının ref’i itiraz talebini reddeder.

İmza tatbikında Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununu ehlivukufa aid hükümlerile 309 uncu maddesinin ikinci, üçüncü ve dördüncü fıkraları ve 310, 311 ve 312 nci maddeleri hükümleri tatbik olunur.

Merciin kararile takibin talik ve iptali

MADDE 71

Borçlu borcun ana ve faizlerinin ve masrafların itfa edildiğini yahud alacaklının kendisine bir mühlet verdiğini noterden tasdikli veya imzası ikrar edilmiş vesika ile isbat ederse takibin ibtal yahud talikini her zaman tedkik merciinden isteyebilir.

Hapis ile tazyik

MADDE 76

Mal beyanında bulunmayan borçlu alacaklının talebi üzerine beyanda bulununcaya kadar icra memuru tarafından bir defaya mahsus olmak üzere hapis ile tazyik olunur. Ancak bu hapis üç ayı geçemez.

Haciz

1-Taleb müddeti

MADDE 78

Ödeme emrindeki müddet geçtikten ve borçlu itiraz etmiş ise itirazı refolunduktan sonra mal beyanını beklemeksizin alacaklı haciz konmasını isteyebilir.

Haciz istemek hakkı, ödeme emrinin tebliği tarihinden itibaren bir sene geçmekle düşer. İtiraz veya dava halinde, bunların vukuundan hükmün kat'ileşmesine kadar geçen zaman hesaba katılmaz.

Alacaklı isterse, haciz talebinin vukuuna dair bir vesika verilir. Bu vesika hiç bir harç ve resme tâbi değildir.

Haciz talebi kanunî müddet içinde yapılmaz veya geri alındıktan sonra bu müddet içinde yenilenmezse dosya muameleden kaldırılır.

Yeniden haciz istemek, alacaklı tarafından vukubulan yenileme talebinin borçluya tebliğine mütevakkıftır. İlâma müstenid olmayan takiblerde yenileme talebi üzerine yeniden harç alınır. Yenileme masraf ve harçları borçluya tahmil edilmez.

Haciz yapan memurun salâhiyeti

MADDE 80

İcra memuru haczi kendi yapabileceği gibi muavin veya kâtiblerinden birine de yaptırabilir.

Borçlu haciz sırasında malın bulunduğu yerde bulunmaz ve hemen bulundurulması mümkün olmazsa haciz, gıyabında yapılır.

Taleb vukuunda borçlu kilidli yerleri ve dolabları açmağa vesair eşyayı göstermeğe mecburdur. Bu yerler icabında zorla açtırılır.

Haciz yapan memur, borçlunun üzerinde para, kıymetli evrak, altın veya gümüş veya diğer kıymetli şeyleri sakladığını ve bunları icra memuruna tevdi etmeyi reddettiğini görürse borçlunun şahsına karşı kuvvet istimal olunabilir.

Haczi caiz olmayan eşya ve alacaklar

MADDE 82

Aşağıdaki şeyler haczolunamaz :

1 - Devlet mallarile mahsus kanunlarında haczi caiz olmadığı gösterilen mallar,

2 - Borçlunun zatı ve mesleki için lüzumlu elbise ve eşyasile borçlu ve ailesine lüzumu olan yatak takımları ve ibadete mahsus kitab ve eşyası,

3 - Vazgeçilmesi katil olmayan mutbak takımı ve pek lüzumlu ev eşyası,

4 - Borçlu çiftçi ise kendisinin ve ailesinin maişetleri için zarurî olan arazi ve çift hayvanları ve nakil vasıtaları ve diğer teferrüatı ve ziraat âletleri, değilse, san’at ve mesleği için lüzumlu olan alât ve edevat ve kitabları ve arabacı, kayıkçı, hamal gibi küçük nakliye erbabının geçinmelerini temin eden nakil vasıtaları,

5- Borçlu ve ailesinin idareleri için lüzumlu ise borçlunun tercih edeceği bir süt veren mandası veya ineği veyahud üç keçi veya koyunu ve bunların üç aylık yem ve yataklıkları,

6- Borçlu ve ailesinin iki aylık yiyecek ve yakacakları ve borçlu çiftçi ise ayrıca gelecek mahsul için lâzım olan tohumluğu,

7 - Borçlu bağ, bahçe veya meyva veya sebze yetiştirici ise kendisinin ve ailesinin maişetleri için zarurî olan bağ, bahçe ve bu san’at için lüzumlu bulunan alât ve edevat,

Geçimi hayvan yetiştirmeğe münhasır olan borçlunun kendisi ve ailesinin maişetleri için zarurî olan mikdarı ve bu hayvanların üç aylık yem ve yataklıkları,

8- Borçlar Kanununun 510 uncu maddesi mucibince haczolunmamak üzere tesis edilmiş olan kaydi hayatla iradlar,

9- Memleketin ordu ve zabıta hizmetlerinde malûl olanlara bağlanan tekaüd maaşları ile bu hizmetlerden birinin ifası sebebile ailelerine bağlanan maaşlar ve ordunun hava ve denizaltı mensublarına verilen uçuş ve dalış ikramiyeleri,

10- Bir muavenet sandığı veya cemiyeti tarafından hastalık, zaruret ve ölüm gibi hallerde bağlanan maaşlar,

11- Vücud veya sıhhat üzerine ika edilen zararlar için tazminat olarak mutazarrırın kendisine veya ailesine toptan veya irad şeklinde verilen veya verilmesi lâzım gelen paralar,

12- Borçlunun haline münasib evi (ancak evin kıymeti fazla ise bedelinden haline münasib bir yer alınabilecek mikdarı borçluya bırakılmak üzere haczedilerek satılır). Mesken hacizlerinde ihale tarihine kadar şikâyet caizdir.

Kanunu Medeninin 807 nci maddesi hükmü mahfuzdur.

2, 3, 4, 5 ve 7 numaralı fıkralardaki istisna borcun bu eşya bedelinden tevellüd etmemesi haline münhasırdır.

