İmtiyazlı Paylar…
- Metin
- Referans kopyala
-
Git
: - Sayfaya Git
-
-
ᴀ⇣ Yazı karakterini küçült
On İki Levha Yayıncılık
Yayın tarihi: Ocak 2020
Sayfa: 223 - 232
Müge Evlek, Arslan Kaya, Mehmet Akif Özsoy, Ş. İpek Aşıkoğlu, F. Pelin Tokcan
Aşağıda bir kısmını gördüğünüz bu dokümana sadece Profesyonel + pakete abone olan üyelerimiz erişebilir.
Üçüncü Oturuma Ait Tebliğler:…
Dr. Öğr. Üyesi M. Fatih Arıcı…
Dr. İsmail Cem Soykan…
Sermaye Artırımı Kararının Dürüstlük Kuralına Aykırılığını…
TARTIŞMALAR …
Prof. Dr. Arslan Kaya (Başkan): Çok teşekkür ederim veciz bir şekilde…
Araş. Gör. Temel Güner: Hacettepe Üniversitesi Hukuk Fakültesi. Sayın Arıcı Hocama sormak istiyorum. Hocam, malumunuz olduğu üzere TTK m. 624/3 hükmünde limited şirket müdürler kurulu kararlarında eşitlik hâlinde başkana açıkça üstün oy hakkı tanınmışken anonim şirket yönetim kurulu kararlarında başkana böyle bir hak tanınmamış (TTK m. 390/3). Dolayısıyla öğretide, emredici hükümler karşısında (TTK m. 340) esas sözleşmeyle de yönetim kurulu başkanına üstün oy hakkı tanınamayacağı kabul ediliyor. Acaba TTK m. 360 kapsamında anonim şirketlerde de yönetim kurulu başkanı ve/veya üyesine üstün oy hakkı tanınabileceği savunulabilir mi? Şöyle ki biz TTK m. 360 kapsamında belirli bir gruba, bir veya birden fazla temsilci seçerek yönetim kurulu kararlarında etkili olma imkânı verebiliyorken o gruba iki üye seçme hakkı vermek yerine tek üye seçme hakkı verip o üyenin iki oy kullanmasını veya eşitlik durumunda o üyenin oyunun üstün sayılmasını kararlaştırabilir miyiz? Benzer şekilde TTK m. 360 kapsamında seçilen üyenin yönetim kurulu başkanı seçilmesi durumunda onun oyunun üstün nitelik taşıyacağını kararlaştırılabilir miyiz? İlk bakışta TTK m. 360 hükmünün buna imkân vermeyeceği izlenimi uyansa da bir gruba iki üyeyle temsil edilme hakkı vermek yerine tek üye seçip, seçilen üyeye iki oy hakkı tanımak veya eşitlik durumunda üstün oy hakkı tanımak neden mümkün olmasın? Amaç belirli bir grubun temsilini sağlamak, yönetim kurulu kararlarında etkinliğini artırmaksa bunu, iki üye atama hakkı vermek yerine tek üye atama hakkı verip o üyeye birden fazla oy veya üstün oy hakkı
Dr. Öğr. Üyesi M. Fatih Arıcı: İlk sorunuzla ilgili olarak anladığım…
Prof. Dr. Vural Seven: Teşekkür ediyorum, Sayın Başkan. Bu tebliğleri için genç meslektaşlarıma da teşekkür ediyorum. Fatih Bey’e küçük bir sorum olacak. Şimdi bu müktesep hak dediğimiz yani Yargıtay’ın öyle isimlendirdiği yönetim kuruluna kişi olarak belirleme ve imtiyazın paya tanınması, kişiye tanınması, bunları burada konuştuk. Şimdi ben şunu merak ediyorum, eski Kanun döneminde olan bir ka-
