Herren ise, onalım hakkının ilgili olduğu kişiler çevresini esas almak suretiyle ortalama bir görüş geliştirmiştir. Yazara göre, onalım hakkının niteliği ve etkisini araştırırken ilgililer açısından ikili bir ayrım yapılmalı; onalım hakkı pay sahipleri yararına öngörülmüş ise gerçek (tüzel kişiliğe özgü); buna karşılık üçüncü kişiler yararına öngörülmüş ise gerçek olmayan nitelikte sayılmalıdır. Çünkü onalım hükmünün muhatabı ortaklar ve ortaklık ise, ortakların değişmesine yönelik ortaklıklar
Bu görüşe itiraz eden Frey, onalım hakkını düzenleyen aynı tür hükümler arasında hükmün muhatapları açısından ayrım yapılarak bazen tüzel kişiliğe özgü, bazen bireysel hukuka özgü nitelikten söz edilmesini mantığa uygun bulmamaktadır. Yazara göre, anılan hükmün ortaksal ilişkilere ve mevcut organizasyon yapısına ne oranda müdahale oluşturduğu yanıtlanmaksızın sırf ortaklık sıfatını ölçü almak sakıncalıdır. Onalım hakkı daima borçlar hukukuna özgü bir anlaşma olarak kabul edilmelidir. Fakat bu, belirli ölçüde sözleşme temelinden ayrılan ve düzenleyici hak olarak üçüncü kişilere tanınan haklar yolu ile anonim ortaklık sosyal alanına ve organizasyon yapısına müdahale edilemeyeceği anlamında katı bir şekilde de yorumlanmamalıdır(99)…