Kısmen haczi caiz olan şeyler

MADDE 83

Maaşlar, tahsisat ve her nevi ücretler, intifa hakları ve hasılatı, ilâma müstenid olmayan nafakalar, tekaüd maaşları, sigortalar veya tekaüd sandıkları tarafından tahsis edilen iradlar, borçlu ve ailesinin geçinmeleri için icra memurunca lüzumlu olarak takdir edilen mikdar tenzil edildikten sonra haczolunabilir.

Ancak haczolunacak mikdar bunların dörtte birinden aşağı olamaz.

Menkul ve gayrimenkul malların haczi

MADDE 85

Borçlunun kendi yedinde veya üçüncü şahısta olan menkul mallar ile gayrımenkullerinden ve alacak ve haklarından alacaklının ana, faiz ve masraflar da dahil olmak üzere bütün alacaklarına yetecek mikdarı haczolunur.

Borçlu tarafından başkasının olduğu beyan veya üçüncü şahıs tarafından ihtiyaten haciz yahud istihkak iddia edilmiş bulunan malların haczi en sonraya bırakılır.

Ancak haczolunan gayrimenkul arttırmaya çıkarılmadan borçlu borcun itfasına yetecek menkul mal veya vadesi gelmiş sağlam alacak gösterirse gayrimenkul üzerinde haciz baki kalmak üzere önce gösterilen menkul veya alacak da haczolunur.

Şu kadar ki, bu suretle mahcuz kalan gayrimenkulün idare ve işletmesine ve hasılat ve menfaatlerine icra dairesi müdahale etmez.

Hasılatı paraya çevirme masraflarını ve icabında muhafaza ve idare masraflarını tecavüz etmeyeceği muhakkak olan şeyler haczolunmaz.

Haczi koyan memur borçlu ile alacaklının menfaatlerini mümkün olduğu kadar telif etmekle mükelleftir.

2 - Alacaklar hakkında

MADDE 89

Hâmiline aid olmayan yahud cirosu kabil senede müstenid bulunmayan alacak veya sair bir hak haczedilirse icra memuru borçlu olan hakikî veya hükmî üçüncü şahsa bundan böyle borcunu ancak icra dairesine ödeyebileceğini ve aşağıdaki fıkralar hükmünü bildirir.

Borçlunun alacağı veya üçüncü şahıstaki bir malı haczedilip de üçüncü şahıs borcu olmadığı veya malın yedinde bulunmadığı veya haczin tebliğinden evvel borç ödenmiş veya mal istihlâk edilmiş, yahud kusuru olmaksızın telef olmuş veya alacak borçluya veya emrettiği yere verilmiş olduğu gibi bir iddiada ise keyfiyeti, haczin kendisine tebliğinden yedi gün içinde icra dairesine yazılı veya şifahî beyanla bildirmeğe mecburdur. Bildirmediği halde mal yedinde ve borç zimmetinde mevcud sayılarak teslimi veya ödenmesi istenir.

Üçüncü şahıs kusuru olmaksızın bir mâni sebebile müddeti içinde itiraz ve iddiasını bildirmediği takdirde 65 inci madde hükmü cari olur. Her halde üçüncü şahsın umumî hükümler dairesinde borçluya karşı müracaat ve tazminat hakkı mahfuzdur.

Malın teslimi mümkün olmazsa alacaklı mahkemeye müraacatla kıymetini ona ödetir.

Haciz isteyen kimse üçüncü şahıs tarafından verilen cevabın hilâfını tedkik merciinde isbatla ceza ve tazminat istemek hakkını haizdir.

Bu madde hükmü memuriyeti hasebile hakikate muhalif beyanda bulunan memurlar hakkında da tatbik olunur.

İştirak halinde tasarruf edilen mallar

MADDE 94

Bir intifa hakkı veya taksim edilmemiş bir miras veya bir şirket yahud iştirak halinde tasarruf edilen bir mal hissesi haczedilirse icra dairesi ikametgâhları malûm olan alâkadar üçüncü şahıslara haber verir.

Borçlunun reddetmediği miras veya başka bir sebeble iktisab eyleyip henüz tapuya tescil ettirmediği mülkiyet ve diğer aynî hakların borçlu namına tescili alacaklı tarafından istenebilir. Bu taleb üzerine icra dairesi alacaklının bu muameleyi takib edebileceğini tapu dairesine ve icabında mahkemeye bildirir.

Bu hüküm, almağa hak kazandığı veya almakta bulunduğu tekaüd veya eytam maaşını istifa için icab eden yoklama muamelesini yaptırmayanlar hakkında, salâhiyetli makama bildirmek suretile tatbik olunur.

Alacaklının bu sebeble yapacağı kanunî masraflar ayrıca takib ve hükme hacet kalmaksızın dairece borçludan tahsil olunur.

2 - Üçüncü şahsın istihkak iddiası

MADDE 97

İstihkak iddiasına karşı alacaklı veya borçlu tarafından itiraz edilirse icra memuru dosyayı hemen icra merciine verir. Merci dosya üzerine veya lüzumlu görürse alâkalı olanları davet ederek mürafaa ile yapacağı tedkikat neticesinde tahassül edecek hale göre takibin devamına veya talikine karar verir.

İstihkak davasının sırf satışı tehir etmek gayesile suiistimal edidiğini kabul etmek için ciddî sebebler bulunduğu takdirde merci takibin taliki talebini reddeder.

Takibin talikine karar verilirse, haksız çıktığı takdirde alacaklının muhtemel zararına karşı davacıdan kavi teminat alınır.

Teminatın cinsi ve mikdarı mevcud delillerin mahiyetine göre takdir olunur.

Takibin tâlikına dair verilen kararın temyizi kabildir. Takibin devamına dair verilen merci kararı temyiz olunamaz.

Üçüncü şahıs, merci kararının tefhim veya tebliğinden itibaren yedi gün içinde tedkik merciinde istihkak davası açmağa mecburdur. Bu müddet zarfında dava edilmediği takdirde üçüncü şahıs alacaklıya karşı iddiasından vazgeçmiş sayılır.

Kiralanan yerlerdeki hapis hakkına tâbi eşyaya müteallik istihkak davaları Borçlar Kanununun 268 inci maddesinin birinci fıkrasında yazılı hükümlere muvafık olmadıkça talik emri verilemez.

Dava esnasında 106 ncı maddedeki müddetler cereyan etmez.

