Kötüniyetli tescilin mutlak ve nispî ret nedenleri arasında sayılmaması, her şeyden…
Öte yandan mülga KHK döneminde söz konusu düzenleme biçimi nedeniyle kötüniyetli…
Kötüniyetli tescile ilişkin bu düzenleme biçiminin bilinçli bir tercihin ürünü olmadığı…
Bununla birlikte 2008 tarihli HGK kararına(43) kadar yargı uygulamasında kötüniyetli tescil sadece bir ret nedeni olarak değerlendirilmiş ve hükümsüzlüğe yol açamayacağı kabul edilmişti. 2008 yılına gelindiğinde ise Yüksek Mahkeme, öğreti görüşleri doğrultusunda, kötüniyetli tescili bağımsız bir hükümsüzlük nedeni olarak kabul etmişti. Söz konusu karar, hükümsüzlük nedenleri arasında açıkça belirtilmiş olmamasına rağmen kötüniyetli tescilin temel bir ilke ve genel hüküm niteliğindeki TMK m. 2 karşısında korunmasının mümkün olmayacağı gerekçesine dayanmaktaydı. Böylece uzun süre devam eden bir tartışma döneminin ardından kötüniyetli tescil, HGK kararı ile birlikte hukukumuzda hem ret hem de hükümsüzlük nedeni olarak uygulanmaya başlanmıştı(44)…
