Söz konusu hükmün emredici bir nitelik taşıdığı görüşünü savunan Druey’e göre MK m. 652 (İsviçre MK m. 612a), eşlerden birinin ölümü üzerine mal rejimlerinin tasfiyesinde sağ kalan eşe aile konutu ve ev eşyasının tasfiye payı veya alacağına özgülenmesini talep hakkı veren hükümleri miras hukukunda tamamlayan bir hükümdür. Bu hüküm, sağ kalan eşin mal rejimlerine ilişkin bir tasfiye payının ya da alacağının olmadığı veya bu pay ya da alacak miktarının özgüleme talebi için yeterli olmadığı veya eşler arasında geçerli mal rejiminin mal ayrılığı olduğu durumlar dikkate alınarak konulmuştur. Bütün bu normların amacı, sağ kalan eşe o güne kadarki yaşam standardının devamını mümkün kılmaktır. Mal rejimlerindeki paralel hükümlerin aksinin ilgili eşin rızası olmadan öngörülmesi mümkün olmayıp, Medeni Kanun’un sistematiği dikkate alındığında miras hukukuna ilişkin MK m. 652/I ve II hükmünü de, malvarlığı rejimlerindeki paralel hükümlerden farklı şekilde ele almanın herhangi bir haklı sebebi yoktur. Özellikle sağ kalan eşin mal rejimlerine ilişkin tasfiye payı ya da alacağının değer itibarıyla özgüleme talebi için yeterli olmadığı durumlarda, mirasbırakana tek taraflı bir ölüme bağlı tasarrufla eşinin MK m. 652’den doğan talep hakkını kullanmasını engelleme imkanı tanınmasının, ona mal rejimlerinde tanınmayan bir hakkın bahşedilmesinin açıklanabilir bir tarafı yoktur(141)…