Yukarıdaki hükümler dairesinde kendisine istihkak talebinde bulunmak imkânı verilmemiş olan üçüncü şahıs haczedilen şey hakkında veya satılıp da bedeli henüz alacaklıya verilmemişse bedeli hakkında tedkik merciinde istihkak davası açabilir. Bu halde davacının talebi üzerine merci hâkimi takibin talik edilip edilmemesi hakkında acele karar ittihazına ve takibin taliki hakkında ikinci fıkra hükmünü tatbika mecburdur. Diğer taraf dinlenmeksizin de bu karar verilebilir.

İstihkak davası neticelenmeden mahcuz mal paraya çevrilmiş bulunursa merci hâkimi işbu bedelin muhakeme neticesine kadar mevkuf tutulması veya teminat mukabilinde veya teminatsız derhal alacaklıya verilmesi hususunda ayrıca karar verir.

İstihkak davası umumî hükümler dairesinde ve basit usulü muhakemeye tevfikan rüyet olunur.

Mahcuz eşyaya müteallik olarak icra memuruna dermeyan edilen iddiada üçüncü şahıs ve borçlunun birleşmeleri alacaklıya müessir değildir. Üçüncü şahsın bu iddiasını isbat eylemesi lâzımdır. Ancak üçüncü şahsın mahcuz eşyanın kendisinin mülkü veya kendisine merhun olduğu hakkındaki iddiasının borçlu tarafından kabulü kendi aleyhlerine delil teşkil eder ve ileride bu ikrar hilâfına hiç bir iddiada bulunamazlar.

İstihkak davası üzerine takibin talikine karar verilip de neticede dava reddolunursa alacaklının alacağından bu dava dolayısile istifası geciken miktarının yüzde onundan aşağı olmamak üzere davacıdan tazminat alınmasına hükmolunur.

Davanın reddi hakkındaki kararı temyiz eden istihkak davacısı icra dairesinden 36 ncı maddeye göre mühlet isteyebilir.

İstihkak davası sabit olur ve birinci fıkra mucibince istihkak iddiasına karşı itiraz eden alacaklı veya borçlunun suiniyeti tahakkuk ederse haczolunan malın değer pahasının % 10 undan aşağı olmamak üzere itiraz edenden tazminat alınmasına asıl dava ile birlikte hükmolunur.

Koca aleyhinde yapılmış bir hacizde karı şahsî malları üzerindeki haklarını Kanunu Medeninin 160 ncı maddesi hükmüne tâbi olmaksızın kendisi takib edebilir.

İstihkak davasına karşı haczi yaptıran alacaklı hu kanunun 11 inci babı hükümlerine istinaden ve muvakkat veya kat’î aciz vesikası ibrazına mecbur olmaksızın mütekabilen iptal davası açabilir. Dava ve mütekabil davada tarafların ikame edecekleri bilcümle delilleri hâkim serbestçe takdir eder.

İstihkak davaları süratle ve diğer davalara takdimen rüyet ve intaç olunur.

B - Üçüncü şahsın zilyedliği

MADDE 99

Haczedilen şey borçlunun elinde olmayıpta üzerinde mülkiyet veya rehin hakkı iddia eden üçüncü bir şahıs nezdinde bulunursa icra memuru o şahıs aleyhine tedkik merciine müracaat için alacaklıya yedi gün mühlet verir. Bu mühlet içinde merci hâkimliğine dava ikame edilmezse üçüncü şahsın iddiası kabul edilmiş sayılır.

Önce icrası lâzım gelen merasime lüzum olmaksızın iştirak

MADDE 101

Borçlunun eşi ve çocukları ve vasi veya kayyımı olduğu şahıslar evlenme, velâyet veya vesayetten mütevellid alacaklar için önce icrası lâzım gelen takib merasimine lüzum olmaksızın ilk haciz üzerine satılan malın tutarı vezneye girinceye kadar aynı derecede hacze iştirak edebilirler. Şu kadar ki bu hak ancak haciz, vesayetin veya ve lâyetin veya evliliğin devamı esnasında veya zevalini takib eden sene içinde yapıldığı takdirde istimal olunabilir. Bir dava veya takibin devam ettiği müddet hesaba katılmaz. Borçlunun reşid çocukları Kanunu Medeninin 321 inci maddesine müstenid alacaklarından dolayı önce icrası lâzım gelen takib merasimine hacet kalmaksızın her zaman aynı derecede hacze iştirak edebilirler. Sulh mahkemesi dahi küçükler, vesayet altında bulunanlar veya kendilerine kayyım tayin edilmiş olanlar namına aynı suretle hacze iştirak edebilirler.

İcra dairesi iştirak taleblerini borçlu ve alacaklılara bildirir. Onlara, itiraz etmeleri için yedi günlük bir mühlet verir. İtiraz vukuunda iştirak talebinde bulunan kimsenin hacze iştiraki muvakkaten kabul olunur ve yedi gün içinde dava açması lüzumu bildirilir. Bu müddet içinde dava açmazsa iştirak hakkı düşer. Bu dava seri muhakeme usulile görülür.

Nafaka ilâmına istinad eden alacaklı önce takib merasiminin icrasına lüzum olmaksızın her zaman aynı derecede hacze iştirak edebilir. Suiniyet hali müstesnadır.

Taleb için müddetler

MADDE 106

Alacaklı, haczolunan mal menkul ise hacizden nihayet bir sene ve gayrimenkul ise nihayet iki sene içinde satılmasını isteyebilir.

Borçlunun üçüncü şahıslardaki alacağı menkul hükmündedir.

Satışın tatili

MADDE 109

Satış bedeli, haklarında haciz kat’ileşmiş olan alacakların mecmu mikdarına baliğ olursa satış tatil edilir.

Muvakkaten haczedilmiş olan mallarla ihtiyaten haczedilen mallar ancak 113 üncü maddenin son fıkrasında yazılı hallerde satılabilir.

