"...Sermaye Piyasası Kanununun ana hedefi, tasarruf sahiplerinin korunması ve bu suretle kaynakların iktisadi kalkınmanın emrine sunulması olduğundan, sermaye piyasalarının düzgün işleyişini sağlamaktan sorumlu organ olarak Kurula, düzenleme, gözetleme ve denetleme görev ve yetkisi verilmiş, bu çerçevede sermaye piyasası kurumlarının yürütecekleri faaliyetlere göre örgütlenmelerini sağlayacak, Kurul sermaye piyasaları ve kurumlarını izleyecek, sermaye piyasası kurumlarının mali yapıları, sermaye yeterlilikleri ve piyasaların genel işleyişi konusunda düzenleme ve tedbirler öngörülmüş, aracı kurumlar için tedricen tasfiye imkanı getirilmiştir.…
- İçindekiler
- Metin
- Referans kopyala
-
Git
: - Sayfaya Git
- Görüntüleme Ayarları
-
-
ᴀ⇣ Yazı karakterini küçült
Banka ve Ticaret Hukuku Araştırma Enstitüsü
Yayın tarihi: Mart 2014
Cilt: 30 Sayı: 1
Hülya Çoştan, Nusret Çetin
Aşağıda bir kısmını gördüğünüz bu dokümana sadece Profesyonel + pakete abone olan üyelerimiz erişebilir.
B- Yargı Kararları
a- Aracı Kurumlar Nezdindeki Varlıklara İlişkin Davalar
İki yatırımcı tarafından SPK aleyhine açılan ve esas itibariyle ... Menkul Değerler…
...Kurulun yasayla kendisine verilen görevi layıkıyla yerine getirmediği, tasarruf sahipleri olan davacıların hak ve yararlarının korunmadığı, gözetleme ve denetleme görevinin yerine getirilmediği anlaşılmakla Sermaye Piyasası Kurulunun dava konusu 5.4.2002 günlü ve 17/451 sayılı kararda hukuka ve mevzuata uyarlık görülmemiştir.…
Davacının .... TL maddi tazminat istemine gelince,…
Anayasanın 125. maddesine göre idare kendi eylem ve işlemlerinden doğan zararı ödemekle yükümlüdür. İdarenin belirtilen hukuki sorumluluğu aynı zamanda Türkiye Cumhuriyeti’nin hukuk devleti olma niteliğinin de doğal bir sonucudur. Kamu idareleri yapmakla yükümlü oldukları kamu hizmetlerini gereği gibi yerine getirmekle yükümlüdürler.…
İdarenin bu yükümlülüğü hiç veya gereği gibi yerine getirmeyerek hizmetin kötü ve geç işlemesi ve bu yüzden bir zarara neden olunması halinde zararı tazminle yükümlü olacağı tabiidir.…
İdare yönünden tazmin borcunun doğabilmesi için, sadece zararın varlığı yeterli olmayıp, bu zararın kesin olarak ortaya çıkmış, miktar olarak belirgin, yani gerçek zarar olması gerekir.…
...bu haliyle davacıların aracı kurumdan icra yoluyla alacaklarının Kurul Karar Organı’nın kararı uyarınca tahsil edilemediği, diğer bir deyişle aracı kurumun sermaye blokajı hesabında bulunan ...TL’nin aracı kuruma iade edilmesi neticesinde, davalı idarenin gözetleme ve denetleme görevinin gereği gibi yerine getirilmemesinden dolayı davacıların zarara uğradığı, davalı idarenin mahkeme kararını yanlış uygulamak suretiyle hizmet kusuru işlediği açık olmakla, davacıların bu yüzden uğradıkları maddi zararın tazmini Anayasanın 125. maddesi gereğidir…
gerekçeleriyle, dava konusu işlemin iptaline ve davacının uğradığı maddi zararın…
Yukarıdaki davaya benzer şekilde davacı tarafından, davalı SPK’nın denetim ve gözetim…
“…İdare hukukunun temel ilkelerine göre, uğranıldığı iddia edilen zararın tazminine hükmedilebilmesi için kesin ve gerçekleşmiş bulunması ve bu zararın idarenin eylem veya işleminden doğması gerekmektedir.…
Olayda, davalı idarenin 3794 sayılı Yasanın 46. maddesinde öngörülen tedbirleri aldığı, mali yapısı bozulduğu tesbit edilen şirket için gerekli önlemleri aldığı, davacının aracı kurumla olan özel hukuk hükümlerine tabi…
Bu durumda, uğradığı zararın davalı idarece tazminine ilişkin isteminin hukuki dayanağı bulunmamaktadır...”.…
gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Anılan kararın temyiz incelemesinde,…
“..İcra ve İflas Kanunu hükümlerine göre başlatılan ve halen süren işlemler nedeniyle, bu aşamada davacının gerçekleşmiş bir zararından söz etmeye olanak bulunmamaktadır. Alacaklı sıfatıyla icra takibine başlayan davacının bu yöntemde öngörülen biçimde sonuç alındıktan sonra tazmini gereken gerçekleşmiş zararının olup olmadığı ortaya çıkacağından, idarenin tazmin sorumluğu bulunup bulunmadığının da belirtilen aşamada incelenmesi mümkündür.…
Tazminat davası açılabilmesi için gerekli önkoşul olan, gerçekleşmiş bir zararın henüz bulunmadığı aşamada, davalı idarenin hizmet kusuru olup olmadığının da irdelenmesine gerek bulunmamaktadır...”…
gerekçesiyle, anılan mahkeme kararının davalı idarenin hizmet kusuru bulunmadığı…