TMSF’nin seçimlik yetkiler arasında tercihte bulunurken sahip olduğu takdir yetkisinin…
- İçindekiler
- Metin
- Referans kopyala
-
Git
: - Sayfaya Git
- Görüntüleme Ayarları
-
-
ᴀ⇣ Yazı karakterini küçült
Banka ve Ticaret Hukuku Araştırma Enstitüsü
Yayın tarihi: Haziran 2006
Cilt: 23 Sayı: 3
Çağlar Manavgat
Aşağıda bir kısmını gördüğünüz bu dokümana sadece Profesyonel + pakete abone olan üyelerimiz erişebilir.
D. Seçimlik Yetkilerin Kullanılmasında Fonun Takdir Yetkisinin Kapsamı ve Sermaye Piyasası Bakımından Önemi
TMSF’nin, BanK md. 134 kapsamında kullanabileceği pay satışı, varlık-aktif satışı…
Ulaşılan bu sonuç, anonim ortaklıkların tasfiye yöntemiyle de uyumludur. Yani ortaklığın…
BanK md. 134 hükmünün TMSF’ye tanıdığı ikinci temel yetki tasfiyedir. Gerçekten varlık…
Fonun, sadece pay satışıyla yetinmesi halinde, ortaklığın tasfiyesi söz konusu olmayacaktır.…
BanK md. 134 hükmüne 5472 sayılı Kanunla eklenen son fıkra hükmü, madde kapsamındaki…
BanK md. 134 hükmünün Fona, madde kapsamındaki ortaklıklarda yönetim ve tasfiye yetkisini…
BanK md. 134 hükmü kapsamındaki bir halka açık anonim ortaklıkta tasfiyeye yönelik…
Pay satışının mümkün olmaması veya pay satışına rağmen Fon alacağının tam karşılanamaması…
Nihayet, sorumlu ortakların paylarıyla orantı kurulmaksızın varlık satışı yapılması zorunlu olduğu takdirde, bedelinin tüm paylar arasında oransallık ilkesine göre paylaştırılması gerekir. Bir başka deyişle, İktisadî bütünlük içinde daha yüksek bir değerden satılabileceği için, sorumlu ortağın payına düşen kısımla sınırlanması ekonomik açıdan yerinde olmayan varlıkların satışı halinde, BanK md. 134 hükmünde pay ve aktif satışında öngörülen oransallık ilkesi, varlık satışında satıştan elde edilen hasılanın Fon alacağına mahsubunda gözetilmeli ve sorumluluğu olmayan paylara isabet eden tutar, Fon alacağına mahsubun dışında tutulmalıdır. Bu noktada, varlık-aktif satışı aşamasındaki mahsup işleminin önem taşımadığı, zira, BanK md. 134’ün son fıkra hükmü uyarınca Fonun, madde kapsamındaki ortaklıkları tasfiye yetkisinin olduğu; aynı fıkra uyarınca alacaklılara sıra cetveline uygun olarak yapılacak dağıtım sonrasında tasfiye bakiyesi kalması halinde ise, ortaklara payları oranında ödeme yapılabileceği ileri sürülebilir. Ancak yukarıda belirtildiği gibi, Fonun tasfiyeye gitme yetkisi mutlak değildir. Fon alacağını tahsil edebildiği takdirde, kalan aktiflerle faaliyete devam mümkünse tasfiyeyi istemekte hukukî yarar bulunmadığı gibi, BanK md. 134 hükmü kapsamında sayılan her ortaklık Fona kişisel olarak sorumlu değildir. BanK md. 134 (d) bendi hükmünde sayılan ve sorumlu olmaları şartı aranması gereken ortakların payları madde kapsamında olup, aynı bentte sayılan ortaklıklar kişisel olarak Fona karşı sorumlu olmadıklarından Fonun tasfiye yetkisine konu edilemez. Dolayısıyla, Fonun tasfiye kararı veremeyeceği ortaklıklarda yapacağı varlık satışlarında, elde edilen hasılanın alacağa mahsubunda, sorumlu ortakların paylarıyla orantılı olarak işlem yapması ve sorumluluğu bulunmayan ortakların paylarına isabet eden kısmı, mahsup işlemi dışında tutması gerekir. Sayfa 224Fonun gerek sahip olduğu kamusal yükümlülükler gerek BanK md. 134 kapsamındaki ortaklıktaki tasfiye memuru ya da kayyım konumu gereğince, Kanunla tanınan seçimlik yetkileri kullanırken, sermaye piyasasının temel ilkesi olan kamuyu aydınlatma yükümlülüğünü de tam ve zamanında yerine getirmesi gerektiğinde kuşku yoktur(7). Zira halka açık bir ortaklığın, geniş kapsamlı olan ve içerdiği yetkiler bakımından bir ortaklığın, genel hükümler dışında tasfiyesine kadar gidebilen 134’üncü madde kapsamına alınması ve pay, varlık-aktif satışı gibi ortaklığın kısmen veya tamamen tasfiyesine yol açabilen yetkilerin kullanılması, her aşamada tam ve zamanında kamuyu aydınlatmayı gerekli kılmaktadır. Kamuyu aydınlatma, halka açık anonim ortaklık ortağının, BanK md. 134 hükmünün uygulanmasından doğacak zararlarını ve güven unsuru üzerindeki olumsuz etkiyi tümüyle gideremeyecek olsa da, borsada fiyatın sağlıklı oluşmasını ve yatırımcının içinde bulunduğu koşullar çerçevesinde yatırım kararını vermesini sağlayacaktır. Bir başka deyişle, en önemli varlık-aktifleri satış sürecine girdiği halde, bu bilginin yansımasından uzak biçimde yatırım kararları verilmesini önleyecek, yatırımcının gerek ekonomik gerek hukukî kararlarını verebilmesine hizmet edecektir. Sayfa 225