İhalenin yapılması ve geri bırakılması

MADDE 115

Satılığa çıkarılan mal üç defa bağırıldıktan sonra en çok arttırana ihale edilir. Şu kadar ki, arttırma bedelinin malın tahmin edilen kıymetinin % 75 ini bulması ve satış isteyenin alacağına rüçhanı olan diğer alacaklar o malla temin edilmişse bu suretle rüçhanı olan alacakların mecmuundan fazla olması ve bundan başka paraya çevirme ve paraların paylaştırılması masraflarını tecavüz etmesi şarttır.

Arttırma bu mikdara baliğ olmazsa satış icra memuru tarafından geri bırakılır ve arttıranlar taahhüdlerinden kurtulur.

İkinci arttırma

MADDE 116

İkinci arttırma ilk arttırmayı takib eden beş gün içinde yapılır. Bu halde dahi 114 üncü madde hükmü tatbik olunur.

İkinci arttırmada mal en çok arttıranın üstünde bırakılır. Şu kadar ki, arttırma bedeli, satış isteyenin alacağına rüç'hanı olan diğer alacaklar o malla temin edilmişse bu suretle rüçhanı olan alacakların mecmuundan fazla olmak ve bundan başka paraya çevirme ve paraların paylaştırılması masraflarını tecavüz etmek şarttır.

Böyle fazla bir bedelle alıcı çıkmazsa satış talebi düşer.

Arttırmanın ilânı ve alâkadarlara ihtar

MADDE 126

Arttırma satıştan en az yirmi gün evvel ilân olunur.

İlânda :

1 - Satışın yapılacağı yer, gün ve saat,

2 - Arttırma şartnamesinin hangi tarihten itibaren herkes tarafından görülebileceği,

3 - Tayin edilen zamanda arttırma bedeli gayrimenkul ün muham men kıymetinin % 75 ini bulmadığı takdirde en çok arttıranın taahhüdü baki kalmak üzere arttırmanın on gün daha temdid edilmiş olacağı ve onuncu günü aynı saatte gayrimenkulün en çok arttırana ihale edileceği,

4 - İpotek sahihi alacaklılarla diğer alâkadarların gayrimenkul üzerindeki haklarını hususile faiz ve masrafa dair olan iddialarını evrakı müsbitelerile on beş gün içinde icra dairesine bildirmeleri yazılır. Aksi halde hakları tapu sicillerile sabit olmadıkça satış bedelinin paylaşmasından hariç kalacakları da ilâve edilir.

Bu ihtar irtifak hakkı sahihlerine de yapılır.

114 üncü maddenin ikinci fıkrası hükmü gayrimenkulün satış ilânı hakkında da caridir.

İhale

MADDE 129

Gayrimenkul üç defa bağrıldıktan sonra en çok arttırana ihale edilir. Şu kadar ki arttırma bedeli gayrimenkul için tahmin edilmiş olan kıymetin en az yüzde yetmiş beşini bulmak ve satış istiyenin alacağına rüçhanı olan diğer alacaklılar o gayrimenkul ile temin edilmişse bu suretle rüçhanı olan alacakların mecmuundan fazla olmak ve bundan başka paraya çevirme ve paylaştırma masraflarını tecavüz etmek şarttır.

Şayed yukarıdaki fıkrada yazılı mikdar elde edilmemişse gayrimenkul en çok arttıranın taahhüdü baki kalmak üzere arttırma ilânında gösterilen müddet sonunda en çok arttırana ihale edilir. Şu kadar ki arttırma bedeli satış isteyenin alacağına rüçhanı olan alacakların mecmuundan fazla olmak ve bundan başka paraya çevirme ve paylaştırma masraflarını tecavüz etmek lâzımdır. Böyle fazla bir bedelle alıcı çıkmazsa satış talebi düşer.

Ödeme usulü

MADDE 130

Satış bedeli peşin ödenir. Ancak icra memuru alıcıya yirmi günü geçmemek üzere bir mühlet verebilir.

İhalenin feshi ve farkının tahsili

MADDE 133

Gayri menkul kendisine ihale olunan kimse derhal veya verilen mühlet içinde parayı vermezse ihale kararı feshedilir ve kendisinden evvel en yüksek teklifte bulunan kimse arzetmiş olduğu bedelle almağa razı olursa ona ihale edilir. O da razı olmaz veya bulunamazsa icra dairesince hemen yedi gün müddetle arttırmaya çıkarılır. Bu arttırmayı alâkadarlara tebliğe hacet olmayıp yâlnız ilânla iktifa olunur ve en çok arttırana ihale edilir.

Her iki halde kendisine birinci defa ihale edilen kimse iki ihale arasındaki farktan ve diğer zararlardan mesuldür.

İhale farkı ve geçen günlerin faizi ayrıca hükme hacet kalmaksızın dairece tahsil olunur. Faiz yüzde beşten hesap olunur.

Cedvele itiraz

MADDE 142

Cedvel suretinin tebliğinden yedi gün içinde her alacaklı takibin icra edildiği mahal mahkemesinde alâkadarlar aleyhine dava etmek suretile cedvel mündericatına itiraz edebilir.

Dava basit muhakeme usulile görülür.

İtiraz alacağın esas ve mikdarına taallûk etmeyip yalnız sıraya dairse şikâyet yoluile tedkik merciine arzolunur.

Borç ödemeden aciz vesikası

MADDE 143

Alacaklı alacağının tamamını alamamışsa kalan mikdar için kendisine bir aciz vesikası verilir. Bu vesika hiç bir harç ve resme tâbi değildir.

Bu vesika ile 105 inci maddedeki vesika borcun ikrarını mutazammın sened mahiyetinde olup alacaklıya 277 nci maddede yazılı hakları verir.

Alacaklı aciz vesikasını aldığı tarihten bir sene içinde takibe teşebbüs ederse yeniden ödeme emri tebliğine lüzum yoktur.

Aciz vesikasında yazılı alacak mikdarı için faiz istenemez.

Kefiller, müşterek borçlular ve borcu tekeffül edenler bu mikdar için vermeğe mecbur oldukları faizlerden dolayı borçluya rücü edemezler.

Bu borç borçluya karşı müruru zamana tâbi değildir. Fakat borçlunun miraşçıları, mirası kabullerinden bir sene içinde alacaklı hakkını aramamışsa, müruru zaman iddia edebilirler.

