Mirasbırakanın sağlığında yaptığı muvazaalı kazandırmalar elbette taşınmaz devirlerinden…
Taşınmazlarda ise, uzun zamandır tartışmasız kabul edilen görüş ve uygulamaya göre,…
Mirasbırakanın sağlığında mirasçısı olmayan kişilere yaptığı bu tür muvazaalı kazandırmaların…
Kural olarak, mirasbırakanın mirasçılarından birine yaptığı muvazaalı kazandırma…
Buna karşılık, gene oldukça sık rastlandığı üzere, mirasbırakanın sağlığında birden…
Aşağıda örnek olarak göstereceğim Yargıtay kararlarından anlaşılacağı üzere, miras…
1.HD, 21.06.2004, E.2004/7005, K.2004/7526 (Kazancı Otomasyon):…
“Davacı, miras bırakanı M.’nin kayden maliki bulunduğu 104 parsel sayılı taşınmazdaki 2 nolu bağımsız bölümü davalı kızı H.’ye, 1 nolu bağımsız bölümü ise H. ve torunu davalı B.’ye pay lı olarak kendisinden mal kaçırmak amacıyla muvazaalı olarak satış suretiyle temlik ettiğini ileri sürüp miras payı oranında iptal ve tescil, bunun mümkün olmaması durumunda tenkis isteğinde bulunmuştur.…
Davalılar, ‘miras bırakanın aynı parseldeki 3 nolu bağımsız bölümü davacıya bağış yoluyla temlik ettiğini, çekişmeli yerleri bedelini ödemek suretiyle satın aldıklarını belirtip davanın reddini savunmuşlardır.…
Somut olayda miras bırakanın davalı kızı H.’ye yaptığı temliklerden önce davacıya aynı taşınmazda sonradan kat mülkiyetine geçilen yapıdaki 3 nolu bağımsız bölümü 10.11.1980 tarihli akitle bağış yoluyla temlik ettiği görülmektedir. Miras bırakanın davacı ve davalı H.’den başka mirasçısı yoktur. Her iki mirasçısına yaptığı temlikler gözetildiğinde miras bırakanın kızı davalı H. bakımından yaptığı işlemin yukarıda açıklandığı gibi mirastan mal kaçırmak …
Hal böyle olunca, davalı H.’ye yapılan temliki işlemler yönünden davanın reddine karar verilmesi gerekirken ...”…
1.HD, 17.10.2011, E.2011/7019, K.2011/10389 (Kazancı Otomasyon):…
“Öte yandan, miras bırakanın sağlığında mal varlığının tamamını veya bir kısmını, mirasçıları arasında hoş görüyle karşılanabilecek makul ölçüler içerisinde paylaştırmışsa mirasçısından mal kaçırma iradesinden söz etme olanağı yoktur. O halde, miras bırakanın denkleştirme yapıp yapmadığı üzerinde durulması, miras bırakandan tüm mirasçılarına intikal eden, taşınır, taşınmaz ve hakların araştırılması, tapu kayıtları ve varsa öteki delil ve belgelerin mercilerinden getirtilmesi, her bir mirasçıya geçirilen malların ve hakların nitelikleri ve değerleri hakkında uzman bilirkişiden rapor alınarak paylaştırmanın mı? yoksa mal kaçırma amacın mı? üstün tutulduğunun aydınlığa kavuşturulması zorunludur.”…
1.HD, 01.07.2011, E.2011/2205, K.2011/7825 (Kazancı Otomasyon):…
“miras bırakanın o tarih itibariyle …… yegane mirasçıları olan anne ve babasından mal kaçırma iradesinin bulunduğu söylenemez. Zira sağlığında ………önce binek aracını babasına, çekişmeli taşınmazı da annesine temlik etmiştir. Buna göre, miras bırakanın iradesinin, bir kısım mallarını mirasçıları arasında paylaştırmaya yönelik olduğu kabul edilmelidir.”…
1.HD, 21.06.2004, E.2004/7005, K.2004/7526 (Kazancı Otomasyon):…
“Dava, muris muvazaası nedenine dayalı tapu iptali ve tescil talebine ilişkindir. Bu nevi davalarda doğru çözüme ulaşılması, miras bırakanın asıl irade ve amacının duraksamaya yer olmayacak şekilde ortaya çıkarılmasına bağlıdır. Öte yandan miras bırakan sağlığında hak dengesini gözeten kabul edilebilir ölçüde ve tüm mirasçıları kapsar biçimde bir paylaştırma yapmışsa mal kaçırmak kastından söz edilmeyeceğinden, olayda 01.04.1974 tarih 1/2 sayılı YARGITAY İnançları Birleştirme Kararı’nın uygulanamayacağı da kuşkusuzdur. Somut olayda miras bırakanın davalı kızı H.’ye yaptığı temliklerden …
1.HD, 17.10.2011, E.2011/7019, K.2011/10389 (Kazancı Otomasyon):…
“Bilindiği üzere; uygulamada ve öğretide “muris muvazaası” olarak tanımlanan muvazaa, niteliği itibariyle nisbi (mevsuf-vasıflı) muvazaa türüdür. Söz konusu muvazaada miras bırakan gerçekten sözleşme yapmak ve tapulu taşınmazını devretmek istemektedir. Ancak mirasçısını miras hakkından yoksun bırakmak için esas amacını gizleyerek, gerçekte bağışlamak istediği tapulu taşınmazını, tapuda yaptığı resmi sözleşmede iradesini satış veya ölünceye kadar bakma sözleşmesi doğrultusunda açıklamak suretiyle devretmektedir.…
Bu durumda yerleşmiş Yargıtay İçtihatlarında ve 1.4.1974 tarih 1/2 Sayılı İnançları Birleştirme Kararında açıklandığı üzere görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmesi de Medeni Kanunun 706, B.K. 213. ve Tapu Kanunun 26. maddelerinde öngörülen şekil koşullarından yoksun bulunduğundan, saklı pay sahibi olsun veya olmasın miras hakkı çiğnenen tüm mirasçılar dava açarak resmi sözleşmenin muvazaa sebebiyle geçersizliğinin tesbitini ve buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydının iptalini isteyebilirler.…
