Fikir ve sanat eserlerinin korunmasına dair 1951 tarihli bu Kanun’un hazırlanmasında ve uluslararası sözleşmeye taraf olunmasına kadar geçen uzun dönemde, özellikle iki ismin çalışmalarının ön plana çıktığı anlaşılmaktadır. Bu isimlerden ilki Türk hukukuna önemli katkıları bulunan(37)…
Prof. Dr. Ernst Hirsch’in çalışmalarıyla başlamak gerekirse; Hirsch, Bern Sözleşmesi hakkındaki görüşünü açıklarken(38)…
Bu yol haritasına göre Türkiye’nin Bern Sözleşmesi’ne katılabilmesi için 1910 tarihli Hakk-ı Telif Kanunu yerine geçmek üzere Bern Sözleşmesi’ne uygun yeni bir kanun kabul edilmesi de gerekiyordu:…
“Memleketimizde bugün eser sahiplerine tanılan kanunî himayenin Bern sözleşmesinin Brüksel şekli şöyle dursun Roma şeklindeki vüs’at ve şümulünde bile temin edilmiş olmadığı inkâr edilmez bir hakikattir. Binaenaleyh Türkiye Cumhuriyeti 28’inci maddenin 3’üncü fıkrası uyarınca 1 Temmuz. 1951’den evvel ihtiyarına göre, ister Roma’da imzalanmış sözleşmeye ister Brüksel metnine iltihak edebilir.…
Aslında bu nitelikteki bir kanunu hazırlama görevi de hâlihazırda 1939 yılındaki Birinci…
1948 yılına gelindiğinde bu kez Adalet Bakanlığı tarafından aynı konuda çalışma yapma görevinin Hirsch’e tekrar verildiği(43)…
“Telif Hakları Tasarısı Hazırlanıyor - Adalet Bakanlığı tarafından hazırlanan telif hakları kanunu tasarısı noktainazarı alınmak üzere profesör Hirsch’e verilmiştir. Hirsch tasarı üzerinde çalışmakta ve bütün dünya mevzuatını tetkik ederek gerekli tadilleri yapmaktadır.(45)”…
Prof. Dr. Ernst Hirsch’in kanaatine göre, fikir ve sanat eserleri konusundaki çalışmalarının yeniden hatırlanmasında ve hızlanmasında dönemin önemli isimlerinden Prof. Halide Edip Adıvar’ın yazılarının da katkısı olmuştur:…
“Bu kez talep Milli Eğitim Bakanlığından değil, Adalet Bakanlığından geliyordu. Bu talebe yol açan, muhtemelen, dünyaca ünlü Türk kadın yazar Halide Edip Adıvar’ın 16 Haziran 1948 tarihli Cumhuriyet Gazetesinde çıkan bir yazısıydı. Bayan Adıvar, telif hakkının korunmasını ve yabancı dilden kitap çevirme özgürlüğünün sınırlandırılmasını sağlayacak yeni bir kanun talep ediyordu. O günkü Adalet Bakanı Fuat Sirmen, benden elimdeki ön tasarıyı bir kez daha gözden geçirmemi … istedi. Ayrıca, bu ön tasarıyı, o arada (1948) Brüksel’de yeniden gözden geçirilmiş Bern Konvansiyonuna da uydurmamı rica etti.(46)…
Hirsch, eserler üzerindeki fikir haklarının korunmasının altında 28 Mart 1852 tarihinde Fransa’da kabul edilen bir Kararnamenin dolaylı etkisinden de bahsetmektedir. Çünkü bu Kararname’de, Fransa dışında -hatta fikir haklarını hiç korumayan bir ülkede- basılan eserlere dahi Fransız eserlerine tanınan korumadan faydalanma hakkı veriliyordu. Hirsch’e göre…