Paraya çevirme müddeti

MADDE 148

Alacaklı menkul rehin satışını ödeme emrinin tebliğinden sonra nihayet bir sene içinde ve gayri menkul rehin satışını da aynı tarihten sonra nihayet iki sene içinde isteyebilir.

Satış yukarıdaki fıkrada gösterilen müddetler içinde taleb olunmaz veya taleb geri alınıp da bu müddetler içinde yenilenmezse takib düşer.

İtiraz vukuunda davanın açılmasından hüküm katileşinceye kadar geçen müddet hesaba katılmaz.

Parayı çevirme usulü

MADDE 149

Satılması taleb edilen rehin hakkında 87 nci madde ile 92 nci maddenin ikinci fıkrası ve 93, 96 ve 97 nci maddelerin hükümleri kıyas yolile tatbik olunur.

Ödeme emri ve münderecatı

MADDE 155

Borçlu iflâs yolile takibe tâbi şahıslardan olup da alacaklı isterse ödeme emrine yedi gün içinde borç ödenmediği takdirde alacaklının mahkemeye müracaatla iflâs talebinde bulunabileceği ve borçlunun gerek borcu olmadığına ve gerek kendisinin iflâsa tâbi kimselerden bulunmadığına dair itirazı varsa bu müddet içinde istida ile icra dairesine bildirmesi lüzumu ve konkordato teklif edebileceği ilâve olunur.

İflâs talebi ve müddeti

MADDE 156

Ödeme emrindeki müddet içinde borçlu tarafından itiraz olunmamışsa alacaklı bir istida ile Ticaret Mahkemesinden iflâs kararı isteyebilir.

Bu istidaya borçlunun ödeme emrine itiraz etmediğini mübeyyin ödeme emri nüshasının rabtedilmesi lâzımdır.

Borçlu ödeme emrine itiraz etmişse takib durur ve alacaklı bu itirazın refile beraber borçlunun iflâsına karar verilmesini bir istida ile Ticaret Mahkemesinden isteyebilir.

İflâs istemek hakkı ödeme emrinin tebliği tarihinden bir sene sonra düşer.

Muhakeme usulü

MADDE 158

Alacaklının iflâs talebi üzerine Ticaret Mahkemesi icra dosyasını celbederek ve seri usulü mahkemeye göre duruşma yaparak gerek iflâs talebini gerek itiraz ve defileri umumî hükümler dairesinde tetkik ve intaç eder. Şu kadar ki, borçlunun itiraz ve defileri varid görülmezse mahkeme yedi gün içinde borcun ifa veya o mikdar meblâğın mahkeme veznesine depo edilmesini borçluya emreder. Borçlu imtina ederse iflâsına karar verilir.

Alacaklıya verilecek ödeme emri

MADDE 170

İcra dairesi 60, 64 üncü maddeler mucibince alacaklıya ödeme emrinin bir nüshasını verir.

Haciz istenen takibde itiraz

MADDE 172

Haciz isteyeceğini bildirmiş olan alacaklı itirazın refi hakkındaki talebini icra dairesine bildirir. Daire bu taleb üzerine dosyayı tetkik merciine gönderir. Tetkik merciince on sekizinci madde hükmü tatbik olunur.

63 üncü madde ile 65 inci maddeden 72 nci maddeye kadar olan hükümler bu halde de caridir.

Adi ve rehinli alacakların sırası

MADDE 206

Alacakları rehinli olan alacaklıların satış tutarı üzerinde, gümrük resmi ve akar vergisi gibi Devlet tekliflerinden muayyen eşya ve akardan alınması lâzım gelen resim ve vergi o akar veya eşya bedelinden istifa olunduktan sonra rüçhan hakları vardır.

Bir alacak birden ziyade rehinle temin edilmiş ise satış tutarı borca mahsub edilirken her rehinin idare ve satış masrafı ve bu rehinlerden bir kısmı ile temin edilmiş başka alacaklar da varsa bunlar nazara alınıp paylaştırmada lâzım gelen tenasübe riayet edilir.

Alacakları gayri menkul rehinile temin edilmiş olan alacaklıların sırası ve bu teminatın faiz ve teferruatına şümulü Kanunu Medeninin gayri menkul rehinine müteallik hükümlerine göre tayin olunur.

Teminatlı olup da rehinle kapatılmamış olan veya teminatsız bulunan, alacaklar masa mallarının satış tutarından, aşağıdaki sıra ile verilmek üzere kaydolunur:

Birinci sıra

A - İflâsın açılmasından bir evvelki sene için hizmetçi ücretleri;

B - İflâsın açılmasından evvelki altı ay için yazıhanenin memur, kâtib ve müstahdemlerile müessesede daimî çalışan memur ve müstahdemlerin ücretleri;

C - İflâsın açılmasından evvelki altı ay için gündelik veya parca üzerine çalışan fabrika işçilerile sair işçilerin ücretleri;

D - Cenaze masrafları;

E - İlâma müstenid ve paylaştırmaya kadar işleyecek karı koca ve çocuk nafakaları.

İkinci sıra

A - Vesayet ve velayet hasebile malları borçlunun idaresine bırakılan kimselerin bu yüzden alacakları;

Ancak bu alacaklar iflâs, vesayet veya velâyeti devam ettiği müddet yahut bunların bitmesini takib eden sene içinde açılırsa imtiyazlı olarak kabul olunur. Bir davanın veya takibin devam eylediği müddet hesaba katılmaz. Borçlunun vesayet dairesi azası sıfatile mes’uliyetinden doğan alacaklar vesayetten doğan alcaklar gibidir (Kanunu Medeni 409, 413). Yalnız yukarıda zikrolunan müddetle tahdid, burada cari değildir.

B - Patronların amelé sandıklarına olan borçları.

Üçüncü sıra

İflâsın açılmasından bir evvelki sene için Hükûmet tarafından ruhsatnameli doktor, eczacı ve ebelerin alacakları ve borçlu ile ailesi efradının tedavi ve bakım masrafları.

Dördüncü sıra

Müflisin karısının mal birliği veya mal ortaklığındaki mevcud olmıyan şahsî mallarından dolayı alacağının nısfı;

Karının istirdad hakkını kullanarak geri aldığı ve şahsî malları hakkında haiz olduğu teminatın tasfiyesile elde ettiği miktar tenzil edildikten sonra mümtazdır.