Dr. Öğr. Üyesi M. Fatih Arıcı: Kişisel fikrim, bu konuyla ilgili bir kere böyle bir düzenleme zaten birçok açıdan problemli. İlk önce bu soruya, bu düzenlemenin geçerli olduğu varsayımıyla cevap verilebilir ama ondan önce bir kere şunu söyleyeyim. Mesela “Yirmi yıl şu kişi yönetim kurulu üyesi olacaktır” şeklindeki bir düzenleme, bir kere zaten genel kurulun kanaatimce devredilemez bir yetkisine de aykırı yani burada genel kurul arada bertaraf edilip “şu kişi yönetim kurulu olacaktır” dediğimiz zaman otomatik olarak anasözleşmeyle yirmi seneliğine bir kişiyi seçmek durumunda kalırız. Yargıtay kararlarına konu olan uyuşmazlıklardaki esas sözleşme düzenlemeleri de çok belirsiz gerçekten, hani o kişi mi yoksa onun önerdiği bir temsilci mi seçilecek bu konuda da tam açıklık yok. Uygulamada esas sözleşmelerde bazen pay sahibi olması şartıyla denilerek bu tür düzenlemeler getiriliyor. Dolayısıyla sizin sorduğunuz soruda, eğer esas sözleşmede açıklık varsa bir de bu düzenleme geçerli olarak kabul edilirse, ki geçerliliğinde ciddi şüphem var. Ben bunun müktesep hak olarak kabul edilmesini de problemli görüyorum. Genel kurulun devredilemez yetkileri açısından da problemli görüyorum. Genel olarak Ticaret Kanunu’ndaki müktesep hakkın ne olduğu da öğretide çok tartışmalı bir konu. Yargıtay içtihatlarını eleştirirken öğretideki duruma da değinmem lazım. Mesela neredeyse vazgeçilmez haklar yerine müktesep hakların da kullanıldığına rastlıyorum. Misal olarak müktesep hakların açıklamasında organ kararlarına tabi olmayan haklar deniyor. Hayır, oy birliği ile tüm müktesep haklar değiştirilebilir. Müktesep hakkın
Hâkim Ayşe Albayrak Doğan: Sayın Başkanım, sunumlarından dolayı öncelikle…
Prof. Dr. Gül Okutan Nilsson: Hocam, soru değil. Mehmet (Bahtiyar)…
Prof. Dr. Mehmet Bahtiyar: Gül Hoca ile sohbet ederken söz almak istedik. Gül Hoca pay sahipleri sözleşmesini, ben ise anasözleşmeyi -
Prof. Dr. Arslan Kaya: Evet, aynı konuyla ilgili biraz daha açılım…
Prof. Dr. Gül Okutan Nilsson: Ben de Mehmet Hocaya katıldığımı belirtmek istiyorum. Akdi bir hak oluyor isme tanındığı vakit. Ortaksal bir hak olsaydı buna müktesep hak derdik. Belki müktesep hak kelimesinin kullanılması biraz karıştırmış olabilir işi. Daha eski Kanun zamanında verilen kararlardaki sözleşmesel hak ifadesi belki bu bakımdan daha doğru. Zira akdi tarafların kendi arasında kararlaştırdığı bir şey olmuş oluyor. Genel kurul kararının bunu iptal etmesinde sıkıntı görüyorum dediniz. Esas itibariyle genel kurula gelmemesi gereken bir konu bu. Dolayısıyla genel kurul kendi yetki alanında olmayan bir sözleşme tadili konusunu gündeme almış oluyor. O nedenle aslında genel kurulun üzerinde hiç müzakere edip karar vermemesi gereken konu. Belki iptal denilmeyebilirdi, batıl denilebilirdi vesaire ama sonuç olarak genel kurulun karar alma yetkisi olan bir konu değil. Burada belki akdi sözleşme olarak saydığımızda bütün hissedarlar buna imza atmış sayılır. Aynı zamanda hepsi genel kuruldadır. Bunlar örtüşebilir mi, bu da ayrı bir tartışma konusu olabilir ama sonuç olarak burada akdi bir düzenleme olduğu için ben Yargıtay’ın görüşünün isabetli olduğu kanısındayım. Hâkim Dr. Adem Aslan: Kusura bakmayın, tekrar söz almış oldum. Aslında…