Bilindiği gibi kaçınılmazlık kavramı 506 sayılı Kanuna 4958 sayılı Kanun(10)…
Kaçınılmazlık, olayın meydana geldiği tarihte geçerli olan bilimsel ve teknik kurallar…
Belirtelim ki, uygulamada kaçınılmazlık zaman zaman bilinçsizce ve rastgele kullanılan…
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 09.02.2016 tarih ve E.2014/18601, K.2016/1432 sayılı kararında,…
“…..kaçınılmazlık, olayın meydana geldiği tarihte ve iş kazaları bakımından süreçte bilimsel ve teknik kurallar ve olanaklar gereğince alınacak tüm önlemlere rağmen zararın kısmen veya tamamen meydana gelmesi durumu olarak tanımlanabilir…..Kaçınılmazlık olgusunda, işçi sağlığı ve iş güvenliği konusunda geçerli mevzuat hükümleri çerçevesinde, doğabilecek olası zararlı sonuçların önlenmesi yönünde, duruma ve koşullara göre ilgililerden beklenebilecek tüm özenli ve dikkatli çabaya karşın, sigortalıyı bedence veya ruhça arızaya uğratan iş kazasının meydana gelmesi durumunda söz edilebilir. Günümüz teknolojisinde bir takım olayların sonuçlarının kısmen kaçınılmazlık/kötü rastlantılarla açıklanması, alınabilecek önlemler düşünüldüğünde olanaksızdır. Kaçınılmazlık/kötü rastlantı olarak adlandırılan olguların birçoğunun temelinde insan yanılgı ve savsamaları, özen eksikliği bulunduğu bir gerçektir. Unutulmamalıdır ki, her birey zararlı sonuçların önlenmesi için durum ve koşulların kendisine yüklediği özen ve dikkat yükümünü göstermek zorundadır. Öngörülebilir sonuçlar karşısında kaçınılmazlık/kötü rastlantı yönünde değerlendirme yapılamaz…
Ayrıca kaçınılmazlık sosyal sigortalar uygulamasında, hukuksal ve teknik anlamda, olayın meydana geldiği tarihte geçerli olan bilimsel ve teknik tüm önlemlere rağmen zararın meydana geldiği ve önlemediği durumları anlatan bir kavram ( Prof. Dr. A. Can Tuncay, Kurumun İşverene Rücuu-Olayda Kaçınılmazlık Durumu, Sicil İş Hukuk Dergisi S.4, s.185) olup; bu olgunun kabulünün koşulu, “….vuku bulan olaya karşı koyulmazlık hali ve her türlü tedbirin alınmasına rağmen gerçekleşmesi önlenemeyen ve objektif bir kaçınılmazlık durumunun söz konusu olmasıdır. Umulmadık bir hal kaçınılmazlık olarak nitelendirilemeyecektir. Ummamak, ummayı düşünmemek ve zarar verici olay ile karşılaşmak, kaçınılmazlık olarak değerlendirilemez. (Prof.…
Yargıtay 10. Hukuk Dairesinin 14.4.2016 tarih ve E. 2014/26702 K. 2016/5602 sayılı…
“Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi kusur raporunda her tür tedbirin alındığı “şiddetli tektonizma geçirmiş havzada arazi basınçlarında meydana gelen değişiklik sebebiyle anlık da olsa kapak tahtalarının aralanmasına ve buna bağlı olarak bir miktar postanın gelmesi”nin kazanın oluşumunda etken olduğu ve bu sebeple “%100 oranında aksi tesadüflere bağlı kaçınılmazlık” bulunduğu gerekçesiyle davalı işverene kusur atfedilmemiştir.…
İş kazası ve meslek hastalıklarının büyük bölümü işverenler tarafından iş sağlığı ve iş güvenliği konusundaki mevzuat hükümlerine uyulması ile önlenebilecek niteliktedir. Ancak kaçınılmaz dış etkenler ve kötü rastlantılar sebebiyle işçi sağlığı ve iş güvenliği konusunda hukuki ve teknik tüm gerekler yerine getirildiği halde iş kazası veya meslek hastalığı gerçekleşebilmektedir ki; bunlar “kaçınılmazlık” olarak değerlendirilmektedir. Bu bağlamda; kaçınılmazlık, olayın meydana geldiği tarihte bilimsel ve teknik kurallar ve olanaklar gereğince alınacak tüm önlemlere rağmen zararın kısmen veya tamamen meydana gelmesi durumu olarak tanımlanabilir. Bu gerçekten hareketle 5510 sayılı Kanunun 21/1. maddesinde “İşverenin sorumluluğunun tespitinde kaçınılmazlık ilkesi dikkate alınır” hükmüne yer verilmiştir. Bu düzenleme gereği; kaçınılmazlığın varlığı durumunda işverenin rücu tazminatı sorumluluğunu aynı oranda sınırlandırması gerekecektir.…
İş kazalarında kaçınılmazlıktan bahsedebilmek için işverenin kazanın oluşmaması için alabileceği tüm önlemleri almasından sonra işin doğası…
Somut olayda; kazanın ilave tahkimata hazırlık sırasında meydana geldiği anlaşılmaktadır. Ancak sigortalının tahkimat görevlisi olup olmadığı ve tahkimat konusunda eğitim ve tecrübesi bulunup bulunmadığı, buna göre de işverenin işin organizasyonunu gerektiği gibi yaparak sigortalıya yeterli eğitim verip vermediği anlaşılmamaktadır. Hal böyle olunca; yeniden kazanın meydana geldiği iş kolunda, iş güvenliği ve işçi sağlığı konularında uzman bilirkişilerden oluşacak kuruldan önceki raporları tartışan, 5510 sayılı Kanunun 21., 6331 sayılı Kanunun 37. maddesi uyarınca yürürlükten kaldırılan ancak zararlandırıcı sigorta olayının meydana geldiği tarihte yürürlükte bulunan 4857 ssayılı İş Kanununun 77. maddesine uygun olarak düzenlenmiş kusur raporu alınarak, davalının kusur oran ve aidiyetinin gerçeğe uygun olarak tespiti gerekirken, eksik araştırma, inceleme sonucu yazılı biçimde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir” …