Beşinci sıra

Devlet Hazinesinden doğrudan doğruya veya bilvasıta tahsil olunan vergi ile Devlet tekliflerinden olan mütenevvi resimler.

Altıncı sıra

Karının şahsî mallarının mümtaz olmıyan kısmı da dahil olmak üezere sair bütün alacakları.

Reddedilen miraslarda alacaklıları davet

MADDE 220

Reddedilen bir mirasın tasfiyesi lâzım geldikte miras hükümleri mucibince evvelce alacaklılar davet edilmiş ise yukarıdaki maddeye göre kayid müddeti on güne indirilir. Evvelce alacaklarım kayid ettirenler için yeniden müracaata lüzum yoktur.

İflâs idaresi ve iflâs dairesinin vazifeleri

MADDE 223

Toplanan alacaklılar, lâzım gelen bilgi ve tecrübeyi haiz Türk vatandaşlarından intibah edecekleri bir veya bir kaç şahıstan bir iflâs idaresi teşkil ve tasfiyeyi buna havale eylerler. Bu idare İflâs Dairesinin murakaesi altındadır.

Bu halde İflâs Dairesi şu vazifelerle mükelleftir:

1 - Alacaklılar toplantısının kararlarına, alacaklıların menfaatine uygun görmediği bütün tedbirlere ve hususile idarece kabul edilen alacaklar ile istihkak iddialarının kabulüne dair olan kararların kanuna ve hâdiseye uygun görmediklerine karşı yedi gün içinde tetkik merciine müracaatla itiraz etmek,

2 - İflâsı idare edenlerin ücretlerile masrafları da dahil olmak üzere hesap puslalarını, merciin tasdikine arzetmek.

Karlarlar aleyhine müracaat

MADDE 225

Alacaklılar toplanmasının kararlarından dolayı her alacaklı tarafından yedi gün içinde tetkik merciine şikâyet olunabilir. Merci İflâs Dairesinin mütaleasını aldıktan ve icabında şikâyet edeni ve dinlenmelerini istiyen alacaklıları da dinledikten sonra kısa bir zamanda kararını verir.

Üçüncü şahısların istihkak iddiaları

MADDE 228

Üçüncü şahıslar tarafından istihkak iddiasında bulunulan eşyanın kendilerine verilip verilmiyeceği İflâs İdaresi kararlaştırır.

İdare istihkak iddiasını reddederse davanın açılması için yedi gün mühlet tayin ve tebliğ eder. Bu mühleti geçiren üçüncü şahıs masaya karşı istihkak iddiasından vazgeçmiş sayılır.

Mahkeme icabında istihkak davacısından masanın muhtemel zararına karşı teminat isteyebilir.

Sıra cetveline itiraz ve neticeleri

MADDE 235

Sıra cetveline itiraz edenler cetvelin verilmesinin ilânından yedi gün içinde iflâsa kararı veren mahkemeye müracaata mecburdurlar.

İtiraz eden, talebinin haksız olarak red veya tenzil edildiğini yahut istediği sıraya kaydedilmediğini iddia ederse dava masaya karşı açılır. Muteriz başkasının kabul edilen alacağına itiraz eyliyorsa davasını o alacaklı aleyhine açar.

Bir alacağın terkini hakkında açılan dava kazanılırsa bu alacağa tahsis edilen hisse dava masrafları da dahil olduğu hâlde sıraya bakılmaksızın alacağı nisbetinde itiraz edene verilir ve artanı da diğer alacaklılara sıra cetveline göre dağıtılır. Dava seri muhakeme usulü ile görülür.

Ancak itiraz alacağın esas veya miktarına taallûk etmeyip yalnız sıraya dair ise şikâyet yoli'le tetkik merciine arzolunur.

İhtiyatı hacizde teminat

MADDE 259

İhtiyatî haciz istiyen alacaklı hacizde haksız çıktığı takdirde borçlunun ve üçüncü şahsın bu yüzden uğrayacakları bütün zararlardan mesul ve Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 96 ncı maddesinde yazılı teminatı vermeğe mecburdur.

Ancak alacak bir ilâma müstenid ise teminat aranmaz.

Alacak ilâm mahiyetinde bir vesikaya müstenid ise mahkeme teminata lüzum olup olmadığını takdir eder.

Tazminat davası ihtiyatî haczi koyan mahkemede dahi görülür.

Zabıt tutma ve haciz zabıt varakasının tebliği

MADDE 262

Haczi icra eden memur bir zabıt varakası tutar. Bunda haczolunan şeyler ve kıymetleri gösterir ve derhal icra dairesine verilir.

İcra dairesi ihtiyatî - haciz zabıt varakasının bir suretini üç gün içinde alacaklı ve borçluya ve icabında üçüncü şahsa tebliğ eder.

İhtiyatî haczi tamamlayan merasim

MADDE 264

Dava açılmadan veya icra takibine başlanmadan evvel ihtiyatî haciz yaptırmış olan alacaklı zabıt varakasının kendisine tebliğinden yedi gün içinde ya takib talebinde bulunmağa veya dava açmağa mecburdur.

Borçlu itiraz ederse alacaklıya itirazı hemen tebliğ olunur. Alacaklı tebliğ tarihinden yedi gün içinde tetkik merciindenitirazın refini istemeğe yahud dava açmağa mecburdur. Tetkik mercii itirazın refi talebini reddederse alacaklının karar tarihinden yedi gün içinde dava açması lâzımdır.

İhtiyatî haciz, alacak davasının mahkemede görüldüğü sırada konulmuş ise esas hakkında verilecek hükmün sulh mahkemelerinde tefhim ve asliye mahkemelerinde tebliğinden itibaren bir ay içinde alacaklı takib talebinde bulunmağa mecburdur.

Alacaklı bu müddetleri geçirir veya davasından yahud takib talebinden vazgeçerse veya davası yahud takib talebi, kanunî müddetlerin geçmesile düşerse veya davasında haksız çıkarsa ihtiyatî haciz hükümsüz kalır ve alâkadarlar isterse lâzım gelenlere bildirilir.

