Bir borç, sözleşmeden doğabileceği gibi kanundan da doğabilmektedir. Kanun gereği…
Öğreti ve uygulamadaki handikap da aslında bu noktada başlamaktaydı: Elinde ilâm…
Elinde ilâm olan alacaklının genel haciz yoluyla takip başlatıp başlatamayacağına…
Postacıoğlu/Altay’a göre, ilâmın cebren uygulanmasını sağlamak için ilâm, alacaklı tarafından icra dairesine sunulur. İcra daire, mutlaka ilâmın borçlusuna icra emri düzenleyip tebliğ etmek zorundadır. İcra emri borçluyu, belli bir süre içinde rızayla ifada bulunmaya davet eder. İcra emrinin tebliğini takiben bu süre geçtikten sonra cebri icra yaptırımları uygulanır(31)…
Üstündağ’a göre, ilâmsız takip sadece para ve teminat alacakları için kabul edilmiştir. Bunun dışındaki alacaklar için mutlaka ilâma ihtiyaç vardır. Bundan başka para ve teminat alacakları da ilâma bağlanmış olabilir. Para veya teminat alacağına ilişkin bulunan ilâm icra dairesine verilince, icra memuru borçluya bir icra emri gönderir(32)…
Yukarıda atıf yapılan yazarlar açıkça “ilâma dayalı alacak nedeniyle ilâmlı veya…
Öğretide bunlardan başka, Pekcanıtez/Atalay/Sungurtekin Özkan/Özekes tarafından ileri sürülen görüşte Yargıtay’ın içtihadı birleştirme kararına(33)…
Kuru’ya göre, elinde ilâm bulunan alacaklı ilâmsız icraya da başvurabilir, ilâmlı icraya gitmek zorunda değildir(35)…
Kuru/Arslan/Yılmaz’a göre, ilâma bağlı alacaklar için, ilâmlı icraya başvurulur (m.32); fakat, ilâm alacaklısının (ilâma dayanarak) ilâmsız icraya (genel haciz yoluna) başvurmasına da bir engel yoktur(36)…
Muşul’a göre, para alacağı ilâm veya ilâm dengi (muadili) (m.38) belgeye dayanan alacaklı ise, ilâmlı takip yolunu (m. 32-39) izler. Ancak, alacaklının alacağı ilâma dayansa bile, adi haciz yoluyla takibe girişilmesine bir engel olmamak gerekir. Zira icra müdürü, takip konusu alacağın varlığı ve miktarını araştırmakla görevli ve yetkili olmadığından takip konusu yapılmak istenen alacağın bir ilâma dayanıp dayanmadığını bilemez. Kaldı ki, ilâmlı takip alacaklı lehine hükümler ihtiva ettiğinden, alacaklının kendi lehine olan ilâmlı takip yerine adi haciz yoluyla takibi izlemesinde borçlu menfaatini haleldar eden bir durum da yoktur. İlâmın
Aslan/Akyol Aslan’a göre, ilâma bağlı olan bir para alacağı için ancak emredici nitelikte olan İİK m. 32 hükmüne göre ilâmlı icra takibi yapılabilmeli ve borçluya ödeme emri yerine icra emri gönderilmelidir(38)…
Yargıtay kararlarına yansıyan uygulama örneklerine bakıldığında yıllara ve bazı dairelere…
