Davalı işveren tarafça ise “… davacının davalı işverenlikte 5 ay çalıştığını, sadece 4 müşteri edindiğini, kampanyalarda başarı göstermediğini, aksiyon almakta geç kaldığını, ağır kaldığını, müşteri ziyaretine çıkmakta isteksiz olduğunu, mali tahlil bilgisinin ve satış kaabiliyetinin yetersiz olduğunu, amirlerinin bu konularda eksiklerini gidersin diye davacıyı defalarca uyardığını, ama performansında gelişme olmadığını, isteksiz çalışmasına devam ettiğini, çok düşük performans göstermesi nedeni ile iş aktinin feshedildiğini,…
İlk derece mahkemesi “…davacının davalı yanında ilk olarak 03.12.2012 tarihinde işe başladığı 15.05.2013 tarihinde iş yerinden ayrıldığı, …………… Ş… Bankası tarafından verilen cevabi yazıya göre; iş görüşmelerine davacının 02.05.2013 tarihinde başladığı ve 03.06.2013 tarihinde ticari pörtföy yöneticisi olarak işe başladığı, …. dosyada dinlenen davacı tanıkları davacı için öngörülen konumdaki yerin kodrosunun boşaltılmadığından dolayı aynı işte 2 kişi bulunamayacağından davacının iş aktine son verildiğini beyan ettiği, davalı tanığının ise, davacının çalıştığı zaman boyunca işinde isteksiz ve ağır kaldığı müşterilerle ilişkilerinin yeterli olmadığını ve bu konuda bilgisinin eksik kaldığından dolayı iş aktinin fesh edildiğini beyan ettiği, dosyada bu tanık anlatımlarını doğrular veya destekleyen hiç bir belge ve delil bulunmadığı ve dosya içinde tanık anlatımları arasında çelişkiler bulunduğu, Yargıtayın ilke kararına göre, belirsiz süreli iş sözleşmelerinde taraflarca ihbar öneli tanınmak suretiyle yada ihbar tazminatı ödenerek her zaman fesih mümkün ise de ; bu hakkında her hak gibi MK 2.maddesine göre dürüstlük ve objektif iyi niyet kurallarına göre kullanılması gerektiği, aksi takdirde fesih hakkının kötüye kullanıldığından söz edileceği, davacının davalı bankaya alınırken şube müdür yardımcılığı görevinin teklif edildiği ve bu görevi yürüten personelin başka bir şubeye atanmasının yapılacağı bu sebeple boşalacak kadronun davacıya teklif edildiği, davacının da ... Bankası AŞ de çalışırken bu teklife sıcak bakarak, davalı bankaya transfer olduğu anlaşılmış olup, öncelikle davalı banka tarafından davacının çalışmış olduğu bankadaki performansı, niteliği, işe yatkınlığı ve davalı bankaya fayda sağlayacağı düşünülerek transfer edildiği ve taraflar arasında iş sözleşmesinin yapıldığı, bu kez davalı bankanın davacıdan yeteri kadar fayda sağlanamadığı, kendisinin yeteri kadar performans gösteremediği, bu sebeple iş aktinin 5 ay 13 gün sonra fesh edilmesi gerekçesinin Mahkeme tarafından yerinde görülmediği, davalı bankanın fesih gerekçesinin objektif kriterlerden uzak, subjektif kriterlere göre…
Konuya ilişkin olarak Yargıtay 9. Hukuk Dairesi “Belirsiz süreli iş sözleşmesinin taraflarca ihbar öneli tanınmak suretiyle ya da ihbar tazminatı ödenerek her zaman feshi mümkün ise de, bu hakkın da her hak gibi Medenî Kanunun 2. maddesi uyarınca dürüstlük ve objektif iyiniyet kurallarına uygun biçimde kullanılması gerekir. Aksi takdirde fesih hakkının kötüye kullanılmış olduğundan söz edilir…..…
Somut olayda, davacı lehine kötü niyet tazminatına hükmedilmesi için yukarda yazılı ilke kararında belirtilen koşullar oluşmamıştır. Bu nedenle, davacının davasının reddi gerekirken kabulü hatalıdır”(14)…
Öncelikle iş güvencesine tabi olmayan bir iş sözleşmesinde işverenin a priori fesih…
Bu açıdan bakıldığında ilk altı aylık dönem içinde işçinin kendisinden beklenen performansı…