İhtiyatî haciz sebebine itiraz ve müddeti

MADDE 265

İhtiyatî haciz kararı temyiz edilemez.

Ancak kendisi dinlenmeden 257 nci maddenin ikinci fıkrasına tevfikan verilen ihtiyatî haczin istinad ettiği sebebleri borçlu kabul etmezse haciz zabıt varakasının tebliği tarihinden yedi gün içinde mahkemeye müracaat eder.

Mahkeme sebebler üzerinde tetkikat yaparak itirazı kabul veya reddeder.

İtiraz kabul edilirse haciz kalkar.

Adî kira ve hasılat kiraları için ödeme emri ve itiraz müddeti

MADDE 269

Takib adi kiralara veya hasılat kiralarına mütedair olup da alacaklı da talep ederse Ödeme emri, Borçlar Kanununun 260 ve 288 inci maddelerinde yazılı ihtarı ve kanunî müddet geçtikten sonra tetkik merciinden borçlunun kiralanan şeyden çıkarılması istenebileceği tebliğini ihtiva eder.

Bu tebliğ üzerine borç ödenmez veya itiraz edilmez veya itiraz varid görülmezse alacaklının talebi üzerine tetkik merciince tahliyeye karar verilir.

Borçlar Kanununun 260 ıncı maddesinin kiralayana altı günlük mühletin hitamında akdi feshe müsaade ettiği hallerde itiraz müddeti üç gündür.

Mukavelename ile kiralanan gayrimenkullerin tahliyesi

1 - Tahliye emri ve münderecatı

MADDE 272

Mukavelename ile kiralanan bir gayrimenkulün müddeti bittikten bir ay içinde mukavelenin icra dairesine ibrazı ile tahliyesi istenebilir.

Bunun üzerine icra memuru bir tahliye emri tebliği suretile gayrimenkulün on beş gün içinde tahliye ve teslimini emreder.

Tahliye emrinde:

Kiralayanın ve kiracının ve varsa mümessillerinin isim, şöhret ve ikametgâhları ve mukavele tarihi ve kiranın yenilendiğine veya uzatıldığına dair bir itirazı varsa yedi gün içinde daireye müracaatla beyan etmez ve itirazda bulunmaz veya kendiliğinden tahliye etmezse zorla çıkarılacağı yazılır.

İtiraz

1 - Müddet ve şekli

MADDE 274

İtiraz etmek isteyen kiracı itirazını tahilye emirinin tebliğinden itibaren yedi gün içinde istida ile veya şifahen icra dairesine bildirir.

Bu suretle yapılan itiraz tahliye takibini durdurur.

63, 64 ve 65 inci maddeler hükmü tahliye takiblerinde de caridir.

İptal davası ve davacılar

MADDE 277

İbtal davasından maksat 278, 279 ve 280 inci maddelerde yazılı tasarrufların butlanına hükmettirmektetir. Bu davayı aşağıdaki şahıslar açabilirler:

1 - Elinde muvakkat yahut kat’î aciz vesikası bulunan her alacaklı,

2 - İflâs idaresi yahut 245 inci maddede ve 255 inci maddenin 3 üncü fıkrasında yazılı hallerde alacaklıların kendileri.

İvazsız tasarrufların butlanı

MADDE 278

Mutad hediyeler müstesna olmak üzere, hacizden veya haciz edilecek mal bulunmaması sebebile acizden yahut iflâsın açılmasından haczin veya aciz vesikası verilmesinin sebebi olan yahut masaya kabul olunan alacaklardan en eskisinin tesis edilmiş olduğu tarihe kadar geriye doğru olan müddet içinde yapılan bütün bağışlamalar ve ivazsız tasarruflar batıldır.

Ancak, bu müddet haciz veya aciz yahut iflâstan evvelki iki seneyi geçemez.

Aşağıdaki tasarruflar bağışlama gibidir:

1 - Ana, baba ile evlât ve karı koca arasında yapılan ivazlı tasarruflar,

2 - Kendi verdiğinin akdin yapıldığı sıradaki değerine göre borçlunun ivaz olarak pek aşağı bir fiat kabul ettiği akidler,

3 - Borçlunun kendisine yahut üçüncü bir şahıs menfaatine kaydı hayat şartile irad ve intifa hakkı tesis ettiği akidler.

Butlan davalarında muhakeme usulü

MADDE 281

Mahkeme 278, 279 ve 280 inci maddelerdeki hususlardan doğan ihtilâfları seri usulü muhakeme ile görüp hükme bağlar. Mahkeme bu maddelere müteallik ihtilâfları ahval ve şeraiti nazarı itibara alarak serbestçe takdir ve halleder.

Mühletin ilânı

MADDE 288

Tetkik merciince mühlet ilân olunur ve icra dairesile tapu idaresine bildirilir. Borçlu tüccardan ise ticaret sicil memurluğuna ve deniz ticareti ile meşgul ise liman idaresine de haber verilir.

Konkordato talebi üzerine verilecek mühlet kararına ilân tarihinden itibaren yedi gün içinde her alacaklı istida ile itiraz edebilir.

Tetkik mercii bu itirazların hepsini tarafları dinleyerek bir kararla halleder, itiraz ve temyiz mühletin cereyanını durdurmaz.

Temyize müracaat

MADDE 299

Konkordato hakkında verilen hüküm tefhiminden on gün içinde borçlu ve itiraz eden her alacaklı tarafından temyiz olunabilir.

Konkordatonun reddinden sonra iflâs

MADDE 301

Konkordato tasdik olunmaz yahut mühlet kaldırılırsa alacaklılardan birinin yedi gün içinde vuku bulacak talebile iflâs yolu ile takibe tâbi olan borçlunun derhal iflâsına karar verilir.

İtirazlı alacaklar hakkında dava

MADDE 302

Mahkeme konkordatonun tasdiki kararında alacakları itiraza uğramış olan alacaklılara, dava etmek için yedi günlük bir mühlet tayin eder. Bu mühlet içinde dava etmeyenlerin hakları düşer.

