Yargıtay’ın ise, karma teoriye daha yakın olduğu söylenebilir. Nitekim Yargıtay’a…
Yargıtay’a göre, “manevi tazminat, 22.06.1966 tarih ve 7/7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı’nda da etraflıca açıklandığı üzere, ne bir ceza ne de gerçek anlamda bir tazminattır. Zarara uğrayanın manevi ısdırabını bir nebze dindiren, ruhsal tahribatını onaran bir araçtır. Manevi tazminatın kapsamını takdir hakkı, kural olarak yargıca aittir. Yargıç, manevi tazminatın tutarını belirlerken, hak ve adalete uygun davranmalı, hukuk biliminden yararlanmalı, toplumun sosyal, ekonomik ve moral yapısını ve özellikle de somut olayın koşullarını gözetmelidir. Takdir edilecek tutar, bir yandan manevi…
Öğretide malvarlığı zararlarından dolayı kural olarak manevi tazminata hükmedilemeyeceği…
Sosyal ve/veya ticari itibarın zedelenmesi, tacir gerçek veya tüzel kişinin, çevresindeki…
Haksız haczi öğrenen kişi sayısının az olması, manevi zararın oluşmadığı anlamına…
Haksız bir icra takibi, haciz konulmamış olsa bile yine de manevi zarara yol açabilir.…
Bununla birlikte manevi zararın ağır olması gerekmez(38).…
Uğranılan manevi zararın boyutu, diğer bir deyişle kişinin iç dünyasında yarattığı…
Son olarak ekleyelim ki, yansıma zarara(40) uğrayanlar, TBK m.58 gereğince kişilik hakları ihlaline dayanan manevi tazminat talebinde bulunamaz. TBK m.56 gereğince bedensel zarar ve ölüm halinde ağır yaralanan veya ölen kişinin yakınlarının manevi tazminat talep edebileceği düzenlenmesine rağmen, aynı imkân kişilik değerlerine yönelik saldırı sebebiyle manevi tazminatı düzenleyen TBK m.58 hükmü bakımından söz konusu değildir. Bununla birlikte haksız haciz sebebiyle malları haczedilen borçlu veya üçüncü kişi dışında başkaca kişiler (örneğin haksız hacze maruz kalanın aile üyeleri) de haksız hacizden doğrudan etkilenmişlerse; daha açık bir deyişle, haksız haciz fiili, -örneğin- malları haczedilen kişinin aile üyelerinin kişilik hakkı değerlerini de doğrudan doğruya ihlal ediyorsa; onlar da manevi tazminat isteme hakkına sahip olur. Nitekim Yargıtay’a göre, “haczin haksızlığı menfi tespit kararının kesinleşmesiyle sabit olmuş olup davacı da diğer davacı eşiyle birlikte oturduğu evde fiili hacizlere maruz kalmış dolayısıyla onun da kişilik haklarına saldırıda bulunulmuştur”(41).…
