• Uzun zamandır Türk Anayasa Hukuku için de önerilen organik yasa uygulaması kabul…
• 1982 Anayasası’nın 90. maddesinde yer alan, uyuşmazlık halinde andlaşmaların esas…
• Bütün hak ve özgürlüklerle alakalı bireysel başvuru yapılamaması ile düzenleyici…
• Çevrenin korunması ile ilgili düzenlemelerin olabildiğinde yasa ile yapılması gerekmektedir.…
• Yukarıda görüldüğü üzere ne Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi ne de Anayasa Mahkemesi…
“Çevre hakkının varlığı, insan haklarının temelini oluşturur. İnsanın değerine, onuruna ve gelişmesine engel teşkil etmeyecek bir çevrede yaşaması, yaşamın vazgeçilmez bir unsurudur. Böyle bir olumsuzluğun, kişinin ruhsal fiziki ve bedensel bütünlüğünü bozacağı doğaldır. Bu hak, salt insanlar için değil, doğadaki tüm canlı ve cansız varlıklar için gereklidir. Bu tanımdan, doğanında bizatihi kendi hakkı olduğu, kendini yaşatma ve koruma hakkı bulunduğu kabul edilmek gerekir. Diğer bir anlatımla çevre, hem tüm varlıkların üzerinde hak sahibi olduğu bir ortam hem de çevrenin bizzat kendini koruma ve geliştirme hakkı vardır.”(64) Alıntılanan hükme benzer bir düzenleme neden Anayasa’da olmasın? Bu çerçevede, yukarıdaki…
Herkes, kişiliğine bağlı, dokunulmaz, devredilmez, vazgeçilmez temel hak ve hürriyetlere sahiptir.…
Temel hak ve hürriyetler, kişinin çevreye, topluma, ailesine ve diğer kişilere karşı ödev ve sorumluluklarını da ihtiva eder.…
Kendini yaşatma, koruma ve geliştirme hakkı olan çevre, doğadaki tüm canlı ve cansız varlıklar için de bir haktır. Canlıların değerine, onuruna ve gelişmesine engel teşkil etmeyecek bir çevrede yaşaması, yaşamın vazgeçilmez bir unsurudur. Çevrenin doğadaki tüm canlı ve cansız varlıklarla olan uyumlu birlikteliği temel hak ve özgürlüklerin de temelini oluşturur.…