Mal beyanı için gelmiyenlerin ve beyanatta bulunmayanların ve istenen malı teslim etmiyenlerin cezası

MADDE 337

Müddeti içinde beyanda bulunmak üzere mazereti olmaksızın icra dairesine gelmeyen veya yazı ile beyanda bulunmayan borçlular bu yüzden zarar gören alacaklının şikâyeti üzerine, tedkik mercii tarafından bir aya kadar hafif hapis veya beş liradan iki yüz lira ya kadar hafif para cezası ile mahkûm edilir.

162, 209, 216 ncı maddeler hükümlerine muhalefet eden müflis hakkında da iflâs idaresinin vereceği müzekkere üzerine tedkik mercii tarafından aynı ceza hükmolunur.

Nafaka hükmünü ifa etmiyenlerin cezası

MADDE 344

Nafaka vermeğe mahkûm olup da ilâmda gösterilen ödeme şartlarına riayet etmeyen borçlu, alacaklının şikâyeti üzerine tedkik merciince tarafların hal ve vaziyetlerine göre üç günden üç aya kadar hafif hapse mahkûm edilir. Cezanın infazından sonra işliyecek nafaka hakkında aynı hüküm cereyan eder.

Ancak borçlu nafakanın kaldırılması veya azaltılması hakkında dava açmış ve borçlunun dermeyan ettiği sebebler tedkik merciince cezanın tehiri talebini kabul ettirecek mahiyette bulunmuş olursa bu madde hükmünün tatbiki muhakeme neticesine bırakılabilir.

Davaların birleştirilmemesi

MADDE 346

Tedkik merciinin salâhiyetine giren ceza davaları diğer mahkemelere aid olan davalarla birleştirilemez.

Ancak kat’ileşen cezalar infaz sırasında içtima kaidelerine göre birleştirilir.

Temyiz

MADDE 353

Tedkik merciinin kararı tefhim veya tebliği tarihinden yedi gün içinde maznun ve şikâyetçi ve Cümhuriyet Müddeiumumisi tarafından temyiz olunabilir. Bu tebliğin maznunun zatına yapılması şarttır.

Temyiz, istida veya tedkik merciine zaptettirilecek şifahî beyanla olur. Depo ve lâyiha aranmaz. İstida veya beyan üzerine evrak hemen Temyiz Mahkemesine gönderilir.

Temyiz ve son maddeler

Temyizi kabil kararlar, suiniyetle temyiz halinde olunacak muamele

MADDE 363

Tedkik merciinin vereceği kararlardan :

1 - İlâmın icrasının geri bırakılması hakkında vukubulan talebin kabul veya reddine ve ilâmın sureti infazına,

2 - Salâhiyetsizliğe,

3 - Ödeme veya tahliye emirlerine karşı vaki itirazların ve takibin iptali veya taliki talebinin red veya kabulüne,

4 - Gerek bu kanuna gerek diğer kanun hükümlerine istinatla bir malın haczi caiz olup olmadığına,

5 - Maaş veya ücretlerin haczinde mikdara veya bunun tezyid veya tenzili taleblerine,

6 - Üçüncü şahıslardaki mal veya alacağın haczinden doğan ihtilâflara,

7 - İstihkak davalarına,

8 - İştirak taleblerinin red veya kabulüne,

9 - Gayri menkul malların ihale kararlarının feshine veya fesih talebinin reddine,

10 - Sıraya taallûk eden itirazın red veya kabulüne,

11 - İhtiyatî tedbir veya ihtiyatî haciz kararlarının kalkıp kalkmadığına,

12 - Konkordato talebi üzerine verilecek mühlete karşı alacaklılar tarafından vukubulan itirazla konkordato talebinin muvafık olup olmadığına ve mühletin kaldırılmasına dair olan talebin kabul veya reddine,

13 - Fevkalâde mühlet talebinin red veya kabulüne,

14 - Fevkalâde mühletin uzatılması talebinin red veya kabulüne,

15 - 356 ncı madde mucibince maaş ve mallardan tazmin suretile yapılacak tahsilât hakkında vukubulan şikâyetlerin red veya kabulüne,

16 - Yedieminden tazminat hakkındaki taleblerin red veya kabulüne,

Müteallik kararlar tebliğ tarihinden itibaren on gün içinde temyiz edilebilir. Bunun haricindeki merci kararları kat’idir.

İcra kararlarının, muameleleri uzatmak gibi suiniyetle temyiz edildiği anlaşılırsa Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 422 nci maddesi hükmü tatbik olunur.

Temyizi kabil olmayan bir kararı suiniyetle temyiz edenler hakkında dahi bu fıkra hükmü caridir.

Temyiz kararları

MADDE 366

Tedkikat, temyiz edilen karara hasredilir ve on beş gün içinde karara bağlanır.

Alâkadarlardan biri ister ve ücretini verir yahud gönderirse kararın hülâsası telgrafla mahalline bildirilir.

Temyiz icra ve iflâs dairesinin kararlarına karşı tedkik mercileri ısrar edemezler. İstihkak davaları umumî hükümlere tâbidir. On gün zarfında tashihi karar caizdir.

Ticaret mahkemeleri yalnız iflâsa ve konkordato talebinin kabul veya reddine dair kararlarda israr edebilirler. Temyiz icra ve iflâs dairesinin ceza hükümlerine müteallik kararları aleyhine Başmüddeiumumilikçe itiraz olunabilir.

Nakız kararı üzerine icra ve iflâs işlerinde 40 ncı maddenin birinci fıkrası hükmü cari olur.

MUVAKKAT MADDE 1

Bu kanunun mer’iyetinden evvel ikame edilmiş olan istihkak davalarile Ticaret Mahkemesine intikal etmiş bulunan Refi İtiraz Talebleri Kanununun mer’iyetinden önce cari hükümler dairesinde işin görülmekte olduğu mahkemelerce tedkik ve intaç olunur.

MUVAKKAT MADDE 2

Bu kanunun mer’iyete girmesinden evvel cereyana başlamış olan müddetlerle icra dairelerinden yapılan tebliğ ve ilânlarda yazılı müddetler 2004 numaralı kanun hükümlerine tabidir.

Mer'iyet zamanı

MADDE 2

Bu kanun neşri tarihinden 60 gün sonra muteberdir.

Kanunu icraya memur olanlar

MADDE 3

Bu kanun hükümlerini icraya İcra Vekilleri Heyeti memurdur.